Yazar "Sarman, Hakan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Erişkin radius distal uç kırıklarında konservatif tedavi sonuçlarının, karşı taraf el bileği ile karşılaştırılması: radyolojik ve fonksiyonel değerlendirme(2014) Uslu, Mustafa; Arıcan, Mehmet; Işık, Cengiz; Sarman, Hakan; Boyraz, İsmailAmaç: Erişkin hastalarda kapalı redüksiyon ve uzun kol alçı ile tedavi edilen distal radius uç kırıklarının radyolojik ve fonksiyonel sonuçları karşı taraf el bileği ile karşılaştırılarak değerlendirildi.Yöntemler: Ocak 2010-Aralık 2010 tarihleri arasında 77 hastaya distal radius uç kırığı için konservatif tedavi uygulandı. Kırıklar prospektif olarak incelendi ve AO ile Frykman sınıflama sistemi kullanıldı. Radyolojik ve anatomik sonuçlar Stewart skorlama kriteri ile değerlendirildi. Fonksiyonel sonuçlar kol, omuz ve el sakatlık sorgulaması (Q-DASH) ve Stewart II skorlama kriterleri değerlendirildi. Hastaların ortalama takip süresi 12 aydı.Bulgular: 40 hastanın sağ el bileğinde, 37 hastanın sol el bileğinde kırık mevcuttu. Frykman sınıflamasına göre 46 olgu tip I-II kırık, AO sınıflamasına göre 59 olguda 23,A2,1 ve 23,A2,2 kırık tespit edildi. Stewart radyolojik ve anatomik skorlama kriterine göre 77 hastanın toplam 57'sinde mükemmel, 17'sinde iyi, 3'ünde orta sonuç elde edildi. Stewart II'ye göre fonksiyonel skorlama kriterler sonuçları değerlendirildiğinde, 57 hastada mükemmel, 8 hastada iyi, 12 hastada orta sonuç alındı. Q-DASH skoru ortalama puanı 6,37 olarak bulundu. Komplikasyon oranlarımız %12,98 idi. İki hastada median sinirde hafif derecede tuzaklanma, dört hastada ulna stiloidinde kaynamama, bir hastada distal radioulnar eklemde hassasiyet, üç hastada distal radioulnar eklemde hassasiyet ve median sinirde hafif derecede tuzaklanma idi.Sonuç: Distal radius kırıkları tedavisinde kapalı redüksiyon ve alçılı tespit halen etkin ve son derece ucuz bir tedavi yöntemi olarak görülmektedirÖğe Flexor tendons repair: Effect of core sutures caliber with increased number of suture strands and peripheral sutures. A sheep model(Elsevier Masson, Corporation Office, 2014) Uslu, Mustafa; Işık, Cengiz; Özşahin, Mustafa; Özkan, Arif; Yaşar, M.; Orhan, Z.; Sarman, HakanBackground: Surgeons have aimed to achieve strong repair so as to begin early active rehabilitation programs for flexor tendon injury. Multi-strand suture techniques were developed to gain improved gap resistance and ultimate force compared with the respective two-strand techniques. In vivo studies indicate that multiple strands may cause ischemia during the intrinsic healing process by decreasing the total cross-sectional area of the injured site, unless the total cross-sectional area of the sutures is not decreased. Hypothesis: The hypothesis was to design an in vitro study to understand the biomechanical relationship between suture calibers of core sutures with increased number of suture strands and peripheral suture on final repair strength. Materials and methods: Sixty fresh sheep forelimb flexor digitorum profundus tendons were randomly placed into three groups (A, B, and C), each containing 20 specimens, for tendon repair. Two-, four-, and eight-strand suture techniques were respectively used in Groups A, B, and C. A simple running peripheral suture technique was used in Subgroups A2, B2, and C2. For each repaired tendon, the 2-mm gap-formation force, 2-mm gap-formation strength, maximum breaking force and maximum breaking strength were determined. Results: Differences in 2-mm gap-formation force and 2-mm gap-formation strength were found between Subgroups A1 and A2, B1 and B2, and Cl and C2. Between Groups A and B, A and C, and B and C, there was no difference as well. Conclusion: Both the number of strands and the ratio between the total suture volume and tendon volume at the repair site are important for ideal repair. If the total cross-sectional area of the sutures is equal in 2-strand, 4-strand, and 8-strand procedure, there is no difference in the strength of the repair. A decrease in caliber size suture requires more passes to achieve the same strength. Instead, it is much better to use peripheral suture techniques to improve the strength of the repair with larger diameter 2-strand core sutures. (C) 2014 Published by Elsevier Masson SAS.Öğe Ortez dizaynında biyomekanik simulasyon ve standart tekniğin adolesan idiyopatik skolyoz tedavisindeki etkilerinin karşılaştırılması: İlk sonuçlar(2013) İnanmaz, Mustafa Erkan; Sarman, Hakan; Şimşek, İbrahim Engin; Başar, Hakan; Uslu, Mustafa; Köse, Kamil ÇağrıAmaç: Skolyoz 3 boyutlu bir deformitesidir. Orta ve hafif dereceli deformitelerde ortez kullanımı günümüzde en ya ygın uygulanan tedavi modellerinden biridir. Ortezin kullanım ve etkinliği hala tartışılmaktadır. Günümüzde CAD /CAM ve bilgisayarlı biyomekanik simulasyon teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte endüstriyel yeni jenerasyon ortezlerle d eformitenin optimal biyomekanik etkinlik sağlanarak tedavis ine olanak sağlanmıştır. Bu çalışmanın amacı adolesan idiyopatik skolyozon konservatif tedavisinde 2 farklı ortez dizayn tekniğinin etkinliklerinin karşılaştırılmasıdır. Yöntem : Çalışmaya retrospektif olarak takipleri eksiksiz olan 28 (22 kadın, 6 erkek, ortalama yaş 15.8) skolyozlu hasta dahil edildi. Hastalar 2 gruba ayrıldı. Birinci grup: Standart dizayn yöntemleri kullanılarak hazırlanan TLSO tipi kullan arak tedavi edilen 16 hastadan oluştu. İkinci grup: diazyn ve üretim aşamasının bireysel geometrinin biyomekanik olarak 3 boyutlu sonlu elemanlar modeli ve CAD/CAM yazılımları (Rodin4) ile gerçekleştirildiği ortezleri kullanılan 12 hastadan oluştu. Hastaların başlangıç ve 6. ay takiplerinde uzun kaset ayakta röntgenleri çekilerek cobbs açıları ölçüldü. Bulgular: Altı ay sonunda Birinci grupta torakal -lomber eğriliklerdeki cobbs açısındaki düzelmeler 18%-22% iken, İkinci grupta 29% -42% (p 0,05) olarak izlendi. İkinci grupta cobb's açılarında ve hasta komforunda belirgin olarak daha iyi sonuçlar izlendi. Sonuç : Bu ilk sonuçlar yeni jenerasyon ortezlerin skolyozun konservatif tedavsinde daha etkili olabileceğini düşündü rmektedir. Bu yöntemin ortez biyomekaniğini anlamamıza ve geliştirmemize yön vereceğine inanmaktayız.