Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Pekuz, Muhittin" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Metabolik sendrom ve insülin direnci olan hastalarda ortalama trombosit hacmi düzeyi
    (Düzce Üniversitesi, 2011) Pekuz, Muhittin; Aydın, Yusuf
    Amaç: Metabolik sendrom (MS), insülin direnci temelinde ortaya çıkan, klinik tablosunda proinflamatuar ve protrombotik öğeleri bulunduran, kardiyovasküler hastalık riskinin artışı ile ilişkili risk faktörü topluluğudur. Çalışmamızda, metabolik sendrom ve insülin direnci bulunan hastalarda kardiyovasküler risk faktörlerinden biri olan ortalama trombosit hacmi (MPV) düzeyleri ile MS komponentleri arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi amaçlandı.Materyal-metod: Bu çalışmaya, Kasım 2010 - Ocak 2011 tarihleri arasında Düzce Üniversitesi Endokrinoloji ve Dahiliye Polikliniğine başvuran 122 hasta ve 38 sağlıklı kontrol grubu alındı. Obez hastalardan oluşan vaka grubu MS kriterleri ve insülin direncine göre üç gruba ayrıldı. Hastaların bel/kalça oranı, vücut kitle indeksi, sistolik ve diyastolik kan basıncı, trigliserid, LDL kolesterol, HDL kolesterol, açlık kan şekeri, insülin, HbA1c ve MPV ölçümleri yapıldı. HOMA değerleri hesaplandı.Bulgular: MS'lu hastalarda kontrol grubuna göre, tüm MS parametrelerinde istatistiksel olarak anlamlı yükseklik mevcuttu. İnsülin direnci olan grupta vücut kitle indeksi, sistolik ve diyastolik tansiyon, trigliserid, LDL kolesterol, açlık kan şekeri, insülin, HbA1c, HOMA-IR, ürik asit, hsCRP değerleri diğer gruplara göre istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulundu (p<0,05). Multiple lineer regresyon analizinde hepatosteatoz varlığı ile VKİ, HOMA-IR, ALT ve LDL kolesterol düzeyleri arasında pozitif anlamlı ilişki saptandı. Olguların MPV sonuçları incelendiğinde gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunamadı.Sonuç: Çalışmamızda kardiyovasküler hastalık ve trombotik olaylar açısından risk faktörü olduğu öne sürülen MPV'nin MS ve içerdiği kriterlerle ilişkisinin olmadığı gösterilmiştir. MPV'nin metabolik sendromlu hastaların takibinde ve mikrovasküler komplikasyon riskinin tahmin edilmesinde etkinliğinin değerlendirilmesi için daha büyük çaplı ve uzun süreli çalışmalara ihtiyaç olduğu kanaatindeyiz.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Relationship of Bone Densitometry and Bone Resorption Markers With Menopausal Type and Duration
    (Turkish League Against Rheumatism, 2010) Akdemir, Nermin; Bilir, Cemil; Cinemre, Hakan; Pekuz, Muhittin; Gökosmanoğlu, Feyzi
    Objective: Menopause age and bone mineral density are positively related and there is a rapid bone loss in the early postmenopausal period. A ratio of 30% of post-menopausal women are affected from osteoporosis developing due to bone loss and this causes 40% risk of fracture in a 50-year old woman. Materials and Methods: In this sudy, serum osteocalcin and urine deoxypridinoline levels were analyzed in 102 postmenapausal and 48 healthy premenopausal controls who presented to gynecology outpatient clinic. Bone densitometry was obtained from all postmenopausal women. Postmenopausal patients were further divided into four groups according to time since menopause: <5 years, 5-9 years, 10-19 years and > 20 years. Results: Mean (SD) age in 48 premenopausal women was 47.7 (3.7) while it was 56.5 (6.8) in 102 post-menopausal women. 34 out of 102 post-menopausal women had surgical menopause due to bilateral oopheroctomy+hysterectomy while the remaining had natural menopause. No significant difference was found in bone-turnover markers between women with surgical and natural menopause. Conclusion: Although there was not a statistically significant difference between bone-turnover markers, bone mineral density stays lower in surgical menopausal patients and this difference disappear only after about 20 years. Also bone turnover markers are usually high up to five years after surgical menopause and return to normal levels after then. Thus, our study suggested that oopheroctomy does not cause additional risk to hysterectomy. We also suggest that there is not a longterm relationship between serum bone turnover markers or bone density and the etiology of menopause. (Turk J Rheumatol 2010; 25: 29-33)

| Düzce Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Düzce Üniversitesi, Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Düzce, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim