Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Dokuyan, Sabit" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 14 / 14
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Anıtkabir Nasıl İnşa Edildi? Süreç ve Tartışmalar
    (2014) Dokuyan, Sabit
    Bu çalışma Mustafa Kemal Atatürk'ün 1938'de ölümünden sonra Anıtkabir'in inşa edilme sürecinde karşılaşılan siyasi ve maddi engelleri inceleyerek, maddi engellerin tam olarak aşılamaması nedeniyle projenin değiştirilerek ancak 1953 yılında tamamlandığını tespit etmektedir
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Bolu Halkevi Ve Faaliyetleri
    (2014) Özçelik, Fatih; Dokuyan, Sabit
    Halkevleri, faaliyet gösterdiği 1932-1951 yılları arasında Cumhuriyetin ideallerini gerçekleştirmeye çalıştı ve Tek Parti döneminin en önemli kuruluşlarından biri oldu. Çalışmamızın konusunu Bolu Halkevi oluşturmaktadır. Bolu Halkevi diğer halkevleri gibi açtığı şubeler ile bir kültür merkezi olma özelliği kazandı. Gerçekleştirdiği faaliyetler ile Bolu'nun sosyal, kültürel ve ekonomik kimliğinin oluşmasında önemli bir yere sahip oldu. Daha önce Bolu Halkevine dair yapılan çalışmalarda arşiv belgeleri ya hiç kullanılmamış ya da çok kısıtlı kullanılmıştır. Bu sebeple çalışmamız diğerlerine oranla kullandığı kaynaklar bakımından farklılık arz etmektedir. Bolu Halkevinin kuruluşu ve faaliyetleri hakkında arşiv kaynakları temel alınarak yapılan çalışmamızda söz konusu kuruluşun tarihi ve Bolu'nun gelişimine sağladığı katkı tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmamız Bolu Halkevi faaliyetleri dışında, Bolu şehir tarihine de önemli katkılar sağlayacaktır. Bolu Halkevi kuruluş amacı doğrultusunda Cumhuriyet ilkelerinin benimsenmesi ve yeni bir toplum inşa etme amacıyla çalıştı. Bu sürece ışık tutma amacını taşıyan çalışmamız üç bölümden meydana gelmektedir. Birinci bölümde Bolu Halkevinin kuruluş süreci, başkanları, mali kaynakları ve işleyişi ele alınmıştır. İkinci bölümde ise Bolu Halkevinin ulusal bayramlarda, anma törenlerinde ve yöresel etkinliklerde üstlendiği rol incelenmiştir. Üçüncü bölümde ise Bolu'dafaaliyet gösteren Halkevi şubelerinin çalışmalarına değinilmiştir. Bolu Halkevinin şubeleri amaçları doğrultusunda yaptıkları çalışmalarla Bolu'nun kültürel, sosyal ve ekonomik açıdan gelişimine hizmet etmişlerdir
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Breaking Out Of Spain Civil War And Its Reflections In Turkish Media (1936)
    (Hakan YILMAZ, 2019) Dokuyan, Sabit; Karabulut, Murat Sıtkı
    Spain Civil War which takes place between the years of 1936 and 1939 becomes one of the incidents that leads up to Second World War. Some states which are called revisionist and antirevisionist make an effort to gain admission of their wishes in the new world order which is in the making. In the Civil War; it is seen two groups that become prominent as nationalist and republican. Germany and Italy are on nationalists’ side and Soviet Union is on republicans’ side. This period which is followed by all states, it is also followed with attention and concern by Turkey. Turkish media takes a deep interest in Spain Civil War. The reasons of war, the purposes of the sides which are fighting, attitudes of states which support disagreements and their expectations are sometimes revived in opinion columns and sometimes revived in headlines. In this study, the first year of Spain Civil War’s reflections in Turkish media are studied on five newspapers (Akşam, Cumhuriyet, Kurun, Son Posta and Ulus). It is also tried to give details of issue with using archive documents and copyrighted and surveyed works.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Bülent Ulusu Hükümeti Döneminde Türk Dış Politikası (1980-1983)
    (2018) Dokuyan, Sabit; Narbahçe, Ruken
