Öksüz Yayınlar Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe From Box Office to Memory: Telling Stories is not an Innocent Act(Univ Pittsburgh, Univ Library System, 2018) Kanbur, AylaThroughout human history narratives have had crucial function to construct a society with meanings culturally binding its members and to sustain them for generations in society. Epic stories, proverbs, historical tales are such narratives which, in particular, form patterns for the "shared conceptual framework" of members of a culture. Thus narratives, in a broadest sense, circulate within a society through individual memories of its members and serve to communicate and create meanings by operating like language. Films Bread and Roses by Ken Loach (2000) and Maid in Manhattan (2002) by Wayne Wange intersect with their narrative tools indicating how individual and cultural memory overlap and contested globally within international film industry.Öğe The shortcomings of computer-aided measurement of migration for the prediction of failure of three forms of acetabular fixation by survival analysis and migration study to ten years(Wichtig Editore, 2006) Scott, G.; Nakagawa, S.; Orhan, Z.; Freeman, M.We studied, to ten years, migration by vertical displacement and angular change using a digitizer and standard radiographs and survival of three methods of acetabular fixation in primary hip replacement. Two implants were uncemented metal-backed components, one version of which was hydroxyapatite-coated. Both types had 28 mm polyethylene inserts. The third type was a cemented all-polyethylene cup with a 28 mm internal diameter All cups articulated with a Freeman neck-retaining stem. The purpose was to see if the early migration data predicted the long-term outcome and could be used to forecast implants that would fail for the purpose of pre-market assessment. No statistical differences were found between the groups in the parameters studied. At the threshold accuracies of our migration measurements (three millimetres and three degrees) at three years, we could not identify components that would subsequently fail. However, migration less than these threshold values and the absence of radiolucent lines were strongly associated with implant survival at ten years. Our system was insufficiently accurate for pre-market surveillance.Öğe State formation and the rise of elementary education at the periphery of Europe: the cases of Finland and Turkey 1860-1930(Routledge Journals, Taylor & Francis Ltd, 2018) Westberg, Johannes; İncirci, Ayhan; Paksuniemi, Merja; Turunen, TuijaThis article addresses the role of the state and state formation in the establishment of national education during the nineteenth century and early twentieth century. Through a comparative case analysis of two countries at the European periphery (Finland and Turkey), this article shows how national educational systems, in both instances, were driven by periods of intense state building. In the nineteenth century, military defeats sparked educational reforms, and in the early nineteenth century school laws were enacted due to the establishment of the republics of Finland and Turkey. Nevertheless, these examples also show the limits of a state formation perspective. Despite changes in educational policy, neither state reached high enrolment levels in the nineteenth century, and only in Finland schooling for all was realised in the 1930s. Thus, this work encourages further comparative analyses of the social, economic and political circumstances in which these states acted.