Tez Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Lise düzeyindeki okulların dijital olgunluk seviyelerinin belirlenmesi: Sakarya ili liseleri üzerine bir araştırma(Düzce Üniversitesi, 2023) Güvendi, Yunus Emre; Yanartaş, MustafaBu çalışmanın temel amacı, Sakarya ilindeki liselerin dijital olgunluk seviyelerinin ölçülmesi, dijital olgunluk seviyesine etki eden faktörlerin araştırılması, okulların dijital olgunluk seviyelerine göre yapılabilecek iyileştirmeler için geri bildirim sağlamak, eğitimde teknolojinin verimliliğinin artırılmasına yönelik tavsiyeler ve literatüre yönelik çeşitli öneriler sunmaktır. Araştırmanın evrenini Sakarya ilinde bulunan 135 lise oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi olarak 104 lise, basit tesadüfi örnekleme uygun olarak rastgele seçilmiştir. MEB'in genelgesine göre izlenmesi gereken adımlar sırası ile takip edilerek Sakarya İl Milli Eğitim Müdürlüğünden gerekli izinler alındıktan sonra çalışmaya başlanmıştır. Araştırmaya katılan okullara Framework for Digital Maturity of Schools (FDMS) modeline göre, 5 temel alanda, toplamda 38 göstergenin yer aldığı bir çerçeve ile orijinal çalışmada kullanıldığı üzere 5'li Likert tipi ölçeğe göre oluşturulan toplamda 38 soru sorulmuştur. Örneklemdeki liselerin dağınık olması ve yöneticilerin yoğunluğu sebebiyle çevrimiçi anket tekniği ile veriler toplanmıştır. Anket yapılmadan önce bilgi sahibi olunması gereken terimler ve kavramsal çerçeve anketi, dolduracak yöneticiye iletilmiştir. 104 okuldan toplanan verilerin, SPSS 26.0 programı ile "Normallik Testi", "Cronbach's Alpha Analizi", "Kaiser-Meyer-Olkin(KMO) Testi", "Barlett Testi", "Açımlayıcı Faktör Analizi(AFA)", "Levene Testi", "ANOVA" ve "T Testi" yapılmıştır. Daha sonrasında ise "Microsoft Excel" programı ve "JavaScript" programlama dili kullanılarak, FDMS modelindeki formüle uygun şekilde okulların dijital olgunluk seviyeleri hesaplanmıştır. Araştırmanın sonucuna göre okulların dijital olgunluk düzeylerinin öğrenci ve personel sayılarına göre anlamlı bir fark oluşturmadığı tespit edilirken, okulların dijital olgunluk seviyelerinin okul tipi ve ilçe türüne göre anlamlı bir fark oluşturduğu tespit edilmiştir.Öğe İleri üretim planlama ve çizelgeleme fayda analizi(Düzce Üniversitesi, 2023) Eyüpoğlu, Yücel; Yanartaş, MustafaBu tez çalışması, ileri üretim planlama ve çizelgeleme yöntemlerinin (İÜPÇ) incelenmesi ve değerlendirilmesi hedeflenmiştir. İleri üretim planlama ve çizelgeleme, işletmeler kaynakların etkin bir şekilde planlayarak üretim süreçlerini optimize etmelerine yardımcı olan kritik bir uygulamadır. Çalışmada, literatür taraması ve saha araştırması yöntemleri kullanılarak İÜPÇ konularında mevcut yöntemler ve uygulamalar incelenmiştir. Saha araştırması kapsamında, örnek bir işletmenin üretim süreçleri ve mevcut planlama ve çizelgeleme uygulamaları analiz edilmiştir. İşletmenin üretim hedefleri, kaynak kısıtları, talep değişkenlikleri ve diğer etkenler göz önünde bulundurularak, uygun planlama ve çizelgeleme yöntemleri belirlenmiş ve fayda analizi yapılmıştır. Bu çalışmanın sonuçları, İÜPÇ konusunda ilgili araştırmalara yol gösterme ve işletmelere üretim süreçlerini optimize etme konusunda pratik bilgiler sunması öngörülmüştür.Öğe Kripto paraların gelişmiş ve gelişmekte olan ülke borsalarına etkisi(Düzce Üniversitesi, 2023) Aksoy, Zehra Tanyeli; Özer, NevinÇalışmamızda, kripto paralar ile borsa endeksleri arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla en yüksek fiyat değerine sahip ve sabit fiyatlı olmayan 5 adet kripto para birimi ile gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasından seçilen 10 ülkenin borsa endeksleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Bu amaçla Binance Coin, Bitcoin, Cardano, Etheryum ve Ripple; SP500, NIKKEI225, FTSE100, DAX, SPASX200, BOVESPA, BIST100, SHANGHAI, NIFTY50 ve MOEX borsa endekslerinin 01.01.2018 ile 31.12.2021 yılları arasındaki günlük verileri ile veri seti oluşturulmuştur. İlgili veri seti ile toplamda 50 model oluşturulmuş ve bu 50 modelin durağanlığı ADF Birim Kök testi ile tespit edilerek Toda Yamamoto Nedensellik Testi uygulanmıştır. Uygulanan analizler neticesinde üzerinde çalışılan 50 model arasından 5 modelde değişkenler arasında çift yönlü nedensellik ilişkisi olduğu tespit edilmiştir. Değişkenler arasında çift yönlü nedensellik tespit edilen modellerimiz, BNB-NIKKEI225, ETH-SPASX200, ETH-NIKKEI225, BTC-NIKKEI225, BTC-MOEX modellerinden oluşmaktadır. 