    Türkiye 1970’li ve 1980’li yıllarda iç çatışmaların, terörün, ekonomik sıkıntıların,siyasi buhranın yaşandığı bir dönemi geçirmiştir. Ülkede kontrol edilemez hale gelençatışmalar ve hükümetlerin sorunu çözmede yetersiz kalması sonrasında 12 Eylül1980’de askeri darbe gerçekleşmiştir. Ordunun yönetime el koyması sonucunda MilliGüvenlik Konseyi oluşturularak tüm siyasi partiler kapatılmıştır. Devlet BaşkanıKenan Evren, Başbakanlığa Bülent Ulusu’yu atamıştır. Bu hükümet Türkiye’nin 44.Hükümeti olmuştur. 1980-1983 yılları arasında görev yapan Ulusu Hükümeti,Türkiye içerisinde terörün bitirilmesi ve tekrar demokrasiye geçiş için çalışmalaryapmıştır. Dış politikada ise yabancı devletlerle iyi ilişkiler kurulmasına özengöstermiştir. Siyasi ve ekonomik ilişkiler anlaşmalarla devam ettirilmeyeçalışılmıştır. Bu çalışma içerisinde; Türk Hükümeti’nin ABD, Avrupa Ülkeleri veSovyetlerle dostane ilişkileri devam ettirme gayreti, İslam ülkeleriyle gelişen ilişkiler,Yunanistan’la yaşanan sıkıntılar, ASALA terör örgütünün Türk diplomatlarasaldırıları ele alınmıştır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    HAŞHAŞ SORUNU VE TÜRK DİPLOMASİSİNDEKİ YERİ (OSMANLI'DAN 1980'E KADAR)
    (Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, 2022) Tekin, Ahmet Coşkun; Dokuyan, Sabit
    Haşhaştan elde edilen afyon, tıbbi amaçlarla kullanılmasının yanı sıra uyuşturucu hammaddesi olarak da kullanılmaktadır. Afyon ve buna bağlı üretilen uyuşturucu maddelerinin kullanımı toplum sağlığını olumsuz etkilemektedir. Haşhaş ekimi ve afyon üretiminde 20. yüzyıl başlarına kadar yasak durumu söz konusu olmamıştır. Ancak tüm dünyada afyon ve afyondan üretilen uyuşturucu maddelerin kullanımının artmasından dolayı ortaya çıkan rahatsızlık, haşhaş ekimi ve afyon üretimi konusunda tedbir alınması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Bu konuda alınan tedbir kararları Anadolu’daki en önemli tarımsal gelir kaynağı olan haşhaş üretimini olumsuz etkilemiştir. Haşhaş üretimi uluslararası alanda bir sorun teşkil etmiş ve Türkiye’ye diplomatik baskı uygulanmıştır. Türkiye’ye karşı sergilenen tutum nedeniyle sosyal, ekonomik ve siyasi anlamda sorunlar yaşanmıştır. Bu çalışmada haşhaşın tüm dünyada sorun olarak görülmeye başlanmasından 1980 yılına kadar Türkiye’ye uygulanan diplomatik baskılar değerlendirilmiştir. Yapılan baskılar sonucunda haşhaş ekimi ve afyon üretimine dair yapılan kısıtlamaların kamuoyuna yansımaları, halkın tepkisi, yaşanan kayıpların boyutları, ülke içi siyasette sergilenen tutum belirlenmeye çalışılmıştır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    İkinci Dünya Savaşı sonrasında Sovyetler birliğinin Türkiyeden istekleri
    (2013) Dokuyan, Sabit
    İkinci Dünya Savaşı sonrasında Türkiye, Sovyetler Birliği ile yürüttüğü diplomatik ilişkiler çerçevesinde dış politikasına yön vermiştir. Türkiyenin, Amerika Birleşik Devletlerine yakınlaşmasında Sovyetler Birliğinin büyük etkisi olmuştur. Boğazlar ve sınırlar konusunda tavizler koparmaya çalışan Sovyet yönetimi, Türkiyeyi doğrudan ABDnin yanına itmiştir. Bu yöneliş, Türkiyenin dış politikada daha özgür ve seçici davranması önünde engel teşkil etmiştir. Cumhuriyetin kuruluşundan beri devam eden batıya yakınlaşma hız kazanmış ve tek seçenek haline gelmiştir. Türk devletinin İkinci Dünya Savaşına kadar devam ettirmeye çalıştığı Sovyetler Birliği ile ılımlı ilişkileri sürdürme politikası da kesintiye uğramıştır. Yeni durum, dönem iktidarları için sıkıntılı olmuş ve dış tehdit barındıran bir sürecin başladığı anlamını taşımıştır. Bu çalışmada; İkinci Dünya Savaşının ardından Türkiyeyi zor durumda bırakan ve zorunlu müttefik arayışına iten Sovyet tehdidi değerlendirilmiştir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanlığı Döneminde Tekkeler ve Türbeler (1938-1950)
    (Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, 2022) Dokuyan, Sabit
    Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından 1925 yılında çıkarılan 677 Sayılı Kanun ile tekke ve türbeler kapatılmıştır. Atatürk döneminde kanunla ilgili olarak bir taviz verilmemesi gayreti gösterilmiştir. Atatürk’ün vefatı sonrasında 11 Kasım 1938 tarihinde Cumhurbaşkanı olan İsmet İnönü döneminde de II. Dünya Savaşı’nın getirdiği olumsuz şartlar dolayısıyla konu çok ciddi tartışmalara yol açmamıştır. Özellikle tekkeler ve tarikatçılık karşısında devlet sıkı tedbirler almış ve kolluk kuvvetleri denetimlerini artırmıştır. İktidar, türbeleri kapalı tutmuş ama bakımlarıyla ilgili çalışma yapmaktan kaçınmamıştır. Fakat bu çalışmalar tüm türbeleri kapsayacak bir hâl almamış ve gerekli seviyelere ulaşamamıştır. II. Dünya Savaşı’nın sona ermesi ve Türkiye’de başlayan çok partili hayata geçiş sürecinin bir sonucu olarak din ile ilgili kanuni uygulamalar açıkça tartışılmaya başlanmıştır. Muhalif partilerin bu alanlarda propaganda çalışmalarını hızlandırmaları karşısında Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı da bir yumuşama sürecine girmiştir. İbadetler ve din eğitimi konusunda tavır değişikliğine giden iktidar, türbelerin tamir edilmesi ve açılması için de yoğun gayret sarf etmiştir. 1950 yılında CHP iktidardan düşmeden hemen önce Türk büyüklerinin türbelerinin açılmasına müsaade edilmiştir. Bu çalışmada 1938-1950 yılları arasında hem tekke ve tarikat konusu hem de türbeler ile ilgili tartışmalar ve gelişmeler değerlendirilmiştir. Çalışmanın oluşturulmasında; öncelikle dönemin basını, arşiv belgeleri ve Meclis tutanakları kullanılmaya çalışılmıştır. Telif-tetkik eserlerden ve bilimsel tezlerden de destekleyici kaynaklar olarak yararlanılmıştır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Lodges and Mausoleums in the Period of İnönü's Presidency (1938-1950)
    (Ankara Haci Bayram Veli University, 2022) Dokuyan, Sabit
    Lodges and mausoleums were closed in accordance with the law no. 677 which was legislated in 1925 after establishing the Republic of Turkey. It was shown an effort that not to make concessions to the related law in Atatürk's period. After the death of Atatürk, in the period of İsmet İnönü who became president on 11th November 1938, this subject did not cause serious quarrel in consideration of adverse circumstances of World War II. The Government took strict precautions against especially lodges and cultishness and law enforces increased supervisions. The government kept off the mausoleums but it did not avoid working about their care. However these works did not come to a state of involving all mausoleums and not reach required standard. The end of World War II and legal implementations which related to religion as a result of transition process of multi-party system which began in Turkey were started to discuss clearly. The Republican People's Party entered in the process of moderation against dissident political parties' expediting of propaganda in these areas. The government which rang the changes of attitude about religious education and worship scrabbled for repairing and opening the mausoleums. In 1950, the Republican People's Party shortly before overthrowing, it was allowed to open Turkish elders' mausoleums. In this study, both lodge and the subject of cult and debates and developments about mausoleums between the years of 1938 and 1950 will be evaluated. First of all the press of the period, archival documents and parliamentary minutes were used to form the study. It was benefited from researches and academic dissertations as supportive resources. © 2022 Ankara Haci Bayram Veli University. All rights reserved.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Savaş ekonomisi ve varlık vergisi üzerine bir değerlendirme
    (2014) Dokuyan, Sabit
    Türkiye İkinci DünyaSavaşına katılmamasına rağmen, savaşın ekonomik yansımalarını çok ciddi şekilde yaşamıştır. Yeni gelir kapıları arayan CHP iktidarı, savaş sayesinde servetlerini büyük oranda artırmış olan sermaye sahiplerine yönelmiştir. Bu yönelimin bir sonucu olarak çıkarılan Varlık Vergisi, hem uygulanışı sırasında hem de sonraki süreçte ciddi tartışmaların konusu olmuştur. Verginin ağır olması ve toplanışı sırasında çeşitli uygulama sıkıntıları yaşanmasına rağmen, bu verginin şartların bir zorlamasının sonucu olarak yürürlük bulmuş olduğu kabul edilmelidir. Bu çalışmada; II. Dünya Savaşı öncesi ve sırasında Türkiye ekonomisinin genel karakteri tahlil edilmiş, bu çıkarımlara dayanılarak Varlık Vergisinin uygulanması gerekçeleri belirlenmiş, uygulama sürecinde ve sonrasında yaşanan gelişmeler değerlendirilmiştir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Soyadı Kanunu Ve Kanunun Uygulanma Süreci
