Yazar "Engin, Muhammet Mesut Nezir" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 15 / 15
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akut İnfantil Hemorajik Ödem Kliniğinin Seyri: İki Olgu Sunumu(Aves, 2019) Kılıçaslan, Önder; Yıldız, Refika; Engin, Muhammet Mesut Nezir; Büyük, Nursel; Temizkan, Ramazan Cahit; Özlü, Emin; Kocabay, KenanAkut infantil hemorajik ödem genellikle 4 ile 24 ay arasında ve kış aylarında görülen ekimotik purpurik döküntü ve subkutan ödem ile karakterize iyi huylu bir hastalıktır. Ancak korkutucu görünümü nedeniyle aileyi ve hekimleri endişeye sevk etmekte, gereksiz tetkik ve tedaviye neden olmaktadır. Olgularımız ile akut infantil hemorajik ödemin klinik seyri ve prognozu hakkında bilgi vermeyi amaçladıkÖğe ALL’NİN NADİR BAŞVURU ŞEKLİ; DİABETES MELLİTUS ALL’s rare form of admission; Diabetes Mellitus(2018) Engin, Muhammet Mesut Nezir; Ünal, Nurcan; Kılıçaslan, Önder; Yalçın, Gülşen; Arslanoğlu, İlknur; Kocabay, KenanAkut lenfoblastik lösemi kemik iliği öncü hücrelerinin kontrolsüz biçimde çoğalmaları sonucu kemik iliği hücrelerinin vücuda yayılmasıyla oluşan malign seyirli bir hastalıktır, çocukluk çağında en sık görülen malignitedir. Bulgu ve semptomları çok farklı olabilmektedir. Bu makalede diyabet ön tanısıyla tarafımıza yönlendirilen tetkik ve takiplerinde ALL tanısı konulan olgu sunularak nadir olsa da ALL’nin diyabet semptomlarıyla bulgu verebileceği vurgulanmak istenmiştir.Öğe Astımlı hastalarda interlökin-4 (IL4) ve lökotrien C4 sentaz (LTC4s) genlerinin yeni nesil dizi analizi ile araştırılması(Düzce Üniversitesi, 2020) Engin, Muhammet Mesut Nezir; Kılıçaslan, ÖnderGiriş: Astım farklı uyaranlara kars?ı artmıs? havayolu duyarlılığı ve geri dönüs?ümlü havayolu obstrüksiyonu ile karakterize, genetik ve çevresel risk faktörlerinin birles?iminden kaynaklanan tekrarlayan kronik inflamatuar bir hastalıktır. Çocukluk çağı kronik hastalıklarının en sık görülenidir. Günümüze kadar sürekli olarak prevalansı, morbiditesi ve mortalitesi artan bir hastalık haline gelmis?tir. Astım olus?umunda üç aşama sorumlu tutulmaktadır. Bunlar, artmıs? havayolu duyarlılığı, havayolu inflamasyonu ve geri dönüs?ümlü havayolu obstrüksiyonudur. Astım multifaktöryel bir hastalık olarak değerlendirilmektedir. Astımlı ebeveynlerin çocuklarında astım riski arttığı uzun zamandır bilinmektedir ve astım prediktivite indeksinin üç majör risk faktöründen biridir. Astım, basit Mendelian kalıtım sergilemeyen karmas?ık genetik yapıya sahip bir hastalıktır. Astım genetiği ile ilgili günümüzde yapılan birçok çalıs?ma mevcuttur, ama hala net olarak astım genetiği anlas?ılamamıs?tır. Bildiğimiz kadarıyla literatürde IL-4 veya LTC4S geninin yeni nesil dizi analizi yöntemi ile değerlendirildiği çalışma yoktur. Biz bu çalışma ile astım tanısıyla takip edilen hastalarda yeni nesil dizi analizi ile IL-4 ve LTC4 genindeki değişimleri ortaya koymayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniğinde GINA kriterlerine göre astım tanısı konulup takip edilen 50 hasta üzerinde yapılmış prospektif bir çalışmadır. İlk olarak rutin amaçlı istenilen tam kan örneklerinden geriye kalan atık kanlardan DNA izolasyon işlemi yapıldı. İzole edilen DNA örneklerinden hedeflenen gen bölgeleri, bu bölgelere spesifik primerler kullanılarak çoğaltılıp saflaştırma işlemi uygulandıktan sonra hedefe yönelik yeni nesil dizi analizi yöntemiyle bu bölgelerdeki mutasyonlar saptandı. Ayrıca hastaların demografik, klinik ve laboratuvar verileri kaydedildi. Bulgular: Çalıs?maya 32'si (%64) erkek, 18'si (%36) kız olmak üzere toplam 50 hasta alındı. Hastaların yas?ı ortalama 7,12±3,8 yıl (1-16 yıl), semptom bas?lama yas?ı ise ortalama 2,73±3,2 yıl (3 ay-13 yıl) idi. Çalışmamıza dahil edilen 50 hastanın 31'inde (%62) mutasyon saptanmıştır. Astımlı olgu grubunda IL-4 geninde intron 1'de c.-33C>T, intron 3'de c.361-9C>A, ekzon 4'te c.23G>A ve intron 3'de c.360+18 C>A mutasyonları saptandı. LTC4S geninde intron 4'te c.312-16 T>C, intron 3'de c.230-12 T>C, intron 1'de c.59-10 C>A, intron 1'de c.-33 C>T ve intron 3'de c.361-9 C>A mutasyonları tanımlandı. Sonuçlar: Astıma en sık es?lik eden hastalık allerjik rinit ve alerjik konjonktivit olarak değerlendirildi. Astım tanısı koyarken MPV düs?üklüğünün kriterlerden biri olabileceği kanaatindeyiz. Total IgE düzeylerinin astım tanısında önemli parametrelerden birisi olduğu çalıs?mamızda da görüldü. IL-4 geninde mutasyon tas?ıyıcı bireylerde akut ürtiker olus?ma olasılığı, tas?ıyıcı olmayanlara göre 5,6 kat daha fazla olduğu görüldü. IL-4 geninde homozigot olarak mutasyon saptanan olguların kliniğinin heterozigot olanlara göre daha kötü olması IL-4 gen mutasyonlarının astım ile ilis?kili olduğunu göstermis?tir. Çalıs?mamızda LTC4S geninde yüksek oranda gözlenen intron 4'te c.312-16 T>C genetik değis?imi astımla ilis?kilendirildi. Çalışmamızın astımın genetik alt yapısı ve farmakogenetik konusu üzerine yapılacak daha geniş ve kontrollü çalışmalara ışık tutacağını umuyoruz.Öğe A Case of Choroid Plexus Papilloma with Rare Location Presenting with Impaired Consciousness(Istanbul Training & Research Hospital, 2019) Ünal, Nurcan; Engin, Muhammet Mesut Nezir; Kılıçaslan, Önder; Naldemir, İbrahim Feyyaz; Yalçın, Gülşen; Avcı, Uğur; Kocabay, KenanIntraventricular papillary neoplasms originating from the choroid plexus epithelium are called choroid plexus tumors (CPT). In pediatric patients. The most common findings in CPT are seizures, subarachnoid hemorrhage, focal neurological deficits, hydrocephalus and symptoms of increased intracranial pressure. A 4.5-month-old, previously healthy girl was admitted to our Pediatric Emergency Department with complaints of inadequate nutrition, vomiting and drowsiness in the last 2 days. The patient was admitted to the pediatric intensive care unit and saline loading treatment was initiated due to presumed dehydration caused by inadequate nutrition. As dehydration-related pathology was not detected, brain tomography scan was performed for possible cranial pathology and it revealed increased bilateral lateral ventricular diameters. As a result of magnetic resonance imaging results, the patient was diagnosed as having choroid plexus papilloma. After the shunt was inserted, the patient regained consciousness and an elective surgery was planned. Inadequate nutrition and drowsiness are the most common causes of admissions to pediatric emergency department, and these symptoms are usually due to dehydration. Cranial pathologies should be considered in patients who do not respond to fluid loading treatments and whose laboratory findings and vital signs are stable. As in our patient, the patients with choroid plexus papilloma should be evaluated clinically and shunt surgery should be performed firstly. Timing of surgery should be decided according to the effect and clinical status.Öğe Çocuk Acil Servisine başvuran nadir bir zehirlenme nedeni: Dieffenbachia süs bitkisi(2018) Engin, Muhammet Mesut Nezir; Balcı, Hatice; Timur, Furkan; Temizkan, Ramazan Cahit; Kılıçaslan, Önder; Kocabay, KenanDieffenbachia bitkisi Araceae (Arum) familyasının üyesidir. Dieffenbachia bitkisinin çiğnenmesiyle ağızmukozasında ülserasyon, orofaringeal ödem, konuşma zorluğu, dudaklarda ağrı, şişlik, yanma görülebileceğigibi; ayrıca hava yolunda oluşan tıkanıklığa bağlı solunum yetmezliği gibi ciddi klinik bulgular gelişebilir. Buyazıda dieffenbachia bitkisinden yarım yaprak yedikten sonra ağızda yanma ve şişlik gelişen üç yaşındaki çocukhasta sunularak ev ortamında sık kullanılan süs bitkisinin çocuklarda zehirlenme potansiyeli oluşturabileceğivurgulanmak ve oluşabilecek yan etkiler tartışılmak istenmiştir.