21 modelde ise değişkenler arası tek yönlü nedensellik ilişkisine rastlanılmıştır. Geriye kalan diğer modellerdeki değişkenler arasında nedensellik ilişkisi olmadığı saptanmıştır.Öğe İki kutuplu sistemde seçilmiş örnekler ışığında Türk dış politikasında iç faktör dış faktör önceliği tartışması(Düzce Üniversitesi, 2024) Kum, Furkan; Kılıçoğlu, GökmenBu çalışma, iki kutuplu sistemde seçilmiş örnekler ışığında Türk dış politikasında iç faktör dış faktör önceliği tartışması önceliği üzerine odaklanmıştır. Çalışmada öne sürülen temel hipotez, iki kutuplu bir uluslararası sistemde, özellikle SSCB ve ABD'nin egemen olduğu dönemlerde, Türkiye'nin dış politikasının daha çok dış faktörlerden etkilendiği yönündedir. Teorik tartışma olarak iç-dış faktör önceliği tartışması daha geniş bir perspektiften ele alınarak incelenmiştir. Çalışmanın ilk aşamasında, iç-dış faktör önceliği teorik olarak ele alınmış ve uluslararası sistem kavramıyla beraber dış faktörlerin bileşenleri anlatılmıştır. Bu noktada özellikle Türkiye'nin uluslararası konumunu anlamak için uluslararası sistem kavramı önemli bir bağlam sağlamıştır. Bu da SSCB ve ABD gibi egemen güçlerin Türkiye'nin dış politikası üzerindeki etkilerini anlamak için gereklidir. 1960 yılında gerçekleşen 27 Mayıs Darbesi öncesinde ve sonrasında dönemin Türk dış politika dinamiklerini ele almaktadır. 3. bölümde ise bu dönemdeki iç faktörler arasında ekonomik sıkıntılar, siyasi kutuplaşma ve ordu öne çıkmıştır. Uluslararası alanda ise küresel denge ve sistemin yapısındaki değişimler Türk dış politikasında etkili olmuştur. Darbe sonrası iç faktörlerde ekonomik politikalar, siyasi kültürdeki değişimler ve ordunun rolündeki dönüşümler önemlidir. Uluslararası alandaki etkileşimlerin dönemin seyrini nasıl etkilediği de incelenmiştir. 12 Eylül 1980 darbesinin öncesi ve sonrasındaki dönemin Türk dış politika dinamiklerini de ele alınmıştır. Bu dönemde Türkiye'nin dış politikadaki konumu ve ilişkilerindeki değişiklikler, 12 Eylül 1980 darbe etkileri ve genel değerlendirme göz önüne alındığında, dış politikada hem iç hem de dış faktörler etkindir. Türkiye'nin bu dönemlerde dış politika oluşumlarında dış faktörler daha etkinken, iç faktörler dış faktör olan uluslararası sistemin izin verdiği ölçüde etkin olmuştur. Yapılan bu değerlendirme net bir ayrım gözetmemekle birlikte iç ve dış faktörlerin dönemsel yoğunluğuna göre oluşturulmuştur.Öğe Okul kavramı bağlamında Türk çocuk edebiyatı metinlerinde millî eğitimin genel amaçları ile uyuşmayan ifadeler(Düzce Üniversitesi, 2022) Polat, Muhammed Ali; Karademir, FevziOkul, öz bir tabirle bir eğitim öğretim ortamıdır. Bu eğitim öğretim, yalnızca akademik kaygılarla gerçekleşmemektedir. Okul, bir manada toplumu inşa eden; vatandaşların karakteristik özelliklerini, kişilik yapılarını şekillendiren, ülkelerin ekonomik ve teknik konumunu belirleyen kurumlardır. Okul, aynı zamanda sosyal ilişkilerin temelinin atıldığı, milletlerin geçmişiyle geleceğini kucaklaştıran değer aktarımının gerçekleştiği mekânlardır. Bu açıdan bakıldığında vatandaşların, öğrencilerin okula olan bakış açısı oldukça önemlidir. Çocuk edebiyatı yazarlarının, eserlerinde okulu ele alma biçimleri oldukça önemlidir. Yazarların eserlerinde, Millî Eğitim Temel Kanunu'nda yer alan okul algısıyla uyumlu bir anlatı ortaya koyması hiç şüphesiz toplumda var olan okul algısını olumlu etkileyecektir. Bunun tam tersi durumda ise öğrencilerin okula olan bakış açısında birtakım sorunların ortaya çıkma ihtimali ile karşı karşıya kalınabilir. Sosyal hayata ayna tutma özellikleri düşünüldüğünde edebî metinlerin, var oldukları çevreden, sosyal olgulardan etkilenmeleri tabiidir. Bu açıdan bakıldığı zaman çocuk edebiyatı eserlerinde okula olan bakış açısının sosyolojik yansımalarının olduğunu veyahut eserlerde okulda geçen menfi durumların sosyal hayatta bir gerçekliğinin olduğunu düşünmek mümkündür. Bu çalışmada Türk çocuk edebiyatı eserlerinde var olan okul algısı araştırılmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman inceleme yöntemi, örneklemi belirlerken ise ölçüt örnekleme modeli ile birlikte kolay ulaşılabilir durum örneklemesi kullanılmıştır. Verilerin analizinde ise betimsel analiz yönteminden yararlanılmıştır.