Düzce Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 218
  • Öğe
    ZİHİNSEL ENGELLİ ÖĞRENCİ VELİLERİNİN EĞİTİM İHTİYACININ BELİRLENMESİ
    (Düzce Üniversitesi, 2016) Saka, Sedanur
    Aile, toplumu oluşturan en güçlü unsurdur. Aile yaşantısının fertler üzerindeki tesiri, toplumun bir nevi görüntüsünü teşkil eder. Ailedeki çocuk sayısı, ekonomik durum, aile yapısı (çekirdek/ geniş), devamlı hastalığı olan birey sayısı ve engelli bireyin varlığı ebeveynlerin sosyal hayattaki pozisyonunu etkiler. Her ailede bu durum aynı değildir. Özellikle zihinsel engelli bireylerin hayat boyu devam eden durumları, anne ve baba tutumlarına farklı bir biçimde yön vermektedir. Veliler bu durumla baş edebilmek için destek almak ihtiyacı hissetmektedirler. Bu çalışmada zihinsel engelli öğrenci velilerinin çocuklarına yaklaşımlarında ihtiyaç duydukları eğitimin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada, nitel araştırma türlerinden durum çalışması kullanılmıştır. Araştırma, Düzce ilinde, çocukları bir özel eğitim merkezine devam eden 10 anne ile yapılan bireysel ve grup görüşmelerini ihtiva etmektedir. Veri toplama yöntemi olarak bireysel görüşme ve odak grup görüşmesi tekniği kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde, içerik analizi tekniğine başvurulmuştur. Temalar da kendi içinde sınıflandırılmıştır
  • Öğe
    TURİZM İŞLETMELERİNİN COVİD-19 ÖNCESİ VE COVİD-19 SÜRECİNDEKİ FİNANSAL PERFORMANSLARININ ENTROPİ TEMELLİ EDAS, TOPSIS VE WASPAS YÖNTEMLERİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ
    (Düzce Üniversitesi, 2022) Soy Temür, Ayşe
    Bu çalışmanın amacı, Covid-19’un Borsa İstanbul (BIST) Turizm Endeksi’nde (XTRZM) kayıtlı işletmelerin finansal performansları üzerindeki etkilerinin kıyaslanarak değerlendirilmesidir. Çalışmada, XTRZM endeksinde kayıtlı 7 işletmenin Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yayınladıkları 2019-2020 yıllarına ilişkin dönemlik mali tabloları kullanılarak finansal oranları hesaplanmıştır. Finansal oranların belirlenmesinde, literatür araştırması yapılarak benzer çalışmalarda sıklıkla kullanılanlar analizlere dahil edilmiştir. İşletmelerin finansal performans analizlerinin gerçekleştirilmesi için ÇKKV tekniklerinden EDAS, TOPSIS ve WASPAS yöntemleri kullanılmıştır. Analizlerde kullanılan kriter ağırlıklarının hesaplanmasında Entropi yönteminden, sıralama sonuçları arasındaki tutarlılığın ölçülmesinde Spearman Sıra İlişkisi Testi’nden faydalanılmıştır. Elde edilen analiz bulgularına göre, 2019(2) ve 2019(3) EDAS yöntemi sonuçları haricindeki analiz dönemi ve yöntemlerin tümünde MAALT işletmesinin finansal performansı ilk sırada çıkmıştır. Son sırada yer alan işletmeler ise, 2019(3) ile 2020(T) EDAS yöntemi sonucu haricinde tüm dönem ve yöntemlerde PKENT ve MARTI arasında değişkenlik göstermiştir. EDAS 2019(3) döneminde finansal performansı en düşük hesaplanan işletme ULAS, EDAS 2020(T)’de TEKTU olmuştur. Çalışma sonucunda, AVTUR ve MAALT işletmelerinin Covid-19 öncesi ve Covid-19 sürecindeki finansal performanslarının benzerlik gösterdiği tespit edilmiştir.
  • Öğe
    YENİ İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİNİN BİREYİN SERBEST ZAMAN KULLANIMINA ETKİSİ VE KURAMSAL AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
    (Düzce Üniversitesi, 2018) Basmacı, Pınar
    20. yüzyılda gelişen teknoloji ile birlikte internet ortaya çıkmıştır. Yeni iletişim teknolojileri olarak adlandırılan nbsp;bu yenilik, sosyal medya kullanımının yaygınlaşması ile birlikte bireylerin serbest zaman etkinliklerini neredeyse nbsp;tamamen değiştirmiştir. Başkaları ile sohbet ederek, çeşitli aktivite ya da topluluklara katılarak, dışarıda nbsp;sosyalleşerek veya evde televizyon izleyerek geçirilen boş zaman etkinlikleri yerini özellikle sosyal medya nbsp;üzerinden gerçekleştirilen sohbetlere, örgütlenmelere, bilgi alımına ve eğlenceli zaman geçirme gibi etkinliklerebırakmıştır. Bu bağlamda olumlu ve olumsuz yanları olan, söz konusu bu teknolojinin getirilerini, kuramcılar nbsp;üzerinden tartışmak, çalışmayı kuramsal açıdan önemli kılmaktadır. Bu noktadan hareketle, çalışmada Harold nbsp;Innis, Marshall McLuhan, Manuel Castells, Michel Foucault, Hal Niedzviecki ve Jürgen Habermas ele alınmış nbsp;ve söz konusu kuramcıların yeni iletişim teknolojilerine ilişkin görüşleri tartışılmıştır.
