Modern ve postmodern süreçte kent parklarının sosyal sürdürülebilirlik açısından değerlendirilmesi

dc.contributor.advisorKaraçor, Elif Lutfiye Kutay
dc.contributor.authorDoğan, Tuğba
dc.date.accessioned2024-08-23T18:34:14Z
dc.date.available2024-08-23T18:34:14Z
dc.date.issued2022
dc.departmentDÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü, Peyzaj Mimarlığı Ana Bilim Dalıen_US
dc.description.abstractKentler, tarihsel süreç içerisinde birtakım nedenlerden dolayı taşıdıkları anlam ve fonksiyonlar bakımından farklı biçimlerde gelişip değişime uğramıştır. 18. yüzyılda Sanayi Devrimi ile başlayan yeni üretim biçimleri insanların yaşama şekli ve ilişkilerini doğrudan etkilemiş ve toplumu kapsayan değişim ve yeni düşünce sistemleri sonucunda karşımıza "modern" olarak adlandırılan yeni bir dönemin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Sanayileşme ile beraber gelişmekte olan modern kent kavramı ortak yaşam alanları ile beraber konut, iş ve alışveriş bölgelerini ayrıştırmıştır. Bununla birlikte ortak kullanım alanlarının fonksiyonel bir şekilde kullanılamaması sonucunda sosyal sınıf farkları ortaya çıkmasına ve sosyal ayrışmaların yaşanmasına neden olmuştur. Bu ayrışma sınıfsal ayrımların yaşanmasına sebep olmuş ve Sanayi Devrimi'ni takip eden yıllarda yoğun kentleşme, şehrin yeni yapılanma süreci ve doğal ortamların azalması kentlerde sağlıksız yaşam koşullarını beraberinde getirdiğinden planlı kentsel yeşil alanlar olan kent parklarının önemi giderek artmıştır. Ancak çözüm odaklı kentler olarak; modernizmde sermayenin akışkanlığını kolaylaştırmak yönünde tasarlanan kent parkları, sanayileşme sonrasında kapitalist birikim sürecinde işlevselliğini kaybetmiştir. Modern kent planı birtakım eleştirilere maruz kalarak bu düşünce sistemine olan güven zedelenmiştir. Bu eleştiriler ışığında kentsel yaşamı etkisi altına alan sorunlar ve bu sorunlara çözüm bulmak amacıyla birtakım çalışmalar yapılmıştır. 20. y.y'ın ortasından itibaren ekonomi, ulaşım, iletişim ve teknoloji alanındaki gelişmeler sayesinde tekrardan biçimlenen toplumsal yapının içinde postmodern olgu literatürde kendine bir yer bulmuştur. Ancak, günümüz kent parklarının, postmodern zamanla beraber sosyal yönü ihmal edilmiş ve başka kentsel kamusal mekanlar gibi kent parkları da piyasanın çıkarlarına göre şekillenmiş görünmektedir. Bu tez çalışması, öncelikle parkların modern ve postmodern süreçlerde sosyal sürdürülebilirlik yönünden sahip olduğu rolü irdelemeyi amaçlamıştır. Sonrasında kent parklarının sosyal grupları bir araya getirme özelliği ile dönemler içerisinde yaşanan değişimlerin mekan gelişimi üzerindeki etkisini irdelemiştir. Çalışma yöntemi olarak lazım olan esas bilgilerin elde edilebilmesi için farklı üniversite kütüphanelerinden konuyla alakalı yapılmış ulusal ve uluslararası çalışmalar ve online kaynaklar kuramsal temeller çerçevesini oluşturmuştur. Bir diğer çalışma yöntemi olarak ikincil veri analizine başvurulmuştur. Bu kapsamda kontrol listeleri oluşturulmuş ve çalışma alanlarının sahip olduğu işlevlerin geçmişten bugüne kadar amacına uygun hizmet edip etmemesi karşılaştırılmıştır. Çalışma alanlarının konumları, tarihsel geçirdiği süreç, tasarım ve planlama özellikleri ile bu süreçler içerisinde sahip oldukları işlevler internet üzerinden yapılan çalışmalar ve literatür araştırması ile incelenerek ortaya konulmuştur. Çalışma alanları olarak; modern ve postmodern süreçte planlanıp tasarlanan yurt içi ve yurt dışı kent parkları ele alınmıştır. Modern dönem için yurt içi kent parkına örnek olarak; Gençlik Parkı, yurtdışı örneği ise Central Park seçilmiştir. Postmodern süreçte yapılan yurt içi örnek çalışma alanı Harikalar Diyarı Parkı yurtdışı örneği Disneyland olarak belirlenmişitr. Modern dönem ile birlikte kent parkları, kentsel yaşamda sosyal yönden önemli bir role sahip olmuş ve toplumsal yapıyı şekillendirmek için bir araç olarak kullanılmıştır. Postmodern süreçle birlikte ise kent parkları turizm ve ticari yatırımlar için tasarımın odak noktasına yerleştirilmiştir. Aynı zamanda kent parkları bu süreçte bir dönüşüm içerisine girerek tematik park işlevi ile yeniden hayat bulmuş ve yeni rant alanları oluşturmak için toplumsal işlevlerini kaybetmişlerdir. Kent merkezinde yaşayan alt ve orta gelir sınıflarına özgü kent parkları nicelik ve niteliklerini yitirirken, üst gelir sınıflarıysa kentin çeperlerinde emniyetli ve özel yeni rekreasyon alanları oluşturmuşlardır. Sosyal ayrışmayı pekiştiren bu durumun, sonraki zamanlarda sosyal çatışmaya neden olma ihtimali göz önünde bulundurulmalı ve kentsel mekanın tüm aktörleri kentsel peyzajın en önemli bileşeni olan kent parkları üzerine karar alırken bu durumu dikkate almalıdır. Anahtar sözcükler: Kent parkları, Modernizm, Postmodernizm, Kentsel Mekan, Kentsel Planlama, Sosyal Sürdürülebilirlik.en_US