Öğe Çocuk Acil Serviste Supraventriküler Taşikardi Yönetimi: Bir Olgu Sunumu(2019) Engin, Muhammet Mesut Nezir; Temizkan, Ramazan Cahit; Kılıçaslan, Önder; Kocabay, KenanSupraventriküler taşikardi, çocukluk yaş grubunda görülebilen önemli kardiyak sorunlardanbiridir ve sıklığı 1/250 - 1/1000 arasında değişir. Huzursuzluk, emme bozukluğu, taşipne,taşikardi ve kalp yetersizliği ile bulgu verebilir. Genellikle supraventriküler taşikardilihastalarda eşlik eden bir doğumsal kalp hastalığı yoktur, antiaritmikler ile kontrol altınaalınabilir. Kontrol altına alınamayan vakalar ağır seyretmektedir ve kalp yetmezliği bulgularıile ortaya çıkabilir. Tedavide acil yaklaşım çok önemlidir ve tedavide kullanılan farklı ilaçlaracil servislerde hazır bulundurulmalıdır. Bu makalede huzursuzluk şikayetiyle çocuk acilservise başvuran 55 günlük bebek tartışılıp adenozin ile taşikardisi kontrol altına alınansupraventriküler taşikardi vakası sunularak, tedavi yaklaşımı literatür bilgileri eşliğindegözden geçirilmiştir.Öğe Çocuklarda Nadir Akut Böbrek Yetmezliği ve Trombositopeni Nedeni: Hantavirüs Enfeksiyonu Olgusu(2018) Ünal, Nurcan; Engin, Muhammet Mesut Nezir; Temizkan, Ramazan Cahit; Kılıçaslan, ÖnderOn yedi yaşında erkek hasta 3 gündür devam eden ateş, halsizlik ve baş ağrısı şikayeti ile aile hekimliğine başvurmuş ve yapılan tetkiklerinde trombositopeni tespit edilmesi üzerine tarafımıza yönlendirilmiş. Hastanemize başvurduğunda orofarinkste hiperemi, 39C ateş, belirgin halsizlik, trombositopeni ve böbrek yetmezliği olduğu görüldü. Hastanın periferik kan yaymasında atipik hücre görülmedi. Hastadan parvovirüs, sitomegalovirüs (CMV), Epstein-Barr virüs (EBV), hepatit belirteçleri, brusella aglütinasyon ve Gruber Widal testleri istenildi ve sonuçlar negatif saptandı. Hastadan alınan ayrıntılı anamnezde ölmüş fareleri yaktığı öğrenildi. Hantavirüsün serolojik tetkikinde hem indirekt immünfluoresan assay (IFA) hem de Biot Analysis’de IgG ve IgM antikorları pozitif saptandı. Hastada kanamalı ateş ile seyreden akut renal sendroma yol açan hantavirüs enfeksiyonu düşünüldü ve sadece semptomatik tedavi uygulandı.Öğe Herpes zoster infection in early adolescence: two case reports and review of the treatment approach(2020) Temizkan, Ramazan Cahit; Kocabay, Kenan; Engin, Muhammet Mesut Nezir; Kılıçaslan, Önder; Ünal, NurcanIntroduction: Herpes zoster is a skin infection caused by reactivation of the Varicella zoster virus that remains latent in the dorsal root ganglia, showing dermatomal spread on the skin, accompanied by a vesicular rash and itching. It is a disease of the adult age group. Although herpes zoster is more common in immunocompromised children, it is rarely seen in healthy children. Case Presentation: Two patients, 11 and 12 years old, presented with pain, itching, and rash. Patient histories indicated that they were previously healthy. Alanine aminotransferase, aspartate aminotransferase, urea, blood urea nitrogen, creatinine, and electrolyte values were within normal limits. Varicella-zoster virus (VZV) immunoglobulin (Ig) G and VZV Ig M were positive, while herpes zoster virus (HZV) Ig G and HZV Ig M were negative. Oral acyclovir treatment was started. Symptoms, treatment, and follow-up of the two cases were similar. In both patients, the lesions regressed within a week, and at the end of the second week, they recovered without complications. Conclusion: Herpes Zoster infection is rarely seen in healthy children. In this case report, we aimed to remind and discuss the clinical features during childhood.