Öğe Persuasion is better than force(Elsevier Science Bv, 2013) Sayar, Elif; Dürer, Zeynep SelinHaving Turkish learners speak English has always been painful in language classes. Teachers keep trying to have their students speak, but somehow, they find themselves speaking all the time. Finally all this effort ends up letting it go. In order not to lose their passion, as the popular proverb, 'Persuasion is better than force' suggests, teachers can activate learners' participation in classes not pulling them away but convincing. Through this session, the participants will be enlightened with the tips and tricks of how to prompt students by raising their level of confidence and decreasing anxiety. By the end of this workshop, given modeling and practical exercises, participants should be able to successfully increase the students' motivation and adapt these activities into their classes. (C) 2012 Published by Elsevier Ltd. Selection and/or peer-review under responsibility of ALSC 2012Öğe Optimization of cryogenic treatment effects on the surface roughness of cutting tools(Carl Hanser Verlag, 2019) Kara, Fuat; Takmaz, AysunIn this study, surface roughness tests were performed on AISI 02 cold work tool steel using coated and uncoated carbide cutting tools applying deep cryogenic treatment. Cutting parameters with optimum surface roughness for turning cold work tool steel were determined by the Taguchi method Turning experiments were made according to the Taguchi L-16 (43) orthogonal array. The evaluation of the experimental results was based on the signal/noise (S/N) ratio. Cutting parameters were selected for four different cutting tools, cutting speeds (150, 200, 250, 300 m x min(-1)) and feed rates (0.08, 0.16, 0.24, 0.32 mm x rev(-1)). The effect levels on the surface roughness of the cutting parameters by analysis of variance (ANOVA) were performed using the experimental results. Multiple regression analyses (linear) was conducted for the experimental results. The correlation coefficient (R-2) was obtained via the linear regression model which showed a value of 0.914 for Ra. Finally, confirmation tests were performed and showed that optimization was successfully implemented.Öğe Apocalypse at Painting to Cinema: The end of Western Civilization and Hegemony(Univ Pittsburgh, Univ Library System, 2018) Köksal, SelmaAs we know, the European-American Western civilization and authority has started to form with the Greek civilization, and strengthened itself through the advent of monotheistic religions. After the Renaissance era and industrial revolutions, the transition from feudalism to industrialization and then to capitalism, made Europe a center of the world. Yet, today, the center has been shifted to the line of Europe-America. In the art of painting, the concept of apocalypse is as old as the first paintings that depict the narrations about human existence. Yet, we can see this concept in an intensified way in the film arts. Finding its inspiration from the social world we live in, film art has been deeply affected by the social class struggles, income inequality, cold war period followed by two major wars, and environmental disasters. By analyzing examples from the history of art and directors from turn arts (such as Tarkovsky, Inarritu, Lars von Trier, and Nun Bilge Ceylan) who use metaphorical sceneries in dystopian /utopian contents, this article will focus on decoding the signification of the concept of apocalypse throughout the history of humanityÖğe İktisadi Gelişmenin Gündelik Hayata Etkileri: Demokrat Parti Dönemi İstanbul Örneği(2017) Küçükkülahlı, SibelDemokrat Parti'nin 1950 yılında iktidara gelmesi Türkiye açısından önemli dönüm noktalarından biri olur. Ekonomik ve siyasal anlamda liberalizmi savunan DP'nin devletçilik yerine özel sektörü desteklemesi, ithalat serbestisi, tarımda makineleşme, hızlı kentleşme gibi olgularla birlikte, toplum bünyesinde de büyük bir dönüşüme sebep olur. Ekonomik yaşamdaki dönüşümler gündelik hayatı da dönüştürür. Gündelik yaşamın dönüşümü ise toplumun dönüşümünü de içermektedir. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki bolluk döneminde dünyada yaşanan tüketim çılgınlığı Türkiye'ye de yansır. Yeni tüketim biçimleri, tüketimin niceliksel ve niteliksel değişimini de beraberinde getirir. Savaş sonrası dönemde Amerikan yaşam tarzına duyulan hayranlık artar. Bu çalışmanın amacı Demokrat Parti'nin iktidar yıllarında yaşanan ekonomik dönüşümlerin, gündelik yaşam pratiklerindeki sonuçlarını, "modern hayatın" izlerini okumaktır.Öğe Avrupa birliği’nin güvenlik kimliği(2012) Cavlak, HakanBu çalışmada Avrupa Birliği’nin, güvenlik anlayışının soğuk savaştan sonra nasıl bir gelişim izlediği ve günümüzde nasıl bir şekil aldığı üzerinde duruldu. Bu çalışmanın temel sorusu “AB’nin ortak bir güvenlik kimliği var mıdır var ise temel nitelikleri nelerdir?” Bu soru dört aşamada cevaplanmaya çalışıldı. Bunlardan birincisinde Avrupa’da güvenlik anlayışının değişiminin kavramsal temelleri ele alındı. Bu bölümde, Avrupa güvenlik anlayışının, uluslararası sistemin anarşik olduğu ve devletlerin güvenlikleri için çaba sarf ettiği bir sistem olduğu varsayılan Vestfalya modelinden, daha farklı kaygıları ve hedefleri olan bir güvenlik anlayışına doğru değişiminin kavramsal temelleri ve bu değişiklikle ortaya çıkan anlayışın temel savları incelendi. İkinci aşamada, Avrupa güvenlik anlayışındaki bu değişim sürecinin hangi eğilimler etkisinde geliştiği ve bu gelişmelerin ne gibi sonuçlar doğurduğu incelenmiştir. Burada iki temel eğilimin etkin olduğu görülmektedir. Bunlardan birincisini güç kullanımını savunan üyeler oluşturmaktadır, diğerini ise güç kullanımından olabildiğince kaçınmayı öngören üyeler teşkil etmektedir. Bu bölümde, bu iki eğilim arasındaki mücadele ve uzlaşmanın ortak bir güvenlik kimliğine yol açıp açmadığı tartışılmıştır. Üçüncü aşamada, tüm bu gelişmelerin neticesinde AB’nin ortak bir güvenlik kimliği oluşturup oluşturamadığı çözümlenmeye çalışıldı. Bu çözümleme, AB’nin bu alandaki en kapsamlı belgesi olan ve Konsey tarafından yayınlanan “Avrupa Güvenlik Stratejisi” belgesi bağlamında gerçekleştirilmiştir. Son aşamada ise, Avrupa güvenlik kimliğinin pratikte nasıl uygulanmaya çalışıldığı bir örnekle açıklanmıştır. Bu bağlamda AB’nin Avrupa Komşu Ülkeler Politikası bir örnek olarak tercih edilmiştir. Bu politikanın araçlarının ve amaçlarının Avrupa güvenlik kimliğinin özellikleriyle ilgili önemli ipuçları verdiği iddia edilmiştir.Öğe Akademisyenlerin Örgütsel Bağlılık Düzeylerini Belirlemeye Yönelik Bir Araştırma(2013) Bozkurt, Öznur; Yurt, İrfanBu çalışmada bir kamu üniversitesi olan Düzce Üniversitesinde görev yapmakta olan akademik personelin örgütsel bağlılık düzeylerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Ayrıca literatürde sıkça vurgu yapılan örgütsel bağlılık türleri(normatif bağlılık, devam bağlılığı, duygusal bağlılık) açısından da araştırmaya katılanların tutumları ortaya konulmuştur. Kişilerin kuruma bağlı kalmasının demografik özellikler olarak ele alınan yaş, unvan, kurumda çalışma süresi, eğitim gibi özellikler açısından farklılık gösterip göstermediği de bu araştırma kapsamında incelenmiştir. Sonuçlar göstermiştir ki, araştırmaya katılan akademik personel kurumlarına bağlılık sergilemektedirler. Bu bağlılığın ise ağırlıklı olarak duygusal yönde olduğu sonucuna ulaşılmıştır. En düşük eğilimin ise maliyet odaklı bağlılığı içeren devam bağlılığı boyutunda olduğu görülmüştür. Demografik özelliklere göre kurumda çalışma süresi açısından örgütsel bağlılıkta bir farklılık ortaya çıkmıştır, ancak diğer özellikler açısından anlamlı bir farklılık bulunamamıştırÖğe VI. Dönem TBMM'nin Toplanması ve Genel Yapısının Analizi(2014) Küçükkülahlı, Sibel; Özçelik, FatihBu çalışma 1939 yılında seçilen VI. Dönem TBMM'nin sosyal-kültürel yapısını ve hükümet programlarını inceleyerek, bu dönemde görev alan Refik Saydam ve Şükrü