Öğe Suriye'deki güç mücadelesinde bölgesel aktörlerin rekabeti: İran ve İsrail örneği(Düzce Üniversitesi, 2023) Erdoğmuş, Enes; Çaylı, ŞahinTarihten günümüze güç mücadelelerindeki önemli yerini koruyan Suriye, Akdeniz'e kıyıdaş olması, diğer stratejik geçiş yollarına da haiz olması ve de çeşitli etnik, kültürel, ideolojik farklılıkları barındırması bölgedeki aktörlerin ilgisini çekmiştir. Ortadoğu'daki Arap Bahar'ından etkilenen Suriye 2011'de başlayan iç savaşla tarihi kırılma yaşamış ve kaosa sürüklenmiştir. Suriye'de büyük bir otorite boşluğu oluşmuştur. Sürece tesir eden devletler kendi pozisyonları doğrultusunda iç savaşa müdahil olmuşlardır. Bu çalışmayla 'Suriye'deki güç mücadelesinin arka planında hangi aktörler mevcuttur? Neden iç savaşa güç perspektifinden yaklaşılmıştır? Neden bölgesel aktörlerin rekabeti seçilmiştir? İran ve İsrail hangi güç unsurlarıyla, hangi bağlamda Suriye'ye müdahil olmuştur?' gibi araştırmanın problemleri incelenerek şu saptamalar yapılmıştır. Güç hem araçtır hem de amaçtır. Devletlerin amacı güç maksimizasyonuna ulaşarak rakiplerini bertaraf etmek ve varlığını sürdürmektir. Bu ülkeler stratejik ve milli çıkarlarını gözetmek için güvenlik söylemiyle Suriye'de, erken ön alma çabasına girişmişlerdir. Çalışmanın konusu olan ülkeler çıkarlarına göre vekil savaşçıları caydırıcı araç olarak kullanmışlardır. Bu ülkeler Arap Baharı'nı araçsallaştırarak kendi hedeflerine giden yolda politik, kültürel ve ideolojik olguları kullanmışlardır. Etik ve ahlaki değerler göz ardı edilmiştir. Devlet üstü yapı olarak Birleşmiş Milletler de bu duruma ön alamamıştır. Suriye'deki bölgesel güçlerin güç mücadelesinin eski tarihlerden beri sürdüğünden bahsedilmiştir. Krize giden sürecin arka planı olarak, emperyalist ülkelerin hakimiyeti ve Esad ailesinin iktidara gelmesinden bahsedilmiştir. Bununla birlikte çalışma Arap Baharı sonrasıyla sınırlandırılmıştır. Arap Baharı hem güç sahası Suriye'yi hem de çatışmaya müdahil bölgesel güçleri etkilediği için, bölgesel aktörlerin rekabeti seçilip analiz edilmiştir. Ortadoğu'da yer alan bölgesel güçlerin, aynı süreçte ve aynı coğrafyada sürece doğrudan veya dolaylı müdahil olmaları, aralarındaki rekabeti kaçınılmaz kıldığı sonucuna varılmıştır. Politik bağlamda İran, Suriye'de kendi rejimine sadakatle bağlı bir yönetimin devamından yana pozisyon alırken İsrail ise kendisini tehdit etmeyecek, gücü sınırlandırılmış bir Suriye istemektedir. İdeolojik bağlamda İran Şii Hilali kapsamında hareket ederken İsrail ise vaat edilen topraklar kapsamında hareket etmesi, iki eksenin çakışmasına ve neticede çatışmasına neden olmaktadır. Bu çalışmada, İsrail'in, kendisine karşı Suriye'deki mevcut İran tehdidini öne sürerek bu ülkeye saldırılar düzenlemesi ve İran'ın da İsrail'e karşı Suriye'yi direniş cephesi şeklinde öne sürerek karşı savunma niyetiyle bu ülkedeki askeri varlığını devam ettirmesi, Suriye'deki istikrarsızlığın devam etmesine neden olduğu sonucuna varılmıştır.Öğe Psişik mesafenin uluslararasılaşma süreci üzerindeki rolü: İhracatçı KOBİ'ler üzerinde çoklu örnek olay çalışması(Düzce Üniversitesi, 2024) Cebeci, Feray Beste Akçay; Faiz, EmelBu çalışmanın amacı, psişik mesafe boyutlarının işletmelerin uluslararasılaşma sürecinde rolünü belirlemektir. Araştırmanın deseni olarak çoklu örnek olay tercih edilmiştir. Elde edilen veriler betimsel ve içerik analizi yoluyla analiz edilmiştir. Sonuç olarak psişik mesafe unsurlarının işletmelerin uluslararasılaşma faaliyetlerine etkisi gözlenirken, teknolojik yenilik ve gelişmeler uluslararasılaşma boyutundaki zorlukların aşılmasını kolaylaştırmaktadır. İşletmeler çalışma koşullarını ve teknik şartlarını artırdıkça psişik mesafe unsurları söz konusu işletmeler için sorun olmaktan uzaklaşmaktadır.Öğe İş zekâsı sistemlerinin yenilik yönetimi üzerine etkisi: Bilişim işletmeleri örneği(Düzce Üniversitesi, 2023) Solmaz, Beyza Asel Aytepe; Kılınç, İzzetThe aim of this study is to examine the effect of business intelligence systems use in enterprises on innovation management. For this purpose, it is aimed to examine the importance and effect of business intelligence systems in innovation management decisions in enterprises operating in the IT sector. While conducting the research, the phenomenology design was used. Data were collected through interview technical processes and analyzed with content analysis. The universe of the research consists of IT enterprises using business intelligence systems in Turkey, and the sample is Turkey-based IT enterprises using business intelligence systems registered in LinkedIn. Data were accessed by conducting interviews with 14 participants within the framework of the interview technique. Participants