  • Öğe
    VICTOR HUGO VE İBRAHİM HAKKI'NIN BİR ŞİİRİNİN METİNLERARASILIK İLE İNCELENMESİ
    (Düzce Üniversitesi, 2024) Koçak, Şükran
    Metinlerarasılık, bir veya daha fazla metin arasındaki etkileşim ve metinlerin başka bir metin içinde yeniden yazılmasıdır. Öncel bir metnin başka bir metinde yeniden yazılması metni yeniden canlandırmaktadır. Bu durum eski metni unutulmaktan kurtardığı gibi farklı bir bakış açısıyla yeniden ortaya koyar. Bir metinde yazarlar birbirinden habersiz olarak aynı konu, farklı kavramlarla içerikler meydana getirebilir, farklı bir bakışla metne yaklaşabilir. Victor Hugo ve İbrahim Hakkı tarafından yazılan aynı tema etrafında oluşturulan şiirleri buna bir örnek teşkil etmektedir. Neredeyse aralarında bir asırlık bir zaman dilimi bulunan iki şâirin şiirlerinde konu, muhteva yönüyle bazı benzerlikler bulunur. Bu çalışmada Victor Hugo tarafından yazılan Gece adlı şiiri ile İbrahim Hakkı’nın Gecelerde redifli gazeli Metinlerarasılık açısından incelenmiştir. İnceleme sırasında metinlerin anlam örüntüsünü ve benzerliklerini açık bir şekilde ortaya koymak için göstergebilim Metinlerarasılık bakış açısıyla birlikte kullanılmıştır. Göstergebilim, gösteren ve gösterilen olarak iki ögesi bulunur. Göstergebilim, anlamın ortaya konmasına yardımcı olan bilimdir. Göstergebilim kuramının Metinlerarasılık kuramına katkısı olmuştur. İki şiirin anlaşılmasını ve benzerliklerin ortaya konmasını kolaylaştırmış, metinler arası etkileşimleri gözler önüne sermiştir. Metinlerarasılık kuramı ve Victor Hugo hakkında kısa bir bilgi verildikten sonra şiirler anlam yönüyle incelenmiş her inceleme sonunda bir değerlendirmeye yer verilmiştir. Anlam incelemesinden sonra iki şiirin söz dizimi incelemesi yapılmıştır. Söz dizimi ve Göstergebilimsel inceleme ile ortaya çıkan sonuçlar bir tablo hâline getirilerek nihai bir değerlendirme yapılmıştır.
  • Öğe
    YÜKSEKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN İŞLETMELERDEN YEŞİL PAZARLAMA BEKLENTİLERİ ANALİZİ: DÜZCE ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ
    (Düzce Üniversitesi, 2016) Gedik, Tarık; Kurutkan, Mehmet Nurullah; Çil, Muhammet
    Bu çalışmada, yeşil pazarlama karması, çevre dostu ürün ve yeşil ürün açısından tüketici sınıflandırmaları hakkında literatür incelenmiş ve konu ile ilgili bir saha çalışması yürütülmüştür. Saha çalışması, Düzce Üniversitesi Merkez Kampüste okuyan lisans ve ön lisans öğrencilerle yapılmıştır. Bu çalışmanın temel amacı, yeşil pazarlama bağlamında öğrencilerin işletmelerden ne bekledikleri sorusuna cevap aramaktır. Tali amaç ise, Düzce Üniversitesi merkez kampüsünde yer alan öğrencilerin yeşil pazarlama kavramı ile ilgili yargılara katılma derecesini belirginleştirmektir. Katılımcı öğrencilerin yeşil pazarlama kavramı ile ilgili yargılara katılma derecesine yönelik ifade gurubu faktör analizine tabi tutulmuştur. Değişkenler, sürdürülebilirlik, sosyal kabullenebilirlik, çevre bilinci ve güvenlik başlıklı dört faktör altında toplanmıştır. Dört faktör, toplam değişkenliğin % 61,395’ini açıklamıştır. Öğrencilerin işletmelerden yeşil pazarlama konusunda beklenti sonuçları ise üç önemlilik düzeyine göre derecelendirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, sürdürülebilirlik anlayışının öğrenciler tarafından önemsendiği ve çevre yönetim standartlarına sahip olan firmaların öğrenciler tarafından diğer firmalara göre daha fazla tercih edildiği benimsenmiştir. Yeşil satın alma davranışı açısından öğrencilerin kendilerine mali külfet getirmeyen davranış ve tutumlara sahip oldukları ve çevre dostu yoldan üretilen ürünlere alternatiflerine göre daha fazla fiyat ödemeye istekli olmadıkları belirlenmiştir
  • Öğe
    TÜRK DIŞ POLİTİKASININ NİTELİĞİ ÜZERİNE KAVRAMSAL BİR TARTIŞMA: DEĞERLİ YALNIZLIK MI, ŞUURLU DİNAMİZM Mİ?
