Yazar "Kazak, Ender" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 51
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe A Conceptual Analysis of the Role of Knowledge Management in Knowledge Leadership(Afyon Kocatepe Üniversitesi, 2021) Kazak, EnderThis study aims to scrutinize and conduct a conceptual evaluation of the relationship between knowledge leadership and knowledge management; it was designed as a theoretical literature review and investigates the hypothesis that knowledge leaders undertake important roles in knowledge management processes. Knowledge-based organizational structures require leaders who manage and ensure the effectiveness of knowledge. Knowledge leaders encourage employees to participate in knowledge management processes, contribute to adopting knowledge management as part of organizational culture, and lead knowledge management activities by choosing proper infrastructure and technology. Schools are knowledge-intensive organizations which possess a large number of information areas that must be managed. The main actors who will manage these areas of knowledge are school principals. Therefore, selecting school principals is a process which requires more attention and diligence. In the process of selecting a school principal, whether it be in a written or verbal interview, teachers who possess broad knowledge of their fields and current legislation, who are eager to better themselves and continue reading extensively, and who are qualified in the fields of management science, psychology, and sociology must be considered as candidates.Öğe Bağımsız Anaokullarında Okul İklimini Etkileyen Faktörler Üzerine Nitel Bir Çalışma(Gaziantep Üniversitesi, 2023) Kazak, Ender; Trabzonluoğlu, ZeynepBu araştırmanın amacı, bağımsız anaokullarında okul iklimini etkileyen faktörleri tespit etmektir. Araştırma, 2022-2023 eğitim öğretim yılında, Düzce iline bağlı ilçelerde bulunan ve altı bağımsız anaokulunda çalışan yönetici ve öğretmenler ile görüşülerek gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunun belirlenmesinde tipik durum örneklemesi kullanılmıştır. Araştırma verileri, yarı yapılandırılmış açık uçlu sorulardan oluşan bir görüşme formu aracılığıyla ve yüz yüze yapılan görüşmeler yoluyla toplanmıştır. Verilerin analizinde betimsel analiz yöntemi tercih edilmiştir. Araştırma sonunda, bağımsız anaokulu iklimini olumlu etkileyen faktörler, iletişim, iş birliği, olumlu idareci davranışları, mesleki yeterlik ve çalışanların işini sevmesi alt temaları elde edilmiştir. Bağımsız anaokulu iklimini olumsuz etkileyen faktörlerden bazıları; iletişimsizlik, mobbing, olumsuz idareci davranışları, idarecinin alan dışından olması ve mevzuatın dışına çıkılması şeklindedir. Araştırma sonunda, ulaşılan bulgular bağlamında önerilerde bulunulmuştur.Öğe Ders Denetiminin Okul Müdürü ve Denetmenler Tarafından Yapılmasına İlişkin Okul Müdürü ve Öğretmenlerin Görüşleri(Amasya Üniversitesi, 2022) Kazak, Ender; Yüksel, MuhammerBu çalışmanın amacı, ders denetiminin okul müdürü ve denetmenler tarafından yapılmasının olumlu ve olumsuz yönlerini, okul müdürü ve öğretmenlerin görüşleri doğrultusunda tespit etmeye çalışmaktır. Araştırma, nitel araştırma desenlerinden durum çalışması deseninde yürütülmüştür. Çalışma grubunun belirlenmesinde amaçlı örnekleme yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örneklem tekniğinden yararlanılmıştır. Araştırmaya, 2020-2021 eğitim öğretim yılında, Düzce ilindeki ilkokullarda çalışan 11 okul müdürü ve 10 öğretmen katılmıştır. Verileri toplamak için yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Veriler içerik analizi tekniği ile analiz edilmiştir. Araştırma sonunda, ders denetiminin müdürler tarafından yapılması ile ilgili olumlu görüşler; denetim esnasında gerilmemek ve denetimin sürece yayılması olarak öne çıkmıştır. Sosyal ilişkilerin denetimi etkilemesi, adil bir denetim yapamamak ve müdürlerinin denetim alanında yetkin olmaması ise öğretmenlere göre öne çıkan olumsuz görüşlerdendir. Ders denetiminin denetmenler tarafından yapılması halinde, denetimin daha objektif olacağı ve müfettişlerin denetim alanında daha donanımlı olması öne çıkan olumlu görüşlerdendir. Müfettişlerin yapmış olduğu günübirlik değerlendirmelerle öğretmenin performansını doğru bir şekilde değerlendiremeyeceği görüşü ise öne çıkan olumsuz görüşlerdendir. Araştırmada ulaşılan sonuçlar bağlamında önerilerde bulunulmuştur.