in the interviews; managers, business intelligence specialists, unit chiefs, project managers, business intelligence consultants. During the interviews, 9 open-ended questions were asked to collect the data, and 3 probe questions were used to support the questions. Participant interviews were conducted in a semi-structured online environment to collect data. As a result of the analysis of the data collected as a result of the interviews, five themes were obtained: "business intelligence", "information technologies", "innovation management", "business / management" and "development of the sector / suggestions". The categories and codes under the themes were revealed by analyzing the interviews. In the conclusion part of the study; It has been revealed that the importance of business intelligence systems in IT enterprises has increased, but the awareness of use has not yet developed enough. It has been mentioned that the visual differences in the report outputs of business intelligence tools vary according to the business sector and play an active role in the preference of business intelligence tools. The importance of innovation has emerged for IT businesses to survive competitively in their rapidly changing environments. It has been mentioned that the importance of using data in the steps of innovation need and decision-making is great, and it has been revealed that almost error-free decisions can be made for businesses with the accuracy of business intelligence reports. In this way, it has been revealed that businesses using business intelligence systems are more advantageous than other businesses.Öğe Yabancılara Türkçe öğretiminde Yunus Emre Enstitüsü Youtube ders videolarının kültürel farkındalık oluşturma açısından değerlendirilmesi(Düzce Üniversitesi, 2023) Çakır, Hilal; Er, OnurYabancılara Türkçe öğretiminde üzerinde durulması gereken konulardan biri kültürel farkındalık oluşturma sürecidir. Bu sürecin tek amacı öğrenenlere salt dil öğretimi değil, aynı zamanda kültürler arası iletişim yetisini de kazandırmaktır. Bu kapsamda araştırmanın amacı yabancılara Türkçe öğretiminde Yunus Emre Enstitüsü Youtube sayfasında yer alan ders videolarını kültürel farkındalık oluşturma açısından değerlendirmektir. Nitel şekilde desenlenen bu araştırmada doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Araştırma kapsamında YouTube üzerinden asenkron uzaktan eğitim sağlayan Yunus Emre Enstitüsünün "Türkçe Öğreniyorum" isimli ders videoları incelenmiştir. Elde edilen veriler içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda A1, A2, B1 ve B2 düzeyindeki derslerin tamamında kültürel ögeler tespit edilmiştir. Tüm düzeylerde yapılan incelemede en fazla kültürel öge "Ekler, Kipler, Tamlamalar, Ses Olayları" konusunda rastlanmıştır. En fazla kullanılan kültürel ögelerin ise "Türkçe İsimler" ve "Türkçe Şehir Adları" olduğu görülmüştür. Yunus Emre Enstitüsünün "Türkçe Öğreniyorum" isimli ders videolarında kültürel ögelerin dağılımına bakıldığında eşit şekilde dağılım göstermediği görülmüştür. Bu unsurlardan bazılarına hiç yer verilmediği ve kültürel ögelerin dil düzeylerine göre dağılımında da farklılıklar bulunduğu gözlenmiştir.Öğe Trafik kazası sayılarının zaman serisi modelleri ile tahmini: Batı Karadeniz Bölgesi örneği(Düzce Üniversitesi, 2024) Topuz, Serhat; Arslan, Hakan MuratBu tez çalışması, Batı Karadeniz Bölgesi'nde Jandarma sorumluluk sahasında meydana gelen ölümlü ve yaralanmalı trafik kazalarının sayısını zaman serisi modelleri ile tahmin etmeyi amaçlamaktadır. Çalışmada, Jandarma Genel Komutanlığı'nın resmî web sitesinde yer alan Nisan 2019'dan Aralık 2023'e kadar olan istatistiki veriler kullanılmıştır. Bu veriler, Bartın, Bolu, Düzce, Karabük, Kastamonu, Sinop ve Zonguldak illerinde meydana gelen trafik kazalarını içermektedir. Araştırmada, otoregresif entegre hareketli ortalamalar (ARIMA) yöntemi kullanılarak gelecekteki kaza sayıları tahmin edilmiştir. Bu kapsamda, veri analizleri ve modellemeler Minitab, R Studio ve EViews programları ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın sonuçları, trend analizi, mevsimsellik analizi ve tahmin modellemeleri ile desteklenmiştir. Tezin bulgularına göre, trafik kazalarının sayısının tahmin edilmesi, karar verici konumundaki yöneticilerin personel görevlendirmesi ve ekonomik planlama gibi konularda daha bilinçli ve etkili kararlar almasına katkı sağlayacaktır. Ayrıca, akademik ve kamu kurumlarını ilgilendiren gelecekte yapılacak benzer çalışmalarda, elde edilen tahmin sonuçları, halk sağlığı ve devlet ekonomisi açısından önemli olan trafik kazalarının önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınmasına da yardımcı olacaktır.