Yazar "Temizkan, Ramazan Cahit" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 23
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akut Gastroenteritli Çocuklarda Rotavirus ve Adenovirus Sıklığı(2017) Kızılırmak, Arif; Temizkan, Ramazan Cahit; Çalışkan, EmelAmaç: Çoğunlukla kontamine gıda ve suların tüketilmesiyle vücuda alınan bakteri, virus veya parazitlerin neden olduğu akut gastroenteritler (AGE) özellikle çocuklar için hayati tehlike oluşturabilmektedir. Bu çalışmada AGE'li çocuklarda adenovirus ve rotavirus sıklığının cinsiyete, yaşa ve mevsimlere göre dağılımının saptanması amaçlanmıştır.Yöntem: Bir yıl süreyle mikrobiyoloji laboratuvarına AGE'li çocuklardan gönderilen 1080 gaita örneği Rotavirus Adenovirus antijen kiti ile çalışılmıştır. Bulgular: Örneklerden 173 (% 16)'ünde rotavirus, 65 (% 6)'inde ise adenovirus pozitifliği saptanmıştır. Kızlar ve erkeklerde pozitiflik oranlarının benzer olduğu görülmüştür. Yaş gruplarından 7-12 ay, 13-24 ay, 37-48 ay, 49-60 ay dönemindeki hastalarda rotavirus sıklığının diğer yaş gruplarından daha yüksek olduğu bulunmuştur. Adenovirus sıklığının ise tüm yaş gruplarında benzer olduğu saptanmıştır. Yine rotavirusun kış ve ilkbaharda daha sık saptandığı, adenovirusun ise sonbahar, kış ve ilkbaharda yaz mevsiminden daha sık görüldüğü tespit edilmiştir. Sonuç: Sonuç olarak her iki virusun da cinsiyet farkı olmaksızın çocukları enfekte edebildiği görülmüştür. Adenovirus sonbahar, ilkbahar ve kış aylarında daha sık görülürken, rotavirusun özellikle ilkbahar ve kış aylarında daha yüksek oranlarda saptanabildiği ve AGE'li çocuklarda özellikle bu mevsimlerde akla gelmesi gerektiği düşünülmüştür.Öğe Akut İnfantil Hemorajik Ödem Kliniğinin Seyri: İki Olgu Sunumu(Aves, 2019) Kılıçaslan, Önder; Yıldız, Refika; Engin, Muhammet Mesut Nezir; Büyük, Nursel; Temizkan, Ramazan Cahit; Özlü, Emin; Kocabay, KenanAkut infantil hemorajik ödem genellikle 4 ile 24 ay arasında ve kış aylarında görülen ekimotik purpurik döküntü ve subkutan ödem ile karakterize iyi huylu bir hastalıktır. Ancak korkutucu görünümü nedeniyle aileyi ve hekimleri endişeye sevk etmekte, gereksiz tetkik ve tedaviye neden olmaktadır. Olgularımız ile akut infantil hemorajik ödemin klinik seyri ve prognozu hakkında bilgi vermeyi amaçladıkÖğe Akut viral gastroenterit olan çocuklarda Rotavirus ve Adenovirus prevalansı: Bir üçüncü basamak hastane verileri(Yusuf Haydar ERTEKİN, 2017) Aslantaş, Merve; Kılıçaslan, Önder; Engin, Muhammet Mesut Nezir; Büyük, Nursel; Yalçın, Gülşen; Ankaralı, Handan; Temizkan, Ramazan CahitGiriş: Bu araştırmada üçüncü basamak sağlık hizmeti veren hastanemizin acil servisine akut gastroenterit şikayetiyle başvuran hastalarda rotavirus ve adenovirus prevalansının belirlenmesi amaçlanmıştır.Yöntem: Çalışmaya akut gastroenterit şikayeti olan 1712 hasta alındı, çalışma retrospektif olarak hasta kayıtlarından yapıldı.Bulgular: Akut gastroenterit şikayetiyle 3 yıllık sürede acil servise başvuran 1712 hastadan dışkı örneği gönderildi. Bunların %17,5 ‘nde (n=301) rotavirus antijeni, %3,5’inde (n=61) adenovirus antijeni pozitif olarak saptandı. Pozitif olguların %56’sının (n=203) erkek, %44’unun (n=159) kadın olduğu gözlendi. Rotavirus antijeni 0-4 yaş grubunda diğer yaş gruplarında göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulundu. Sonuç: Akut gastroenterit, çocuklarda önemli bir sağlık problemidir. Özellikle 4 yaş altı çocuklarda rotavirus sıklığının fazla olduğu gözlendi ve bu yaş grubu hastalarda viral kültür yöntemlerinden ziyade rotavirus hızlı tanı testleri kullanılması erken tanı konmasına, böylelikle gereksiz antibiyotik kullanımının azalmasına yardımcı olabilir.