    (Düzce Üniversitesi, 2016) Çelik, Ahmet Hüsrev
    Uluslar arası ilişkiler disiplini dinamik bir bilim dalıdır. Süreç içersinde yeni hadiseler ve bu yeni hadiselere bağlı olarak yeni kavramlar ortaya çıkmaktadır. Bu hadiseler ve kavramlar disiplinin genişlemesine katkıda bulunmaktadır. Son dönemde Türkiye’nin çevresinde yaşanan hadiseler Türk Dış Politikası üzerinde de bir tartışma başlatmıştır. Dış politikayı nitelendirme amacı taşıyan bu tartışma “değerli yalnızlık” kavramı etrafında yoğunlaşmıştır. Değerli yalnızlık etrafındaki bu tartışma disipline, literatüre yeni bir kavram kazandırmıştır. 1960 yılında dönemin Türk Dış Politikasını nitelendirmek için başka bir kavram “şuurlu dinamizm” kavramı ileri sürülmüştür. Ancak bu kavram etrafında bir tartışma söz konusu olmamıştır. Bu çalışmada, her iki kavramında bilimsel zemine taşınması amaçlanmaktadır. Bu çerçevede her iki kavramında ortaya çıkış süreçleri ele alınacaktır. Türk Dış Politikasının, her iki kavram karşısındaki konumu tartışılacaktır. Türk Dış Politikasının niteliğinin “değerli yalnızlık mı” yoksa “şuurlu dinamizm” ekseninde mi olduğu irdelenecektir
  • Öğe
    TÜRK DEVLETLERİNDE VERGİ ANLAYIŞ VE UYGULAMALARININ BİÇİMSEL VE YAPISAL KARAKTERİ
    (Düzce Üniversitesi, 2021) Bekci, İsmail; Apalı, Ali; Çulcu, Tuğba
    Vergi, insanların topluluk halinde hayat sürmeye başladığı zamanda kendini gösteren içtimai ve iktisadi bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Vergi kavramı, asırlar boyunca devlet hâkimiyetinin önemli bir aracı olmuş, toplum ve devlet arasındaki bağlantının ana niteliğini oluşturmuştur. Ayrıca devletlerin en büyük geliri olarak da bilinmektedir. Çalışma, XX. Yüzyıl öncesinde kurulan Türk devletlerinde vergi anlayışını, çeşitlerini ve uygulamalarını kapsamaktadır. Asya Hun İmparatorluğuna ait bilgi ve belgelere ulaşılamadığı için Göktürk Devleti ile başlayan vergi uygulamaları Osmanlı Devleti ile son bulacaktır. Bu bağlamda çalışmanın amacı, Türk devletlerinde vergi anlayış ve uygulamalarını biçimsel ve yapısal olarak araştırmak ve muhasebe tarihi çalışmaları yapacak taraflara katkı sağlamaktır. Çalışmada, Türk tarih sahnesinde yer alan devletler, birbirleri ile etkileşimleri sonucunda ortaya çıkan bir vergi sistemine sahip oldukları, bu vergi sisteminin büyük oranda ilk Türk Devletlerinden Osmanlı Devleti’ne kadar geliştirilerek aktarıldığı ve en son Osmanlı Devleti’nin asırlar boyunca süren mali disiplininin temelini oluşturduğu sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    ULUSLARARASI ÖĞRENCİLERİN TÜKETİM HARCAMALARININ ŞEHİR EKONOMİSİNE KATKISININ İNCELENMESİ: KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ
    (Düzce Üniversitesi, 2019) Gümüş, Niyazi; Onurlubaş, Ebru
    Küreselleşme olgusunun en fazla etkilediği alanlarınbaşında eğitim gelmektedir. İçinde bulunduğumuz küresel dünyada milyonlarcabirey eğitim almak amacıyla kendi ülkesinin dışına çıkarak bu amacınıgerçekleştirebilmektedir. Bu doğrultuda gerek bireylerin aileleri gereksedevletler vatandaşlarının daha iyi koşullarda eğitim alabilmesini desteklemektebu sayede uluslararası öğrenci hareketliliği kolaylaşmaktadır. Çeşitlidüzeylerde eğitim almak amacıyla yurtdışına çıkan bireyler gittikleri ülke veşehirlere yaptıkları tüketim harcamaları ile önemli ekonomik katkılara nedenolabilmektedirler. Bundan dolayı günümüzde çok sayıda ülke, şehir ve üniversitebu öğrencileri başta ekonomik nedenler olmak üzere sosyal, kültürel vb.nedenlerle kendine çekmeye çalışmaktadır. Bu çalışmada KastamonuÜniversitesi’ne eğitim almak amacıyla gelen uluslararası öğrencilerinyaptıkları tüketim harcamalarının şehir ekonomisine katkısı ele alınmaktadır. Araştırmasonucunda uluslararası öğrencilerin aylık ortalama harcama miktarının 1364,54TL olduğu ortaya çıkmıştır. Uluslararası öğrenciler en fazla harcamayı aylık422,79 TL ile barınma için yapmaktadırlar. En yüksek ikinci harcamayı ise154,63 TL ile gıda ve alkolsüz içeceklere yapmaktadırlar. İletişim iseuluslararası öğrencilerin 40,52 TL ile en az harcama yaptığı harcama türüolarak tespit edilmiştir. Araştırma sonucunda Kastamonu Üniversitesi’nde 2018-2019akademik yılında eğitim öğretim gören 2574 uluslararası öğrencinin Kastamonuşehrine ortalama aylık toplam katkısı 3,367,525,48 TL olarak tespit edilirkenuluslararası öğrencilerin yıllık katkısı ise 35,646,287,62 TL olarakhesaplanmıştır.
  • Öğe
    YAVUZ SULTAN SELİM’İN TAHTA ÇIKIŞINDA MALKOÇOĞULLARININ ROLÜ
    (Düzce Üniversitesi, 2021) Tapan, Filiz
    Yavuz Sultan Selim olarak anılan I. Selim, kısa sürede kazandığı büyük başarılar ile Osmanlı Tarihi araştırmalarında ilgi duyulan bir padişah olmuştur. Onun başarılarının şehzadelik yıllarında edindiği tecrübelerle doğrudan bir bağı olmasının dışında cesaretli, atak ve kararlı siyaset anlayışının da bir sonucu olduğu söylenebilir. Nitekim “Yavuz” lakabı bu özelliklerinden dolayı I. Selim ile bütünleşmiş bir nitelendirmedir. Menkıbeler ve hikayeler ile anlatılan hayatı ve siyasi/askerî faaliyetleri konusunda pek çok araştırma yapılmıştır. Yavuz Sultan Selim’in padişah olarak kazandığı başarılar dışında şehzadeliği yıllarındaki faaliyetleri de dikkat çekicidir. Bilindiği üzere Trabzon sancak beyi olarak görev yapmıştır. Uzun yıllar bu görevi yürütmüş, Gürcü Prensliklere karşı mücadelesi ve Şah İsmail’e yönelik politikaları ile adından söz ettirmiştir. Şehzade Ahmed’e karşı giriştiği taht mücadelesi ise Osmanlı Tarihi’nin en ilginç ve en çetin taht kavgalarından biridir. İki şehzade arasındaki mücadeleyi ilginç kılan noktalardan birisi bu sırada II. Bayezid’in halen tahtta olması ve diğeri de mücadelenin taraflarının oynadığı belirleyici roldür. Yavuz Sultan Selim’in tahta çıkışı ile ilgili çalışmalar mevcut olup daha çok Sultan Bayezid ve şehzadeleri merkeze alan bir anlayış ile kaleme alınmışlardır. Olayın tarafları ile ilgili müstakil çalışmalar mevcut değildir. İki şehzadenin taht kavgasına taraf olanların konu çerçevesinde oynadıkları rol açıklanmaya muhtaçtır. Bu makalede Şehzade Selim ile Şehzade Ahmed arasında yaşanan taht kavgasında, taraflardan biri olan Malkoçoğullarının üstlendiği rol tespit edilerek açıklanmaya çalışılacaktır. Başkanlık Arşivi’nde bulunan ve Topkapı Sarayı’ndan intikal eden evrakı ve bu evrak arasında yer alan mektuplar bu makalenin kaynakları olarak öne çıkmaktadır. Her iki şehzadenin yazdığı mektuplar incelenecek ve analiz edilecektir. Tespit edilen bulgular araştırmanın sonucuna yazılacaktır.
  • Öğe
    Z KUŞAĞININ GELECEĞE YÖNELİK OFİS VE ÇALIŞMA ORTAMI BEKLENTİLERİNE İLİŞKİN BİR ÇALIŞMA
    (Düzce Üniversitesi, 2020) Yıldırımalp, Sinem; Güvenç, Dilay
    Çalışmaya ilişkin paradigmalar geçmişte defalarcaolduğu gibi, bugün de yoğun biçimde değişmektedir. Bu değişim çalışmaalışkanlıklarını, çalışmaya ilişkin tutumu, çalışma ortamından beklentileriyeniden şekillendirmektedir. Değişim kaçınılmaz olmakla birlikte, algılanışı vekabulü görecelidir. Bu kabul ve algılama kuşaklar açısından da ciddi farklılıklargöstermektedir. Bugün itibariyle çalışma yaşamında, X ve Y kuşaklarının aktifoldukları, Baby Boomers ların çekildikleri ve Z kuşağının girmeye hazırlandığıbir ortam söz konusudur. Bu dönemde ağırlıklı olarak meslek seçimi yapmaktaolan veya üniversite öğrencisi durumunda olan Z kuşağı, önümüzdeki kısa dönemdeçalışma hayatında yerini alacaktır. Z kuşağı çalışma hayatına hazırlanırken,sorulması gereken bir soru da çalışma ortamının Z kuşağına hazır olupolmadığıdır. Öte yandan gelecek için projeksiyonda bulunabilmenin, strateji vepolitika belirleyebilmenin basamaklarından birini Z kuşağının yaşama bakışını,algı, tutum ve beklentilerini bilmek oluşturmaktadır. Mevcut çalışanlardanfarklı değer, kültür, alışkanlık, inanç, tutum ve beklentilere sahip Zkuşağının ofis ve çalışma ortamından beklentilerini incelemeyi amaçlayan buaraştırma, Kocaeli Üniversitesi Kandıra MYO’nun farklı bölümlerinde öğrenimgörmekte olan, 2000 doğumlu, daha önce iş veya staj deneyimi bulunan üniversiteöğrencilerinden oluşan üç odak görüşme grubu ile gerçekleştirilmiştir. Demografikbilgiler edinildikten sonra, odak grup görüşmesi tekniği ile katılımcılarınofis ortamının sahip olması gerekli nitelik ve özelliklere ilişkin beklentileribelirlenmiştir.Bulgular NVİVO12 programı aracılığıyladeğerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda, Z kuşağı temsilcisi katılımcıların,kuşağın özellikleri doğrultusunda bir çalışma ortamı beklentisi taşıdıklarıbelirlenmiştir. Katılımcılar, konforlu, eğlenceli, ergonomik ve farklı seçenekleribarındıran ofis ortamlarında çalışmak istemektedirler.
