Düzce Üniversitesi hastanesi jinekoloji polikliniğine, 2015-2017 yılları arasında başvuran ve EMB yapılan hastaların demografik verileri, endometrial biyopsi endikasyonları, histopatolojik tanı sonuçları ve bu sonuçları etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi

Loading...
Thumbnail Image

Date

2017

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Düzce Üniversitesi

Access Rights

info:eu-repo/semantics/openAccess

Abstract

Düzce Üniversitesi Hastanesi jinekoloji polikliniğine, 2015-2017 yılları arasında başvuran ve EMB yapılan hastaların demografik verileri, endometrial biyopsi endikasyonları, histopatolojik tanı sonuçları ve bu sonuçları etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi. EMB, endometriumun değerlendirilmesi için güvenli ve uygun maliyetli bir tanı yöntemidir. EMB genellikle perimenopozal ve postmenopozal kadınlarda anormal uterin kanamanın nedenini araştırmak ve endometrial kanseri ekarte etmek için kullanılır. Endometrial kanser, en sık görülen invaziv jinekolojik malignitedir; Endometrial hiperplazi bu kanserin bir öncüsü olabilir. Endometrial hiperplazi veya kanser için risk faktörleri olan kadınlarda EMB yapılabilir. Yaptığımız bu çalışmada, değişik nedenlerle kliniğimize başvuran, çeşitli yaş gruplarından hastaların EMB tiplerinin histopatolojik sonuçlarını sunmayı ve bu sonuçları yaş gruplarına, semptomlarına ve TvUSG ile ölçülen endometrial kalınlıklarına göre karşılaştırmayı amaçladık. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum servisinde Ocak 2015 - Ocak 2017 yılları arasında endometrial örnekleme yapılan 493 hastadan 60'ı çalışmaya kabul edilme kriterlerini taşımadığı için çalışma dışı bırakılmıştır. Çalışmaya kabul edilen 433 hastanın, 231'inin premenopozal, 202'sinin postmenopozal dönemde olduğu saptanarak bu şekilde gruplandırılmıştır. Hastaların demografik verileri, aldıkları medikal tedaviler, yapılan EMB yöntemleri ve elde edilen histopatolojik sonuçlar retrospektif olarak analiz edilmiştir. Premenopozal hastalar arasında en sık görülen endometrial patoloji % 22,1'lik görülme sıklığı ile endometrial polip olmuştur. Premenopozal dönemdeki hasta grubunda endometrial karsinoma rastlanmamıştır. Premenopoz ve postmenopozal hastaların ortalama endometrial kalınlıklarında anlamlı bir fark saptanmamıştır (p=0,728). Postmenopozal dönemdeki hastalara yapılan EMB sonucunda en sık izlenen histopatolojik tanı % 32 görülme sıklığı ile endometrial polip olmuştur. Endometrium kanseri görülme sıklığı ise % 5 olarak tespit edilmiştir . Endometrium karsinomu teşhisi konulan hastalarda TvUSG ile ölçülen endometrium kalınlıklarının artmış olduğu izlenmiştir. Endometrium kanseri görülme sıklığının arttığı endometrial kalınlık cut-off değeri ise 8,5 mm olarak saptanmıştır. Kanama düzensizliği ile başvuran hastalarda, endometrial hiperplazi ve kanseri tespitinde kullanılacak, hastanın demografik özelliklerini, muayene bulgularını, TvUSG değerlendirmesini de içine alan ve sonuçta EMB ile tanı konulmasını sağlayan jinekolojik bir yaklaşımın geliştirilmesi amaçlanmalıdır.
Demographic data, endometrial biopsy indications, histopathological diagnosis results and factors affecting these outcomes of the EMB patients who applied to Düzce University Hospital gynecology polyclinic between 2015-2017. EMB is a safe and cost-effective diagnostic method for the evaluation of endometrium. EMB is usually used to investigate the cause of abnormal uterine bleeding in perimenopausal and postmenopausal women and to exclude endometrial cancer. Endometrial cancer is the most common invasive gynecologic malignancy; Endometrial hyperplasia may be a precursor to this cancer. EMB can be made to the women with risk factors for endometrial hyperplasia or cancer. In this study, we aimed to present histopathologic results of EMB types of patients from various age groups who applied to our clinic for different reasons and compare these results according to age groups, symptoms and endometrial thickness measured by TvUSG. 60 out of 493 patients who underwent endometrial sampling between January 2015 and January 2017 in Düzce University Medical Faculty Obstetrics and Gynecology Department were excluded because they did not meet the criteria for admission to the study. Of the 433 patients admitted to the study, 231 were classified as premenopausal and 202 were classified as postmenopausal. Demographic data, medical treatments, EMB methods and obtained histopathological results were retrospectively analyzed. The most common endometrial pathology among premenopausal patients was endometrial polyps with a prevalence rate of 22.1%. Endometrial carcinoma was not seen in the premenopausal patient group. Mean endometrial thickness of premenopausal and postmenopausal patients was not significantly different (p = 0,728). The most frequent histopathological diagnosis in the postmenopausal period EMB was with 32% of the endometrial polyps. The incidence of endometrium cancer was 5%. Patients diagnosed with endometrial carcinoma were observed to have increased endometrium thickness measured by TvUSG. The increased endometrial thickness cut-off value of endometrium cancers was 8.5 mm. The aim of the study is to develop a gynecological approach that includes diagnosis of endometrial hyperplasia and cancer in patients presenting with hemorrhagic irregularity, which includes demographic characteristics, examination findings, TvUSG evaluation and ultimately diagnosis of EMB.

Description

YÖK Tez No: 471457

Keywords

Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology, Biyopsi, Biopsy, Demografi, Demography, Endometrial hiperplazi, Endometrial hyperplasia, Endometriyum, Endometrium, Genital hastalıklar-kadın, Genital diseases-female, Histopatoloji, Histopathology, Teşhis, Diagnosis, Teşhis teknikleri-kadın doğum, Diagnostic techniques-obstetrical and gynecological

Journal or Series

WoS Q Value

Scopus Q Value

Volume

Issue

Citation