Öğe DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARININ HAFTA İÇİ VE HAFTA SONU UYGULANMASINA YÖNELİK ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ(2021) Keskin, Ahmet; Kazak, EnderBu çalışma, Türkiye’de 2014-2015 eğitim-öğretim yılında uygulanmaya başlanan destekleme ve yetiştirme kurslarının (DYK), hafta içi ve hafta sonu uygulamasına yönelik öğretmen görüşlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma, olgubilim deseninde tasarlanmıştır. Veriler, yarı yapılandırılmış görüşme tekniğiyle 19 öğretmenden toplanmıştır. Verilerin çözümlenmesinde betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre hafta sonu uygulanan DYK’lerin, öğrencilerin akademik başarılarını artırmada hafta içi uygulanan DYK’lere oranla daha etkili olduğu tespit edilmiştir. Hafta içi uygulanan DYK’lerin avantajlı yönü, öğrenci devamlılığıdır. Hafta içi uygulanan DYK’lerde yorgunluk ve beslenme gibi olumsuzlukların öne çıktığı görülürken hafta sonu uygulanan DYK’lerde devamsızlık probleminin öne çıktığı görülmüştür. Hafta içi ders saati sayılarının düşürülmesi, sanat ve spor gibi beceri derslerinin de DYK’lerde açılması, DYK’lerin iyileştirilmesine yönelik öneriler olarak sunulmuştur. Yine hafta sonu uygulanan DYK’lerde öğrenci ve öğretmenlerin sosyal anlamda yaşadığı sorunlara çözüm önerileri ile öğrencilerin devamsızlığının önlenmesi önerileri getirilmiştir. Araştırmanın onuçlarının başta Millî Eğitim Bakanlığı olmak üzere kurslar ile ilgili yönetici, öğretmen, öğrenci ve velilere yol gösterici olması beklenmektedir.Öğe Evaluation of Positive and Negative Aspects of Distance Education During COVID-19 Pandemic Regarding Teachers' Opinions(Siirt Üniversitesi, 2024) Kazak, Ender; Demirci, RecepThe purpose of this study is to evaluate positive and negative aspects of distance education during COVID-19 pandemic regarding teachers’ opinions. Data were collected from 12 teachers in a secondary school in Düzce, 2022-2023, using face-to-face interview method in this case study, one of the qualitative research designs, and were analyzed with inductive analysis technique. The results show that teachers are not prepared enough for distance education started as a result of the COVID-19 pandemic due to the lack of knowledge and equipment; that’s why, they develop a negative point of view towards distance education. Some findings about positive aspects are they use new technological tools and applications they have to learn compulsorily when they switch to face-to-face education, and they understand the value of the school and the profession, especially in the loneliness resulted from staying away from school. This has revealed schools have value for society rather than being a building with four walls. Considering that distance education can be used as an alternative method in the future for several reasons, it is important for policy makers to prepare schools and teachers for distance education without ignoring this fact by evaluating scientific studies.Öğe EXAMİNİNG OF THE RELATIONSHIP BETWEEN THE MOTIVATIONAL LANGUAGE USED BY SCHOOL ADMINISTRATORS AND THE BURNOUT LEVELS OF PRESCHOOL TEACHERS(Süleyman GÖKSOY, 2024) Evirgen, Gizem; Kazak, EnderThe purpose of this study is to identify the relationship between the motivational language used by school administrators and teachers' burnout according to the perceptions of preschool teachers. The study was designed in a relational survey model. The sample of the study consists of 276 volunteer preschool teachers working in Düzce province in 2022-2023. The data were collected through a demographic information form consisting of three sections prepared, Motivational Language Scale adapted into Turkish by Özen (2013) in the section two, and Maslach Burnout Scale Educator Form adapted into Turkish by İnce and Şahin (2015) in the section three. Because the data were normally distributed, t-test, one-way analysis of variance (ANOVA), Pearson correlation test, and simple linear regression analysis were performed. As a result of the study, it was seen that preschool teachers' perceptions of school administrators' use of motivational language were at a moderate level. It was determined that preschool teachers' perceptions of belongingness-creating language, encouraging language, and directive language in the sub-dimensions of motivational language used by school administrators were at a moderate level. In the sub-dimensions of burnout levels of preschool teachers, it was determined that they perceived emotional exhaustion at a medium level, depersonalization, and personal achievement at a low level. As the use of motivational language by school administrators increased, emotional exhaustion of preschool teachers decreased, and personal achievement levels increased. The motivational language used by school administrators did not have a significant relationship with the depersonalization of preschool teachers. It was concluded that school administrators' use of motivational language significantly predicted the emotional exhaustion and personal accomplishment sub-dimensions of preschool teachers' burnout, but not the depersonalization sub-dimension.