  • Öğe
    TÜRKİYE’DE AK PARTİ İLE BİRLİKTE GÜNDEME GELEN “BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMASI”: SİSTEMİN GEREKLİLİĞİ, UYGULANABİLİRLİĞİ, ÇEKİNCE VE ENDİŞELER
    (Düzce Üniversitesi, 2016) Özbay, Hüseyin
    Siyasal sistemler ve rejimler tartışması, Platon’dan Rawls’a kadar sürmüştür. Bu süreçte ideal devlet düzeni arayışlarında, meşruiyetini halk iradesine dayandıran demokrasi modeli tek geçerli sistem olarak modernitenin bir göstergesi şeklinde kabul edilmiştir. Siyasal iktidarın kuvvetler arasındaki dağılımı veya sınırlandırılması anayasalarda düzenlenmiştir. Demokratik ülkelerde Parlamenter Sistem, Başkanlık Sistemi ve Yarı Başkanlık Sistemi olmak üzere üç temel hükümet sistemi bulunmaktadır. Parlamentonun varlığı demokrasi için bir garanti olmadığı için demokrasi, parlamenter sistem olmaksızın da var olabileceği gibi; parlamenter sistem de demokrasi olmaksızın var olabilir. Dolayısıyla hükümet biçimi ile demokrasi veya hukuk devleti arasında doğrudan bir ilişki veya orantı bulunmamaktadır. Bu çalışmada iyimser bir perspektiften bu iddia savunulmaya çalışılmıştır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de sürekli tartışılan başkanlık sisteminin gerekliliği ve uygulanabilirliğini sorgulamak ve sisteme yöneltilen bazı eleştirilerin ve çekincelerin daha iyi anlaşılmasını sağlamaktır. Bu bağlamda literatür taraması yapılarak başkanlık sisteminin avantajları ekseninde, gerek parlamenter sistemin dezavantajları gerekse başkanlık sisteminin olumlu yönleri karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Çalışmada ayrıca çeşitli yazarların görüşlerine yer verilmiş ve hükümet sistemlerinin kavramsal boyutta analizi yapılarak tarihsel süreç içerisinde ülke örnekleri ile kıyaslama yapılmıştır. Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde öncelikle başkanlık sisteminin gerekliliği üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde başkanlık sisteminin ülkemizde uygulanabilirliği detaylı olarak ele alınmıştır. Üçüncü bölümde ise sisteme karşı yöneltilen eleştiri ve çekincelere yer verilmiştir.
  • Öğe
    YABANCI DİLLERDE KONUŞANLARIN EĞİTİMİ SÜRECİNDE GÜRCÜ EDEBİYATI – “KAPLAN VE GENÇ ADAM”A GÖRE GÜRCÜ HALK MASALINDA LİRİK ŞİİR
    (Düzce Üniversitesi, 2024) Sulkhanishvili, Mariam
    Gürcü dilini, Gürcü edebiyatı olmadan öğrenmek imkansızdır. Ana dili Gürcüce olanlar için bile, iletişim becerilerinin gelişmesi açısından Gürcü edebiyatını öğrenmek mecburidir. En eski zamanlardan beri, kilise-manastır bünyesinde olan enstitülerin eğitim merkezlerinde farklı bilimsel derslerin yanı sıra belagatın (güzel konuşma) ayrı bir ders olarak öğretildiği belirtilmelidir. Bunun amacı tahsilli insanların Gürcü dilini güzel konuşabilmelerini sağlamaktı. Günümüzde bu misyonu sanatsal biçimler açısından en eski ve en zengin temalara sahip olan Gürcü dili ve Gürcü edebiyatı sadakatle üstlenmektedir. Dilbilimciler tarafından müzikal unsurun bilinçli bir ifadesi olarak kabul edilen dil, bir milletin ruhudur. Antropozofi bilimi, orjinal dilin yaratıcılarının, süper bilinçten gelen bilgeliğin ikonalar halinde kendilerine vahyedildiği manevi katman (dini sınıf) olan Kurumlar olduğu bilgisini vermektedir. Tanrılara dua ediyorlardı ve okudukları dua, manevi bilgiye göre sembolik ağırlık verilen bir tür şarkıydı. Çok eski zamanlardan itibaren dil, hem rasyonel hem de irrasyonel unsurları birleştiren bir yapıdaydı. Biri sıradan iletişimsel, diğeri sembolik olmak üzere çift anlama sahipti ve bu bir tür maneviyat tanımı yaratırdı. En eski efsanelerin ritm yani şiir şeklinde oluşurulduğu ve Gürcü milletinin hafızasında nesilden nesile aktarıldığı verdiğimiz örneklerde görülmektedir. Gürcü dilinde icra edilen Gürcü edebiyatının, şiirinin ya da nesirinin müzikal kompozisyonu vardır. Bu sınırsız bir kompozisyondur ve onu okurken ritm duygusu sizi doğrudan milletin ruhuna götürür. Sanatsal eserleri yüksek sesle okumanın, kelimelerin uyumlu dizilişinin hafızada algılanan bir tür meditasyonu olduğunu düşünüyoruz. Kişi bunu yaparken istemsizce kendi kendine ezberlemeye ve bilincinde yabancı kelimeler biriktirmeye başlar. Bir kez daha tekrarlayacağız, Gürcü edebiyatını öğrenmeden Gürcü dilini öğrenmek imkansızdır. Biz ayrıca “Kaplan ve Genç Adam” adlı Eski Gürcü Halk Efsanesine de değindik. Basit kelimelerin bir kombinasyonu olan bu çalışma, şiirsel yapısıyla yabancı kelimelerin dinleyicilerin kulağına kolayca ulaşmasını sağlamaktadır. Herhangi bir metni okurken gerekli bir bileşen olan dipnotlar, bireysel bir yaklaşım gerektirir ve doğrudan öğrenme sürecinde etkilidir. Tamda bunun için, günlük konuşma dilimize de katkıda bulunan Gürcü Dili Eş Anlamlılar Sözlüğü benzersiz bir çalışma sunmaktadır.
