Ahlâk ve Siyasetin Belirleyici İlkesi Olarak Adâlet: Mâverdî Merkezli Okuma

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2020

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Bu makalede Mâverdî’nin ahlâk ve siyaset düşüncesi bağlamında adâlet anlayışının irdelenmesihedeflenmektedir. İslam düşünce geleneğinde adâlet, genellikle felsefî/teorik içeriğiyle değerlendirilmekle birlikte pratik hayatta uygulanış şekline dair kaleme alınan eserler sayıca azdır. Bu çalışmada Mâverdî’nin kendi eserlerinden hareketle onun ahlâktan siyasete, devlet yönetimine kadar adâletin pratik hayatta nasıl uygulanması gerektiğine dair yaklaşımının izlerini süreceğiz.Mâverdî’nin düşünce dünyasında adalet erdemi paydasında birleşen ahlâk ve siyaset, birbirini tamamlayan iki temel alan olarak kabul edilir. Bir ahlâk kavramı olarak adâlet başlı başına bir erdemolmasının yanında erdemlerin kendisinden çıktığı ana erdemdir. Mâverdî adalet ile itidal (denge)arasında ilişki kurmak suretiyle kişinin öncelikle kendine karşı adaletli olması gerektiğini vurgular.Bu ise kişinin aşırılık ile eksiklik/yetersizlik arasında dengede durması, kendisini iyi ve güzel olanayönlendirmesi, kötülüklerden alıkoymasıyla mümkündür. İnsanın davranışlarında dengeli olanıtercih etmesi adâlet olduğundan dolayı kendinde iyi ve güzel davranışları gösteremeyen kimsekendine zulmetmiş olur.Mâverdî adâleti kişinin kendisine ve başkasına olmak üzere ikiye ayırır. Kişinin kendisine karşıadâleti doğru yolda olması, çirkin şeylerden uzak durması ve davranışlarında sınırı aşmaması vb.sıralanabilir. Başkalarına karşı adâlet ise insanların sosyal yaşam/görgü kurallarına uygun dengelidavranması anlamına gelir. Yöneticinin vatandaşlarına karşı yaklaşımında adaletli olması da bukapsamda değerlendirilir. Zira siyasette adâlet birey-birey, birey-devlet, devlet-birey ilişkisini düzenleyici esasları belirleyen temel ilkedir. Bir arada yaşamanın vazgeçilmez ilkesi adâletin bireyin söz ve eylemlerinden hukukun üstünlüğü ve gelir dağılımı gibi hususlara kadar pek çok yönü vardır.Siyasetin ahlâka duyduğu ihtiyacı fark eden Mâverdî, siyasette ahlâkî ilkelere dayanan etkili vegerçekçi bir yönetim teorisi kurmayı hedeflemiş; bunun için adâleti devlet yönetiminin en birinciilkesi olarak görmüştür. Bu yönüyle adâlet ahlâkî bir erdem olmasının yanında devletin temel birgörevi olarak yöneten-yönetilen arasındaki ilişkinin kuralları belirleyen temel bir ilke olarak görülür. Mâverdî, adâletin hukuk devleti çerçevesinde toplumun tamamını kuşatması için kapsamlıadâlet ilkesine vurgu yapmıştır. Ayrıca o, adâleti iktidarın gücü ve meşruiyeti için dengeleyicibir unsur olarak görür. Ona göre herkesi kuşatan adâlet toplumda düzenin ve birliğin tesisinisağlayan önemli bir ilkedir. Kapsamlı adâlet sayesinde halkın yönetime bağlılığı artar, ülke bayındır hale gelir, böylelikle yönetici güven içinde olur. Bu şekilde adâlet siyasal yönetimin icraatlarının meşruluğunu temin eden bir araç haline gelir. Adâleti iktidarın gücünü dengeleyiciunsur olarak gören Mâverdî yönetimde adâletin ideal uygulamasını dinî değerlerle ve yöneticinin sahip olduğu niteliklerle ilişkilendirir.Devlet yönetiminin sağlıklı ve amaca uygun bir şekilde işleyebilmesi için kurumlardan ziyade ilkelere önem veren Mâverdî adâleti icra edecek devlet organlarının adâletin dağıtımı konusunda ilkelerden vazgeçmemesi gerektiğini belirtir. Yönetici kendisinden başlamak üzere eşitlik ilkesinegöre hareket etmeli, adâletin dağıtımını icra edecek kadıların tayinine ve yargılamanın hızlandırılmasına dikkat etmelidir. Aynı şekilde Mâverdî, adâleti yöneticinin yetkilerini sınırlayan bir ilkeolarak görür. Bu yönüyle adâlet yöneticinin halkına yaklaşımının sınırlarını belirleyen dengeleyicive iktidarın meşruiyetini sağlayıcı önemli bir unsurdur. Mâverdî’nin bu yaklaşımı kimi siyaset filozofları tarafından üretilen güce dayalı otorite yerine hakka dayalı bir otorite tesis etmeyi hedeflediğinden dolayı değerlidir. Sonuç olarak eserlerin her yerine adâlet vurgusunun nakşedilmiş olduğunu gördüğümüz Mâverdî’nin metinlerinde adâletin bireysel hayattan devlet idaresine kadarher alanda anahtar niteliğinde değişmeyen temel bir erdem olduğunu anlamamız mümkündür.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Kaynak

Eskiyeni

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

0

Sayı

42

Künye