Öğe Çin'in ulusal güvenlik sorunlarının neorealizm perspektifinden analizi(Düzce Üniversitesi, 2024) Memiş, Emre; Çaylı, ŞahinAraştırmanın temel amacı, Çin'in ulusal güvenlik sorunlarına yönelik politikalarının ve uluslararası ilişkilerdeki rolünün neorealizm çerçevesinde analiz edilmesidir. Çin'in güvenlik anlayışının tarihsel gelişimi neorealizm üzerinden incelenmiştir. Bu analiz de, neorealizmin uluslararası ilişkilerdeki güç dinamikleri ve devlet davranışlarına nasıl uygulandığı Çin örneği üzerinden irdelenmiştir. Araştırma, nitel analiz yöntemlerini kullanarak gerçekleştirilmiştir. Çin'in tarihî ve güncel politik belgeleri, liderlerin konuşmaları ve uluslararası ilişkiler literatürü detaylı bir şekilde incelenmiştir. Bu metodoloji, Çin'in güvenlik politikalarının derinlemesine anlaşılmasını sağlamıştır. Bulgular, Çin'in güvenlik politikalarının ve dış politika kararlarının neorealizmin temel prensipleriyle uyumlu olduğunu ortaya koymuştur. Bu politikaların hem bölgesel hem de küresel düzeyde güç dengesi üzerinde belirgin bir etkisi olduğu görülmüştür. Ayrıca, Çin'in uluslararası sistem içindeki rolünün ve bölgesel güvenlik sorunlarına yaklaşımının neorealizm çerçevesinde etkili bir şekilde analiz edilebileceği sonucuna varılmıştır. Bu araştırma, Çin'in ulusal güvenlik politikalarını ve uluslararası ilişkilerdeki rolünü anlama ve değerlendirme konusunda neorealizm teorisinin sağladığı kritik perspektifi ortaya koymaktadır. Çin'in gelecekteki güvenlik stratejilerinin ve uluslararası politikadaki konumunun bu teorik çerçevede daha iyi anlaşılması ve tahmin edilmesi mümkündür. Bu araştırmanın önemi, Çin'in hızla artan global etkisinin ve bölgesel güvenlik politikalarının derinlemesine anlaşılmasını sağlamaktadır. Çin, dünya siyasetinde giderek daha belirgin bir rol oynamakta ve uluslararası güç dengelerini etkilemektedir. Bu durum, hem bölgesel hem de küresel güvenlik açısından önemli sonuçlar doğurmakta ve dünya genelindeki politikaları şekillendirmektedir. Çin'in ulusal güvenlik anlayışını ve politikalarını anlamak, bu değişimleri ve etkilerini daha iyi kavramak için hayati önem taşımaktadır. Bu konunun seçilmesinin temel nedenlerinden biri, neorealizmin, devletlerin uluslararası sistemdeki davranışlarını anlamada güçlü bir teorik çerçeve sunmasıdır. Neorealizm, güç dengesi, güvenlik rekabeti ve devletlerarası ilişkiler gibi kavramlarla, Çin'in uluslararası arenadaki stratejilerini ve karar alma süreçlerini analiz etmek için ideal bir yaklaşım sağlar. Ayrıca, bu çalışma, Çin'in Tayvan, Hong Kong, Güney Çin Denizi ve Doğu Türkistan gibi önemli bölgesel meselelerdeki tutumunu daha iyi anlamak için de bir fırsat sunmaktadır. Anahtar Kelimeler: Çin, Ulusal Güvenlik, Neorealizm.Öğe Çin'in enerji güvenliği politikalarının jeopolitik analizi: Orta Doğu örneği(Düzce Üniversitesi, 2024) Arıdil, Beyza; Çaylı, ŞahinÇin Halk Cumhuriyeti, Deng Xiaoping'in başlattığı 1978 yılı reformları ile birlikte önemli bir dönüşüm süreci yaşamaya başlamıştır. Dünya da bu dönüşümün dikkat çeken boyutu ise ekonomik büyüme olmuştur. Ekonomik büyümenin artması, Çin'in enerji talebini de sürekli artırmıştır ve Çin, 1993 yılında petrol ithalatçısı haline gelmiştir. Enerji ithalatının büyük bir bölümü Orta Doğu bölgesinden temin edilmektedir. Çin Halk Cumhuriyeti'nin büyümesinin temelinde üretim vardır ve üretimin devamlı olabilmesi için güvenli, temiz, kesintisiz bir enerji akışının olması gerekir. Çin'in artan enerji ihtiyacı, ulusal güvenlik meselesi haline gelmiştir ve çözümü de enerji güvenliğinin sağlanmasıyla mümkündür. Çin yönetimi, enerji güvenliğinin sağlanması ve enerji ihtiyacı için Orta Doğu ülkeleri ile kültürel, ekonomik, ticari ve siyasi ilişkilerini güçlendirmeye çalışmaktadır. Çalışmada, kuramsal çerçeve olan enerji jeopolitiğine dayanılarak Çin'in giderek artan enerji talebi karşısında Orta Doğu bölgesine jeopolitik yaklaşımı, enerji güvenliğini nasıl sağladığı ve enerji diplomasisi analiz edilmiştir. Çalışmanın amacı yükselen güç Çin'in artan enerji ihtiyacında Orta Doğu bölgesinin rolünün analiz edilmesidir. Çalışma kapsamında Çin'in ulusal enerji güvenliği politikalarının değişim ve dönüşümünde Orta Doğu bölgesinin stratejik önemi ve Çin'in artan enerji ihtiyacını