dc.description.abstractCities have developed and changed in different ways in terms of their meanings and functions due to some reasons in the historical process. The new forms of production, which started with the Industrial Revolution in the 18th century, directly affected the way of life and relations of people, and as a result of the change and new thinking systems covering the society, a new era called "modern" emerged. The concept of the modern city, which has been developing with industrialization, has separated residential, business and shopping areas together with common living areas. However, as a result of the inability to use the common areas in a functional way, social class differences have emerged and social separations have been experienced. This segregation has led to class divisions and in the years following the Industrial Revolution, the importance of urban parks, which are planned urban green spaces, has gradually increased, as intense urbanization, the restructuring process of the city and the decrease in natural environments have brought unhealthy living conditions in cities. However, as solution-oriented cities; Urban parks, which were designed to facilitate the fluidity of capital in modernism, lost their functionality in the process of capitalist accumulation after industrialization. The modern city plan has been subjected to some criticism and the trust in this system of thought has been damaged. In the light of these criticisms, some studies have been carried out in order to find solutions to the problems that affect urban life and to these problems. Since the middle of the 20th century, the postmodern phenomenon has found a place in the literature in the social structure that has been reshaped thanks to the developments in the fields of economy, transportation, communication and technology. However, the social aspect of today's urban parks has been neglected with the postmodern period, and urban parks, like other urban public spaces, seem to have been shaped according to the interests of the market. This thesis study primarily aimed to examine the role of parks in terms of social sustainability in modern and postmodern processes. Afterwards, the feature of urban parks to bring social groups together and the effect of the changes experienced in the periods on the development of space were examined. In order to obtain the essential information required as a working method, national and international studies and online resources from different university libraries have formed the theoretical foundations. Secondary data analysis was used as another study method. In this context, checklists have been created and whether the functions of the workspaces have served their purpose from past to present have been compared. The locations of the study areas, the historical process, design and planning features and the functions they have in these processes have been revealed by examining the studies made on the internet and literature research. In this study, domestic and foreign city parks, which were planned and designed in the modern and postmodern process, were discussed. As an example of a domestic urban park for the modern period; Youth Park was chosen, and the international example was Central Park. The domestic sample study area made in the postmodern process was determined as Wonderland Park, the overseas sample Disneyland. With the modern period, city parks have had an important social role in urban life and have been used as a tool to shape the social structure. With the postmodern process, urban parks have been placed at the focal point of the design for tourism and commercial investments. At the same time, urban parks entered into a transformation in this process and were revived with the thematic park function and lost their functions to create new rent areas. While urban parks peculiar to the lower and middle income classes living in the city center have lost their quantity and quality, the upper income classes have created new safe and private recreation areas on the outskirts of the city. The possibility that this situation, which reinforces social segregation, may cause social conflict in the future should be taken into consideration, and all the actors of the urban space should take this into account when making decisions on the most important component of the urban landscape, urban parks. Keywords: Urban Parks, Modernism, Postmodernism, Urban Space, Urban Planning, Social Sustainability.en_US
dc.identifier.endpage99en_US
dc.identifier.startpage1en_US
dc.identifier.urihttps://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=G_oJ1rKE4SgJUkomyAKpR9sb8GiXUNk0mLhQ0xc7AfmihYtQ469VBHM1hQ38psBk
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12684/15347
dc.identifier.yoktezid795050en_US
dc.institutionauthorDoğan, Tuğba
dc.language.isotren_US
dc.publisherDüzce Üniversitesien_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectPeyzaj Mimarlığıen_US
dc.subjectLandscape Architectureen_US
dc.titleModern ve postmodern süreçte kent parklarının sosyal sürdürülebilirlik açısından değerlendirilmesien_US
dc.title.alternativeThe evaluation of urban parks in the modern and postmodern process in terms of social sustainabilityen_US
dc.typeMaster Thesisen_US

Dosyalar

Koleksiyon