Yazar "Kandemir, Ferhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 2005-2012 yılları arasında Düzce Üniversitesi Tıp fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalına başvuran vakalarda cinsel saldırı olgularının ilk ve ikinci gelişlerinde ruh sağlığı açısından değerlendirilmesi ve mahkeme kararları(Düzce Üniversitesi, 2013) Kandemir, Ferhan; Büken, BoraAmaç: Çalışmamızın amacı 2005 yılında yürürlüğe giren TCK?nun 102. maddenin 5. ve 103. maddenin 6. fıkralarında tanımlanan ?beden ve ruh sağlığının bozulması? kavramına etki edebilecek kişisel ve çevresel faktörleri incelemek ve ?beden ve ruh sağlığının bozulması? kavramının kanunumuzda yer almasının uygun olup olmadığını irdelemektir. Gereç ve yöntem: Çalışmamıza 2005 Haziran ile 2012 Haziran ayları arasında Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Polikliniği?nde hem akut dönemde hem de olay tarihinden en az altı ay sonra muayene edilen 68 olgu retrospektif olarak incelenmiştir. Demografik özelliklerin ve olay öncesi, olay sırası ve olay sonrası, olaylara ve kişilere bağlı faktörlerin ruh sağlığı üzerine olan etkileri değerlendirilmiştir. Bulgular: Çalışmamızda ruh sağlığının bozulmasına etki eden risk faktörlerini belirlemek için yapılan Binary Logistic Regression modeli anlamlı bulundu. Buna göre ilk muayenede psikiyatrik bulgusu olan olguların ruh sağlığının bozulma riskini ilk muayenede psikiyatrik bulgusu olmayan olgulara göre 11,32 kat artırdığı (p=0,002), eylemin anal yoldan organ sokma şeklinde işlenmiş olmasının ruh sağlığının bozulma riskini eylemin diğer şekillerde işlenmiş olmasına göre 12,52 kat artırdığı (p=0,003), iddia edilen cinsel saldırı olayında hürriyetten yoksun kılma suçunun da işlenmiş olmasının bu suçun işlenmemiş olmasına göre ruh sağlığının bozulma riski 6,92 kat artırdığı (p=0,05), olguların sanığı ya da sanıkları tanıdık olmamasının, tanıdık olmalarına göre ruh sağlığının bozulma riskini 15,88 kat artırdığı (p=0,027) saptanmıştır. Binary Logistic Regression dışında yapılan istatistiksel analizlerde yaş gruplarının cinsiyete göre değerlendirilmesinde aralarında anlamlı fark olduğu (p<0,05), farkın 0-12 yaş grubundaki erkek olgu sayısının fazla olmasından kaynaklandığı. 92 saldırgandan 23(%27,4)?ünün katıldığı cinsel eylem sonucu mağdurun ruh sağlığının bozulduğu. Tanımadığı 8(%8,7) olgudan 5(%62,5)?inin katıldığı cinsel eylem sonucu mağdurun ruh sağlığının bozulduğu. İstatistiksel olarak anlamlı fark bulunduğu (p=0,039, n=92) görüldü. 68 olgudan 35(%51,5)?inin farklı zamanlarda birden fazla kez cinsel eyleme maruz kalmış oldukları görüldü. 5(%7,4)?inin olaydan önce de yetiştirme yurdunda yaşadığı, 3(%4,4)?ünün olaydan sonra mahkeme kararı ile yetiştirme yurduna gönderildiği saptandı. Penetrasyon iddiası bulunmayan 25 olgudan 6(%24)?sının iddia edilen cinsel eylem ile ilgili olarak beden ve ruh sağlığının bozulduğu kanaatine varılmış olup iddia edilen cinsel eylemde penetrasyon olup olmaması ile beden ve ruh sağlığının bozulup bozulmaması arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olmadığı saptandı ( x2 =0,877 df =1 p=0,349). İlişkinin rızası ile olup olmaması ve kişilik bozukluğu olup olmaması arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulundu (x2=6,982 df=1 p=0,008). Düzce Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı dışında herhangi bir kuruluşta muayene olup olmaması ile beden ve ruh sağlığının bozulup bozulmaması arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (x2=8,336 df=1 p=0,004). İlk muayeneleri olay tarihinden 3 ay veya daha uzun sürede yapılan 3 olguya ilk muayenede travma sonrası stres bozukluğu tanısı konulduğu, bu olgulardan 1(%33,3)?inde ikinci muayenede iddia edilen cinsel eylem sonucu meydana gelmiş psikiyatrik tanı kriterlerini dolduracak bulgu saptanmadı, bu olguda ilk muayene ve ikinci muayene arasında hastanın psikiyatrik tedavi aldığını belirttiği, diğer iki olguda ise travma sonrası stres bozukluğunun ikinci muayenelerinde de devam ettiği saptandı. Çalışmamızda isteği ile cinsel ilişkiye girdiğini ifade eden 12 olgudan 3?