Öğe Examining the Relationship Between School Climate, Academic Optimism and School Effectiveness(Yeni Eğitim Yayıncılık, 2024) Kocamanoğlu, Sema; Kazak, EnderThis study was conducted to identify the relationship between school climate, academic optimism, and school effectiveness among high school teachers. Relational survey model, one of the quantitative research models, was used in the study. The research sample consists of 348 teachers working in different types of public high schools in the central district of Düzce province in the 2022-2023 academic year. "Demographic Information Form", "School Climate Scale" adapted into Turkish by Canlı, Demirtaş, and Özer, "Academic Optimism Scale" developed by Wayne K. Hoy (2006) and adapted into Turkish by Çoban and Demirtaş (2011), and "School Effectiveness Scale" developed by Hoy (2009) were used to collect the data. It was determined that the data were normally distributed, and T-Test, One-Way Analysis of Variance (ANOVA), Pearson Correlation Analysis, and Multiple Linear Regression Analysis were performed. According to the findings obtained, it has been determined that all the sub-dimensions of teachers' perceptions about school climate are at the “mostly” level. When looking at the concept of academic optimism, which is another variable, it was found that the “self-efficacy” dimension, which is the sub-dimensions of the scale, is at the “mostly agree” level in line with teachers' perceptions, while the “trust” and “academic emphasis” dimensions, which are the other sub-dimensions, are at the “moderate agree” level. It was determined that teachers' perceptions while their perceptions of school effectiveness were at the "moderate" level. As a result of the analyses, it was determined that there was a positive, statistically significant, and high-level relationship between teachers' school climate, academic optimism, and school effectiveness variables. According to the results of the analysis, it was determined that both variables significantly predicted the dependent variable, school effectiveness. Suggestions were made in line with the research results. For teachers to perceive school effectiveness at a high level, administrators' supporting teachers' efforts and encouraging teachers to ensure the continuity of these practices by giving feedback on good ones can help the school achieve its expected goals. By taking the teachers’ opinions, studies can be carried out to overcome the deficiencies in their own branches. School administrators can make teachers feel good emotionally by sharing their successes.Öğe Factors Affecting the Jop Satisfaction of School Principals(Erciyes Üniversitesi, 2024) Görün, Mukaddes; Kazak, EnderThe purpose of this research is to identify the factors that positively and negatively affect school principals' job satisfaction and to try to understand how they cope with the factors that negatively affect them. The research was designed in the phenomenology pattern, one of the qualitative research methods. The study group of the research consists of 14 school principals working in kindergartens, primary schools, secondary schools and high schools in Düzce in the 2022-2023 academic year. Data were collected with semi-structured interview forms. Content analysis technique was used to analyze the data. It has been determined that the factors that positively affect the job satisfaction of school principals are being able to be useful to people, the status that the principalship brings and the pleasure of the leader, the presence of devoted teachers, being useful to disadvantaged individuals, being able to solve problems, helping students achieve their goals, and being at the center of the solution. It has been determined that the factors that negatively affect the job satisfaction