Öğe Attitude and behaviors of mothers regarding fever in children; a Duzce University Faculty of Medicine study(Yusuf Haydar ERTEKİN, 2018) Kilicaslan, Onder; Sonmez, Cemil İsik; Dincer, Damla; Sengun, Yunus; Temizkan, Ramazan Cahit; Eroz, Recep; Kocabay, KenanIntroduction: In mothers with fever complaint who applied to Duzce University Faculty of Medicine Research and Practice Hostipal, defining attitude and behaviours and general knowledge levels about fever are aimed in this study.Methods: 230 patients who were admitted to pediatric emergency service and general pediatric outpatient clinics from February to June 2017 were included in the study. Questionnaires with 26 questions were evaluated in this study. Descriptive features, chi-square test and one-way ANOVA followed by Bonferroni’s post-hoc comparisons tests were performed in all statistical analyzes.Results: It was learned that 79.1% of the mothers were placing the thermometers under the armpit during measurement. Most of the mothers picked the normal body temperature as 35.5-36.4 ° C (57.8%). 74.8% of the mothers considered fever as a disease and 98.7% of the mothers thought that fever was harmful. Most of the mothers were considering the advices of doctors on reducing fever of children (48.7%). The most common intervention to reduce fever was to shower with warm water (73.5%). The most preferred antipyretic was paracetamol (76.1%). As the education levels increased, rates of showering with warm water and taking out the children's clothes were increasing significantly (p=0.027, p=0.025, respectively). Conclusion: In this study, it was seen that the mother's general knowledge about fever was inadequate and there were occasionally wrong attitudes and behaviors in order to reduce fever. We think that detailed information about fever given to the families by physicians will prevent unnecessary applications in this area.Öğe Bad-Looking, Good-Natured Disease: Acute Hemorrhagic Edema of Infancy(Galenos Yayincilik, 2017) Temel, Esra Ülgen; Öz, Nefise Arıbaş; Temizkan, Ramazan Cahit; Hıdımoğlu, Burcu; Kocabay, KenanAcute hemorrhagic edema of infancy is a skin limited leukocytoclastic vasculitis occurring in children younger than 2 years old. Although it has an alarming start, it has a good prognosis. The patients may have a story of drug intake, vaccination or infection. Henoch-Schonlein purpura must be considered in differential diagnosis. With well recognition of this rare disease, the family and the physician's concern will be prevented; unnecessary investigations and interventions will be reduced.Öğe Bir Tıp Fakültesi Hastanesinin Çocuk Acil Servisine Başvuran Hastaların Özellikleri(2019) Temizkan, Ramazan Cahit; Büyük, Nursel; Kılıçaslan, Önder; Ankaralı, Handan; Kocabay, KenanAmaç: Acil servisler hastanelerin her tür acil hasta ve yaralıya kesintisiz hizmet veren en önemlibirimlerindendir. Bu çalışmada Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Acil Servisi’ne belli birdönemde başvuran hastaların çeşitli özelliklerini ve dağılımlarını ortaya koymak ve elde edilenbulgular doğrultusunda performansı yüksek, iş gücü kaybı