Saraçoğlu Hükümetleri'nin iç ve dış politikanın tatbiki konusunda daha önceki hükümetlerden ve birbirlerinden farklı uygulamaları olmadığını tespit etmektedir. Ayrıca bu dönemde TBMM'ye seçilen kadın vekillerin tamamının devlet memurluğundan geliyor olması siyasetin henüz kadınlar arasında tam olarak yayılamadığını göstermektedirÖğe Değiş Tokuş ve Kiralama Uygulamalarının Konaklama İşletmeleri Üzerindeki Olası Etkileri(2016) Demirer, Dilek; Hassan, AzizeBu araştırma, resmi olmayan konaklama sektöründeki değiş tokuş ve günlük kiralık ev trendinin, geleneksel konaklama sektörü üzerinde etkisinin olup olmadığını ortaya koymayı amaçlamaktadır. "Paylaşım ekonomisi" kavramının ele alındığı araştırmada, değiş tokuş ve kiralama uygulamaları sunan altı web sitesinin; amaçlarına, kullanıcılarına ne tür hizmetler sunduklarına, ne kadar kişi tarafından kullanıldıklarına, tercih nedenlerine, nasıl güven verdiklerine ve risklerine ilişkin bilgiler sorgulanmıştır. Araştırma bu yönüyle keşifseldir ve elde edilen veriler nitel karakterler taşımaktadır. Araştırmanın yöntem kısmında veri toplama aracı olarak doküman incelemesi yöntemi kullanılmış, elde edilen bulgular içerik analizi ile çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda ise alternatif konaklama olanağı sunan bu sitelerin, genel olarak maliyet tasarrufu sağlayarak ev rahatlığında tatil yapmak için, macera/eğlence amaçlı seyahat eden kişiler tarafından tercih edildiği ortaya çıkmıştır. Değiş tokuş ve kiralama hizmeti sunan bu siteler, her ne kadar alanyazında "yıkıcı yenilik" olarak adlandırılsa da incelenen sitelerin konaklama işletmeleri karşısında şu an sınırlı bir tehdit oluşturdukları ve bu halleriyle bir niş pazar konumunda oldukları söylenebilirÖğe Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Kaleminden Süleyman Nazif(2016) Uludağ, Mehmet EminBatılaşma ile başlayan yazınsal alanımızdaki evrensel eleştirel bakış eksikliği bir edebi sorunsalımızdır. Eleştiri adı altında yapılanların zaman ilerledikçe bir övgü veya yergiye dönüştüğü görülür. Şair ve yazarların bu ıstırapları günümüze kadar devam eder. Yazarlığının bir tarafı Osmanlı geleneğine dayanan diğer tarafı da batıya uzanan Yakup Kadri de bu durumdan şikayet eder. Bu şikayetinin somut belirtilerini de devrinde teşekkül eden her yeni edebiyat ve sanat faaliyetleri ile ilgili değerlendirme yazılarında dile getirir. Elinden geldiği kadar aynı hataları işlememeye çalışır. Karaosmanoğlu'nun, yazı hayatı incelendiğinde özellikle gazete ve dergilerdeki yazıları dikkate alındığında yazarın devrinin her türlü edebi faaliyetleri değerlendirmeyi kendine bir vazife edindiği görülür. Bilhassa devrinin yazar ve şairlerinin ve faaliyetlerinin değerlendirilmesi onun en öncelikleri yazı alanı olarak karşımıza çıkar. Bu değerlendirmelere konu olanlardan biri de Süleyman Nazif'tir. Bildirimiz üç devir yaşayan Yakup Kadri'nin yine üç devri yaşayan Süleyman Nazif'i eleştirel olarak ortaya koyan yazılarının bir değerlendirmesidirÖğe Interactıonal Unfoldıng Of Vocabulary Explanatıons In Meanıng And Fluency Contexts(2017) Taşkın, ElifIn the field of foreign and second language education, there is great deal of research on vocabulary teaching and learning. However, there is relatively limited research dealing with the vocabulary explanations during ongoing classroom interaction. This article aims to provide vocabulary explanation sequences in meaning and fluency contexts (Seedhouse, 2004). To this end, a foreign language education classroom including 13 students was recorded for a classroom hour, and the interaction in the classroom was transcribed. The classroom interactions were analyzed by using conversation analysis methodology, and vocabulary explanation examples were described in detail. As a result of the analysis, two vocabulary explanation sequences are provided in meaning and fluency contexts based on the students' responses. Results show that when the students display understanding in their native language, the teacher asks follow-up questions before closing the turn; however, when they display understanding in the target language, the teacher closes the turn without asking further questions.