Uğursuyu Havzası Erozyon Risk Durumundaki Dönemsel Değişimlerin Belirlenmesi

Küçük Resim Yok

Tarih

2025

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Bu çalışmada, Uğursuyu Havzasında 2000 ve 2019 yılları arasında arazi kullanım durumlarında meydana gelen değişikliklerin erozyon risk durumlarına etkileri ICONA (National Institute for Nature Conservation) modeli kullanılarak detaylı bir şekilde incelenmiştir. Arazi sınıflandırmasında, su, yerleşim, tarım-açıklık ve bitki örtüsü olmak üzere dört ana arazi sınıfı belirlenmiş ve bu sınıfların doğruluğu hata matrisi yönt-emiyle değerlendirilmiştir. Kappa değerleri, her iki dönem için %80’in üzerinde bulunmuş, bu da sınıflandırmanın oldukça başarılı olduğunu göstermiştir. Su alanları 14,86 ha’dan 18,05 ha’a yükselirken, yerleşim alanlarında yaklaşık 100 ha’lık bir artış gözlemlenmiştir. Bununla birlikte, bitki örtüsü alanlarının oranı %84,6’dan %72,3’e düşmüştür. Toprak koruma haritaları, arazi sınıfı ile bitki örtüsü oranları hari-talarının ilişkilendirilmesiyle oluşturulmuş ve bu süreçte çok düşük ile çok yüksek toprak koruma sınıflarında artışlar gözlemlenirken, orta ve yüksek koruma sınıflarında azalmalar meydana gelmiştir. Havzanın eğim ve jeolojik yapısı dikkate alınarak hazırlanan potansiyel erozyon risk haritaları, alanın %76,5’inin yüksek ve çok yüksek erozyon riski grubunda bulunduğunu göstermektedir. Jeolojik yapı olarak alanın büyük kısmı (%80,5) erozyona duyarlı kayaçlardan oluşmaktadır. Erozyon risk durumları açısından yapılan analizlerde, 2000 ve 2019 yılları arasında düşük risk sınıflarında önemli bir değişim gözlemlenmezken, orta seviyede %1’lik bir artış ve yüksek seviyede %3,6’lık bir azalma meydana gelmiştir. Çok yüksek erozyon riski sınıfında ise %2,54'lük bir artış kaydedilmiştir. Arazi değişimleri ve bitki örtüsü oranlarındaki azalmalar, erozyon riskini etkileyen temel faktörler olarak öne çıkmıştır. ICONA modeli, bu değişimleri etkili bir şekilde değerlendirmiş ve havzanın yüksek erozyon duyarlılığına sahip olduğunu ortaya koymuştur. Sonuç olarak, elde edilen bulgular, sürdürülebilir arazi yönetimi ve erozyon kontrolünün önemini vurgulamaktadır. Bu bağlamda, yerel yönetimlerin ve toplulukların iş birliği ile çevresel koruma önlemlerinin alınması, bölgenin ekolojik dengesinin korunması açısından kritik bir gereklilik haline gelmektedir.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

NDVI, ICONA, Arazi sınıflandırması, erozyon risk, Uğursuyu

Kaynak

Bartın Orman Fakültesi Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

27

Sayı

1

Künye