  • Öğe
    TÜRKİYE’DE HİZMETKÂR LİDERLİK ÜZERİNE YAZILAN LİSANSÜSTÜ TEZLERİN BİBLİYOMETRİK ANALİZİ (2008-2021)
    (Düzce Üniversitesi, 2022) Aksoy Kürü, Seval
    Bu araştırmanın amacı, hizmetkar liderlik konusunda yapılmış olan lisansüstü tezlerin bibliyometrik analiz ile incelenmesidir. Bu amaçla, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Ulusal Tez Merkezinde yer alan 2008-2021 yıllarına ait 89 tez analiz edilmiştir. Tezlerin yayınlandığı üniversite, yıl ve yayın dili, tezlerde kullanılan araştırma yöntemleri, hizmetkar liderlikle birlikte çalışılan değişkenler ve kullanılan hizmetkar liderlik ölçekleri tespit edilmiştir. Araştırma sonucunda, tezlerin 70 tanesinin yüksek lisans 19 tanesinin doktora tezi olduğu görülmektedir. 2017 (n= 12) ve 2019 yıllarının (n= 12) en fazla yüksek lisans tezinin; 2015 yılının en fazla doktora tezinin (n= 5) yayınlandığı yıllar olduğu anlaşılmaktadır. Tezlerin yayın dilinin ağırlıklı olarak Türkçe olduğu ve İşletme Ana Bilim Dalında yürütüldüğü bilinmektedir. Yüksek lisans tezleri kapsamında hizmetkar liderlikle birlikte en sık çalışılmış olan değişkenlerin demografik faktörler (n=15) ve örgütsel bağlılık (n= 11); doktora tezlerinde ise iş tatmini (n= 6) olduğu tespit edilmiştir. Yüksek lisans tezlerinin %90’ının doktora tezlerinin tamamının kullandığı yöntemin nicel yöntem olduğu anlaşılmaktadır. Nicel yöntemle hazırlanan yüksek lisans ve doktora tezlerinde araştırmacıların hizmetkar liderliği ölçmek için Van Dierendonck ve Nuijten (2011) tarafından geliştiren ölçeği kullandığı bilinmektedir. Hizmetkar liderlik konulu yüksek lisans ağırlıklı olarak kamu sektöründe (n= 32) ve doktora tezlerinin ağırlıklı olarak özel sektörde (n= 10) yürütülmüş olduğu görülmektedir.
  • Öğe
    YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİ İÇİN OLUŞTURULMUŞ EĞİTSEL WEB SİTELERİNİN KULLANILABİLİRLİK VE ÖĞRETİCİ GÖRÜŞLERİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
    (Düzce Üniversitesi, 2020) Gök, Veli; Karademir, Fevzi
    Yabancılara Türkçe öğretimi alanında sınıf içinde ve dışında öğrenicilerin teknoloji kullanarak erişebileceği yerli öğretim materyallerinin sayısı oldukça sınırlıdır. Bu araştırmanın amacı öğrencilere teknolojik öğretim materyali sağlayan; 3 Dakikada Türkçe, Türkçe Öğreniyorum ve Türkçe Öğretim Portalı eğitsel web sitelerinin kullanılabilirliğini, öğretici görüşleri açısından değerlendirmek ve alandaki öğreticilerin hem interaktif materyal kullanımlarının ne düzeyde olduğunu görerek eğitsel web siteleri hakkındaki görüşlerini ortaya koymak hem de öğreticilerde dijital ortamlara yönelik farkındalık oluşturmaktır.Çalışmada karma araştırma tasarımlarından, “tamamen karma eşzamanlı eşit statülü tasarım” kullanılmıştır. Bu karma araştırma modeli, nitel ve nicel aşamaların eşit ağırlıkta olduğu ve bunların araştırmanın bir ya da birden fazla bileşeninde aynı anda karma yapıldığı tasarım modelidir (Leech ve Onwuegbuzie, 2009). Nicel verilerin analizinde ‘tarama yöntemi’, nitel verilerin analizinde ise ‘durum çalışması’ yöntemi kullanılmıştır. Çalışmanın örneklemini; yabancı dil olarak Türkçe öğreten, seçili eğitsel web sitelerini öğretme amaçlı kullanan ve çalışmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden 100 öğretici oluşturmaktadır. Bu eğitsel web siteleri kullanılabilirlik kriterleri ve öğretici görüşleri açısından karşılaştırılmıştır. Öğreticilerin belirtilen üç eğitsel web sitesinin kullanılabilirliği hakkındaki algılarını ölçmek için Ateş (2010) tarafından geliştirilen “Eğitsel Web Sitesi Değerlendirme Ölçeği (EWSDÖ)”; öğreticilerin belirtilen üç eğitsel web sitesine yönelik değerlendirmelerini ve alan yeterliliklerini incelemek için tarafımızdan geliştirilen “Öğretici Görüşme Formu” kullanılmıştır.Öğreticilerin üç eğitsel web sitesi hakkındaki ortak görüşü, sitelerin oldukça başarılı, kullanışlı ve faydalı oldukları yönündedir. Bununla birlikte öğreticiler, söz konusu sitelerin güçlendirilmesi gereken taraflarının da olduğunu belirtmiş, 3DTEWS için, A1 gibi diğer düzeylerin de (A2, B1, B2, C1) siteye eklenmesi gerektiği; TÖEWS için, sitenin içerik olarak çeşitli konularda zenginleştirilmesi gerektiği; TÖPEWS için teknik aksaklıkların düzeltilmesi gerektiği önerilerinde bulunmuşlardır.