hangi kaynaklardan sağladığı sorularına cevap aranmıştır. Araştırma kapsamında dünyada artan enerji ihtiyacında Orta Doğu bölgesinin önemi, dünya ve Çin için bir kez daha anlaşılmıştır. Çalışma sonucunda dünya güç dengelerinin değiştiği ve bu değişimde Çin Halk Cumhuriyetinin yükselen ekonomisi ile çok önemli bir yere sahip olduğu sonucuna varılmıştır. Çin'in yükselen ekonomisiyle birlikte artan enerji ihtiyacının hem kendisi için hem de uluslararası enerji piyasası için ne kadar önemli olduğu anlaşılmıştır. Anahtar Sözcükler: Çin, Orta Doğu, Enerji Jeopolitiği, Enerji Güvenliği, Enerji DiplomasisiÖğe Dış politikada denge veya güçlünün peşine takılma: Türkiye-ABD ilişkileri (1960-1980)(Düzce Üniversitesi, 2023) Taşpinar, Ferzan; Kekevi, SerkanBu çalışma, 1960-1980 yılları arası Türkiye-ABD ilişkilerini, uluslararası ilişkilerin şekillenmesinde gücün, ulusal çıkarların ve gücün küresel dağılımının rolünü vurgulayan Neorealist teori kapsamında yer alan dengeleme (balancing) ve peşine takılma (bandwagoning) kavramları merceğinden incelemektedir. Çalışma, bu dönemde her iki ülkenin seçilmiş olay ve eylemlerini kuramsallaştırma yoluyla incelemekte ve söz konusu kavramların ilkelerine dayalı olarak değerlendirmektedir. Araştırma, Neorealist bakış açısının hem Türkiye'nin hem de ABD'nin bu dönemdeki eylemlerini ve kararlarını anlamakta faydalı olduğunu göstermeyi amaçlamaktadır. Bu çalışmanın bulguları, söz konusu yıllardaki Türkiye-ABD ilişkilerinin ve devletlerin uluslararası ilişkilerdeki davranışlarını açıklamada Neorealist teori çerçevesinde yer alan dengeleme (balancing) ve peşine takılma (bandwagoning) rolünün daha derinden anlaşılmasına katkıda bulunmaktadır. Anahtar Kelimeler: Türkiye, ABD, Neorealizm, Dengeleme, Peşine Takılma.Öğe Nesnelerin interneti teknolojilerinin hızlı tüketim sektöründe yer alan zincir marketlerdeki uygulamalarına dair bir araştırma(Düzce Üniversitesi, 2023) Şahin, Gülben; Kılınç, İzzetBu çalışmanın temel amacı, hızlı tüketim sektöründe olan zincir marketlerin nesnelerin interneti teknolojisinin kullanımını incelemektir. Araştırmada nitel yöntem kullanılıp fenomenoloji (olgu bilim) deseni izlenmiştir. Bu amaçlar doğrultusunda araştırmanın evrenini Çanakkale' de faaliyet gösteren zincir marketler oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi ise nitel yöntem ile ele alındığından amaçlı örneklem türlerinden tipik durum örneklemesi olarak oluşturulmuş ve araştırmada 16 görüşme yapılmış, 3 görüşme geçersiz sayılıp toplamda 13 zincir market yöneticisinden oluşan görüşmelerle çalışma ele alınmıştır. Görüşme yöntemi ile toplanan veriler yarı yapılandırılmış görüşme formuyla elde edilmiştir. Yarı yapılandırılmış görüşme formu 8 adet açık uçlu sorudan oluşmaktadır. Yarı yapılandırılmış görüşme formları mağaza sorumlularına ve bölge sorumlularına yüz yüze gerçekleşen görüşmelerle uygulanmıştır. Araştırma boyunca toplanan verilere betimsel analiz yöntemi uygulanarak çalışma gerçekleşmiştir. Verilerin analizi sonucu; zincir market yöneticilerin nesnelerin interneti kavram bilgisi, konu hakkındaki yeterlilikleri oldukça düşüktür. Bu sonuçla beraber yurt içindeki hızlı tüketim sektöründe yer alan zincir marketlerde kullanılan nesnelerin interneti teknolojileri yurt dışı örneklerle kıyaslandığında yine düşük düzeyde kullanıldığı tespit edilmiştir. Zincir marketlerde kullanılan nesnelerin interneti teknolojileri hakkında yöneticilerin sahip olduğu bilgi ve kullanım düzeyini arttırmaya yönelik işletme içi çalışmaların olmadığı görülmüş ve işletmeler bu konuda çalışanlarına eğitim desteği sunmaları gereği saptanmıştır. Sektördeki yoğun rekabetten ancak işletme içi eğitimle avantaj yaratacaklarını bilmeleri gerekmektedir.Öğe 2019 programına göre hazırlanan 5, 6, 7 ve 8. sınıf Türkçe ders kitaplarındaki metinlerin söz varlığı açısından incelenmesi(Düzce Üniversitesi, 2022) Eren, Sema; Karademir, Fevzi; Er, OnurBu çalışmanın amacı Talim Terbiye Kurulu'nun 2019-2020 eğitim öğretim yılında okutulması için önerdiği Anıttepe Yayıncılık 5. sınıf Türkçe ders kitabı ile MEB Yayınları 6, 7 ve 8. sınıf Türkçe ders kitaplarının genel söz varlığını, okuma ve dinleme/izleme metinlerinden hareketle tespit etmek ve nitelikli söz varlığı unsurlarını ortaya koymaktır. Çalışma, betimsel tarama modelinde nitel bir araştırmadır. Çalışmanın inceleme nesnesi olan Türkçe ders kitaplarında yer alan metinler, genel söz varlığı ve nitelikli söz varlığı unsurları açısından incelenmiştir. Metinler, bilgisayar ortamında word programına aktarılmıştır. Metinlerde geçen sözler AntConc. 