A Comparison of the Modified Bosworth and Endobutton Techniques in the Surgical Treatment of Rockwood Type III Acromioclavicular Joint Dislocations
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2020
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Aim: In this study, we aimed to retrospectively compare the long-term clinical and radiological outcomesobtained with the modified Bosworth technique and Endobutton technique in surgical treatment of type IIIacromioclavicular dislocations.Materials and Methods: Thirty-two patients (26 males, 6 females) (mean age 37, range 15–78 years) weretreated surgically for acromioclavicular joint (ACJ) dislocation. All patients had type III dislocation. Twentytwo patients had right ACJ dislocation and 10 patients had left ACJ dislocation. Of the dislocations, 18 occurred due to falls; 9, sports injuries; and 5, traffic accidents. Of the patients, 18 were operated on with theEndobutton technique and 14 with the modified Endobutton technique. Patients were evaluated postoperatively in terms of functional Constant, DASH, and VAS scores and radiologically with coracoclavicular distance(CCD) assessment. The mean follow-up was 52 (37–66) months.Results: The alignment of the acromioclavicular joint was normal in all patients. No joint degeneration wasobserved in any patient. Shoulder movements were painless and complete in all patients. The mean postoperative 3rd, 12th, and 24th month Constant scores were found significantly higher for the Endobutton group thanfor the modified Bosworth group (p=0.001). The mean postoperative 3rd, 12th, and 24th month DASH scoreswere significantly lower for the Endobutton Group than for the modified Bosworth group (p=0.003). Themean postoperative 3rd, 12th, and 24th month VAS scores were significantly lower for the Endobutton groupthan for the modified Bosworth group (p=0.001). However, no statistically significant difference was foundbetween the mean preoperative and postoperative CCD values of the two groups (p=0.104).Discussion and Conclusion: The Endobutton technique is a good alternative to the modified Bosworthtechnique in the surgical treatment of acromioclavicular dislocations.
Amaç: Bu çalışmada tip III akromiyoklaviküler çıkıkların cerrahi tedavisinde modifiye Bosworth tekniğinin ve Endobutton tekniğinin uzun dönem klinik ve radyolojik sonuçlarını retrospektif olarak karşılaştırmak amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Otuz iki hasta (26 erkek, 6 kadın) (ortalama yaş 37, dağılım 15–78 yıl) akromiyoklaviküler eklem (AKE) çıkığı nedeniyle cerrahi yolla tedavi edildi. Tüm hastalarda tip III çıkık vardı. Yirmi iki hastada sağ AKE çıkığı, 10 hastada sol AKE çıkığı mevcuttu. Çıkıkların 18’i düşme, 9’u spor yaralanması, 5’i trafik kazası sonucunda meydana gelmişti. Hastaların 18’i Endobutton tekniği, 14’ü ise modifiye Bosworth tekniği ile opere edildi. Hastalar ameliyat sonrası fonksiyonel Constant, DASH ve VAS skorları üzerinden ve radyolojik olarak da KKM (korakoklaviküler mesafe) ölçümü ile değerlendirildi. Ortalama takip süresi 52 (37–66) ay idi. Bulgular: Tüm hastalarda akromiyoklaviküler eklem dizilimi normaldi. Hiçbir hastada eklem dejenerasyonu görülmedi. Tüm hastalarda omuz hareketleri ağrısız ve tamdı. Endobutton grubunun ortalama postoperatif 3., 12. ve 24. ay Constant skorları modifiye Bosworth grubununkilerden istatistiksel olarak anlamlı şekilde yüksek bulundu (p=0,001). Endobutton grubunun ortalama postoperatif 3., 12. ve 24. ay DASH skorları modifiye Bosworth grubununkilerden istatistiksel olarak anlamlı şekilde düşüktü (p=0,003). Endobutton grubunun ortalama postoperatif 3. 12. ve 24. ay VAS skorları modifiye Bosworth grubununkilerden istatistiksel olarak anlamlı şekilde düşüktü (p=0,001). İki grubun preoperatif ve postoperatif KKM ortalamaları arasında ise istatistiksel olarak anlamlı fark gözlenmedi (p=0,104). Tartışma ve Sonuç: Endobutton tekniği akromiyoklaviküler çıkıkların cerrahi tedavisinde modifiye Bosworth tekniğine karşı iyi bir alternatiftir.
Amaç: Bu çalışmada tip III akromiyoklaviküler çıkıkların cerrahi tedavisinde modifiye Bosworth tekniğinin ve Endobutton tekniğinin uzun dönem klinik ve radyolojik sonuçlarını retrospektif olarak karşılaştırmak amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Otuz iki hasta (26 erkek, 6 kadın) (ortalama yaş 37, dağılım 15–78 yıl) akromiyoklaviküler eklem (AKE) çıkığı nedeniyle cerrahi yolla tedavi edildi. Tüm hastalarda tip III çıkık vardı. Yirmi iki hastada sağ AKE çıkığı, 10 hastada sol AKE çıkığı mevcuttu. Çıkıkların 18’i düşme, 9’u spor yaralanması, 5’i trafik kazası sonucunda meydana gelmişti. Hastaların 18’i Endobutton tekniği, 14’ü ise modifiye Bosworth tekniği ile opere edildi. Hastalar ameliyat sonrası fonksiyonel Constant, DASH ve VAS skorları üzerinden ve radyolojik olarak da KKM (korakoklaviküler mesafe) ölçümü ile değerlendirildi. Ortalama takip süresi 52 (37–66) ay idi. Bulgular: Tüm hastalarda akromiyoklaviküler eklem dizilimi normaldi. Hiçbir hastada eklem dejenerasyonu görülmedi. Tüm hastalarda omuz hareketleri ağrısız ve tamdı. Endobutton grubunun ortalama postoperatif 3., 12. ve 24. ay Constant skorları modifiye Bosworth grubununkilerden istatistiksel olarak anlamlı şekilde yüksek bulundu (p=0,001). Endobutton grubunun ortalama postoperatif 3., 12. ve 24. ay DASH skorları modifiye Bosworth grubununkilerden istatistiksel olarak anlamlı şekilde düşüktü (p=0,003). Endobutton grubunun ortalama postoperatif 3. 12. ve 24. ay VAS skorları modifiye Bosworth grubununkilerden istatistiksel olarak anlamlı şekilde düşüktü (p=0,001). İki grubun preoperatif ve postoperatif KKM ortalamaları arasında ise istatistiksel olarak anlamlı fark gözlenmedi (p=0,104). Tartışma ve Sonuç: Endobutton tekniği akromiyoklaviküler çıkıkların cerrahi tedavisinde modifiye Bosworth tekniğine karşı iyi bir alternatiftir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
[No Keywords]
Kaynak
ANADOLU KLİNİĞİ TIP BİLİMLERİ DERGİSİ
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
25
Sayı
1