  • Öğe
    ÜSTÜN ZEKÂLI ÖĞRENCİLERİN EPİSTEMOLOJİK İNANÇLARININ FEN ÖĞRENMEYE YÖNELİK MOTİVASYON DÜZEYİ VE BAŞARIYLA İLİŞKİSİ
    (Düzce Üniversitesi, 2016) Aşut, Nuriye; Köksal, Mustafa Serdar
    Bu çalışmanın amacı, Bilim ve Sanat Merkezlerinde (BİLSEM) eğitim gören üstün zekalı 5., 6., 7., ve 8. sınıf öğrencilerin sahip olduğu bilimsel epistemolojik inançların fen öğrenmeye yönelik motivasyon düzeyi ve fen bilimleri başarısı ile ilişkisini incelemektir. Çalışma ilişkisel araştırma modelinde bir araştırma olup verilerin toplanmasında Bilimsel Epistemolojik İnanç Ölçeği, Fen Bilimlerine Yönelik Başarı Testi ve Fen Öğrenmeye Yönelik Motivasyon Ölçeği kullanılmıştır. Çalışma evreninden örneklem alınırken, araştırmacının bulunduğu ve ulaşmasının kolay olduğu Malatya ilindeki BİLSEM’de öğrenim gören 84 öğrenci (35 kız, 49 erkek) seçilmiştir. Elde edilen veriler Spearman korelasyon testi yardımıyla analiz edilmiş olup, yapılan analizler sonucunda fen öğrenmeye yönelik motivasyon düzeyi ile bilimsel epistemolojik inanç skorları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Fen bilimlerine yönelik başarı ve bilimsel epistemolojik inançlar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin olmadığı tespit edilmiştir. Fen öğrenmeye yönelik motivasyonun görev odaklı çaba ve önemlilik boyutlarının, doğruluk ve gelişim epistemolojik inanç boyutlarıyla pozitif yönde ilişkili olduğu belirlenmiştir
  • Öğe
    TÜKETİCİNİN HELAL TÜKETİM KONUSUNDAKİ TUTUM VE DAVRANIŞLARININ ARAŞTIRILMASI: SAKARYA İLİ ÖRNEĞİ
    (Düzce Üniversitesi, 2019) Topal, Bayram; Şahin, Hasan
    Tüketicilerin satın alma kararlarını etkileyen çok sayıdafaktör vardır. Özellikle gıda maddelerinin seçiminde genel olarak, hayat tarzı,kültür, din, diyet ve sağlık sorunları öne çıkmaktadır.  Müslümanlar açısından gıda maddesi tercihindeen önemli unsur gıdanın dini yönden helal olup olmadığıdır. Helal kavramı İslaminancına göre yapılması yasaklanmamış, meşru görülmüş her türlü fiiliyat olarakifade edilebilir. Bu çalışmada tüketicinin helal gıda konusundaki görüş vedüşünceleri araştırılmıştır. Araştırma Sakarya ilinde gönüllü katılım esasınadayalı tesadüfi olmayan örnekleme tekniği ile anket yöntemi kullanılarakgerçekleştirilmiştir. Anket çalışması 312 kişi ile yüz yüze görüşme tekniğikullanılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmada veriler öncelikle betimselistatistikler ve frekans serileri şeklinde tasvir edilmiştir. Daha sonra ttesti ve varyans analizi uygulamaları ile tüketicilerin demografik özelliklerive helal gıda konusundaki düşünceleri analiz ve test edilmiştir. Yapılananalizlerde helal gıdanın tüketici davranışlarına olan etkisiincelenmiştir.  
  • Öğe
    YENİ HÜKÜMET SİSTEMİNDE CUMHURBAŞKANLIĞI İŞLEMLERİ
    (Düzce Üniversitesi, 2019) Aydoğdu, Yasin
    Yeni hükümet sisteminin en çok tartışılankonularından birisi; yürütmenin başı konumundaki Cumhurbaşkanı tarafındançıkarılan cumhurbaşkanlığı işlemleridir. Cumhurbaşkanlığı işlemlerini temeldeikiye ayırabiliriz: Bireysel işlemler ve düzenleyici işlemler. Cumhurbaşkanınındüzenleyici işlemleri ise üçe ayrılmaktadır: Cumhurbaşkanlığı kararnameleri(Anayasa m. 104), Cumhurbaşkanı yönetmelikleri (Anayasa m. 124) veCumhurbaşkanının diğer düzenleyici işlemleri (genelge, yönerge, tebliğ, ilkekarar vs.). Çalışmada öncelikle bu işlemler hakkında açıklamalar yapılacakolup; ardından aralarındaki farklar ve Türk Hukukundaki diğer düzenleyiciişlemlerle beraber Normlar Hiyerarşisindeki konumları belirlenmeyeçalışılacaktır. Çalışmada ayrıca yeni hükumet sisteminin demokratikliğibağlamında Cumhurbaşkanı tarafından yapılan işlemlerin yargısal denetimi konusuüzerinde durulacaktır.
