Diğer Yayınlar Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 10 / 10
  • Öğe
    Kalıp yüzey özelliklerinin betonun karbonatlaşması üzerine etkileri
    (2008) Subaşı, Serkan; Arslan, Metin
    Bu çalışmanın amacı, kalıp yüzey özelliklerinin betonun karbonatlaşma miktarına etkisini araştırmaktır. Bu amaçla farklı yüzey özelliklerine sahip 7 adet betonarme perde duvar kalıbı hazırlanmıştır. Kalıplarda sarıçam, karakavak, çelik sac ve kontrplak kalıp yüzey malzemesi olarak kullanılmıştır. Kontrplak yüzeyli olarak hazırlanan 4 adet kalıptan 3 tanesinin yüzeyine drenaj kanal ve delikleri açılarak kalıp yüzeyleri farklı geotekstil astarlarla kaplanmıştır. Beton dökümü gerçekleştirildikten 28 gün sonra kalıplar sökülerek beton bloklar 6 yıl boyunca atmosfer şartlarına maruz bırakılmıştır. Daha sonra beton bloklardan alınan karot örnekler üzerinde karbonatlaşma derinliği ve farklı derinliklerden alınan toz örnekler üzerinde ise pH değerleri ölçülmüştür. Sonuç olarak; drenajlı-astarlı kalıplara dökülmüş betonların, sarıçam, karakavak, çelik sac ve kontrplak kalıba dökülen betonlara göre; daha az karbonatlaşma miktarına sahip olduğu, SB-20 geotekstil astarla kaplı olan drenajlı kalıba dökülen betonun en az karbonatlaşma derinliğine sahip olduğu, en fazla karbonatlaşma miktarının çelik sac yüzeyli kalıba dökülen betonda oluştuğu görülmüştür.
  • Öğe
    Eğilme momentine maruz çerçeve konstrüksiyonlu "L" tipi köşe birleştirmelerin performanslarının incelenmesi
    (2008) Özgan, Ercan; Kap, Tuncay
    Bu çalışmada, Sarıçam (Pinus Sylvestris Lipsky), Doğu Karadeniz Köknarı (Abies Nordmanniana), Anadolu Kestanesi (Castanea Sativa Mill.) ve Toros Sediri (Cedrus Libani A. Rich.) türlerinden imal edilen, Düz Zıvanalı, Düz Zıvanalı-Kavelalı, Gizli Zıvanalı, Gizli Zıvanalı-Kavelalı birleştirme teknikleriyle oluşturulan köşe birleştirmelerin dış eğilme momenti etkisi altındaki performansları incelenmiştir. Bu amaçla toplam 160 adet çerçeve konstrüksiyonlu köşe birleştirme örneği hazırlanmıştır. Birleştirmelerde eğilme etkisindeki en büyük ortalama bileşik basınç gerilmesinin Düz Zıvana Kavelalı olarak birleştirilen Çam ağacında, buna karşılık eğilme etkisindeki en düşük ortalama basınç gerilmesinin ise Gizli Zıvana Kavelalı olarak birleştirilen Köknar ağacında meydana geldiği belirlenmiştir. Kavelanın, Çam ağacında bileşik eğilme etkisindeki basınç gerilmesini Düz Zıvanalı birleştirmede %3 oranına kadar, Gizli Zıvanalı birleştirmede ise %9 oranına kadar arttırdığı görülmüştür. Köknar ağacında, basınç gerilmesini Düz Zıvanalı birleştirmede %20,3 oranına kadar, Gizli Zıvanalı birleştirmede ise %8,9 oranına kadar azalttığı görülmüştür. Kestane ağacında, basınç gerilmesini Düz Zıvanalı birleştirmede % 6,6 oranına kadar artırdığı ancak Gizli zıvanalıda %10,4 oranına kadar azalttığı görülmüştür. Sedir ağacında, basınç gerilmesini, Düz zıvanalıda % 2,4 oranına kadar azalttığı ancak Gizli zıvanalıda ise % 19,5’e kadar arttırdığı görülmüştür.