of school principals are the negative attitudes, behaviors and practices of senior management, imbalance of duties, authority and responsibility, budget problems, problems with parents and the physical conditions of schools. School principals stated that they coped with the factors that reduced their job satisfaction by dealing with gardening, confronting themselves, acting strategically, attending postgraduate and in-service training, participating in social activities, and benefiting from the experiences of other principals. According to the results of the research, suggestions were made such as introducing a fair reward system, improving the physical conditions of schools, and reviewing the wage policy.Öğe FARKLI SOSYO EKONOMİK ÇEVRELERDE BULUNAN OKULLARINETKİLİLİĞİNE İLİŞKİN ÖĞRETMENLERİN GÖRÜŞLERİ(2021) Kazak, EnderBu çalışmanın amacı, Düzce ili merkezindeki farklı sosyo ekonomik çevrelere sahip okulların etkililiğine ilişkin öğretmengörüşlerini tespit etmeye çalışmaktır. Araştırma, durum çalışması desenlerinden bütüncül çoklu durum desenindeyürütülmüştür. Ölçüt örneklem yönteminin kullanıldığı araştırmada, okulların çevresini oluşturan velilerin sosyo ekonomikdurumları ve bu okulların liselere giriş sınavından (LGS) son üç yıldaki başarı oranları esas alınmıştır. Bu bağlamdaaraştırmaya, ikisi düşük sosyo ekonomik çevrede (DSE); üçü ise yüksek sosyo ekonomik (YSE) çevrede bulunan ortaokullarve bu okullarda çalışan öğretmenler dâhil edilmiştir. Araştırma verileri, yüz yüze yapılan görüşmelerle ve açık uçlusorulardan oluşan bir görüşme formu aracılığıyla toplanmıştır. Araştırmaya katılan 13 öğretmenin görüşleri betimsel analizve içerik analizine tabi tutulmuştur. Araştırma sonunda, etkili okulun sahip olması gereken özellikler teması, örgütsel veçevresel özellikler olmak üzere iki alt tema altında gruplandırılmıştır. Okulun etkililiğini sınırlayan etkenler teması, örgütselve çevresel etkenler olmak üzere iki alt tema altında gruplandırılmıştır. Daha sonra, her alt tema kendi içinde benzer kodlar ve farklı kodlar olmak üzere iki kategoride ele alınmıştır. Elde edilen sonuçlar bağlamında araştırmacı ve uygulayıcılaraönerilerde bulunulmuştur.Öğe Hafta İçi Uygulanan Destekleme ve Yetiştirme Kurslarına İlişkin Öğrenci Görüşleri: Fenomenolojik Bir Çalışma(2020) Keskin, Ahmet; Kazak, EnderBu çalışmanın amacı, Türkiye’de, 2014-2015 eğitim öğretimyılından itibaren uygulanmaya başlanan ve 2018-2019 eğitimöğretim yılı itibari ile yaklaşık olarak 10 milyon öğrenci, 500 binöğretmen ve 10 bin yönetici ile eğitim üst yapılanmasını doğrudanetkileyen destekleme ve yetiştirme kurslarının (DYK) hafta içiuygulanmasına ilişkin öğrencilerin görüşlerini ortaya koymaktır.Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden betimsel fenomenolojideseninde tasarlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, 2018-2019 eğitim öğretim yılı II. döneminde Düzce ilinde bir kamuortaokulunda hafta içi destekleme ve yetiştirme kurslarına katılanotuz beş öğrenci oluşturmaktadır. Veriler, yarı yapılandırılmışgörüşme tekniği kullanılarak toplanmış, verilerinçözümlenmesinde içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırmasonunda, öğrencilerin kursları; ders ve sınav başarısını artırmak,derslerde anlaşılmayan konuları daha iyi anlayabilmek, daha çokbilgi öğrenmek, ders ve konu tekrarı yapmak amacıyla tercihettikleri tespit edilmiştir. Kursların, öğrencilerin akademikbaşarılarını ve motivasyonlarını artırdığı; planlı ve programlıçalışma becerisi kazandırdığı ve sosyalleşmelerine katkı sağladığıdiğer tespitler arasındadır. Kursların kalitesinin artırılması içinöğrenci önerileri değerlendirildiğinde, hafta içi DYK saatlerininyeniden düzenlenmesi, kurs başlangıcında teneffüs süresininuzun tutularak öğrencilerin beslenme ihtiyaçlarının giderilmesi,DYK’da temel dersler (Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri, SosyalBilimler) dışında spor ve sanat etkinliklerinin de uygulanabilmesigerektiği görüşleri öne çıkmıştır. Araştırmada ortaya çıkansonuçların, başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere kurslarlailgili tüm paydaşlara yol gösterici olacağı düşünülmektedir.