ÖZGÜRLÜĞÜ ÖZGÜR BIRAKMAK: SIMONE DE BEAUVOIR’IN VAROLUŞÇU ETİĞİ ÜZERİNE
dc.authorid | ||
dc.contributor.author | Esenyel, Zeynep Zafer | |
dc.date.accessioned | 2021-12-01T18:23:08Z | |
dc.date.available | 2021-12-01T18:23:08Z | |
dc.date.issued | 2019 | |
dc.department | [Belirlenecek] | en_US |
dc.description.abstract | Simone de Beauvoir, insanın yalnızca belirsizlik olarak betimlenebileceği iddiası üzerinden temellendirdiği etik anlayışının, bir varoluşçuluk türü olduğunu ifade eder. Beauvoir için belirsizlik, kesinlik arayışı içinde bertaraf edilmesi gereken olumsuz bir özellik değil, aksine varlığın ontolojik bir yapısıdır. Belirsizlik, dünyaya ve insana anlam veren en temel gerçekliktir. Bu bağlamda varoluşçuluğa getirilen eleştirilerle hesaplaşan filozof, etiğin zorunlulukla başkasının özgürlüğüne dayandığını ortaya koyar. İnsanın bireysel özgürlüğü, kaçınılmaz bir biçimde başkalarının özgürlüğüyle iç içe geçmiştir. Böylece bireyselliği aşarak toplumsallığa bağlanan Beauvoir, etik kararların aynı zamanda politik kararlar olduğu sonucuna da ulaşır. Beauvoir özgürlüğü, salt kendisi için istenen en yüksek insani hedef olarak ortaya koyarak, etik bir yaşamla özdeşleştirir. Varoluşçuluk; herkesin, herkesten sorumlu olduğu olgusunu etik bir değer olarak kişinin omuzlarına yükler. Hiçbir şey seçmemenin de bir seçim olduğunun görülmesiyle birlikte, özgürlüklerimizin birbirine dayandığı ve birbirini gerektirdiği anlaşılır. Bu çalışmanın amacı, Beauvoir’ın belirsizlik düşüncesinin varoluşçu bir etik teoriye dönüştüğünü ve özgürlüğün tam da buradan doğduğunu ortaya koymaktır. | en_US |
dc.description.abstract | Simone de Beauvoir, insanın yalnızca belirsizlik olarak betimlenebileceği iddiası üzerinden temellendirdiği etik anlayışının, bir varoluşçuluk türü olduğunu ifade eder. Beauvoir için belirsizlik, kesinlik arayışı içinde bertaraf edilmesi gereken olumsuz bir özellik değil, aksine varlığın ontolojik bir yapısıdır. Belirsizlik, dünyaya ve insana anlam veren en temel gerçekliktir. Bu bağlamda varoluşçuluğa getirilen eleştirilerle hesaplaşan filozof, etiğin zorunlulukla başkasının özgürlüğüne dayandığını ortaya koyar. İnsanın bireysel özgürlüğü, kaçınılmaz bir biçimde başkalarının özgürlüğüyle iç içe geçmiştir. Böylece bireyselliği aşarak toplumsallığa bağlanan Beauvoir, etik kararların aynı zamanda politik kararlar olduğu sonucuna da ulaşır. Beauvoir özgürlüğü, salt kendisi için istenen en yüksek insani hedef olarak ortaya koyarak, etik bir yaşamla özdeşleştirir. Varoluşçuluk; herkesin, herkesten sorumlu olduğu olgusunu etik bir değer olarak kişinin omuzlarına yükler. Hiçbir şey seçmemenin de bir seçim olduğunun görülmesiyle birlikte, özgürlüklerimizin birbirine dayandığı ve birbirini gerektirdiği anlaşılır. Bu çalışmanın amacı, Beauvoir’ın belirsizlik düşüncesinin varoluşçu bir etik teoriye dönüştüğünü ve özgürlüğün tam da buradan doğduğunu ortaya koymaktır. | en_US |
dc.identifier.endpage | 258 | en_US |
dc.identifier.issn | 2148-0958 | |
dc.identifier.issue | 12 | en_US |
dc.identifier.startpage | 236 | en_US |
dc.identifier.uri | https://app.trdizin.gov.tr/makale/TXpNek56QTNOdz09 | |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/20.500.12684/9645 | |
dc.identifier.volume | 1 | en_US |
dc.indekslendigikaynak | TR-Dizin | en_US |
dc.institutionauthor | Esenyel, Zeynep Zafer | |
dc.language.iso | tr | en_US |
dc.relation.ispartof | Felsefi Düşün - Akademik Felsefe Dergisi | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Makale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanı | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.subject | Felsefe | en_US |
dc.title | ÖZGÜRLÜĞÜ ÖZGÜR BIRAKMAK: SIMONE DE BEAUVOIR’IN VAROLUŞÇU ETİĞİ ÜZERİNE | en_US |
dc.type | Article | en_US |