Yazar "Kahraman, Gözde" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Antibiotic Resistance Rates of Pseudomonas Aeruginosa Strains Isolated from Clinical Samples(Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, 2021) Dönmez, Betül; Öztürk, Cihadiye; Kahraman, Gözde; Keskin, Banu; Kayabaşı, EdaPurpose: Pseudomonas aeruginosa species are common bacteria that cause nosocomial infections. In this study, we aimed to contribute to epidemiological data and empirical treatment options by determining the resistance rates of P. aeruginosa strains isolated from clinical samples sent to our laboratory. Materials and Methods: Conventional microbiological methods and Vitek 2 (bioMérieux, France) automated system were used for the identification and antibiogram processes of P. aeruginosa strains isolated from various clinical samples sent to our laboratory between November 2016 and August 2018. Results: Seventy-two (29 %) deep tracheal aspirate (DTA), 68 (27 %) urine, 50 (20 %) sputum, 24 (10 %) bronchoalveolar lavage (BAL), 22 (9 %) wounds and 14 (5 %) from other samples (abscess, blood culture, tissue culture, pleura, catheter), a total of 250 strains were examined. The antibiotic that has the lowest resistance was found to be amikacin. Ciprofloxasin(50 %) and ceftazidime(48 %) had the highest resistance. Ciprofloxacin, ceftazidime, piperacillin-tazobactam (TZP) and gentamicin resistance were found to be higher in the intensive care unit than other clinics. It was found that the imipenem resistance rate in the samples from the polyclinics was very low (15 %) compared to the service and intensive care units. Conclusion: It was observed that the rate of resistance to antibiotics, which are frequently used in P. aeruginosa treatments in our hospital, has gradually increased over the years. It was observed that the resistance rate of cefepime, which had a high rate of resistance before, decreased. The high resistance rates we found in Pseudomonas strains show the importance of regulation of treatment according to antibiotic susceptibility tests.Öğe COVID-19 Hastalarında TNF-? Düşüşünü Etkileyen Faktörler(2024) Gülhan, Muhammet; Alpay, Merve; Yıldız, Şule; Yaşlı, Nevra Ezgi; Acat, Murat; Kahraman, Gözde; Arbak, PeriAmaç: Tümör nekrozis faktör-alfa (TNF-?) hücrenin hayatta kalması, farklılaşması ve çoğalması da dahil çeşitli işlevlere sahiptir. TNF-?, COVID-19 enfeksiyonu sırasında ortaya çıkan sitokin fırtınası sırasında hücre ölümünü etkileyebilir. Bu çalışmada COVID-19 hastalarında TNF-? düşüşüne etki eden faktörleri araştırmak amaçlandı. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya COVID-19 enfeksiyonu olan toplam 44 kişi dahil edildi. Kan sayımı, biyokimyasal incelemeler ve D-dimer incelemeleri yapıldı. Hastaların ek hastalıkları ve başlangıç semptomları kaydedildi. TNF-?, CRP ve ferritin değerleri yatışının 1. ve 7. günlerinde iki kez ölçüldü. Bu değerlerdeki değişim komorbiditelere, başlangıç semptomlarına ve steroid kullanımına göre incelendi. Bulgular: Toplam 44 hastanın %56,8'i erkek (25/44) ve %43,2'si kadındı (19/44). TNF-? düşüşü diyabetik olmayan hastalarda istatistiksel olarak anlamlı bulunurken, diyabetik hastalarda TNF-? düşüşü anlamsız bulundu. CRP düşüşü hem diyabetik hem de diyabetik olmayan hastalarda istatistiksel olarak anlamlı bulunurken, ferritin düşüşü hem diyabetik hem de diyabetik olmayan hastalarda anlamsız bulundu. Akciğer hastalığı olmayanlarda TNF-? ve CRP istatistiksel olarak anlamlı düzeyde düşerken, akciğer hastalığı olanlarda hem TNF-? hem de CRP düşüşlerinin anlamlı olmadığı görüldü. TNF-? ve CRP'deki azalma steroid ile tedavi edilmeyenlerde anlamlı değilken, TNF-? ve CRP'deki azalma steroid tedavisi alanlarda istatistiksel olarak anlamlıydı. Sonuç: Steroidler TNF-? düzeyini düşürürler. Akciğer hastalığı ve diyabeti olanlarda TNF-? düşüşü anlamlı değildir.Öğe Hastane Çalışanlarında SARS-CoV-2 IgG Seropozitifliğinin Araştırılması(2021) Öztürk, Cihadiye Elif; Köse, Ezgi; Duran, Pelin; Kahraman, Gözde; Memiş, Nagihan; Kayabaşı, Eda; Çalışkan, EmelAmaç: Şiddetli akut solunum sendromu koronavirüs 2'nin (SARS-CoV-2) neden olduğu ve devam eden edenkoronavirüs hastalığı (COVID-19) salgını, sağlık çalışanları için büyük zorluklar oluşturmaktadır. Sağlık çalışanları,hastalardan veya diğer sağlık çalışanlarından SARS-CoV-2 enfeksiyonu bulaşı açısından yüksek riskli birpopülasyondur. Bu çalışmada, Düzce ilindeki sağlık çalışanlarının cinsiyet, yaş grubu, meslek grubu, çalıştığı birim,bildirdiği semptomlar ve aile içi temas öyküsü durumu göz önüne alınarak SARS-CoV-2'ye karşı IgG yapısındakiantikor oluşturma oranlarının belirlenmesi amaçlandı.Gereç ve Yöntemler: Çalışma grubu, Düzce ilindeki pandemi birimlerinde aktif olarak görev yapan sağlıkçalışanlarından randomize olarak oluşturuldu. Katılımcılara sosyodemografik bilgilerin sorgulandığı bir anket uygulandıve kan örnekleri alındı. Antikor düzeyleri SARS-CoV-2 IgG (Euroimmun, Almanya) kiti kullanılarak mikro ELİSAyöntemi ile mikrobiyoloji laboratuvarında çalışıldı.Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 93 sağlık personelinden 25’inde (%27) SARS-CoV-2 IgG pozitifliği saptandı. SARSCoV-2 IgG antikoru pozitif olanların 18’i (%72) asemptomatik olarak COVID-19’u geçirmişti. SARS CoV-2 IgGantikoru pozitif olanların 17’sinde ise (%68) COVID-19 pozitif kişi ile aile içi temas öyküsü yoktu. Semptomatikgeçirenlerde antikor düzeylerinin median değeri 2,90 olarak saptanmışken, asemptomatik geçirenlerde bu değer 1,31olarak bulundu.Sonuç: Sonuç olarak çalışmaya dahil edilen ve antikor pozitifliği olan sağlık çalışanlarının büyük çoğunluğununasemptomatik olarak enfeksiyonu geçirdiği ve bu kişilerdeki antikor düzeylerinin semptomatik olanlardan daha düşükolduğu görülmüştür.