Descartes Ve Hume’da “Şüpheli Bilgi” Fikri

dc.contributor.authorEsenyel, Adnan
dc.date.accessioned2020-04-30T14:40:00Z
dc.date.available2020-04-30T14:40:00Z
dc.date.issued2017
dc.departmentDÜ, Fen-Edebiyat Fakültesi, Felsefe Bölümüen_US
dc.description.abstractBilginin kesinliğinden, nesnelliğinden ve evrenselliğinden ödün vermek istemeyen her filozof, Descartes ve Hume’un ortaya koyduğu şüpheci argümanları, bilginin olanağı için bir tehdit olarak algılamaktadır. Bir yandan Descartes’ın şüpheci argümanı tüm bilgi iddialarımıza eşlik eden hata olasılığını gündeme getirirken, diğer taraftan Hume’un argümanı, neden ve sonuç arasında var olduğu düşünülen tüm zorunluluğu, şüpheli bir olumsallığa indirger. Böylece bu iki argüman bilginin tesisi adına aşılması gereken temel engeller olarak görülür. Ancak mevcut çalışma, bu iki argümanı, aşılması gereken birer engel olarak değil, fakat bilginin şüphe ile birlikte yaşamasına olanak tanıyan birer deneme olarak göstermek ister. Dahası bize göre bu argümanlar; şüphe ile bilgi arasında var olduğu düşünülen keskin karşıtlığı ortadan kaldırır ve şüpheyi bilgiden kovmak yerine, ona hak ettiği saygıyı göstererek şüpheyi bilginin temel bir öğesi haline getirir.en_US
dc.description.abstractAny philosopher who does not want to compromise the certainty, objectivity and universality of knowledge, perceives the sceptical arguments which are put forward by Descartes and Hume as threats against the possibility of knowledge. While Descartes’ sceptical argument brings to light the possiblity of an error which accompanies all our claims of knowledge, Hume’s argument, on the other hand reduces all necessity which is thought to exist between cause and effect into a sceptical contingency. Thus both arguments are seen as obstacles which have to be overcomed in order to establish knowledge. However the present work wishes to show these arguments not as obstacles which we have to overcome but as experiments that allow suspicion and knowledge to live together. Moreover we conclude that these arguments will abolish the assumed sharp edged contrariness between doubt and knowledge and instead of expelling doubt out of knowledge they will show respect to suspicion by making it one of the fundamental elements of knowledge.en_US
dc.identifier.endpage264en_US
dc.identifier.issn2618-5784
dc.identifier.issn2618-5784
dc.identifier.issue24en_US
dc.identifier.startpage243en_US
dc.identifier.urihttps://app.trdizin.gov.tr/makale/TWpnMU1EY3lNZz09
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12684/1713
dc.identifier.volume12en_US
dc.indekslendigikaynakTR-Dizinen_US
dc.language.isotren_US
dc.relation.ispartofFLSF (Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi)en_US
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanıen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectBeşeri Bilimleren_US
dc.subjectBilim Felsefesi ve Tarihien_US
dc.subjectEdebi Teori ve Eleştirien_US
dc.subjectEtiken_US
dc.subjectFelsefeen_US
dc.subjectSiyasi Bilimleren_US
dc.subjectSosyolojien_US
dc.titleDescartes Ve Hume’da “Şüpheli Bilgi” Fikrien_US
dc.title.alternative(The Idea of “Sceptical Knowledge” in Descartes and Hume)en_US
dc.typeArticleen_US

Dosyalar

Orijinal paket
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Yükleniyor...
Küçük Resim
İsim:
1713.pdf
Boyut:
775.42 KB
Biçim:
Adobe Portable Document Format
Açıklama:
Tam Metin / Full Text