Polielektrolit kullanılarak dekante edilmişaerobik arıtma havuzu çamurunun toprakdüzenleyici olarak kullanıma uygun halegetirilmesi

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2021

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Düzce Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Biyolojik arıtma prosesi günümüzde atık su arıtma işleminde kullanılan en yaygın yöntemdir. Dünya nüfusunun hızlı artışı biyolojik arıtma tesislerinin sayısının artmasına sebep olmuştur. Bu artışa bağlı olarak arıtma çamuru oluşum miktarlarında da hızlı bir yükselme gözlenmektedir. Oluşan arıtma çamurlarının bertarafında çevre açısından olumsuz etki göstermeyecek yöntemlerin belirlenmesi gerekmektedir. Bu yöntemlerden biri olan arıtma çamurlarının arazide kullanılarak bertaraf edilmesi hem çevre hem de ekonomik açıdan en uygun yöntemlerden biridir olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak arıtma çamurlarının araziye uygulanmasında çamurun içerdiği zararlı elementler ve patojenler göz önünde bulundurulmalıdır. Bu olumsuzlukları gidermek için gerekli önlemlerin alınması, gerekli ıslah çalışmalarının uygulanması gerekmektedir. Buna ek olarak, çamur susuzlaştırmanın daha etkili olmasını sağlamak için birçok tesis dekantasyon sırasında polielektrolit (P. E.) kullanmaktadır. Polielektrolitlerin canlı habitata bilinen bir zararı yoktur. Ancak çamurdan suyu uzaklaştırdığı için çamur çözünürlüğünü düşürür ve yararlı nitrüentlerin toprağa geçiş miktarını azaltır. Bu çalışmada, Pakmaya Düzce fabrikasının aerobik arıtma havuzlarından polielektrolit kullanılarak dekante edilen arıtma çamuru (A. Ç.) ile Pakmaya Düzce fabrikasında melas sterilizasyon işlemi sırasında oluşan üretim çamurunun (Ü. Ç.) farklı oranlarda karışımları hazırlanmıştır. Bu karışımlardan kompost elde edilerek çamurun suda çözünebilir forma getirilmesi amaçlanmıştır. Elde edilen kompostlar sera domatesi yetiştiriciliğinde artan miktarlarda toprak altı gübre olarak kullanılmıştır. Domates fideleri boy ve verimlilik açısından takip edilmiştir. Çiçek mevsiminde domates fidelerinden yaprak numuneleri alınarak klorofil analizi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlarla domates fidelerinin meyve verebilme potansiyelleri kıyaslanmıştır. Kompost numunelerinin içerik analizleri yapılarak ağır metal içeriği incelenmiştir.
Biological treatment process is the most common method used in waste water treatment today. The rapid growth of the world population, has led to an increase in the number of biological treatment facilities. Similarly, a rapid increase is observed in the amount of sewage sludge formation. Methods that will not harm the environment should be determined in the disposal of the sewage sludge. Among these methods, the disposal of treatment sludge by applying to the land is one of the most environmentally and economically viable methods. However, in the application of sewage sludge to the land, the harmful elements and pathogens contained in the sludge should be taken into consideration. In order to eliminate these damages, necessary measures should be taken and necessary improvement processes should be implemented. In addition, most plants use polyelectrolyte during decantation to make sludge dewatering more effective. Polyelectrolytes have no known harm to living habitats. However, as it removes the water from the sludge, it decreases the solubility of the sludge and reduces the amount of beneficial nitruents in the soil. In this study, different proportions of the treatment sludge decanted using polyelectrolyte from the aerobic treatment pools of the Pakmaya Düzce plant and the production sludge formed during the molasses sterilization process at the Pakmaya Düzce factory were prepared. Compost was obtained from these mixtures and it was aimed to turn the sludge into water soluble form. This compost obtained were used as subsoil fertilizers in increasing amounts in greenhouse tomato cultivation. Tomato seedlings were followed in terms of size and productivity. Leaf samples were taken from tomato seedlings during the flower season and chlorophyll analysis was performed. The fruit yield potential of tomato seedlings was compared with the results obtained. Heavy metal content was observed by analyzing the content of compost samples.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Biyomühendislik, Bioengineering, Biyoteknoloji, Biotechnology

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Koleksiyon