en aza indirilmiş, kaliteli hizmet verenve hasta memnuniyetini önemseyen bir acil servis modeli çizmek amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntemler: 1.01.2012—31.12.2016 döneminde başvuran toplam 116.172 hastanınkayıtları elektronik ortamda retrospektif olarak incelendi. Kayıtlarda hastaların yıl içinde kaç kezacil polikliniğine başvurduğuna, başvuru zamanına ve nedenlerine, aldığı tanıya ve hizmet çeşidine, ve yaş, cinsiyet ve sosyoekonomik özellerine dair bilgiler yer almakta idi.Bulgular: Çocuk Acil Servisi’ne başvuran hasta sayısının 2012–2016 yıllarında sırasıyla 11.336(%9,75), 15.453 (%13,3), 23.944 (%20,6), 28.695 (%24,7) ve 36.744 (%31,6) olduğu ve yıllar içindebaşvuran hasta sayısında anlamlı bir artış kaydedildiği görüldü.Tartışma ve Sonuç: Çocuk acil servislerine gelen hastaların sosyodemografik ve klinik özellikleritespit edilerek bir veri tabanı oluşturulması, bu servisler için yapılacak çalışma ve gelecek planları açısından çok önemlidirÖğe Bir Tıp Fakültesi Hastanesinin Çocuk Acil Servisine Başvuran Hastaların Özellikleri(Hayat Sağlık ve Sosyal Hizmetler Vakfı, 2019) Temizkan, Ramazan Cahit; Büyük, Nursel; Kılıçaslan, Önder; Ankaralı, Handan; Kocabay, KenanAmaç: Acil servisler hastanelerin her tür acil hasta ve yaralıya kesintisiz hizmet veren en önemli birimlerindendir. Bu çalışmada Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Acil Servisi’ne belli bir dönemde başvuran hastaların çeşitli özelliklerini ve dağılımlarını ortaya koymak ve elde edilen bulgular doğrultusunda performansı yüksek, iş gücü kaybı en aza indirilmiş, kaliteli hizmet veren ve hasta memnuniyetini önemseyen bir acil servis modeli çizmek amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: 1.01.2012—31.12.2016 döneminde başvuran toplam 116.172 hastanın kayıtları elektronik ortamda retrospektif olarak incelendi. Kayıtlarda hastaların yıl içinde kaç kez acil polikliniğine başvurduğuna, başvuru zamanına ve nedenlerine, aldığı tanıya ve hizmet çeşidine, ve yaş, cinsiyet ve sosyoekonomik özellerine dair bilgiler yer almakta idi. Bulgular: Çocuk Acil Servisi’ne başvuran hasta sayısının 2012–2016 yıllarında sırasıyla 11.336 (%9,75), 15.453 (%13,3), 23.944 (%20,6), 28.695 (%24,7) ve 36.744 (%31,6) olduğu ve yıllar içinde başvuran hasta sayısında anlamlı bir artış kaydedildiği görüldü. Tartışma ve Sonuç: Çocuk acil servislerine gelen hastaların sosyodemografik ve klinik özellikleri tespit edilerek bir veri tabanı oluşturulması, bu servisler için yapılacak çalışma ve gelecek planları açısından çok önemlidir.Öğe Çocuk Acil Kliniğine göğüs ağrısı ile başvuran hastalarda akut miyokart enfarktüsünü taklit eden akut miyokardit olguları(Yusuf Haydar ERTEKİN, 2017) Temizkan, Ramazan Cahit; Nezir, Muhammet Mesut; Kaya, Fatih; Çolak, Mürvet Neslihan; Kocabay, KenanGöğüs ağrısı, ST segment elevasyonu ve kardiyak enzimlerde yükselme ile gelen çocuk hasta grubunda kardiyak kökenli hastalık ve aile hikâyesi yoksa düşünülecek ilk tanı miyokardittir. Ancak miyokardit bazen akut miyokart enfarktüsü gibi bazı hastalıklarla karışabilir. Elektrokardiyografi (EKG) bulguları farklı olmasına rağmen, bazen akut miyokart enfarktüsü ve akut miyokardit birbirini taklit edebilir. Bu iki hastalığın tedavi ve prognozu birbirinden tamamen farklıdır. Ayırıcı tanıya varmak hayat kurtarıcıdır. Bundan dolayı göğüs ağrısı ile başvuran, EKG de ST-T değişiklikleri mevcut olan ve kardiyak enzimlerde yükselme saptanan hastaların ayırıcı tanısı, tedavisi ve takibi için çocuk kardiyolojisi olan merkeze acilen sevki gereklidir. EKG’de spesifik ST-T değişiklikleri, göğüs ağrısı olan ve kardiyak enzimlerde yükselme olan 14 ve 16 yaşında miyokardit tanısı konulan iki hastayı sunduk.Öğe Çocuk Acil Servisine başvuran nadir bir zehirlenme nedeni: Dieffenbachia süs bitkisi(2018) Engin, Muhammet Mesut Nezir; Balcı, Hatice; Timur, Furkan; Temizkan, Ramazan Cahit; Kılıçaslan, Önder; Kocabay, KenanDieffenbachia bitkisi Araceae (Arum) familyasının üyesidir. Dieffenbachia bitkisinin çiğnenmesiyle ağızmukozasında ülserasyon, orofaringeal ödem, konuşma zorluğu, dudaklarda ağrı, şişlik, yanma görülebileceğigibi; ayrıca hava yolunda oluşan tıkanıklığa bağlı solunum yetmezliği gibi ciddi klinik bulgular gelişebilir. Buyazıda dieffenbachia bitkisinden yarım yaprak yedikten sonra ağızda yanma ve şişlik gelişen üç yaşındaki çocukhasta sunularak ev ortamında sık kullanılan süs bitkisinin çocuklarda zehirlenme potansiyeli oluşturabileceğivurgulanmak ve oluşabilecek yan etkiler tartışılmak istenmiştir.Öğe Çocuk Acil Serviste Supraventriküler Taşikardi Yönetimi: Bir Olgu Sunumu(2019) Engin, Muhammet Mesut Nezir; Temizkan, Ramazan Cahit; Kılıçaslan, Önder; Kocabay, KenanSupraventriküler taşikardi, çocukluk yaş grubunda görülebilen önemli kardiyak sorunlardanbiridir ve sıklığı 1/250 - 1/1000 arasında değişir. Huzursuzluk, emme bozukluğu, taşipne,taşikardi ve kalp yetersizliği ile bulgu verebilir. Genellikle supraventriküler taşikardilihastalarda eşlik eden bir doğumsal kalp hastalığı yoktur, antiaritmikler ile kontrol altınaalınabilir. Kontrol altına alınamayan vakalar ağır seyretmektedir ve kalp yetmezliği bulgularıile ortaya çıkabilir. Tedavide acil yaklaşım çok önemlidir ve tedavide kullanılan farklı ilaçlaracil servislerde hazır bulundurulmalıdır. Bu makalede huzursuzluk şikayetiyle çocuk acilservise başvuran 55 günlük bebek tartışılıp adenozin ile taşikardisi kontrol altına alınansupraventriküler taşikardi vakası sunularak, tedavi yaklaşımı literatür bilgileri eşliğindegözden geçirilmiştir.Öğe Çocuklarda Nadir Akut Böbrek Yetmezliği ve Trombositopeni Nedeni: Hantavirüs Enfeksiyonu Olgusu(2018) Ünal, Nurcan; Engin, Muhammet Mesut Nezir; Temizkan, Ramazan Cahit; Kılıçaslan, ÖnderOn yedi yaşında erkek hasta 3 gündür devam eden ateş, halsizlik ve baş ağrısı şikayeti ile aile hekimliğine başvurmuş ve yapılan tetkiklerinde trombositopeni tespit edilmesi üzerine tarafımıza yönlendirilmiş. Hastanemize başvurduğunda orofarinkste hiperemi, 39C ateş, belirgin halsizlik, trombositopeni ve böbrek yetmezliği olduğu görüldü. Hastanın periferik kan yaymasında atipik hücre görülmedi. Hastadan parvovirüs, sitomegalovirüs (CMV), Epstein-Barr virüs (EBV), hepatit belirteçleri, brusella aglütinasyon ve Gruber Widal testleri istenildi ve sonuçlar negatif saptandı. Hastadan alınan ayrıntılı anamnezde ölmüş fareleri yaktığı öğrenildi. Hantavirüsün serolojik tetkikinde hem indirekt immünfluoresan assay (IFA) hem de Biot Analysis’de IgG ve IgM antikorları pozitif saptandı. Hastada kanamalı ateş ile seyreden akut renal sendroma yol açan hantavirüs enfeksiyonu düşünüldü ve sadece semptomatik tedavi uygulandı.