Düzce Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Mimarlık Anabilim Dalı, Düzce, Türkiye

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2020

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Yaşamın izleri, anılar, tarih kentsel mekânlarda birikim oluşturarak, yerin kimliğini, özgünlüğünü ve her şeydenönemlisi aidiyeti oluşturur. Yere ve topluluğa bağlı gelişen aidiyetin sürekliliği ve güçlenmesi, yerin kimliğinigüçlendirerek sürekliliğini sağlamaktadır. Küresel kültürün egemen olduğu dünyamızda yerel yaşam kültürü vekimliklerin özgünlüğü mekânların dönüşümü ile birlikte kaybedilmektedir. Dolayısıyla bireysel bellekçerçevelerinden yola çıkarak kolektif bellekte yer etmiş mekânların tespit edilmesi sağlıklı ve imgelenebilirkentsel çevreler oluşturma noktasında önem taşımaktadır. Bu araştırmada, deprem afeti ile ciddi bir kentselyıkım yaşayan ve deprem sonrası yeni yaşam alanlarının oluşmasıyla yer değiştirmek zorunda kalan Düzcelilerinbellek mekânlarının tespiti amacına yönelik bir metot önerisi sunulmuştur. Araştırma yöntem olarak sözlümülakat ve zihinsel harita kullanımını içeren iki aşamadan meydana gelmektedir. Hatırlanma sayısı vehatırlanma sırasının önemli kriterler olduğu anket verileri ışığında belirlenen kentsel mekânlar, geliştirilenpuantaj tekniği sayesinde elde edilen frekansların yıllar bazında (afet öncesi ve sonrası) kıyaslanmasıylahatırlanma ve unutulma döngüleri başlıkları altında gruplandırılmıştır. Hatırlama döngüsü içerisinde yer alanbellek mekânları potansiyel kimlik mekânları olarak nitelendirilirken, unutulma döngüsü içerisinde yer alanmekânlar ise tehdit altında olan ve kente geri kazandırılmayı bekleyen bellek mekânlar olarak nitelendirilmiştir.Yapılan bu araştırma sonucunda kimlik kazanımı için sürekliliği önemli olan bellek mekânlarının belirlenmesiiçin metodolojik bir öneri hazırlanmış olup, farklı kentlere uygulanabilir olması yönünden geliştirilmeye açıktır.Toplumun belleğinde sürekliliği olan mekânların korunması veya geliştirilmesi için öngörülen bu çalışmanın;kent kimliğinin sürekliliğini sağlamak konusunda referans kaynak oluşturması öngörülmüştür.
Memories and history accumulate in urban spaces and they form identity, authenticity and, belongingness. The continuity and strengthening of the belonging that develops depending on the place and the community strengthen the identity of the place and ensure its continuity. Identifying the spaces that have been included in the collective memory based on individual memory frameworks is important in creating healthy and imaginable urban environments. In this study, a method is proposed to determine memory places of Düzce residents who have experienced serious urban destruction due to earthquake disaster and had to relocate after the earthquake. The research method consists of two stages including face-to-face structured interviews and use of the mental map. The urban spaces determined in the light of the survey data, where the number of recall and order of recollection are important criteria, are grouped under the headings of cycles of remembrance and oblivion by comparing the frequencies obtained by the payroll technique based on years. While the memory spaces in the recall cycle are considered as potential identity spaces, the spaces in the oblivion cycle are considered as memory spaces that are under threat and waiting to be recycled to the city. A methodological suggestion has been prepared for the determination of memory spaces which are important for the acquisition of identity and are open to development in terms of applying to different cities. This study envisaged for the protection or development of spaces with continuity in the collective memory of the society; it is foreseen to constitute a reference source for ensuring the continuity of urban identity.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

[No Keywords]

Kaynak

Düzce Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

8

Sayı

1

Künye