ünde, isteği olmadığı halde cinsel ilişkiye girdiğini ifade eden 56 olgudan 18?inde beden ve ruh sağlığının bozulduğunun mahkemece kabul edildiği saptandı. Bizim dışımızda herhangi bir kuruluşta muayene olup olmaması ile beden ve ruh sağlığının bozulup bozulmaması arasında literatürle uyumlu olacak şekilde istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p=0,004) ise de bu algının yanıltıcı olduğu yalnızca 1 defa cinsel eyleme maruz kalan 32 olgudan 12(%37,5)?sinin ruh sağlığının bozulduğu, birden fazla kez cinsel eyleme maruz kalan 36 olgudan 9(%25)?unun ruh sağlığının bozulduğu saptanmış olup istatistiksel olarak anlamlı fark olmadığı saptandı (p=0,265). Çalışmamızda da PTSD saptanan 6 olguda ilk muayenelerinde akut stres bozukluğu saptandı. İlk muayenelerinde toplamda akut stres bozukluğu saptanan 12 olgudan 6(%50,0)?sında PTSD, 1(%8,3)?inde de depresyon saptandı. Tartışma ve Sonuç: Olgularımızda cinsel eylem sonucu ruh sağlığının bozulmasında ilk muayenede psikiyatrik tanı alma, ilişkinin anal yolla meydana gelmesi, cinsel eylemin hürriyetten yoksun kılma şeklinde gerçekleşmesi ve saldırganı tanıyıp tanımama şeklinde meydana gelmesinin etkin olduğu. Saldırının meydana gelişindeki diğer etkenlerin ruh sağlığının bozulmasına veya bozulmamasına istatistik olarak anlamlı etki yapmadığı görülmektedir. Bu bulgular ruh sağlığının bozulmasında kişisel özellikler ve kişinin bulunduğu sosyal çevre ve etkilerinin etkin faktör olduğunu, benzer eylemlere kişilerin verdiği ruhsal cevabın farklı niteliklerde olabileceğini göstermektedir. Cinsel saldırılar sonucu şahısta meydana gelen ruhsal tepkiler değişken seyretmekte olup travma sonrası süreçte diğer farklı stres verici yaşam olayları, sosyal destek yokluğu, araya giren ek tanılar tedavi sürecini olumsuz etkilemektedir. Hastaların az bir kısmının tam remisyona girdiği, büyük bir kısmında ise hafif bulguların rezidüel olarak kalabildiği, %10 vakada ise semptomların hafiflemeden kronik seyir gösterdiği belirtilmektedir. Çalışmamızda ruh sağlığının bozulmasına neden olan faktörlerin araştırılan etmenlerden herhangi birinin mutlak etkisi ile meydana gelmediği saptanmış olup temel tıbbi kurallardan olan ?hastalık yoktur hasta vardır? ilkesi ile uyumlu olarak ruh sağlığının bozulmasına etki eden faktörlerin çeşitlilikler gösterdiği. Dolayısı ile kanunun temel unsurlarına uygun olarak ruh sağlığını bozulmasının değerlendirilmesinin kamu vicdanının rahatlatılması ve bireysel hakların sağlanması açısından kanunun 102 ve 103. Maddelerinde belirtilen beden veya ruh sağlığının bozulması kavramının muhafaza edilmesi gerektiği, ancak olgu sayıları arttırılarak tekrarlanan çalışmalar sonrasında daha kesin bir değerlendirme yapmanın mümkün olacağı düşünülmektedir.Öğe Evaluation of the psychiatric examination findings of victims decided to have sexual abuse occurred as a result of trial(2020) Kandemir, Ferhan; Büken, Bora; Erkol, Zehra Zerrin; Büken, ErkanIn the study; it is aimed to examine the personal, environmental, and incident factors that may affect the mental health of the victims of sexual abuse and to discuss thedata in the light of the literature. Total 449 (8.7%) cases that were sent with a history of sexual abuse in 5157 cases, which were reported between 2005 and 2012 in theDepartment of Forensic Medicine, Faculty of Medicine, Düzce University, were examined. Among these cases, 68 (15.1%) cases, which were judged to have committedsexual abuse, were included in the study. Of the cases, 44 (64.7%) were female and 24 (35.3%) were male. In their second mental examination, which was made sixmonths after the date of the incident; there were no psychiatric pictures in 43 (63.2%) cases, Post Traumatic Stress Disorder (PTSD) in 14 (20.6%) cases, depression inthree (4.4%) cases, PTSD in three (4.4%) cases, and depression, anxiety disorder in one (1.5%) case, depression, and anxiety disorder in one (1.5%) case. Three (4.4%)cases were referred to another center without a diagnosis. The risk of being affected of mental health in the late period was found increased by 11.32 times in the caseswhich have psychiatric findings during the first examination, by 12.52 times if the action took place in the form of anal penetration, by 6.9 times if deprived of liberty andby 15.88 times if the attacker was a foreigner. Long-term follow-up of victims of sexual abuse by the psychiatry clinic is important in terms of continuing their normalsocial life as healthy individualsÖğe In an Accidental Electrocution Cousing Death, Victim Given to Family Without Death Certificate or Forensic Declaration. Is Phisician Faulty?(Düzce Üniversitesi, 2013) Büken, Bora; Büken, Erhan; Kandemir, FerhanToday, one of the most important issues of all physicians is assessment of judicial problems after a death. In this case,victim was a child who had injured from electric shock and arrived to hospital in cardiopulmonary arrest condition. Noresuscitative attempts were successful. The child was dead. Without any death certificate of forensic declaration, hisbody was given to the family and police was informed of this death after electric shock. The body was seized by PublicProsecution Office and investigated. The cause of death was declared as electric shock. It was asked to our forensicmedicine department if the physician had a fault or an omission in this case. By this way, with the existing laws andregulations we argued the approach and responsibility of a physician to these kind of forensic conditions.Öğe Kleptomani (Çalma Deliliği)’ye Yol Açan Faktörler ve Ceza Sorumluluğu’nun Değerlendirilmesi(Düzce Üniversitesi, 2014) Kandemir, Ferhan; Büken, Bora; Büken, Erhan; Erkol, ZerrinTurkish Criminal Code states that if individuals with mental illness commit an offense, they should be punished accordingto the extent their offense ability is affected. A person lacking ability to perceive the legal meaning and consequencesof the offense, or having considerably lost the capacity to control his actions due to insanity may not be subject to anypunishment (TCK m. 32/1). As the mental illness detected in perpetrator may result in different effects to each event,between types of mental illness’ different results can occur in terms of substantive criminal law. In Greek, kleptomaniameans ‘stealing insanity’. It is clarified that 3.8-10% of the burglars are kleptomaniac. Patients repeatedly steal and hideno value goods with a sense of ineluctable tension and desire. In our study, two burglary cases who are asked to havecriminal responsibility and diagnosed as kleptomaniac are discussed in terms of factors causing kleptomania diagnosisand criminal responsibility evaluation.Öğe RISK FACTORS IN VICTIMS OF SEXUAL ASSAULTS WHO ACQUAINTED, AND MET WITH THEIR PERPETRATORS VIA SOCIAL NETWORKING SERVICES(Nobel Ilac, 2014) Büken, Bora; Erkol, Zerrin; Kandemir, Ferhan; Büken, ErhanObjective: In this study, our aim was to analyze the cases who had been exposed to sexual abuse by the individuals whom the internet user was acquainted with via social networks, and met them outdoors with the intention to distract attention to the potential dangers of social networks, and also discuss possible measures to be taken to ensure safe use of internet. Material and Method: For this purpose, 13 out of 162 cases who had been referred to the Department of Forensic Medicine, between the years 2011, and 2013 with a history of exposure to sexual abuse by the perpetrators whom they had gotten in personal contact after their acquaintance via internet were included in the study. Results: All of victims were female and perpetrators were male. Mean age of the cases was 17.00 +/- 2.3 years. Only one case was in the age group of >= 19 years. Sexual assault was claimed to be perpetrated via vaginal (n=4), anal (n=3), both vaginal, and anal (n=3) penetrations, while in three cases, any incident of penetration was not alleged. Physical examination revealed evidence of vaginal (n=3), anal (n=3) or both vaginal, and anal (n=1) penetrations. Conclusion: It is not completely possible to prevent children from exposure to harmful environment, and behaviours encountered on-line, so we think that necessary accumulation of information about harmful internet content, and educational courses on effective protection from its adverse effects will be beneficial.