  • Öğe
    Uçucu kül katkılı çimento hidratasyonuna elektrokinetik özelliklerin etkisi
    (2010) Dorum, Atila; Koçak, Yılmaz; Yılmaz, Bülent; Uçar, Ali
    Bu çalışmada, referans (PÇ) ve uçucu kül katkılı çimentonun (UKKÇ) yüzey etkileşim mekanizmaları araştırılmıştır. PÇ, uçucu kül (UK) ve UKKÇ’nin fiziksel, kimyasal, mineralojik ve mekanik özelliklerinin yanı sıra UK-PÇ tanelerinin elektrokinetik potansiyelleri (zeta potansiyel) belirlenmiştir. PÇ ve UK ile hazırlanan çimento pastaları 2, 7 ve 28 gün küre tabi tutulmuştur. Bu pastaların, hidratasyon sırasında mineralojik yapısını ve faz gelişimini belirlemek için termal analiz (DTA ve TG), X-ışınları difraksiyonu (XRD) ve fourier transformlu kızılötesi spektroskopisi (FT-IR) analizleri yapılmıştır. Ayrıca 28 günlük mikro yapıları taramalı elektron mikroskop (SEM) ile belirlenmiş ve harç numuneleri, dayanım testleri yapılarak incelenmiştir. UK; su ihtiyacını ve priz süresini arttırırken, hidratasyon süresince açığa çıkan portlandit (Ca(OH)2) miktarını azaltmıştır. Ayrıca UK, PÇ’ye göre farklı elektrokinetik davranışlar ve yüzey özellikleri göstermiştir. Bu farklılıklar harç örneklerinin dayanımlarını etkilemiştir.
  • Öğe
    Krom magnezit tuğla tozunun portland çimentosunun priz başlama ve bitiş sürelerine etkisinin bulanık mantıkla tahmini
    (2009) Özgan, Ercan; Yıldız, Kürşat
    Bu çalışmada, portland çimentosunun (PÇ 42,5) ağırlıkça %0, %5, %10, %15, %20 ve %25’i yerine Krom Mağnezit tuğla tozları konularak altı değişik karışım elde edilmiş ve çimentonun priz başlama ve bitişine olan etkisi araştırılmıştır. Sonuç olarak, %5 katkılı Krom Mağnezit tuğla tozunun çimentoda priz başlama ve bitiş sürelerini kontrol çimentosuna göre nispeten kısalttığı ancak miktar arttıkça priz başlama ve bitiş süresinin uzadığı tespit edilmiştir. Deneylerle belirlenmemiş olan priz başlama ve bitiş süresinin Krom Mağnezit tuğla tozu miktarına bağlı olarak tahmin edilebilmesi amacıyla da Bulanık Mantık metoduyla tahmin modeli oluşturulmuş ve oluşturulan modelin bu amaç için kullanılabileceği gösterilmiştir.
  • Öğe
    Sodyum hegzametafosfat miktarının hidrometre deney sonuçlarına etkisinin deneysel ve istatistiksel yöntemlerle incelenmesi
    (2009) Özgan, Ercan
    Bu çalışmada, hidrometre deyinde kullanılan sodyum hegzametafosfat (NaPO3) miktarının zeminin tane çaplarına etkisi deneysel ve istatistiksel olarak incelenmiştir. Hidrometre deneyleri için hazırlanan süspansiyonlara sırasıyla 0, 10, 20, 30, 40, 50 ve 60 gr NaPO3 ilave edilmiştir. Bu şekilde hazırlanan her bir süspansiyonun özgül ağırlığı, pH değeri ve iletkenliği ölçülmüştür. TS1900–2006’ da belirtildiği gibi 40 gr NaPO3 kullanılarak hazırlanmış olan süspansiyondaki zemin tane çapları referans değer olarak kullanılmıştır. Sonuç olarak, süspansiyonda hiç NaPO3 kullanılmadığında elde edilen tane çaplarının referans tane çaplarından 4.51 kat, 10 gr için 3.90 kat, 20 gr için 3.46 kat, 30 gr için 2.12 kat daha büyük olduğu tespit edilmiştir. Buna karşılık 50 gr kullanıldığında ise sadece 260’ncı dakikada hidrometre okuması yapılabilmiş ve 60 gr kullanıldığında ise hidrometre okuması yapılamamıştır. Deney sonuçları kullanılarak SPSS programı ile istatistiksel analizler yapılmış ve hidrometre deney parametreleri (geçen süre, ilk hidrometre okuması, sıcaklık, pH, iletkenlik, ayrıştırıcı madde ve sıcaklık düzeltme katsayısı, düzeltilmiş hidrometre değerleri, efektif derinlik, K değeri, tane çapı, süspansiyonun özgül ağırlığı ve NaPO3 miktarları) arasındaki korelasyonlar belirlenmiştir. Ayrıca regresyon analizi yapılarak ilk hidrometre okumasına ve NaPO3 miktarına bağlı olarak düzeltilmiş hidrometre okuması için tahmin modeli oluşturulmuştur (R0.87).
  • Öğe
    Asfalt çimentolarında duktulitenin bulanık mantıkla tahmini
    (2009) Özgan, Ercan
    Bu çalışmada, asfalt çimentosunun farklı sıcaklık ve bekleme sürelerine bağlı olarak duktulitesindeki değişim incelenmiştir. Bu amaçla AC 40 sınıfı asfalt çimentosu kullanılarak 15, 20 ve 25 oC sıcaklıklarda sırasıyla 1, 1.5 ve 2 saat bekletilerek 72 adet duktulite deneyi yapılmış ve deney sonuçları referans duktulite değerleri ile karşılaştırılarak aralarındaki ilişkiler belirlenmeye çalışılmıştır. Referans sıcaklığın ve bekleme sürelerinin sağlanamadığı şartlarda da duktulite deneylerinin yapılabilirliği gösterilmiş, deneylerle belirlenmemiş olan duktulite değerlerinin sıcaklık ve bekleme sürelerine bağlı olarak tahmin edilebilmesi için de Bulanık Mantık metoduyla tahmin modeli oluşturulmuş ve oluşturulan modelin bu amaçla kullanılabileceği gösterilmiştir.
  • Öğe
    Pomza Zeolit ve CEM I çimentosunun minerolojik moleküler elektrokinetik ve termal uyumunun yüksek dayanımlı betona etkisinin araştırılması
    (2010) Yıldız, Kürşat; Dorum, Atilla; Koçak, Yılmaz
    Bu çalışmada pomza ve zeolit gibi yüksek silis içerikli minerallerin yüksek dayanımlı beton (YDB) içerisinde puzolan olarak kullanımının mineralojik, moleküler, elektrokinetik (zeta potansiyel) ve simültane termal açıdan uyumu araştırılmıştır. Bu amaçla bağlayıcılar üzerinde fiziksel, kimyasal, mekanik, mineralojik, moleküler, elektrokinetik ve termal analizler yapılmıştır. Daha sonra yüksek dayanımlı beton tasarımı gerçekleştirilirken çimentoya ikame edilmek suretiyle (0P15Z “%0 Pomza%15 Zeolit”, 5P10Z, 10P5Z ve 15P0Z) olmak üzere dört tip YDB üretilmiştir. Üretilen YDB’lar üzerinde bir takım taze beton deneyleri ve basınç dayanımı deneyleri yapılmıştır. Bağlayıcılar üzerinde yapılan analizlerden alınan veriler ile YDB’lardan alınan verilerin birbiriyle uyum içerisinde olup olmadığı tespit edilmeye çalışmıştır. Sonuçta pomza, zeolit ve CEM I 42,5 R çimentosunun kimyasal, mineralojik, moleküler, elektrokinetik ve termal uyumunun, üretilen YDB türlerinde de ortaya çıktığı belirlenmiştir.
  • Öğe
    Kontrollü geçirgen kalıpların beton yüzey sertliği üzerine etkileri
    (2008) Arslan, Metin; Subaşı, Serkan
    Bu araştırmanın amacı; farklı yüzey özelliklerine sahip kalıplardan elde edilen ve uzun süreli atmosfer şartlarında maruz bırakılan betonların yüzey sertliklerindeki değişimi araştırmaktır. Değişik yüzey özelliklerine sahip 10 adet perde duvar kalıbı hazırlanmıştır. Bazı kalıp yüzeylerine drenaj kanal ve delikleri açılarak farklı geotekstil astarlarla kaplanmıştır. Bütün kalıplara eşit şartlarda beton dökülmüştür. Elde edilen beton duvarlar yatay pozisyonda 6 yıl süre ile atmosfer şartlarına maruz bırakılmıştır. Beton duvarlara her yıl Schmidt Çekici ile yüzey sertliği deneyi uygulanmıştır. Ayrıca betonun maruz kalmış olduğu iklim koşulları incelenmiştir. Sonuç olarak; yüzeyi geotekstil astarlarla kaplı kalıplardan elde edilen betonların atmosferik etkilerden daha az zarar gördüğü, astarlı kalıplardan üretilen betonların astarsız kalıplara dökülenlerden daha iyi yüzey sertliği değerlerine sahip olduğu görülmüştür.
  • Öğe
    Geçirgen kalıp kullanımının beton olgunlaşma süresine olan etkisi
    (2009) Subaşı, Serkan
    Bu araştırmanın amacı; drenaj özelliği bulunan geçirgen kalıp kullanımının beton olgunlaşma sürelerine olan etkisini araştırmaktır. Bu amaçla 20x70x120 cm boyutlarında 4 adet perde duvar kalıbı hazırlanmıştır. Kalıpların bir tanesinde yüzey malzemesi olarak karaçam kerestesi, 3 tanesinde ise plywood kullanılmıştır. Plywood kaplı kalıpların 2 tanesinin yüzeyine drenaj kanal ve delikleri açılmış daha sonra farklı geotekstil astarlarla kaplanmıştır. Diğer plywood yüzeyli kalıp ise referans olarak kullanılmıştır. Kalıplara C30 betonu yerleştirilerek vibratör ile sıkıştırılmıştır. Ayrıca 15x15x15 cm ebadında 16 adet küp numune alınmıştır. Hazırlanan perde duvarların geometrik merkezine ve bir küp numuneye olgunluk ölçer aygıtları yerleştirilmiştir. Diğer küp numunelerin 1., 3., 7., 14., ve 28. günlerde beton basınç dayanımları belirlenmiştir. Sonuç olarak; geçirgen kalıplara dökülmüş betonların, karaçam ve plywood kalıba dökülen betonlara göre olgunluk indekslerinin ortalama %11 oranında büyük olduğu ve daha erken dayanım kazandığı, geçirgen kalıp kullanımı ile beton olgunlaşmasının hızlandırılabileceği görülmüştür.
  • Öğe
    Genleştirilmiş kil agregası ile taşıyıcı hafif beton üretimi
    (2009) Subaşı, Serkan
    Bu araştırmada genleştirilmiş kil agregası ile farklı çimento dozajlarında taşıyıcı hafif beton üretim olanakları ve betonun mekanik ve fiziksel özelliklerine etkisi araştırılmıştır. Bu amaçla genleştirilmiş kil agregası ve doğal kumun kullanıldığı beton karışımları dizayn edilmiştir. Karışımlarda 0–2, 2–4 ve 4–8 mm boyutlarında genleştirilmiş kil agregası ve 0-2 mm boyutlarında doğal kum kullanılmıştır. Çimento dozajı 350, 400, 450 kg/m3 olan üç farklı hafif beton üretilmiştir. Hazırlanan taze beton karışımlarında slump ve ve-be deneyi, sertleşmiş beton numuneleri üzerinde ise beton yoğunluğu, görünür boşluk oranı, basınç dayanımı yarmada çekme dayanımı ve ultrases geçiş hızı deneyleri gerçekleştirilmiştir. Sonuç olarak, genleştirilmiş kil agregası ile 1,7 kg/m3 gibi düşük bir yoğunluğa sahip basınç dayanımı 41,27 MPa olan taşıyıcı hafif beton elde etmenin mümkün olduğu belirlenmiştir. Üretimi gerçekleştirilen hafif beton karışımlarında 450 kg/m3 çimento dozlu betonların en yüksek basınç ve yarmada çekme dayanımı değerlerine sahip olduğu görülmüştür.