Yazar "Tekin, Mahmut" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Arap Dili Terminolojisinde Mîzân ve Mevzûn İlişkisine Dair Bir İnceleme(2021) Tekin, MahmutMîzân ve mevzûn, Arap dili terminolojisindeki en önemli konulardan biridir. Nitekim kelimelerin ne tür bir anlam ifade ettiği ve hangi babdan geldiği mîzân ve mevzûn arasındaki ilişki sayesinde rahatlıkla anlaşılabilmektedir. Kelimelerde mîzân ve mevzûnun üstlendiği temel misyon nahiv ilminde cümlenin doğru bir şekilde okunmasına katkı sağlayan dil kurallarına eş değer kabul edilmektedir. Zira dilcilerin mîzân ve mevzûna başvurmalarındaki asıl amaç herhangi bir kelimenin doğru bir şekilde okunmasına ve anlaşılmasına yardımcı olmaktır. Geniş bir anlam kapasitesine sahip olması nedeniyle dilciler tarafından ??? kalıbı tercih edilmiştir. Mîzân ile mevzûn arasında genel anlamda bir uyum olsa da bazı durumlarda uyumsuzluklara da rastlanmaktadır. Mîzân için belirlenen kalıp üç harfli olduğundan sülasî dışındaki kelimelerin vezninin sonuna harfler eklenerek oluşturulmaktadır. Kelimelerde mîzân ve mevzûn arasındaki ilişkilerden dolayı kimi zaman kalb-i mekân ortaya çıkmaktadır. Herhangi bir kelimede kalb-i mekânın varlığı türediği masdarı, i‘lâlı gerektirecek sebepler mevcut olmasına rağmen gerçekleşmemesi ve bir kelimeyi tanımayan vezinde kullanılması gibi etkenlerle anlaşılabilmektedir.Öğe SA‘DULLÂH ES-SAĞÎR VE BERDE‘Î'YE AİDİYETİ ÜZERİNE BİR İNCELEME(2021) Tekin, MahmutBerde‘î (ö. 793/1390), İslâm âleminde bulunan birçok medresede hala okutulan Hadâiku’ddekâik adlı eserin yazarıdır. Üstün kabiliyet ve keskin zekâsıyla tanınan Berde‘î’nin talebeler tarafından ayrı bir ilgi ve sevgiyle karşılandığı dikkat çekmektedir. İslâm âleminde yetişen ve ender dilciler arasında yerini koruyan Berde‘î, ilim ehli tarafından büyük bir rağbet görerek onların takdirini kazanmıştır. Aynı şekilde Curcânî (ö. 471/1078-79) de ilgili alanda önemli bir değere sahiptir. Özellikle onun kaleme aldığı el-‘Avâmilu’l-mi’e adlı eseri birçok dilcinin övgüsüne mazhar olmuştur. Ebû’l-Huseyin er-Râvendî (ö. 573/1177), Zeynuddîn Hâlid b. ‘Abdillâh el-Ezherî (ö. 905/1500) ve Şeyh Fethullâh Verkânîsi gibi dil âlimleri ‘Avâmil üzerine çalışmalar yapmış dilciler arasında sayılabilir. Söz konusu şerhlerden biri de Sa‘dullâh es-sağîr adıyla ün kazanan eserdir. Medrese sıra ders kitapları arasında bulunan Sa‘dullâh es-sağîr, talebeler arasında Berde‘î’ye nisbesiyle ün kazanan önemli eserlerdendir. Memzûc/karma yöntemiyle yazılan Sa‘dullâh es-sağîr, Cürcânî’nin el-‘Avâmilu’lmi’e adlı eseri üzerine yazılmış önemli şerhler arasında yer almaktadır. Bu eserde kısa ve veciz ifadelerin kullanılması, müellifin ihtilaflı meselelerde tercih yaparak kendi fikirlerini ortaya koyması ve dilciler arasında meydana gelmiş bazı ihtilâflara değinirken öğrencileri sıkacak ifadelerden gerektiğince kaçınması mücmel konularda kastedilen manaların daha kısa ve anlaşılabilir bir dille okuyucuya büyük bir ustalıkla aktarıldığını gösteren en iyi örneklerdendir. ‘Avâmil’in onlarca şerhleri arasında yalnızca orta seviye hacimli olan Sa‘dullâh es-sağîr medrese müfredatında yer almakta günümüzde de okunmaya ve okutulmaya kesintisiz bir şekilde devam edilmektedir. Nahiv ilminin önemli konularını barındıran bu eserin Hâmid b. Ömer es-Sûsî el-Huşnâvî (ö. ?/?), Ahmed b. Muhammed el-Gerevî (ö. ?