Felsefe Bilmemeye Katlanabilir mi? Heidegger'de Hakikatin Bir Hakikat-Olmayan Olarak İfşa Edilmesi
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2020
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Klasik metafiziği, varolanlara ilişkin ortaya çıkan bir hakikat araştırması olarak değerlendiren Heidegger’e göre bu durum, varolanların verilmişliğini, yani Varlığı tümüyle göz ardı eder. Tekniğin hâkim olduğu bir bilme eylemi içerisinde modern özne, doğaya ve tüm varolanlara adeta saldırır ve hakikati onlardan tabir-i caizse zorla söküp almaya çalışır. Bütün bir doğayı denetim altına alabilmek için varolanlarla girilen böylesi teknik ve teorik bir ilişkide bilmemeye hiç yer bırakılmaz. Oysa Heidegger’e göre varolanları bize veren ve hatta onlarla teknik ya da teorik bir bağlantı kurmamızın olanağını meydana getiren şeyin kendisi bizzat bilmeye ve kavramlaştırmaya direnmektedir. Üstelik karşılaştığımız varolanlara ilişkin bir bilmenin ve hakikatin ortaya çıkabilmesi, Heidegger’e göre ancak bu bilinmezin kendisini bir giz olarak geri çekmesi ile mümkün hale gelir. Bu çalışmanın amacı Heidegger’de hakikatin ve her tür bilmenin aslında özsel olarak hakikat-olmayana ve bilinemez olana nasıl bağlandığını göstermektir. Böylece Heidegger’in tasavvur ettiği yeni felsefe kavrayışı, mutlak bir hakikate tabi olmak yerine asla tam olarak bilenemeyecek olan gizin tecrübesine varmaya çalışacaktır.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Kaynak
Temaşa Erciyes Üniversitesi Felsefe Bölümü Dergisi
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
0
Sayı
13