Öğe Çocuklarda yabancı cisim aspirasyonu: Anket tabanlı bir çalışma(Balıkesir Üniversitesi, 2021) Kiliçaslan, Önder; Türen, Betül; Özkan, Aybars; Ak, Gülden; Temizkan, Ramazan Cahit; Kocabay, KenanÖz Amaç: Yabancı cisim aspirasyonları (YCA); hava yollarının tıkanıklığı ile birlikte ortaya çıkan hayatı tehdit eden acil bir durumdur. Bu çalışma ile çocukların sürekli bakımlarını üstlenen annelerin çocukluk yaş grubunda ciddi sonuçlar doğurabilen YCA konusundaki bilgi düzeylerini ölçmeyi ve cevaplardan bağımsız olarak anneleri bilgilendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya 6 ay ile 5 yaş arasında çocuğu olan 1034 anne dahil edildi. Katılımcılara sosyodemografik özellikleri, YCA ile ilgili bilgileri soruldu. Bulgular: Çoğunlukla anneler; 21-30 yaş arasında (%48.94), ilköğretim mezunu (%34.62), ev hanımı (%66.05) idi. Aileler genelde 2-3 çocuğa sahip idi. Annelerin çoğu (%65.73) hayatlarında hiç YCA olan çocuk görmemişlerdi. Eğitim düzeylerine bağlı tüm gruplarda, en sık YCA görünen yaş grubu için 1-3 yaş seçeneği, en fazla üniversite mezunu katılımcılar (%66.19) tarafından işaretlenmişti. Eğitim düzeyi arttıkça YCA’nın ölümcül olabileceği, koruyucu önlemlerin bütünlüğü, ilk müdahalenin önemi ve müdahalede doğru bilginin kaynağı konularında farkındalığın arttığı gözlendi. Katılımcıların çoğu (%72.74) YCA ile karşılaştıklarında acil servise başvuracaklarını belirtmişti. Sonuç: YCA’nın yol açacağı morbidite ve mortalitenin engellemesinde en önemli basamak önlenmesidir. Önlemenin de en kolay yolu toplumun bilinçlendirilmesi ve eğitilmesinden geçer.Öğe Çocukluk çağında tekrarlayan hışıltı: Bir üçüncü basamak hastane verileri(Yusuf Haydar ERTEKİN, 2018) Engin, Muhammet Mesut Nezir; Temizkan, Ramazan Cahit; Kilicaslan, Onder; Aslantas, Merve; Cangur, Sengul; Kocabay, KenanGiriş: Günümüzde çocuklarda tekrarlayan hışıltılar önemli bir problemdir. Tekrarlayan hışıltı şikayeti olan çocuk hastalarda önlenebilir risk faktörlerinin saptanması önemlidir. Risk faktörlerini sorgulayarak gerekli önerilerde bulunmak, hem tekrarlayan yatışların önüne geçebilir, hem de kalıcı bronş hasarından koruyabilir. Bu araştırmada, tekrarlayan hışıltı şikâyeti ile başvuran çocukların risk faktörlerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Bu kesitsel tipteki çalışmaya tekrarlayan hışıltısı olan 50 çocuk alındı. Çocukların geçmiş tıbbi hikâyeleri ve sosyodemografik özellikleri araştırıldı.Bulgular: Katılımcıların %60’ı (n=30) erkek, %40’ı (n=20) kadındır. Çocukların yaş ortalaması 49,1±48 (4-192) ay ve doğum kilosu 3227,2 ± 680,6 (1570 - 4190) gramdır. Doğum şekli (p=0,007), anne sütü alma durumu (p<0,001), aşılanma (p<0,001), atopik dermatit (p<0,001), çocuğun bakımı (p=0,003), annenin natal ve postnatal sigara kullanma durumu (p<0,001, p=0,007), ebeveyn ve kardeşlerde astım öyküsü (p<0,001), kırsal-şehir ikameti (p=0,021) ve evin rutubetli olma özellikleri (p=0,002) açısından tekrarlayan hışıltılı çocukların oranlarının anlamlı düzeyde farklı olduğu saptandı. Sonuç: Tekrarlayan hışıltı çocuklarda önemli bir sağlık problemidir. Hastaların tedavilerinde sosyodemografik ve çevresel risk faktörlerini önleyici yaklaşımlar göz önüne alınmalıdır.Öğe The evaluation of the children who admitted to hospital after mad honey intake(Yerkure Tanitim & Yayincilik Hizmetleri A S, 2018) Temizkan, Ramazan Cahit; Temel, Esra Ülgen; Arıbaş, Nefise; Kocabay, KenanObjective: The aim of this study is to analyze the demographic characteristics, illness and healing process of mad honey intoxications in Duzce University Medicine Faculty Hospital Pediatric Emergency Department. Method: Patients admitted to Duzce University Medicine Faculty Hospital Pediatric Emergency Department, because of honey poisoning, between June 2012 and February 2015 were included in this retrospective study. It was planned to evaluate the effects of grayanotoxin intoxication in the pediatric age group. The demographic characteristics of patients, clinical findings and laboratory test results were collected from hospital records. We retrospectively examined records of the vital signs of patients and treatment they receive. Age, sex, toxicologic characteristics, heart rates, systolic and diastolic blood pressures of patients were analyzed. Results: Four cases were included in this study. The oldest patient was 16, the youngest patient was 2 years old. It was determined that patients had ingested mad honey, the average duration was 1.5 hours, before admitting to the emergency service. Patients'minimum heart rates were 41 to 63 bpm, systolic blood pressures ranged from 71 to 98 mmHg and diastolic blood pressures ranged from 27 to 41 mmHg. None of them had a chronic illness and drug use. Dizziness was observed in all patients. Two patients had bradycardia are quiring atropine were monitored. All patients received intravenous fluids support. Longest hospitalization duration was 4 days who had syncope, bradycardia with hypotension and oldest age of. Mortality and complication were not observed. Conclusion: Mad honey intoxication should be considered in cases without underlying disease, drug or substance abuse, trauma etc. history and presenting non-specific symptoms such as bradycardia, hypotension, gastrointestinal irritability, especially in the Black Sea region., The safe dose range is not certain so families should be advised to keep their children away from this honey.Öğe Herpes zoster infection in early adolescence: two case reports and review of the treatment approach(2020) Temizkan, Ramazan Cahit; Kocabay, Kenan; Engin, Muhammet Mesut Nezir; Kılıçaslan, Önder; Ünal, NurcanIntroduction: Herpes zoster is a skin infection caused by reactivation of the Varicella zoster virus that remains latent in the dorsal root ganglia, showing dermatomal spread on the skin, accompanied by a vesicular rash and itching. It is a disease of the adult age group. Although herpes zoster is more common in immunocompromised children, it is rarely seen in healthy children. Case Presentation: Two patients, 11 and 12 years old, presented with pain, itching, and rash. Patient histories indicated that they were previously healthy. Alanine aminotransferase, aspartate aminotransferase, urea, blood urea nitrogen, creatinine, and electrolyte values were within normal limits. Varicella-zoster virus (VZV) immunoglobulin (Ig) G and VZV Ig M were positive, while herpes zoster virus (HZV) Ig G and HZV Ig M were negative. Oral acyclovir treatment was started. Symptoms, treatment, and follow-up of the two cases were similar. In both patients, the lesions regressed within a week, and at the end of the second week, they recovered without complications. Conclusion: Herpes Zoster infection is rarely seen in healthy children. In this case report, we aimed to remind and discuss the clinical features during childhood.Öğe İnfluenza Enfeksiyonu Saptanan Çocukların Değerlendirilmesi(2019) Temizkan, Ramazan Cahit; Öztürk, C. Elif; Büyük, Nursel; Çalışkan, Emel; Kılınçel, Özge; Kılıçaslan, Önder; Kocabay, KenanAmaç: Bu çalışmada, çocuk acil polikliniğimize solunum yolu şikayetleriyle başvuran hastalarda influenza virüs sıklığının araştırılması, ayrıca influenza-pozitif ve -negatif bulunançocukların fizik muayene ve laboratuvar bulgularının karşılaştırılması amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya 26 Ocak 2017—28 Şubat 2017 döneminde solunum yoluşikayetleriyle başvuran 114 çocuk dahil edildi. Alınan nazofarenks örneklerinde mevsimselİnfluenza A (H1N1), İnfluenza B ve pandemik İnfluenza A (H1N1) varlığı real-time polimerazzincir reaksiyonu yöntemiyle araştırıldı. İnfluenza-pozitif ve -negatif çocukların fizik muayene bulgularının ve hemogram, formül lökosit ve CRP değerlerinin istatistiksel karşılaştırmasıMann–Whitney U testi ve korelasyon analizi ile gerçekleştirildi.Bulgular: Çocukların 59’unda (%51,7) mevsimsel İnfluenza A (H1N1) saptanırken hiçbirindeİnfluenza B veya pandemik İnfluenza A (H1N1) tespit edilmedi. Solunum yolu şikayetleri olançocuklarda yüksek ateşin influenza enfeksiyonunun önemli bir bulgusu olduğu görüldü.İnfluenza-pozitif çocuklarda genel olarak monosit ve nötrofil oranları daha yüksek, lenfositoranı daha düşük bulundu. İnfluenza-pozitif çocuklardan ateşi yüksek olanlar incelendiğindeise nötrofil oranının düşük ve lenfosit oranının yüksek olduğu görüldü.Tartışma ve Sonuç: Ateş ve solunum yolu şikayetleriyle başvuran hasta sayısının arttığıdönemlerde influenza enfeksiyonu olası bir neden olarak göz önünde bulundurulmalıdır.Nazofarenks örneklerinde influenza virüsü tespiti gereksiz antibiyotik kullanımını önleyecektir.Öğe Investigation of interleukin-4 (IL-4) and leukotriene C4 synthase (LTC4S) genes in patients with asthma by next-generation sequencing analysis(Termedia Publishing House Ltd, 2024) Engin, Muhammet Mesut Nezir; Kilicaslan, Onder; Eroz, Recep; Ozdemir, Oner; Temizkan, Ramazan Cahit; Kocabay, KenanIntroduction: Asthma is the most common childhood chronic respiratory disease. There are many studies on asthma genetics today, but asthma genetics is still not clearly understood. As far as we know, there is no study in the literature evaluating the IL-4 or leukotriene C4 synthase (LTC4S) gene with the next generation sequencing method. Aim: In this study, we aimed to reveal the changes in IL-4 and LTC4S genes by next-generation sequencing analysis in patients followed up with the diagnosis of asthma. Material and methods: This is a prospective study conducted on 50 patients who were diagnosed with asthma and followed up by a specialist physician according to GINA criteria at an outpatient clinic of Pediatrics in a University Hospital. DNA isolation was performed, and IL-4 and LTC4S genes were scanned from the isolated DNA samples using the next generation sequencing method. In addition, demographic, clinical and laboratory data of the patients were recorded. Results: A total of 50 patients, 32 (64%) male and 18 (36%) female, were included in the study. Variation was detected in 31 (62%) of 50 patients included in our study. The variants c.-33C>T in intron 1, c.361-9C>A in intron 3, c.360+18 C>A in intron 3 and c.23G >A in exon 4 of the IL-4 gene were detected in the asthmatic case group. The variants c.59-10 C>A in intron 1, c.-33 C>T in intron 1, c.230-12 T>C in intron 3, c.361-9 C>A in intron 3 and c.312-16 T>C in intron 5 were identified in the LTC4S gene. Conclusions: In our study, we found 9 different genetic changes that may contribute to the pathogenesis of the disease in the presence of available data in patients with asthma. The genetic changes detected in IL-4 and LTC4S genes in our study will contribute to studies on the diagnosis, prognosis and treatment of asthma.Öğe Kötü Görünümlü İyi Huylu Hastalık: Akut İnfantil Hemorajik Ödem(2016) Ülgen, Esra Temel; Öz, Nefise Arıbaş; Temizkan, Ramazan Cahit; Hıdımoğlu, Burcu; Kocabay, KenanAkut infantil hemorajik ödem 2 yaş altı çocuklarda görülen genellikle deride sınırlı bir lökositoklastik vaskülittir. Gürültülü başlangıcına rağmen selim seyirli bir hastalıktır. Daha öncesinde geçirilmiş enfeksiyon, aşılanma, ilaç kullanım öyküsü olabilir. Henoch-Schönlein purpurası ayırıcı tanıda mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Çok sık rastlanmayan bu hastalığın iyi tanınması ailenin ve hekimin endişesini önleyecek, gereksiz tetkik ve girişimleri azaltacaktır.Öğe Parapleji ile Bulgu Veren Konversiyon Bozukluğu(2020) Engin, Muhammet Mesut Nezir; Kılıçaslan, Önder; Yektaş, Çiğdem; Temizkan, Ramazan Cahit; Kocabay, KenanParapleji iki bacakta hareket ve/veya his yeteneğinin kaybıdır, etiyolojisinde organik ve psikiyatrik nedenler rol alır. Bu makalede alt ekstremitedeani gelişen güç kaybı, his kaybı ve buna bağlı yürüyememe şikayetleri ile acil servise getirilen ve organik etiyoloji açısından takip edilen, yapılanfizik muayene, tetkik ve görüntüleme sonuçlarında herhangi bir organik patoloji saptanmayan ve bu süreçte çocuk ergen ruh sağlığı birimincedeğerlendirilerek yaygın anksiyete bozukluğu ve konversiyon bozukluğu (KB) tanısı konulan 14 yaşında bir kız hasta sunularak, nörolojikbozuklukları taklit eden ve KB’nin bir alt tipi olan paraplejinin çocuk ve adölesan hastalarda KB’nin nadir bir bulgusu olabileceği vurgulanmakistenmiştir. Ayrıca bu tür olguların değerlendirme ve takip süreçlerinin çocuk sağlığı ve çocuk ergen ruh sağlığı birimlerince multidisipliner biryaklaşımla ele alınmaları gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.Öğe A rare cause of acute renal failure and thrombocytopenia in child: A case due to hantavirus infection(Bilimsel Tip Yayinevi, 2018) Ünal, Nurcan; Engin, Muhammet Mesut Nezir; Temizkan, Ramazan Cahit; Kılıçaslan, Önder; Şengün, Yunus; Kocabay, Kenan17 years old male patient had applied to the primary care center for his complaints; fever, malaise and headache, and was he was investigated for causes thrombocytopenia of after thrombocytopenia had been detected in the workup. He had hyperaemia in oropharynx, 39°C fever, noti-caable malaise, thrombocytopenia and renal failure at admittance to our clinic. No atypic cell was seen in peripheral blood smear of the patient. Laboratory tests for parvovirus, cytomegalovirus (CMV), Epstein-Barr virus (EBV), brucella agglutination and gruber widal test and markers for hepatitis were examined and the results were negative. A detailed patient history showed that we had informed that the patient had burned dead mice bodies. Serolohical investigation showed that IgG and IgM antibodies were positive in both Biot Analysis and indirect immunofluo-rescence assay (IFA).We observed a hantavirus infection causing haem-orrhagic fever with renal syndrome (HFRS) and correspondingly applied symptomatic treatment. © 2018 by Pediatric.