  • Öğe
    TÜRKİYE’DE E-TİCARET ÜZERİNE YAPILMIŞ LİSANSÜSTÜ TEZLERİN BİBLİYOMETRİK ANALİZİ
    (Düzce Üniversitesi, 2022) Türkoğlu, Musa; Duran, Gülhan; Yetişen, Serdar
    Türkçe literatürde e-ticaret alanında hazırlanan tezler üzerine bibliyometrik çalışmaların olmaması, çalışmayı özgün hale getirmektedir. Dünyada e-ticaretin firmalar ve akademisyenler tarafından önemseniyor olması, e-ticaret bibliyometrik profilinin oluşturulmasını gerekli kılmaktadır. Çalışmada, söz konusu alanın eksik veya üstün yönlerinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Bu sayede, çalışmanın, literatürdeki açığın kapatılmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Çalışma; 2000-2021 yılları arasında hazırlanan ve Ulusal Tez Merkezi’nde yayımlanan lisansüstü tezleri kapsamaktadır. Lisansüstü tezlerde erkekler, kadınlara göre e-ticaret konusunu daha yoğun çalışmaktadır. Konu ile ilgili yüksek lisans tezleri, sıklıkla, Dr.Öğr.Üyesi unvanlı akademisyenler tarafından hazırlatılmaktadır. Yüksek lisans çalışmaları; e-pazarlama ve e-ticaret, toplam kalite yönetimi, tüketici davranışları ve pazarlama iletişimi konularına yoğunlaşmaktadır. Doktora çalışmalarında da en fazla e-pazarlama ve e-ticaret konuları ön plana çıkmaktadır. Devlet üniversitelerinde e-ticaret alanında hazırlanan tezler daha fazladır. Konuyla ilgili en fazla tez Marmara Üniversitesi’nde, en az tez ise Çankaya Üniversitesi’nde hazırlanmıştır. Çalışmaya konu olan tezlerde anahtar kelime olarak en çok e-ticaret kullanılmıştır.
  • Öğe
    WHY ASSAD REGIME DID NOT COLLAPSE: BASIC DYNAMICS AND STRATEGIES
    (Düzce Üniversitesi, 2018) Canyurt, Dilek
    When the effects of Arab Spring reached out to Syria, many thought that Assad regime would collapse in a short nbsp;time. However, Assad thanks to a number of internal dynamics, which took root in the country because of the nbsp;regime and thanks to the influence of foreign allies, and the strategic moves that he made, was able to survive, nbsp;despite the resistance movements, which started in 2011. Especially, alongside the people who are bond with nbsp;him at heart, some other groups of the society who are bond with him for their own benefit make Baas regime nbsp;stronger. Besides, the oppressive structure of Bass regime that has been supported with the strong and nbsp;widespread domestic intelligence agency has been effective on weakening the resistance against Esad. Moreover, nbsp;the fact that Russia and Iran always stand beside Esad no matter what happens and that they block the nbsp;interventions of UN and the fact that they always provide military, financial and logistical aid, have prevented nbsp;the destruction of the regime. Besides all of these, some strategical maneuvers have also made Esad more nbsp;powerful.
  • Öğe
    TÜRKİYE’DE MÜLTECİ SORUNUNUN YOKSULLUK VE REFAH SEVİYESİNE ETKİSİ
    (Düzce Üniversitesi, 2019) Aydemir, Cahit; İştar Işıklı, Emel; Özmen, Gamze
    Son yıllardamülteci sorunu dünyanın en önemli problemlerinden biri haline gelmiştir.Özellikle Arap Baharı sonrasında, coğrafi ve kültürel yakınlık nedeniyleTürkiye mültecilerin sığınağı konumunu almıştır. Suriye’deki iç savaşınyoğunlaşması ve diğer ülkelerdeki istikrarsızlıklar neticesinde buralardayaşayan insanların kendilerini güvende hissedecekleri komşu ülkelere ve diğerdevletlere sığınmaları kaçınılmaz olmuştur. Özellikle Türkiye’ye gelen yoğungöçmen nüfusun Türkiye’deki sosyo-kültürel hayatı etkilediği bir gerçektir.Etkili olduğu en önemli parametrelerden bir tanesi ekonomik verilerdir. Gelenyoğun mülteci göçüne harcanan milyarlarca dolar para ülke ekonomisine ciddi biryük oluşturmuştur. Bu yükün ülkedeki refah ve yoksulluk seviyesi üzerinde olumsuzetkisi olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’deki mültecilerinülke ekonomisine etkisini incelemek ve 2011-2017 yılları arasında mülteci göçüetkisiyle Türkiye’de değişen yoksulluk ve refah seviyesini değerlendirmektir.Bu amaçla BM Mülteci Örgütü (UNHCR), Türkiye İç İşleri Bakanlığı Göç İdaresiGenel Müdürlüğü verileri incelenmiştir. Ekonomik veriler incelenmesi sonucunda,Türkiye’de mültecilerin sayısında artış olduğu, bu durumda Türkiye’deki sosyo-kültürelhayatı ekonomik açıdan olumsuz etkilediği görülmüştür.