3.5.8 programıyla analiz edilerek Türkçe ders kitaplarının genel söz varlığı ve nitelikli söz varlığı unsurlarının sıklık listelerine ulaşılmıştır. Dilimizi zenginleştiren nitelikli söz varlığı unsurlarının yanı sıra metinlerde geçen yabancı sözler de incelenmiştir. Çünkü yabancı sözler, yabancı dillerin metinlerde ne derece etkili olduğunu ifade etmektedir. Araştırmada tüm sınıf seviyesindeki metinlerde yabancı sözler olduğu tespit edilmiştir. Sınıf kademesi ilerledikçe metinlerdeki bu sözlerin sayısında artış olurken, Türkçe Dersi Öğretim Programı kazanımlarında yer alan deyim, atasözü, özlü söz gibi nitelikli söz varlığı unsurlarının sayısında düzenli bir artış olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bazı sınıf kademelerinde atasözü, özlü söz, tekerleme gibi nitelikli söz varlığı unsurlarına yer verilmediği tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda ders kitaplarında Türkçenin zenginliğini yansıtan nitelikli söz varlığı unsurlarının daha fazla yer aldığı metinlerin tercih edilebileceği ve bu unsurların sayısının kademeli olarak artması gerektiği gibi öneriler sunulmuştur. Anahtar Sözcükler: Söz Varlığı, Türkçe Ders Kitapları, Türkçe EğitimiÖğe Süleymân Fehîm Efendi Dîvânı'nın bağlamlı dizini ve işlevsel sözlüğü(Düzce Üniversitesi, 2024) Levent, Zeynep; Kılıçarslan, Orhan19. yüzyıl Türk Edebiyatı eski ve yeninin iç içe olduğu bir dönemdir. Bu yüzyılda bazı şairler tarafından her ne kadar eski edebiyat savunulsa da klasik Türk edebiyatının yerini yavaş yavaş yeni edebiyatın aldığı görülmektedir. Bu dönem şairleri şiirlerini kaleme alırken hem geleneğe uymuş hem de değişen zihniyetin beraberinde getirdiği birtakım yenilikleri de benimsemişlerdir. Özellikle günlük hayatın izlerini taşıyan atasözü ve deyimler şiirlerde çok sık kullanılmıştır. Süleymân Fehîm de 19. yüzyılda yaşayan ve eski edebiyatı savunan başarılı şairlerden olup bu alanda sanatını icra etmiştir. Bu çalışmanın konusu, Süleymân Fehîm Efendi Dîvânı'nın Bağlamlı Dizini ve İşlevsel Sözlüğü'nün hazırlanması üzerinedir. Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Süleymân Fehîm Efendi'nin hayatı, eserleri ve edebi kişiliğinden bahsedilmiştir. İkinci bölümde Dîvân'ın dil ve şekil özellikleri ile sözcük türleri incelenmiştir. Üçüncü ve son bölümde ise genel olarak şiirlerde öne çıkan bazı duyguların üzerinde durulmuştur. Çalışma, Türk edebiyatındaki dil sorununu çözen ve akademik çalışmalara büyük kolaylık sağlayan kapsamlı bir sözlük çalışması olan TEBDİZ, diğer adıyla Türk Edebiyatının Bağlamlı Dizinleri ve İşlevsel Sözlüğü'nün projesi kapsamında hazırlanmıştır. Dîvân'ın transkripsiyonlu hali tarafımızca TEBDİZ sistemine yüklenmiş daha sonra divanda bulunan şiirlerin kelimeleri bağlamına göre tek tek anlamlandırılarak sisteme kaydedilmiştir. Bu şekilde eserin sözlüğü oluşturulmuştur. Anahtar Sözcükler: Klasik Türk edebiyatı, Süleymân Fehîm, Bağlamlı Dizin, İşlevsel Sözlük, TEBDİZ.Öğe Behiç Ak'ın öykü ve romanlarında ebeveyn-çocuk ilişkisi(Düzce Üniversitesi, 2024) Özyıldırım, Müjdat; Balta, Elif EmineEbeveyn-çocuk ilişkisi; çocukların bilişsel, ruhsal ve sosyal gelişimini doğrudan etkilediği için çocuklar açısından son derece önemlidir. Çocukların kişiliklerini sağlıklı bir biçimde oluşturabilmeleri ve kendi kendilerine yeten bireyler olabilmeleri için ebeveynleriyle aralarında olumlu ilişkilerin bulunması gerekir. Ebeveynleriyle olumlu ilişkiler geliştiremeyen çocuklar; özgüveni olmayan, dıştan denetimli ve sosyal uyumu zayıf bireyler olarak yetişirler. Behiç Ak, son dönemin sevilen ve çok okunan yazarlarından biridir. Yazar, öykü ve romanlarında ebeveyn-çocuk ilişkilerini renkli ve ilgi çekici bir biçimde işlemiştir. Bu araştırmanın amacı, Behiç Ak'ın öykü ve romanlarındaki ebeveyn-çocuk ilişkilerini incelemektir. Bunun için Behiç Ak'ın on sekiz kitabı doküman analizi yöntemiyle taranmış; öykü ve romanlardaki başlıca ebeveyn tutumları, ebeveyn-çocuk ilişkisi ve son olarak da ebeveyn-çocuk ilişkisinin çocukların gelişimine etkisi incelenmiştir. Araştırma sonucunda Behiç Ak'ın öykü ve romanlarında ebeveynlerin çocuklarını sıklıkla demokratik tutumla yetiştirdikleri, eserlerde ebeveyn-çocuk ilişkisinin özenle işlendiği, olumlu ebeveyn-çocuk ilişkisinin çocukların gelişimine ve kişiliğine katkı sağladığı görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Ebeveyn tutumları, Anne-çocuk, Baba-çocuk, Ebeveyn-çocuk ilişkisi, Behiç Ak.