Öğe Çocuk Edebiyatı Dersinin Çocuk Gelişimi Programı Oğrencilerinin Kitap Okuma Alışkanlığı Üzerindeki Etkisi(2014) Özözen, MirayOkuma alışkanlığı, toplumu oluşturan en küçük birim olan bireyde başlayan ve toplumun gelişmişlik kriterleri arasında sayılan en önemli unsurlardan biridir. Bu çalışma, Düzce Üniversitesi SHMYO Çocuk Gelişimi programında yer alan öğrencilerinin eğitimini aldığı çocuk edebiyatı dersinin okuma alışkanlıkları üzerindeki etkisini ölçmek amacıyla yapılmıştır. Çalışmada 12 hafta boyunca yetişkin edebiyatı örnekleri incelenmiş ve gerekli uzman görüşleri doğrultusunda her hafta bir konu işlenmiştir. Araştırmanın evrenini Düzce Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi programına bağlı öğrenciler oluşturmaktadır. Gömleksiz (2004) tarafından geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılmış 'Kitap Okuma Alışkanlığına İlişkin Tutum Ölçeği' ve araştırmacılar tarafından hazırlanmış (Bilgi Formu' uygulanmış olup 12 hafta boyunca çocuk edebiyatı dersi altında verilen eğitimde ön testler ve son testler arasındaki fark incelenmiştir. Çocuk Gelişimi programı birinci sınıf öğrencilerinin çocuk edebiyatı dersi ile ilgili genel bilgi puan ortalamaları ders ile ilgili eğitim almadan önceki puan ortalamalarına göre anlamlı derecede artarken, kitap okuma alışkanlığı tutum ölçeğine ilişkin toplam puanları, ön test ve son test arasında bir miktar artış göstermiş ancak istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Çalışmanın sonuçlarına göre; kitap okuma alışkanlığının geliştirilebilir olmasında sağlanacak verimli desteklerden birinin de çocuk edebiyatı ve Medya dersinin okutulmasının olabileceği ve bu desteğin öğrencilerin çocuk edebiyatı hakkında bilgi sahibi olmalarını sağladığı görülmüştür.Öğe The relationship between students’ attitudes toward learning english and their academic success(Sakarya University, 2016) Ataman, Orhan; Eskicumalı, AhmetIn today’s world English has become the lingua franca and there are millions of English learners all around world. In Turkey, when students get into university, thousands of them attend one-year language courses called as preparatory class (prep class) to improve their skills in English before they start their own majors. The aim of this study is to investigate the relationship between the prep class students’ attitudes toward learning English and their academic success. In this study, quantitative research methods were employed and correlational research design was utilized to find the relationship between the dependent and independent variables. The participants of this study are prep class students in Duzce University in 2014-2015 academic year. Research data was collected with one subtest of Gardner’s (1985) Attitude and Motivation Test Battery (AMTB) which is originally comprised of 11 subtests. Four of the subtests were adapted and translated into Turkish by Doğan (2009). One of them called as Attitudes toward Learning English was administered to all students of prep classes for this study. 364 students’ responses were analyzed with t-test, ANOVA, Tukey HSD test and Pearson Correlation. The main finding of the study is that students have positive attitude toward learning English but their mean score of academic success is really low. Also, it is found that there is a positive relationship (r=0,545), (p=0,000) between students’ attitudes toward learning English and their academic success. © The Turkish Online Journal of Educational Technology.