Association Between Plasma Levels of Fibrinogen and the Presence and Severity of Coronary Artery Ectasia
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2020
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Objective The aim of this study was to investigate the plasma fibrinogen levels in patients with isolated coronary artery ectasia (CAE).Materialsand MethodsThe study population included 154 patients, of whom 52 had isolated CAE, 52 had stable coronary artery disease (CAD) and 50 had normal coronary arteries (NCA). Theseverity of isolated CAE was determined using the Markis classification. All the subjects underwent complete physical examinations, including a detailed medical history,complete blood count and biochemical parameters. Plasma fibrinogen levels also were measured in all subjects.Results The baseline characteristics of the three groups were similar. Plasma fibrinogen levels were significantly higher in the CAE group and CAD group than in the NCA group(383.3 ± 53.0 mg/dl and 400.8 ± 50.6 mg/dl vs 324.0 ± 56.4 respectively, p < 0.001). No difference was found between the CAE and CAD groups. The fibrinogen level wassignificantly higher in the type 1 Markis subgroup than in the type 2 and type 3 subgroups (P <0.001). In multivariate logistic regression analyses, fibrinogen level wasindependently and significantly associated with isolated CAE. Receiver operating characteristic curve analysis revealed that fibrinogen levels > 325 mg/dl identified patientswith isolated CAE.Conclusions Plasma fibrinogen is an easily measurable systemic inflammatory biomarker that is independently associated with CAE presence and severity. This suggests that fibrinogenmay be involved in the pathophysiology of CAE.
Amaç Bu çalışmanın amacı izole koroner arter ektazisi (KAE) olan hastalarda plazma fibrinojen düzeylerini araştırmaktı. Gereç ve Yöntemler Çalışma popülasyonunda 52’si izole KAE, 52’sinde koroner arter hastalığı (KAH) ve 50’sinde normal koroner arter (NKA) bulunan 154 hasta vardı. İzole KAE ciddiyeti Markis sınıflandırması kullanılarak belirlendi. Tüm hastalardan ayrıntılı tıbbi öykü alındı ve eksiksiz fizik muayene yapıldı. Tam kan sayımı ve biyokimyasal parametreler değerlendirildi. Tüm hastaların plazma fibrinojen düzeyleri de ölçüldü. Bulgular Üç grubun temel özellikleri benzerdi. Plazma fibrinojen düzeyleri KAE grubunda ve KAH grubunda NKA grubuna göre anlamlı derecede yüksekti (sırasıyla 383.3 ± 53.0 mg / dl ve 400.8 ± 50.6 mg / dl vs 324.0 ± 56.4, p <0.001). KAE ve KAH grupları arasında anlamlı fark saptanmadı. Fibrinojen düzeyi, tip 1 Markis alt grubunda, tip 2 ve tip 3 alt gruplarına göre anlamlı derecede yüksekti (p <0.001). Çok değişkenli lojistik regresyon analizlerinde fibrinojen düzeyi bağımsız ve anlamlı bir şekilde KAE ile ilişkili bulundu. İşlem karakteristik eğrisi analizinde, fibrinojen seviyelerinin >325 mg / dl olmasının KAE hastalarını tanımladığı saptandı. Sonuç Plazma fibrinojeni; KAE varlığı ve şiddeti ile bağımsız bir şekilde ilişkili olan, kolayca ölçülebilen sistemik inflamatuar bir biyobelirteçtir. Bu sonuçlar, fibrinojenin KAE patofizyolojisinde rol oynayabileceğini göstermektedir.
Amaç Bu çalışmanın amacı izole koroner arter ektazisi (KAE) olan hastalarda plazma fibrinojen düzeylerini araştırmaktı. Gereç ve Yöntemler Çalışma popülasyonunda 52’si izole KAE, 52’sinde koroner arter hastalığı (KAH) ve 50’sinde normal koroner arter (NKA) bulunan 154 hasta vardı. İzole KAE ciddiyeti Markis sınıflandırması kullanılarak belirlendi. Tüm hastalardan ayrıntılı tıbbi öykü alındı ve eksiksiz fizik muayene yapıldı. Tam kan sayımı ve biyokimyasal parametreler değerlendirildi. Tüm hastaların plazma fibrinojen düzeyleri de ölçüldü. Bulgular Üç grubun temel özellikleri benzerdi. Plazma fibrinojen düzeyleri KAE grubunda ve KAH grubunda NKA grubuna göre anlamlı derecede yüksekti (sırasıyla 383.3 ± 53.0 mg / dl ve 400.8 ± 50.6 mg / dl vs 324.0 ± 56.4, p <0.001). KAE ve KAH grupları arasında anlamlı fark saptanmadı. Fibrinojen düzeyi, tip 1 Markis alt grubunda, tip 2 ve tip 3 alt gruplarına göre anlamlı derecede yüksekti (p <0.001). Çok değişkenli lojistik regresyon analizlerinde fibrinojen düzeyi bağımsız ve anlamlı bir şekilde KAE ile ilişkili bulundu. İşlem karakteristik eğrisi analizinde, fibrinojen seviyelerinin >325 mg / dl olmasının KAE hastalarını tanımladığı saptandı. Sonuç Plazma fibrinojeni; KAE varlığı ve şiddeti ile bağımsız bir şekilde ilişkili olan, kolayca ölçülebilen sistemik inflamatuar bir biyobelirteçtir. Bu sonuçlar, fibrinojenin KAE patofizyolojisinde rol oynayabileceğini göstermektedir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
[No Keywords]
Kaynak
Sakarya Tıp Dergisi
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
10
Sayı
1