Türkiye Bal Arısı (Apis mellifera L.) biyoçeşitliliğinin mevcut durumu ve koruma çalışmaları

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2018

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Literatür sonuçlarına göre ülkemizde 5 farklı bal arısı alttürünün varlığı söz konusudur. Ancak son yıllarda modern arıcılık faaliyetleriyle birlikte ortaya çıkan göçer arıcılık, ticari ana arı üretim ve satışı nedeniyle söz konusu biyoçeşitliliğin yok olduğuna yönelik tartışmalar başlamıştır. Bu çalışmanın amacı; Türkiye’nin farklı ırk ve ekotipleri temsil edecek şekilde örnekleme yaparak bugün itibariyle Türkiye arı biyoçeşitliliğinin mevcut durumunu ortaya koymaktır. Bu amaçla Türkiye’nin 32 ayrı lokasyonundan toplanan örneklerin sağ ön kanatlarında 31 morfometrik karakter çalışılmıştır. Populasyonlar ilk kez bu çalışmada ele alınan DA, PDK, DİU, RU, İKU, İKG karakterlerine göre karşılaştırıldığında, Ardahan DA ve PDK, Hatay İKU, Gaziantep DİU ve İKU, Artvin DBİ karakterleri bakımından birbirlerinden ve diğer populasyonlardan önemli düzeyde farklılık göstermiştir (p0,001). Mahalonobis uzaklıklarına göre çizilen UPGMA fenogramında üç temel kolda 7 grup oluşmuştur. Sakarya, Ordu, Artvin, Düzce Bursa populasyonları bir grup; Hakkâri, Muğla, Bilecik, Balıkesir ve Antalya popülasyonları diğer grubu oluşturmuştur. Amasya, Kars, Mersin, Bingöl, Kırıkkale, Konya, Iğdır, Kırklareli ve Trabzon populasyonları birlikte bir grup oluştururken Kastamonu, Eskişehir, Niğde popülasyonları bunlara bağlı ikinci grubu; Van, İzmir ve Hatay populasyonları bu iki gruba bağlı bir diğer grubu oluşturmuştur. Zonguldak, Sinop ve Kahramanmaraş ile Ardahan, Isparta ve Gaziantep populasyonları diğer populasyonlardan ayrılarak iki ayrı grup oluşturmuşlardır. Kanonikal varyans analizi (CVA)’ne göre çizilen iki boyutlu dağılım grafiğinde Artvin ve Ordu birlikte bir grup oluştururken Ardahan ve Trabzon birbirinden bağımsız ayrı gruplar oluşturmuştur. Ardahan ve Isparta populasyonları diğer populasyonlardan ayrılarak birbirlerine yakın grup oluşturmuştur. Gaziantep ve Hatay ise kenarda birer grup oluşturarak diğer popülasyonlardan ayrılmıştır. Bu çalışmanın sonuçlarına göre Türkiye genelinde hala yerel ırkların korunduğu lokasyonlar bulunmakla birlikte Türkiye arı biyoçeşitliliği arıcılık faaliyetlerinden önemli düzeyde etkilenmiştir.
Previous scientific studies showed that there are 5 diffirent honey bee subspecies in Turkey. But discussions initiated in recent years about extinction of this biodiversity due to migratory beekeeping and commercial queen bee production and sales that urges as a result of modern beekeeping. The aim of the present study was displaying the current situation of Turkey bee biodiversity. For this purpose, 31 morphometric characters were studied in right front wings of samples collected from 32 different locations of Turkey. Worker honeybee samples from local area (Ardahan, Hatay, Gaziantep and Artvin) were compared regarding DA, PDK, DİU, RU, IKU, IKG which were studied for the first time in this study, Ardahan, Hatay, Gaziantep and Artvin showed significant differences (P 0,001) both from each other and from other populations in terms of DA and PDK, IKU, DIU and IKU and DBI characteristics respectively. The UPGMA phenogram drawn according to mahalonobis distances appeared seven groups formed in three basic branchs. Sakarya, Ordu, Artvin, Düzce and Bursa formed a group. Hakkâri, Muğla, Bilecik, Balikesir and Antalya populations constituted the other group. Amasya, Kars, Mersin, Bingöl, Kırıkkale, Konya, Iğdır, Kırklareli and Trabzon populations were generated a group while Kastamonu, Eskişehir and Niğde populations made a close group to this. Van, İzmir and Hatay populations grouped togather and attached to these two groups. Zonguldak, Sinop and Kahramanmaraş and Ardahan, Isparta and Gaziantep populations separated from other populations and formed two separate groups. According to canonical variance analysis (CVA). Ardahan and Isparta populations were separated from other populations and Gaziantep and Hatay, on the other hand, formed separate groups and isolated from other populations. According to the results of the present study It is understood that bee biodiversity in Turkey is significantly affected by beekeeping activities although there are still locations where the local breeds are still protected throughout Turkey.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Biyoloji, Biyoloji Çeşitliliğinin Korunması

Kaynak

Biological Diversity and Conservation

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

11

Sayı

1

Künye