/?) ve Hasan b. es-Seyyid ‘Abdulkâdir el-Çûrî (ö. 1322/1909) gibi döneminin muhakkik âlimlerinin çalışmalarına da konu olduğu tespit edilmiştir. Sa‘dullâh es-Sağîr’in kaleme alındığı günden bu yana özel bir ilgiyle karşılanarak dil alanında çalışmalara konu olması söz konusu eserin hem medrese âlimleri hem de talebeler tarafından büyük bir teveccüh gördüğünün en iyi göstergesidir. Bu çalışmada, ilim ehli arasında büyük önem arz eden ve zamanla medreselerin vazgeçilmezi haline gelen Sa‘dullâh es-sağîr hakkında önemli hususlara değinildikten sonra Berde‘î’ye aidiyeti konusunda yapılan geniş çaplı araştırmalar neticesinde elde edilen veriler aktarılmıştır. Ayrıca el- ‘Avâmilu’l-mie’nin sahibi Cürcânî ve Berde‘î hakkında da bir takım bilgilere yer verilerek bazı önemli noktalara değinilmiştir. Sa‘dullâh es-sağîr’in müellifini tespit edebilmek adına yapılan bu çalışmada bazı temel esaslar göz önünde bulundurularak gerekli araştırmalar yapılmıştır.Öğe Seyyid Şerîf ve Nahv–i Mîr Adlı Eserinin İçerik ve Metod Açısından Değerlendirilmesi(2021) Tekin, MahmutBu çalışmada İslâmî eğitim sisteminde birbirinden değerli eserler telif eden ve güçlü bir yorum kültürüne sahip olan Seyyid Şerîf el-Cürcânî’nin (ö. 816/1413) Farsça kaleme aldığı Nahv-i Mîr’i ele alınmıştır. Cürcânî’nin kısa biyografisi verildikten sonra Nahv-i Mîr’in kendisine aidiyeti, üzerine yapılmış bazı çalışmalar, muhtevası, telif gayesi, eserde kullanılan ıstılahlar, Cürcânî’nin mensûb olduğu dil ekolü, metodu, tercihleri, tanımları, istidlal yöntemleri ve görüş sahiplerini zikretme üslubu ele alınmıştır. Eserin orijinal şekli Farsça olduğundan Arapça tercümesi ile karşılaştırılarak yapılan birtakım hatalar tespit edilmiş ve araştırmacıların istifadesine sunulmuştur. Son olarak da Cürcânî’nin çalışma süresince etkisinde kaldığı bazı dilciler ile ilgili bilgiler verilmiştir. Çalışma neticesinde Cürcânî’nin Nahv-i Mîr’inde benimsemiş olduğu üslup ve çalışma yönteminin İbnu’l-Hâcib (ö. 646/1248) ve Ebu’l-Mekârim Çârperdî’nin (ö. 746/1346) eserlerinde kullanmış oldukları üslupla büyük ölçüde benzerlik gösterdiği tespit edilmiştir.Öğe Sîbeveyh ile Ebu’l-Hasan el-Ahfeş Arasında İhtilaflı Olan Meseleler “İbn Hişâm’ın Muğni'l-Lebîb Adlı Eseri Bağlamında”(Çorum Çağrı Eğitim Vakfı, 2022) Tekin, Mahmutİbn Hişâm, uzun bir tahsil hayatı neticesinde elde ettiği bilgi birikimini, kaleme aldığı el-İ?râb ?an ?avâ?idi’l-i?râb adlı risâlesine aktararak İslâmî ilimler alanına önemli bir kaynak kazandırmıştır. Nahiv alanında telif edilen bu eser, içerdiği meseleler ve konuların işleyiş tarzı bakımından ön plana çıkarak birçok âlim tarafından takdirle karşılanmıştır. Müellif, bu risâlesinin tasnif ve metodunu esas alarak Mugni’l-lebîb adında bir eser kaleme almıştır. İbn Hişâm, bu eserinde literatür ile ilgili bazı meseleler hakkında detaylı bilgi aktarmak adına dilciler arasında vaki olan ihtilaflara değinmektedir. Çalışmamızın temel konusunu, Sîbeveyh ve öğrencisi Ebu’l-Hasan el-Ahfeş arasında meydana gelen ihtilaflar teşkil etmektedir. Sîbeveyh ve Ahfeş arasında cereyan eden ihtilaflar ????’nın fiil ya da harf olması, ?’ın isim veya harf olması, ?????’nin zarf veya isim olarak gelmesi, ??? ve ???? sözcüklerinin sonuna zamirin bitişmesi, ?’nın cümlede zâide gelmesi, ??’nın isminin müfred şeklinde gelmesi durumunda amilinin tesbiti ve bazı kelimelerin i?râbı gibi konular çerçevesinde şekillenmektedir. İbn Hişâm, yukarıda geçen meselelerde bazen herhangi bir değerlendirmede bulunmazken kimi zaman da Sîbeveyh ve Ahfeş’e ait görüşleri tercih etmektedir. Ebû ?Alî Kutrub ve Ebû Ömer el-Cermî gibi dilbilimciler ise Sîbeveyh ve Ahfeş arasındaki ihtilafların neredeyse tamamında Ahfeş’e tabi olmuşlardır. Ancak nadiren de olsa Sîbeveyh’in görüşü kimi konularda Ahfeş’in görüşüne tercih edilmektedir.