Öğe The Level of Knowledge about Human Papillomavirus Infection and Vaccination Among Mothers of Children Aged 11-18 Years of Age(2022) Kocabay, Kenan; Kılıçaslan, Önder; Engin, Muhammet Mesut Nezir; Aslantaş, Merve; Timur, FurkanObjective: The aim is to investigate the knowledge, awareness, attitudes, and behaviors of mothers of children in terms of human papillomavirus (HPV) infection, its association with cervical cancer, and HPV vaccination. It is estimated that cervical cancer is the second most common cancer among women worldwide, and it is one of the most preventable diseases, according to World Health Organization reports. HPV vaccination rates are relatively minimal in Turkey. The lack of parental awareness of HPV infection is a possible most critical factor that drives vaccination rates. Methods: The study included 1,023 healthy volunteer women who had at least one child aged 11-18 years. A self-explanatory questionnaire comprising of 14 questions was designed to assess and compare maternal awareness and behavior regarding HPV infection and HPV vaccine. Results: The study showed that a majority of the responders (68%) were aware of cervical cancer, minor of them (<22%) were aware of HPV vaccination. Less than half (32.81%) of the parents were found to be willing to vaccinate their children against HPV infection. The primary reason for non-vaccination was a lack of knowledge and concerns about side effects. Conclusion: The current survey demonstrates that parents have a comparatively high level of knowledge about HPV and its association with cervical cancer; however, acceptance of vaccination is low. The study highlights the necessity of developing public education politics to achieve a deep awareness of parents about HPV vaccination in the community.Öğe Parapleji ile Bulgu Veren Konversiyon Bozukluğu(2020) Engin, Muhammet Mesut Nezir; Kılıçaslan, Önder; Yektaş, Çiğdem; Temizkan, Ramazan Cahit; Kocabay, KenanParapleji iki bacakta hareket ve/veya his yeteneğinin kaybıdır, etiyolojisinde organik ve psikiyatrik nedenler rol alır. Bu makalede alt ekstremitedeani gelişen güç kaybı, his kaybı ve buna bağlı yürüyememe şikayetleri ile acil servise getirilen ve organik etiyoloji açısından takip edilen, yapılanfizik muayene, tetkik ve görüntüleme sonuçlarında herhangi bir organik patoloji saptanmayan ve bu süreçte çocuk ergen ruh sağlığı birimincedeğerlendirilerek yaygın anksiyete bozukluğu ve konversiyon bozukluğu (KB) tanısı konulan 14 yaşında bir kız hasta sunularak, nörolojikbozuklukları taklit eden ve KB’nin bir alt tipi olan paraplejinin çocuk ve adölesan hastalarda KB’nin nadir bir bulgusu olabileceği vurgulanmakistenmiştir. Ayrıca bu tür olguların değerlendirme ve takip süreçlerinin çocuk sağlığı ve çocuk ergen ruh sağlığı birimlerince multidisipliner biryaklaşımla ele alınmaları gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.Öğe Potential Immunological Treatments in COVID-19 Patients(2021) Özdemir, Öner; Engin, Muhammet Mesut NezirDecember 2019. SARS-CoV-2 infection in human was named as coronavirus disease 2019(COVID-19). It has now infected more than 69 million people worldwide, becoming anepidemic responsible for more than 1,5 million deaths until 10th of December 2020. Theepidemic still continues. This epidemic is the third epidemic caused by coronaviruses in the21st century and may be the most important infectious disease representing a major publichealth threat to the whole world. Treatments against COVID-19 are constantly updated in theliterature, based on evidence. Unfortunately, there is no definitive cure for COVID-19, and anumber of drugs for use in severe cases of COVID-19 are now being studied in a number ofnonrandomized or randomized trials. These include chloroquine, steroids, anti-inflammatory,and antiviral agents. Immunological treatments such as convalescent plasma, intravenousimmunoglobulin, monoclonal antibodies (tocilizumab, eculizumab, itolizumab etc.), andanakinra treatments are tried in COVID-19 disease. Results from some trials look promising.Quite a few reports have also stood published so far on the use of immunological treatmentsfor COVID-19 cases. In this review, we will discuss the key immunological treatments, mostlymentioned in the current literature, used in COVID-19 patients in detail.Öğe A rare cause of acute renal failure and thrombocytopenia in child: A case due to hantavirus infection(Bilimsel Tip Yayinevi, 2018) Ünal, Nurcan; Engin, Muhammet Mesut Nezir; Temizkan, Ramazan Cahit; Kılıçaslan, Önder; Şengün, Yunus; Kocabay, Kenan17 years old male patient had applied to the primary care center for his complaints; fever, malaise and headache, and was he was investigated for causes thrombocytopenia of after thrombocytopenia had been detected in the workup. He had hyperaemia in oropharynx, 39°C fever, noti-caable malaise, thrombocytopenia and renal failure at admittance to our clinic. No atypic cell was seen in peripheral blood smear of the patient. Laboratory tests for parvovirus, cytomegalovirus (CMV), Epstein-Barr virus (EBV), brucella agglutination and gruber widal test and markers for hepatitis were examined and the results were negative. A detailed patient history showed that we had informed that the patient had burned dead mice bodies. Serolohical investigation showed that IgG and IgM antibodies were positive in both Biot Analysis and indirect immunofluo-rescence assay (IFA).We observed a hantavirus infection causing haem-orrhagic fever with renal syndrome (HFRS) and correspondingly applied symptomatic treatment. © 2018 by Pediatric.Öğe Vasküler İnmeyi Taklit Eden Somatik Belirti Bozukluğu(2017) Engin, Muhammet Mesut Nezir; Kılıçaslan, Önder; Kocabay, Kenan…Öğe What does the insulin pump change in children with type 1 diabetes? One-year clinical follow-up(Karger, 2019) Engin, Muhammet Mesut Nezir; Arslanoğlu, İlknur; Cangür, Şengül…Öğe Yenidoğanda Nadir Görülen Bir Solunum Sıkıntısı olgusu: Kistik Adenomatoid Malformasyon(2017) Kılıçaslan, Önder; Ay, Oğuzhan; Özkan, Aybars; Kocaba, Kenan; Engin, Muhammet Mesut NezirAmaç: Konjenital kistik adenomatoid malformasyon (CCAM), displastik ve/veya hamartamatöz akciğer dokusunun, immatür bronş ağacından anormal dallanmasıyla oluşan, nadir görülen konjenital bir akciğer anomalisidir. İnsidansı 25-30 bin gebelikte birdir ve sıklıkla erkek bebekleri etkiler. Bu vaka sunumunda nadir görülen CCAM'ın tartışılması ve hatırlatılması amaçlandı.Olgu: Yirmi sekiz yaşında anneden 37. gestasyonel haftasında vajinal doğumla 2090 gr olarak doğan bebeğin 1 ve 5. dk. Apgar değerlendirmesi sırasıyla 9 ve 10 idi. Takiplerinde hipoglisemi gelişen ve beslenememe şikayeti olan hastanın Yenidoğan Yoğun Bakım Servisi'ne yatışı yapıldı. Yatışının altıncı gününde solunum sayılarının artmaya başlaması üzerine çekilen PA akciğer filminde sol üst lobda kistik görünüm izlendi. Tomografide sol akciğerde üst lobda, inferiora hafif uzanımıda gözlenen, en büyüğünün çapı yaklaşık 1,3 cm ölçülen birbirine yakın komşulukta multipl kistik oluşumlar saptandı. Kistik oluşumların boyutları 2 cm altında olması nedeniyle CCAM tip 2 ile uyumlu olarak değerlendirildi . Sonuç: Yenidoğan döneminde etyolojisi saptanamayan solunum sıkıntısı varlığında nadir gözükse de CCAM akılda tutulmalıdır. Hayatın ilk dönemlerinde çekilen PA akciğer filmi doğal olarak değerlendirilse bile kistlerin içinde sıvı olabileceğinden tanı dışlanamaz. Kist veya kistlerin oluşturacağı etki ve klinik duruma göre cerrahi tedavinin ne zaman yapılacağına karar verilmelidir.