    (2016) Dokuyan, Sabit
    Osmanlı Devleti sonrasında kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ilk andan itibaren her alanda, gelişmiş toplumları yakalamak adına ciddi girişimler yapma yolunu seçmiştir. Özellikle toplumsal alanda yapılan inkılâplar; çağdaşlaşmanın yanı sıra, yaşam standartlarının artırılması ve sosyal düzenin sağlanmasını amaçlamıştır. Yapılan inkılâplar arasında Soyadı Kanunu da kendisine yer bulmuştur. İlk olarak Medeni Kanun içerisinde bahsi geçen mevzuu ancak 1934 yılında kanunlaşabilmiştir. Kanun, resmi işlerin ve sosyal işleyişin düzenlenmesi amaçları dışında, ilgili dönemde öne çıkmakta olan Türkçenin sadeleştirilmesi anlayışının da bir parçası olarak kabul edilmelidir. 1930'lu yıllarda Avrupa'da yaygınlaşan milliyetçilik anlayışı Türkiye'de de kendisine, bu tarz uygulamalarla yer bulmuştur. Soyadı Kanunu'nun daha kolay anlaşılabilmesi ve uygulanabilmesi için bir de nizamname yayınlanmıştır. Ardından kanun uygulanmaya başlanmıştır. İki yıl devam eden kanunun uygulama sürecinde küçük sorunlar yaşansa da başarılı bir şekilde soyadı verme işlemleri tamamlanabilmiştir. Soyadı Kanunu ile birlikte; lakapların kaldırılması ve Mustafa Kemal'e Atatürk soyadı verilmesi gibi iki tamamlayıcı kanun da bu süreçte hayata geçirilmiştir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Surname Act and Its Implementation Process
    (Ege Univ, 2016) Dokuyan, Sabit
    The State of Republic of Turkey which is established after Ottoman Empire chooses the way making serious initiatives for coming up with developed communities in all areas at the beginning. The reforms which are made especially for society aim to increase living standards and maintain social order besides modernization. The reforms include the surname act. The issue which is mentioned firstly in Civil Law becomes a law in 1934. The law apart from the aims putting order to official transactions and social operations, it is accepted that the piece of the understanding of simplification of Turkish language. The understanding of nationalism which is widespread in Europe in 1930 appears that kind of implementation in Turkey. A regulation is published for more understanding and implementing the surname act. After this regulation, it is started to implement the surname act. It is completed successfully giving surname even though having some problems in the implementation process which is biyearly. The two complementary laws are carried out like abolishing nickname and giving Ataturk surname to Mustafa Kemal with the surname act in this process.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    TEKKELERİN KAPATILMASI VE TASFİYE SÜRECİ (1925-1938)
    (2021) Dokuyan, Sabit
    Tekkeler, Türk-İslam geleneğinde çok özel bir yere sahip yapılardır. Sosyal hayatın önemli parçalarından birisi olarak yüzyıllarca varlıklarını sürdürmüşlerdir. Sanat, edebiyat, ilim, ekonomi, askeriye ve iskân politikalarının temel dayanaklarından birisi olmuşlardır. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde tekkelerde ciddi bir bozulmanın olduğu görülmektedir. Artık, devlet ve toplum hayatı için kendilerinden beklenen faydaları sağlamaktan uzaklaşmışlardır. II. Mahmut döneminde ciddi bir devlet müdahalesi ile karşı karşıya kalmışlardır. Osmanlı Devleti’nin yıkılmasının ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, devletin temel prensiplerinden birisi olarak benimsediği laiklik anlayışı ile tekke yapısının bir arada yaşayamayacağını görmüştür. Yapılan reformlara karşı da bir duruş sergileyen tekkeler 1925 yılında kapatılmıştır. Ardından tekkelerin mülk ve eşyalarının tasfiyesi süreci başlatılmıştır. Toplum içerisinde bu kadar yaygınlaşmış tekke ve tarikat anlayışının izlerinin silinmesi için büyük gayret gösterilmiştir. Bu yapılar da karşı savunma olarak gizli faaliyet sürdürme yolunu seçmişlerdir. Tekke kültürü bir şekilde varlığını sürdürmeye devam etmiştir. Bu çalışmada 1925-1938 yılları arasında gerçekleşen: Tekkelerin kaldırılması sürecinde bir gerekçe olarak kabul edilen Şeyh Sait İsyanı, tekkelerin kaldırılması çalışmaları, basının konuyla ilgili tutumu, Menemen İsyanı’nın tekkeler ve şeyhlerle olan bağlantısı, tekkelerden kalan mülk ve eşyaların nasıl değerlendirildiği konuları aydınlatılmaya çalışılacaktır. Çalışmanın temeli, arşiv belgeleri ve dönemin gazeteleri üzerine inşa edilmiştir. Ayrıca konuyla ilgili resmi belgeler, telif-tetkik eserler ve bilimsel tezler metnin detaylandırılması için kullanılmıştır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    TEKKELERİN KAPATILMASI VE TASFİYE SÜRECİ 1925-1938
    (Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, 2021) Dokuyan, Sabit
    Tekkeler, Türk-İslam geleneğinde çok özel bir yere sahip yapılardır. Sosyal hayatın önemli parçalarından birisi olarak yüzyıllarca varlıklarını sürdürmüşlerdir. Sanat, edebiyat, ilim, ekonomi, askeriye ve iskan politikalarının temel dayanaklarından birisi olmuşlardır. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde tekkelerde ciddi bir bozulmanın olduğu görülmektedir. Artık, devlet ve toplum hayatı için kendilerinden beklenen faydaları sağlamaktan uzaklaşmışlardır. II. Mahmut döneminde ciddi bir devlet müdahalesi ile karşı karşıya kalmışlardır. Osmanlı Devleti’nin yıkılmasının ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, devletin temel prensiplerinden birisi olarak benimsediği laiklik anlayışı ile tekke yapısının bir arada yaşayamayacağını görmüştür. Yapılan reformlara karşı da bir duruş sergileyen tekkeler 1925 yılında kapatılmıştır. Ardından tekkelerin mülk ve eşyalarının tasfiyesi süreci başlatılmıştır. Toplum içerisinde bu kadar yaygınlaşmış tekke ve tarikat anlayışının izlerinin silinmesi için büyük gayret gösterilmiştir. Bu yapılar da karşı savunma olarak gizli faaliyet sürdürme yolunu seçmişlerdir. Tekke kültürü bir şekilde varlığını sürdürmeye devam etmiştir. Bu çalışmada 1925-1938 yılları arasında gerçekleşen: Tekkelerin kaldırılması sürecinde bir gerekçe olarak kabul edilen Şeyh Sait İsyanı, tekkelerin kaldırılması çalışmaları, basının konuyla ilgili tutumu, Menemen Olayı’nın tekkeler ve şeyhlerle olan bağlantısı, tekkelerden kalan mülk ve eşyaların nasıl değerlendirildiği konuları aydınlatılmaya çalışılacaktır. Çalışmanın temeli, arşiv belgeleri ve dönemin gazeteleri üzerine inşa edilmiştir. Ayrıca konuyla ilgili resmi belgeler, telif-tetkik eserler ve bilimsel tezler metnin detaylandırılması için kullanılmıştır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    The Process that Led Adnan Menderes to Execution and His Execution
    (Sabit DOKUYAN, 2020) Dokuyan, Sabit; Yüksel, Büşra
    The execution of Adnan Menderes and executed those who have played role in the realization of the May 27 coup has taken its place among the most important events in the History of the Repuclic of Turkey who was shot to democracy. This is the first time the state has faced a military coup since its establishment. This is military coup, which succeeded in bringing down the power, was an experience that new governments could learn from and laid the groundwork for future coup attempts. The coup plotters put forward many reasons to show the legitimacy of the coup and execution. Whether these justifications were strong grounds for the coup and the execution was a matter of debate. Another issue that should also be discussed is the press of that period. During the execution Menderes, the press accepted this painful incident without question and made news in favor of the putschists and depicted this incident as a normal situation to the public. In our study, the processs leading to the execution of Menderes and the reflections in the country after the execution will be primarily addressed. 

| Düzce Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Düzce Üniversitesi, Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Düzce, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim