Düzce ilinde majör istenmeyen olay sıklık ve karakteristiği: 36 ay prospektif takipli melen çalışması sonuçları

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2013

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Amaç: MELEN çalışması kapsamında takibe alınan Türk erişkinlerinin 36 ay takip sonrasında meydana gelen majör istenmeyen olay sıklığının ve karakteristiğinin saptanması, saptanan olayların hasta risk profilleri ile ilişkilendirilmesi, predispozan faktörlerin ortaya koyulması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: 2010 yılında taranan 2.298 kişi telefonla arandı. 1.495 kişiye (570 erkek, 925 kadın) ulaşıldı ve çalışmaya dahil edildi. Ulaşılan bireylerde; ölüm, iskemik veya hemorajik serebrovasküler olay (svo), dekompanse kalp yetersizliği, akut koroner sendrom, hipertansif kriz, periferik arter hastalığı, angina atağı ve non-kardiyak nedenlerle hastaneye yatış sebepleri primer son nokta olarak sorgulandı. Bulgular: Takip boyunca 16 kişide ölüm, 14 kişide serebrovasküler olay, 13 kişide dekompanse kalp yetmezliği, 12 kişide akut koroner sendrom, 31 kişide hipertansif kriz, 11 kişide aritmi ve 23 kişide non-kardiyak nedenlerle hastaneye yatış saptandı. 1.495 kişiden toplamda 137 kişi olay yaşadı. Olaysız yaşam oranı %90,8 ölçüldü. Majör sonlanım noktası olarak ölüm, serebrovasküler olay ve miyokard enfarktüsü alındığında 42 kişinin bu olayları yaşadığı görüldü. Olay hızı artışında en dikkat çekici risk faktörü hipertansiyon olarak belirlendi. Non-kardiyak nedenli hastane yatışlarında en sık neden kas-iskelet sistemi olup, toplamda bu nedenle 6 kişi hastaneye yatmıştır. Toplam 4 kişide kanser ortaya çıkmıştır. Sonuç: Majör istenmeyen olay ile en çok ilişkili risk faktörü hipertansiyondu. Bu sonuç hipertansiyonun ülkemizde hala çok önemli bir mortalite ve morbidite nedeni olduğunu desteklemektedir.
Aim: The MELEN study was designed to determine major adverse events rates and characteristics after thirty-six moths follow up of Turkish adults. Also we aimed to evaluate the risk associates of adverse events and predisposing factors. Material and Method: 2.298 participants, who joined the study in 2010, were followed. A total of 1.495 people (570 male, 925 female) were reached via telephone call and included in the study. The individuals were questioned for primary end points of death, ischemic or hemorrhagic cerebrovascular events, decompensated heart failure, acute coronary syndrome, hypertensive crisis, peripheral vascular disease, angina attack and hospitalization for non-cardiac reasons. Results: During thirty-six months follow up, sixteen participants died, fourteen participants had cerebrovascular events, thirteen were hospitalized with heart failure, twelve had acute coronary syndrome, thirty-one had hypertensive crisis, eleven had arrhythmia. A number of 23 participants hospitalized for non-cardiac reasons. The most common cause of non-cardiac hospitalization was musculoskeletal diseases. Six patients admitted for this reason. A total of four patients developed cancer. Conclusion: Hypertension was the most common risk factor associated with major adverse events. The results are concordant with the general concept that hypertension is one of the biggest mortality and morbidity causes in Turkey.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Kalp ve Kalp Damar Sistemi

Kaynak

MN Kardiyoloji

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

20

Sayı

4

Künye