Öğe Nizam-ı Cedit'ten Tanzimat'a klasik Türk edebiyatında zihniyet çözümlemesi(Düzce Üniversitesi, 2023) Ekici, Mehmet Maruf; Genç, İlhanBu çalışmanın temel amacı Nizam-ı cedit döneminden Tanzimat'a kadar, divan şiirine yansıyan zihniyet unsurlarını tespit etmektir. Bu çalışmanın malzemesi divan şiiri olup şiire yansımayan olay ve olgular çalışma kapsamının dışında tutulmuştur. Zihniyet "davranışlara ve olayları yorumlama biçimine yansıyan bilinç" şeklinde tanımlanmıştır. Bu bilinç, şairlerin dönemin olaylarını ve olgularını yorumlama şekli üzerinden anlaşılmaya çalışılmıştır. Bu tez III. Selim, IV. Mustafa ve II. Mahmud olmak üzere üç padişah dönemlerine göre ayrılmıştır. Bu dönemlerde gerçekleştirilen askerî ve idarî alanda yenilikler; savaşlar, antlaşmalar, isyanlar; imar faaliyetleri gibi olaylar şiire yansıdığı ölçüde araştırılmıştır. Bunun yanında dönemin poetikası; toplumun dine, tarikatlara, akla, bilime, felsefeye ve halk inanışlarına bakış açıları ele alınmıştır. Zihniyetlerin ayırıcı özelliklerinden olan evreni, hayatı ve insanı yorumlama tarzı üzerinde durulmuştur. Zihniyetin en önemli göstergesi olarak davranış kalıpları kabul edilmiş ve şiir üzerinden bunlar tespit edilmeye çalışılmıştır. Osmanlı toplumunda etnik ve mezhepsel sınıfların zihniyette yer alış biçimleri gösterilmek istenmiştir. Toplumda öne çıkan değerli kavramlar tespit edilmiştir. Osmanlı toplumunun yabancı ülke ve milletlere bakışı ortaya koyulmuştur. Zihniyetin şekillenmesinde etkisi olan şahsiyetler gösterilmiştir. Çalışmanın sonunda Osmanlı toplumunun yeniliklere büyük bir ümitle bağlandığı ve fetih beklentisi içerisine girdiği anlaşılmıştır. Yeniliklere yapılan karşı çıkışların şiire yansımadığı görülmüştür. Toplumun, her alandaki olay ve olguları din çerçevesinde değerlendirdiği, yeniliklere taraftar olanların da karşı olanların da kanıtlarını dine dayandırmaya çalıştıkları anlaşılmıştır. Evrene, hayata, insana, davranışlara din penceresinden bakıldığı görülmüştür. Zihniyeti şekillendiren gelenek ve toplumsal kabullerin yine din ile harmanlandığı sonucuna varılmıştır. Anahtar Sözcükler: Din, II. Mahmud, Nizam-ı cedit, Poetika, ZihniyetÖğe Yarım Ay Mecmuası üzerine bir inceleme (Değerlendirme-dizin)(Düzce Üniversitesi, 2023) Altan, Hazan Nur; Özcan, RecaiYarım Ay Mecmuası, Atatürk Dönemi'nde yayımlanmaya başlayan ve ilk sayısı 14 Şubat 1935'te çıkan ve toplam 187 sayı yayımlanan bir mecmuadır. Yarım Ay Mecmuasının sahibi Vecdi Eren'dir. Mecmua, Atatürk ve İsmet İnönü Dönemlerini kaplar. Mecmuanın yazar kadrosu ve metin türleri çeşitlidir. Özellikle metin türleri incelendiğinde dönemin sosyal, siyasi ve toplumsal olayları hakkında bilgi edinmek mümkündür. Bu çalışma; Yarım Ay Mecmuasının 1-187 aralığındaki nüshalarını inceler ve mecmuanın içinde bulunan metinleri tür ve kronolojik olarak iki şekilde kategorize eder.Öğe Türk dili lehçelerinde latin harflerinin kullanımı(Düzce Üniversitesi, 2023) Akbulut, Saadet Gülser; Hazar, Mehmetİnsanoğlunun bir şeyleri tasvir etme, anlatma, gelecek kuşaklara aktarma isteğiyle resmettikleri figürler ilerleyen günlerde yazıya dönüşmüştür. Kullandıkları harfler bir bütün olduğunda alfabeyi oluşturmuştur. Kullanılan bu alfabeler her zaman değişime açık olmuştur.Türklerin kullandıkları alfabeler de geçmişten günümüze birçok değişime ve gelişime uğramıştır. Bunda yaşanılan coğrafya, din, kültür vb. etkili olmuştur. Bu değişimle birlikte toplamda beş alfabeyi kullanmış olanTürkler son olarak Latin alfabesini kullanmışlardır. Türkiye'de Atatürk'ün öncülüğünde 1 Kasım 1928'de kabul edilen kanunla birlikte kullanımı başlamıştır. Bu alfabenin halk tarafından özümsenmesinin daha kolay olması için birçok çalışmalar yapılmıştır. Bu kabulle birlikte değişimler gazetelere, dergilere, tabelalara vb. yansımıştır. Ancak ne kadar özümsenmesi için çalışmalar yapılmış olsa da bazı yerlerde ikili kullanımlar bazı yerlerde ise yanlış harf kullanımları olmuştur. Örneklerle zenginleştirilen bu konu çalışmamızın ana başlığını oluşturmaktadır. Diğer Türk dili lehçelerine baktığımızda ise bazı uygulanan politikalar neticesinde latin alfabesine geçişin olmadığı toplulukların varlığını da görmekteyiz.Bununla birlikte çok önceki tarihlerde bu alfabeye geçen; kısa süre önce bu alfabeye geçen; ileri ki tarihte geçmek için karar alan Türk toplulukları da bulunmaktadır. Son gelişmelerle birlikte Özbekistan, Kazakistan bu yönde ilerleme kat etmiştir.