St elevasyonlu miyokard infarktüslü hastalarda primer perkütan girişim sonrası no-reflow fenomeni gelişimi ile serum ürik asit düzeyleri arasındaki ilişki

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2010

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Perkütan koroner girişimlerde, sorumlu arterin açılmasına rağmen, miyokardial perfüzyonun sağlanamaması “no-reflow” fenomeni olarak tanımlanır. Adenin nükleotit metabolitlerinden biri olan ürik asidin hem iskemi sırasında, hem de reperfüzyon sırasında iskemik dokulardan salındığı gösterilmiş ve iskemik hasar ile reperfüzyon hasarında rol oynayabileceği düşünülmüştür. Biz çalışmamızda ST elevasyonlu akut miyokard infarktüsü tanısı alıp, primer perkütan girişim uygulanan hastalarımızda, işlem sonrası anjiyografik olarak no-reflow fenomeni gelişen ve gelişmeyen gruplarda ürik asit değerlerini karşılaştırdık. Çalışmaya 47 hasta alındı. Olguların hastaneye gelişinde kan örnekleri alınarak ürik asit sayımı yapıldı. Hastalar primer perkütan girişim sonrası Miyokardial Blush Grade (MBG) derecelerine göre iki gruba ayrıldı. Buna göre MBG 0 ve 1 olan olgular no-reflow fenomeni var, MBG 2 ve 3 olan olgular no-reflow fenomeni yok, olarak kabul edildi. İki grup mutlak ürik asit değerleri açısından karşılaştırıldı ve no-reflow fenomeni gözlenen hastaların ürik asit değerleri ortalaması 6,6801,11 mg/dl iken, no-reflow gözlenmeyen grupta 5,0660,68 mg/dl idi. İki değer arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. (p0,013). Ayrıca, no-reflow fenomeni gelişimi ile serum ürik asit düzeyi arasında anlamlı pozitif ilişki bulundu (r0.598; p0.025). Çok değişkenli lojistik regresyon analizinde, no-reflow fenomeni ile serum ürik asid düzeyi arasında bağımsız ilişki belirlendi (odds oranı 1.815; %95 güven aralığı 1.098- 1.493; p0.031). Akut miyokard infarktüslü hastalarda daha yüksek ürik asit değerlerine sahip olmanın, daha sık no-reflow fenomeni gelişimine neden olduğu sonucuna vardık
No-reflow phenomenon is the absence of myocardial perfusion despite adequate dilatation of the infarct related coronary artery during percutaneous coronary intervention. Uric acid (UA) release during ischemia and washout from the ischemic zone during reperfusion is adenine nucleotide breakdown product. Therefore uric acid may play reperfusion injury and no-reflow. İn this study, we aimed to compare serum uric acid value of ST segment elevated Mİ patients groups whith no-reflow phenomenon and normal miyocardial perfusion after primary coronary intervention. 47 patients was enrolled consecutively to this study. During hospital admission, patients blood samples were taken for serum uric acid value. Patients was grouped as no reflow and normal perfusion groups according to myocardial blush grades (MBG). Patient with myocardial blush grades 0-1 were accepted as no-reflow group, patients with MBG 2-3 normal perfusion group. When the serum uric acid value of no-reflow and normal perfusion groups was compared, there was statistificaly significant difference (respectively 6,680±1,11 mg/dl versus 5,066±0,68 mg/dl. p<0,05). A significant correlation was found between the serum uric acid level and the presence of no-reflow phenomenon (r0.598; p<0.025). Multivariate logistic regression analysis showed an independent relationship between no-reflow phenomenon and serum uric acid level (OR 1.815; 95% CI 1.098-1.493; p<0.031). In ST segment elevated Mİ patients with higher serum uric acid value before primary coronary intervention, no-reflow phenomenon is developed more frequently. Uric acid may play important role in mechanism of no-reflow phenomenon.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Genel ve Dahili Tıp

Kaynak

Düzce Tıp Fakültesi Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

12

Sayı

3

Künye