Öğe İLLERDE GÖREVLİ MAARİF MÜFETTİŞLERİNİN İNCELEME-SORUŞTURMA GÖREVLERİ SIRASINDA KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ(Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, 2023) Kazak, Ender; Öztürk, NevzatBu çalışmada, illerde görevli maarif müfettişlerinin inceleme ve soruşturma sürecinde karşılaştıkları sorunlar ve bu sorunlara yönelik çözüm önerileri araştırılmıştır. Araştırma, maarif müfettişlerinin görüşlerinin yüz yüze görüşme tekniği aracılığı ile ele alındığı nitel bir araştırma olup, betimsel durum deseninde tasarlanmıştır. Düzce, Bolu ve Sakarya İl Milli Eğitim Müdürlükleri bünyesinde görev yapan; maksimum çeşitlilik örneklem yöntemiyle belirlenen 19 maarif müfettişi ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler içerik analizi yöntemi kullanılarak incelenmiştir. Araştırma sonunda, inceleme ve soruşturma onaylarının açık ve net olmaması, muğlak ifadelerin yer alması, somut bilgi-belgeye dayanmayan konuların inceleme-soruşturmaya konu edilmesi, istenilen bilgi-belgelerin zamanında verilmemesi maarif müfettişlerinin dile getirdiği başlıca sorunlar olarak tespit edilmiştir. Müfettişlerin iş yoğunluğu, görev tanımında olmayan görevlerin müfettişlere yaptırılması, yasal boşluk, ikili müfettiş sistemi, suç olan fiillerin tam karşılığının yasalarda yer almaması ve özlük ve mali hakların kötü olması, getirilen tekliflerin disiplin amirince uygulanmaması ve sendikal baskılar diğer sorunlar olarak tespit edilmiştir. Araştırma sonunda sorunların çözümüne yönelik öneriler geliştirilmiştir.Öğe The Impact of Drudgery Jobs and Procedures on Quality and Performance(2019) Kazak, EnderThe drudgery means forced labor without any money. In social and organizational environments, it isused in the sense of non-functional, needless and vacant jobs. Social club activities in schools, specificdays and weeks, coaching practices, etc. perceiving the issues as a drudgery chore may adversely affectthe quality of the performance of the teacher, who is responsible for these activities and the quality ofthe individual and organizational outputs expected from these activities. However, carrying out these activities has very important individual and organizational consequences. In the study conducted in Düzce province with the participation of thirteen teachers in the 2018-2019 academic year, maximum diversitysampling method was used. Content analysis technique was used to analyze the data. In the study, interpretive phenomenological pattern was used including questions about the meaning that teachers put onthe drudgery concept and how they experienced it. At the end of the research, it was found that therewere many drudgery tasks that were loaded on teachers and school administrators; performance is notused effectively in carrying out these tasks; therefore, it was found that the expected quality of the workoutputs could not be achieved. In line with the results of the research, suggestions were made for thetermination of the drudgery practices and the participation of the employees in the decisionÖğe Mesleki ve Teknik Eğitim Kurumlarında Görev Yapan Öğretmenlerin İş Yaşam Kalitesi Algıları İle İş Doyum Düzeyleri Arasındaki İlişki(Dicle University, 2024) Özgöl, Emre; Kazak, Enderİş yaşam kalitesi ve iş doyumu, merkezinde çalışanın olduğu ve çalışma şartları ile çalışanın psikolojik, zihinsel ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanma durumlarını ifade eden kavramlardır. Bu araştırma; mesleki ve teknik eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlerin iş yaşam kalitesi algıları ile iş doyum düzeyleri arasındaki ilişkiyi tespit etmek amacıyla yapılmıştır. Çalışma, ilişkisel tarama modelinde yürütülmüştür. Araştırma örneklemini 2021-2022 eğitim-öğretim yılı Sakarya ilinde bulunan kamuya ait mesleki ve teknik eğitim kurumlarında çalışan öğretmenler oluşturmaktadır Veriler, "İş Yaşam Kalitesi Ölçeği" ve "Minnesota İş Doyum Ölçeği" kullanılarak toplanmıştır. Araştırma sonuçları, öğretmenlerin mesleki yaşam kalitesi ve iş tatmini algılarının yüksek düzeyde olduğunu göstermiştir. İş yaşam kalitesi algısı ile iş doyum düzeyi arasında yüksek düzeyde, pozitif yönlü, istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Ayrıca öğretmenlerin iş yaşam kalitesi algılarının, iş doyumu düzeylerini anlamlı bir şekilde yordadığı sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Metaphorical Perceptions of Vocational and Technical Anatolian High School Students Regarding Concept of Mathematics(Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, 2024) Kazak, Ender; Koca, ZuhalThe study aims to determine the metaphorical perceptions of the vocational and technical Anatolian high school students regarding the concept of mathematics. In this study, which has a qualitative interpretative paradigm, a phenomenological design was used. The study group of the research consists of 180 students attending the 9th, 10th and 11th grades of a vocational and technical Anatolian high school in the central district of Bolu province in the 2022-2023 academic year. The criterion sampling method, one of the purposive sampling methods, was used for the selection of the participants in the study. The research data were obtained when the participants completed the sentence "Mathematics is like ……… because ……..". Content analysis was used in the analysis of the data. As a result of the research, it was seen that the students produced 151 valid metaphors related to the concept of mathematics. The metaphors produced were examined in three groups as positive metaphors, negative metaphors and neither positive nor negative metaphors. “life” and “water” metaphors are the most common among positive metaphors, “life”, “labyrinth” and “game” metaphors are the most common among negative metaphors, and “life” and “grape” metaphors are the most common among neither positive nor negative metaphors used. The metaphors in question were examined according to their common features and reasons for use, and were grouped under 20 categories. The conceptual categories of "instructive" in positive metaphorical perceptions, "unfinished" in negative metaphorical perceptions, and "variable" in neither positive nor negative metaphorical perceptions have the most metaphors. It has been determined that the students generally have negative metaphorical perceptions. Teachers can be recommended to organize the mathematics lesson according to the level of the student, to use the skills of attracting the student's attention well, to know whether the student is ready or not, and to relate the topics covered to daily life.Öğe Öğretmen Tükenmişliğinin Nedenlerine ve Sonuçlarına Yönelik Nitel Bir Çalışma(2023) Kazak, Ender; Gündoğdu, GüvençBu çalışmanın amacı, öğretmenlerin tükenmişlik duygusu yaşamalarının nedenlerini belirlemek ve tükenmişliğe neden olan değişkenlerin ortadan kaldırılması/azaltılması için yapılabilecekleri tespit etmeye çalışmaktır. 2021-2022 eğitim öğretim yılında Düzce ilinde çalışan on iki öğretmen, amaçlı örnekleme yöntemlerinden biri olan maksimum çeşitlilik örneklemesi yaklaşımı ile belirlenmiştir. Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden olgu-bilim çalışması şeklinde planlanmıştır. Veriler, yarı-yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak ve yüz yüze görüşmeler yapılarak toplanmıştır. Elde edilen verilerin işlenmesinde betimsel analiz yöntemi kullanılmıştır. Bulgular, öğretmenlerin tükenmişliklerine etki eden okul içi ve okul dışı faktörler, öğretmenlerin tükenmişlik duygularının bireysel ya da örgütsel sonuçları ve öğretmenlerin tükenmişliklerine etki eden faktörleri ortadan kaldırmak ya da azaltmak için yapılabilecekler olmak üzere üç tema altında gruplandırılmıştır. Öğrencilerin amaçsız oluşları, derse karşı ilgisizlikleri ve disiplinsiz davranışları öğretmenlerde tükenmişliğe neden olmaktadır. Öğretmenlerin çalışmakta oldukları okullardaki meslektaşları ile iletişim eksiklikleri, uyumsuzluk durumları ve iş birliğinden yoksun tutumlar sergilemeleri de tükenmişliğe neden olan durumlardır. Öğretmenlerin tükenmişliklerine etki eden okul dışındaki etkenlerden ailevi problemlere başat rol biçilmekle birlikte, ekonomik ve sağlık sorunlarının da oldukça baskın olarak katılımcılar tarafından dile getirildiği görülmüştür. Öğretmenler, tükenmişlik yaşamaları halinde çalışmalarında düşük verim sağlayacakları konusunda görüş birliği içerisindedirler. Tükenmişliğe etki eden faktörleri ortadan kaldırmak/azaltmak için eğitim yöneticilerinin yapabilecekleri, diğer meslektaşların yapabilecekleri ve politika yapıcıların yapabilecekleri olarak üç alt tema elde edilmiştir. Araştırma sonuçları bağlamında önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Öğretmen, Tükenmişlik, OkulÖğe Öğretmenler Arası Sosyal Mesafenin Nedenleri ve Okul İklimine Yansımaları(Anadolu Üniversitesi, 2023) Kazak, Ender; Bergut, MuratBu araştırmada, sosyal mesafe ve okul iklimi olguları ele alınmıştır. Araştırmanın amacı, öğretmenler arası sosyal mesafenin nedenlerini ve sosyal mesafenin okul iklimine yansımalarını belirleyerek, sosyal mesafenin azaltılmasına katkı sağlayacak öneriler geliştirmektir. Araştırma, 2021-2022 öğretim yılında Düzce ili merkez ve ilçelerinde bulunan okullarda görev yapan yedi öğretmen ve beş okul yöneticisi ile yürütülmüştür. Araştırma, nitel araştırma desenlerinden biri olan olgubilim deseni şeklinde tasarlanmıştır. Katılımcılar, amaçlı örneklem yöntemlerinden ölçüt örneklem yöntemi ile seçilmiştir. Araştırma verileri, araştırmacı tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak elde edilmiştir. Verilerin analizinde içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, öğretmenler arası sosyal mesafenin; öğretmenlerin kendisinden, okul idaresinden, öğretmen sayısının fazlalığından ve sözleşmeli, ücretli, kadrolu gibi ayrımlardan kaynaklı olduğu tespit edilmiştir. Okul büyüklüğünün, öğretmenler arasındaki sosyal mesafe üzerinde etkili olduğu görülmüştür. Ayrıca, COVID-19 salgınının da öğretmenler arasındaki sosyal mesafeyi olumsuz etkilediği tespit edilmiştir. Öğretmenler arası sosyal mesafenin; okulda huzursuz bir ortam oluşmasına, eğitimin kalitesinin düşmesine, öğretmenlerde motivasyon kaybına, öğretmenler arasında iletişimsizliğe, çatışmaların yaşanmasına, önyargılı davranışların oluşmasına, gruplaşmaların oluşmasına, güven ortamının kaybolmasına neden olarak okul iklimine olumsuz yansımalarının olduğu tespit edilmiştir. Ulaşılan sonuçlardan yola çıkarak öğretmenlere ilişkilerinde daha profesyonel ve hoşgörülü davranmaları, okulda yapılan etkinliklere katılarak daha sosyal bir tutum sergilemeleri önerilirken; okul yöneticilerine ise öğretmenler arasında ayrımcılık yapmadan adaletli bir tutum sergilemeleri, sosyal etkinlikler düzenlenerek öğretmenler arası birleştirici bir yaklaşım içinde olmaları önerilmiştir.Öğe ÖĞRETMENLERİN GÖZÜYLE İDEAL YÖNETİCİLERİN ÖZELLİKLERİ VE İDEAL YÖNETİCİ OLMANIN ÖNÜNDEKİ ENGELLER(Süleyman GÖKSOY, 2022) Kazak, Ender; Yıldırım, ZeytunBu çalışmanın amacı, öğretmenlerin gözüyle, ideal yöneticilerin özelliklerinin neler olduğunu ve ideal yönetici olmanın önündeki engelleri belirlemeye çalışmaktır. Çalışmada, nitel araştırma desenlerinden biri olan fenomenoloji deseni kullanılmıştır. Çalışma, Sakarya ilinin Hendek ilçesinde görev yapan ve kolay ulaşılabilir örneklem yoluyla belirlenen on iki ortaokul öğretmeniyle yürütülmüştür. Araştırma verileri yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak elde edilmiştir. Verilerin analizinde içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Öğretmen görüşlerinin analiz edilmesi sonucunda ideal yönetici tanımları teması altında, “İdeal Yönetici Davranışları”; ideal yönetici olmanın önündeki engeller teması altında, “Örgütsel/mesleki Engeller ve Kişisel Engeller”; ideal yöneticilerin önündeki engellerin kaldırılmasına ilişkin görüşler teması altında, “Yönetici Atamalarının İyileştirilmesi” olmak üzere toplam dört alt tema tespit edilmiştir. İletişime açık, demokratik, adaletli, adam kayırmayan, aşırı kanuncu olmayan, gerektiğinde inisiyatif alabilen, karakter yapıları güçlü olan okul yöneticilerin ideal yöneticiler olduğu tespit edilmiştir. Okul yöneticilerinin kayırmacı davranışlar sergilemeleri, iletişime kapalı olmaları, liyakat sahibi olmamaları, menfaat ve çıkar ilişkisi peşinde olmaları, ideal yönetici olmanın önündeki engellerdendir. Araştırma sonuçları bağlamında önerilerde bulunulmuştur.Öğe Öğretmenlerin Okul Yöneticiliğini Tercih Etme Nedenleri(Yeni Eğitim Yayıncılık, 2021) Kazak, EnderBir öğretmenin, okul müdürü olması, belli içsel ve dışsal nedenlere dayanır. Bu nedenleri bilmek yani motivasyonlarının neler olduğunu anlamaya çalışmak, bir bakıma varılmak istenen nokta hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlayabilir. Yani okul yönetimine gelen bir öğretmenin etkililiği ve yönetsel başarısı, güdülenme düzeyi ile yakından ilgilidir. Çünkü duygularımızı tetikleyen ve bizi harekete geçiren etkenler, ulaşmak istediğimiz hedefe yönelik performansımızı etkiler. Yani içsel olmayan, daha çok dışsal uyaranların etkisiyle okul yöneticiliğine başlayan bir öğretmenin iş motivasyonun, performansının, bağlılığının düşük olması beklenebilir. Öğretmenlerin okul yöneticiliğini tercih etme nedenlerini okul yöneticilerinin görüşlerine göre belirlemeyi amaçlayan bu çalışmada temel nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, 2020-2021 eğitim öğretim yılında Düzce ilçe merkezinde çalışan yirmi yedi ortaokul müdürü oluşturmaktadır. Çalışma grubu amaçlı örnekleme yöntemlerinden biri olan maksimim çeşitlilik örneklem yöntemine göre belirlenmiştir. Bu amaçla, düzce ilçe merkezindeki okullar listesinden rastgele seçilen 23 okulun müdürü ile iletişim kurulmuştur. Katılımcıların 16 tanesi müdür, 11 tanesi müdür yardımcısıdır. Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi nedeniyle, okul müdürlerine telefon yoluyla ulaşılmış ve görüşleri mail yoluyla alınmıştır. Verilerin analizinde betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, öğretmenlerin okul yöneticiliğini tercih etme nedenleri ile ilgili örgütsel ve kişisel olmak üzere iki alt tema elde edilmiştir. Örgütsel nedenler alt temasında İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün teklifi/ısrarı, okul müdürünün ısrarı/teklifi, zorunluluktan (zorlama ile), meslektaş teşviki/önerisi, okul yönetiminin olumsuz tavırlarının müdür olmaya tahrik edici olması, okul yönetiminin yanlı/kayırmacı davranışları ve yöneticinin şiddet uygulaması kodları öne çıkmıştır. Bu nedenlerin büyük kısmı, dışsal motivasyonel etkenlerdir. Oysa dışsal motive edicilerin etkisinin geçici olduğu; asıl olanın, içsel motive edici dürtülerle harekete geçmenin daha etkili olduğu, literatürde yaygın olarak ifade edilen bir görüştür. Bu nedenle, öğretmenlerin okul yöneticiliği tercihleri, seçme ve atama aşamasında dikkate alınmalıdır. Yönetici olmayı hayal eden öğretmenleri seçmek, okul yönetimi ve süreçleri açısından daha olumlu sonuçlar doğurabilir. Üst birimlerin hatırını yerine getirmek için, norm kadro dışı kalmamak için ve okuldan ayrılmamak için okulda boş bulunan müdürlüğe aday olmanın önüne geçilmelidir. Daha kararlı ve daha içsel motivasyona sahip adaylar eleme yöntemlerine tabi tutulmalıdır.Öğe ÖĞRETMENLERİN ÖRGÜTSEL ADALET ALGILARI İLE ETKİLİ OKUL ALGILARI ARASINDAKİ İLİŞKİ(Cahit AYDEMİR, 2022) Görgülü, Hüseyin; Kazak, EnderBu araştırmanın amacı, öğretmenlerin örgütsel adalet algıları ile etkili okul algıları arasındaki ilişkiyi tespit etmeye çalışmaktır. Araştırma verileri, 2020-2021 öğretim yılında Düzce İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı 25 devlet okulunda basit seçkisiz örneklem yoluyla seçilen 250 öğretmenden toplanmıştır. İlişkisel tarama modeli kullanılan araştırmada veriler, “örgütsel adalet ölçeği” ve “etkili okul ölçeği” kullanılarak toplanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, öğretmenlerin örgütsel adalete ilişkin algıları yüksek düzeydedir. Öğretmenlerin örgütsel adalet algılarında cinsiyet, eğitim düzeyi, mesleki kıdem ve okulda çalışma süresine göre anlamlı olarak farklılaşma görülmemiştir. Öğretmenlerin okulun etkililiğine ilişkin algıları yüksek düzeydedir. Öğretmenlerin etkili okul algı düzeylerinin cinsiyet, mesleki kıdem, okuldaki hizmet süresi ve eğitim durumuna göre anlamlı bir fark gösterdiği tespit edilmiştir. Örgütsel adalet algısı ile etkili okul algıları arasında yüksek düzeyde pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Diğer bir bulguya göre ise öğretmenlerin örgütsel adalet algıları, etkili okul algısının anlamlı bir yordayıcısıdır. Elde edilen veriler ışığında uygulayıcılara ve araştırmacılara önerilerde bulunulmuştur.Öğe Öğretmenlerin Örgütsel Adalet Algıları ile Motivasyonları Arasındaki İlişki(2022) Yüksel, Muhammer; Kazak, EnderBu araştırmanın amacı, öğretmenlerin örgütsel adalet algıları ile motivasyonları arasındaki ilişkiyi tespit etmeye çalışmaktır. Araştırma verileri, 2021-2022 öğretim yılında Düzce İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı ilkokul ortaokul ve lise kademesinde görev yapan ve basit seçkisiz örnekleme yöntemiyle seçilen 575 öğretmenden toplanmıştır. Veri toplamak amacıyla Niehoff ile Moorman tarafından geliştirilen ve Polat tarafından Türkçeye uyarlanan “Örgütsel Adalet Ölçeği ile Uçar tarafından geliştirilen “Motivasyon Ölçeği” kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, öğretmenlerin örgütsel adalet algı düzeylerinin orta düzeyin üzerinde olduğu görülmüştür. Öğretmenlerin örgütsel adalet algı düzeyleri cinsiyet, eğitim düzeyi ve kıdem yılı değişkenlerine göre anlamlı bir şekilde farklılaşmamaktadır. Öğretmenlerin motivasyon düzeylerinin yüksek olduğu tespit edilmiştir. Öğretmenlerin motivasyon düzeyleri cinsiyet, eğitim düzeyi, çalışılan eğitim kademesi ve kıdem yılı değişkenlerine göre anlamlı bir şekilde farklılaşmamaktadır. Öğretmenlerin örgütsel adalet algı düzeyi ile motivasyon düzeyleri arasında orta düzeyde pozitif yönlü bir ilişki söz konusudur. Diğer bir bulguya göre ise öğretmenlerin örgütsel adalet algılarının öğretmenlerin motivasyonunu anlamlı şekilde yordadığı sonucuna ulaşılmıştır.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »