Yazar "Bozkurt, Celil" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Birinci Dünya Savaşı’nda Siyonizmle Mücadele ve Yahudi Tehciri: Gazze ve Yafa’nın Tahliyesi(2021) Bozkurt, CelilBirinci Dünya Savaşı’nda Hahambaşılık ve Alyans okullarının Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğünü savunmasına karşılık Siyonistler, ayrılıkçı faaliyetlerini savaş boyunca sürdürdü. Osmanlı Devleti’nin aldığı askeri ve mülki önlemlere rağmen Siyonistlerin Filistin Cephesi’ndeki nüfuzu kırılamadı. Osmanlı Devleti, Birinci Gazze Savaşı’nın ardından Gazze ve Yafa şehirlerini askeri gerekçelerle tahliye etti. Tehcir edilen Yahudiler, Osmanlı Hükümeti’nin aldığı yoğun güvenlik önlemleri altında Filistin’e komşu Yahudi yerleşimlerinde iskân edildi. Yahudi tehciri, basında güçlü nüfuzu bulunan Siyonist hareket tarafından Osmanlı Devleti aleyhinde bir karalama ve iftira kampanyasına dönüştürüldü. Tehcir vakası, Avrupa kamuoyunda Ermeni tehcirini gölgeleyecek boyutlarda Türk karşıtı bir tepkiye zemin hazırladı. Osmanlı Devleti, Avrupa’da yürüttüğü başarılı bir kamu diplomasisiyle Osmanlı aleyhtarı havanın büyük oranda dağılmasını sağladı. Fakat Siyonist propagandanın istismar ettiği Yahudi tehciri, Osmanlı aleyhtarı kimi iddiaların günümüze kadar gelmesine neden oldu.Öğe Bursa Türk Ocağı Ve Faaliyetleri (1913 - 1931)(2015) Bozkurt, CelilOsmanlı Devleti'nde kültürel sahada ortaya çıkan milliyetçilik düşüncesi, II. Meşrutiyet sonrasında daha örgütlü ve güçlü bir yapıya kavuşmuştur. Türk Derneği ve Türk Yurdu Cemiyeti gibi Türkçü dernekler, sonradan kurulan ve Türk fikir hayatında kalıcı etkiler bırakan Türk Ocaklarının kuruluşuna zemin hazırlamıştır. İlki 1912'de İstanbul'da kurulan Türk Ocağı, azınlıklara nazaran dağınık bir yapıda bulunan Türklere milliyetçi çizgide bir Türk kimliği edindirmeyi hedeflemiştir. Anadolu'da zamanla çoğalan Türk Ocakları, kapatıldıkları 1931'e kadar Türk siyasi ve kültürel hayatında önemli roller oynamıştır. 1913 yılında kurulan Bursa Türk Ocağı, ilk kurulan Ocaklardan olup, çok farklı sahalarda gerçekleştirdiği faaliyetlerle Türklerin eğitilmesinde ve bilinçlenmesinde önemli katkılar sunmuştur. Bursa Türk Ocağı, Meşrutiyet döneminde özellikle kurs, müsamere ve konferans gibi eğitim etkinliklerinde bulunurken; Cumhuriyet döneminde sağlık, ekonomi, spor, musiki ve kültürel faaliyetlerde de bulunmuştur. Ayrıca, Türkiye'de bir çağdaşlaşma hamlesi olarak hayata geçirilen Atatürk inkılaplarının halka indirgenmesinde önemli görevler üstlenmiştir. Ocak, Meşrutiyet ve Cumhuriyet döneminde Bursa'da faaliyet gösteren en önemli kültür derneği konumuna gelmiştir. Bursa Türk Ocağı, Mustafa Kemal Paşa tarafından takdir edilmiş ve Paşa'nın himayesine aldığı tek Türk Ocağı olmuştur. Mustafa Kemal Paşa, zaman zaman yaptığı yurt gezilerinde Bursa Türk Ocağını da ziyaret etmiş ve burada önemli devlet meseleleri hakkında önemli açıklamalar yapmıştır.Öğe Çanakkale Şehitleri Abidesi'nin İnşaatı Ve Türk Kamuoyundaki Yankıları(2015) Bozkurt, CelilÇanakkale Savaşları, tarihin en kanlı savaşlarından biri olarak dünya tarihine kaydedildi. Denizde ve karada vuku bulan bu savaşlarda yaklaşık 210 bin Türk askeri şehit oldu. Savaşın bitimiyle birlikte İtilaf Devletleri, Gelibolu'nun değişik mevkilerinde ölen askerleri için mezarlık ve abideler inşa etmeye başladı. Sevr Antlaşması'na göre, Gelibolu'da mezarlık olarak ayrılan arazilerle buralara giden yolların mülkiyeti İtilaf Devletlerine bırakıldı. Ancak, Milli Mücadele'nin kazanılması mezarlıklar konusunun Lozan Konferansı'na taşınmasına neden oldu. Lozan Antlaşması'nda Türk Hükümeti, I. Dünya Savaşı'nda farklı nedenlerle ölen İngiltere, Fransa ve İtalya askerlerinin bulunduğu mezarları ve adlarına dikilmiş abidelerin bulunduğu arazileri ilgili devletlere süresiz olarak bırakmayı taahhüt etti. Yabancı devletler, 1920'lerden itibaren Gelibolu'da bulunan mezarlıklarını ziyaret etmeye başladılar. Fakat Gelibolu, Türkler için uzun yıllar ihmal edilen bir konu oldu. Yabancıların Gelibolu'da bulunan görkemli abidelerine karşın Mehmetçiğe ait bir abidenin olmayışı zamanla Türk kamuoyunda derin bir eziklik yarattı. Milli Savunma Bakanlığı'nın 1944 yılında Gelibolu'da bir şehitlik abidesi oluşturma girişimi maddi imkansızlıklar nedeniyle başarısız oldu. 1952 yılında yeniden gündeme gelen abidenin temeli 1954 yılında atıldı. Fakat, maddi yetersizlik ve inşaatta yapılan yolsuzluklar nedeniyle abidenin inşaatı yarım kaldı. Milliyet gazetesinin ülke genelinde başlattığı yardım kampanyasından sonra yeniden başlayan inşaat 1959'da tamamlandı. Maddi sorunlar ve hava muhalefeti nedeniyle defalarca yarım kalan Çanakkale Şehitleri Abidesi, 21 Ağustos 1960 tarihinde resmen açıldı. Fakat, abideyle ilgili tartışmalar yıllarca Türk kamuoyunu meşgul ettiÖğe Milli Mücadele Döneminde Muhittin Baha Pars(2015) Bozkurt, CelilÖz Muhittin Baha Pars, yakın dönemde Bursa'nın sosyal ve siyasal yaşamında etkili olmuş aydınlardan biridir. Milli Mücadele'de Bursa'da oluşturulan milli direnişin mimarlarından olan Muhittin Baha Bey, Bursa Redd-i İlhak ve Bursa Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin kurucuları arasında yer almıştır. Muhittin Baha Bey'in yayımladığı Millet Yolu ve Bursa Mecmuası, Bursa halkının işgallere karşı bilinçlenmesinde ve Kuvay-i Milliye'ye desteğine önemli katkılar sunmuştur. Muhittin Baha Bey, Bursa milletvekili olarak Birinci TBMM'ye girmiş ve Milli Mücadele'yi yürüten meclisin en aktif vekillerinden olmuştur. Mecliste Mustafa Kemal Paşa yanlısı tutumuyla dikkat çeken Muhittin Baha Bey, 1. Grup'ta yer almış ve grubun aldığı kritik kararlarda söz sahibi olmuştur. Başkomutanlık ve İstiklal Mahkemeleri gibi önemli kanunların çıkarılmasında ciddi hizmetleri olmuştur. Milli Mücadele'de ortaya koyduğu vatansever tutumu ve fedakar çalışmalarıyla dikkat çeken Muhittin Baha Bey, büyük zaferin kazanılmasında pay sahibi olmuştur.Öğe Millî mücadele karşıtı bir devlet adamı: Mehmet Ziver bey ve siyasi faaliyetleri(2023) Bozkurt, CelilOsmanlı Devleti’nin farklı bölgelerinde maarif nazırlığı yapan Mehmet Ziver Bey, Mütareke Döneminde Üsküdar Mutasarrıflığı ile Bursa Valiliği yapmıştır. Fanatik bir Hürriyet ve İtilaf taraftarı olan Ziver Bey, görev süresince tam bir Millî Mücadele karşıtı olarak dikkat çekmiştir. Mülkiye kökenli olmamasının getirdiği liyakatsizlik ve İtilaf Devletleri ile yaptığı işbirliği, Ziver Bey’in birçok olumsuz vakada yer almasına neden olmuştur. Ziver Bey, Üsküdar Mutasarrıflığı döneminde, Üsküdar ve çevresinde hüküm süren asayişsizliğin temel sorumlusu olarak görülmüştür. Ziver Bey’in, bölgede hâkim olan Rum çetelerine karşı gösterdiği zafiyet ve Kuva-yı Millîye sempatizanı olduğu gerekçesiyle Jandarma teşkilatına olan güvensizliği, sorumluluk sahasında birçok istenmeyen vakanın çıkmasına neden olmuştur. Ziver Bey, Millî Mücadele karşıtı faaliyetlerine Bursa Valiliği döneminde de devam etmiş, Bursa’da Yunan İşgal Komutanlığı’yla işbirliği içinde Kuva-yı Millîye taraftarlarının tasfiye edilmesinde etkin rol oynamıştır. Ayrıca Bursa’da Saltanata bağlılık mitinginin toplanmasını organize etmiş, bu sırada Bursa ulema ve eşrafının hazırladığı Kuva-yı Millîye karşıtı beyannameye de öncülük etmiştir. Millî Mücadele karşıtı faaliyetleriyle Türk kamuoyunda infial uyandıran Ziver Bey, Yüzellilikler Listesine alınmak istenmişse de kontenjanın dolması nedeniyle kayıt dışı kalmıştır. Bu çalışmanın amacı, Üsküdar Mutasarrıfı ve Bursa Valisi Ziver Bey’in Millî Mücadele’de oynadığı rolü ortaya koymaktır. Bu bağlamda ilk olarak bir eğitimci olan Ziver Bey’in devlet memuriyetinde geçen faaliyetleri ele alınmıştır. Akabinde Mehmet Ziver Bey’in Mütareke Dönemindeki faaliyetleri, özellikle de Üsküdar Mutasarrıflığı ile Bursa Valiliği Osmanlı arşiv belgelerine dayalı olarak değerlendirilmiştir. Makalenin son kısmında Türkiye Büyük Millet Meclisinde Yüzellilikler ile ilgili yapılan tartışmalar ve Ziver Bey hakkındaki iddialara yer verilmiştir.Öğe MİLLÎ MÜCADELE’DE BURSA ULEMASI: YUNAN İŞGALİNDE BURSA’DA SALTANATA BAĞLILIK MİTİNGİ(2021) Bozkurt, CelilMillî Mücadele'de Bursa, saltanat yanlıları ile Kuvayımilliyedestekçisi halk arasında bölünmüş durumdaydı. Bursa'nın MillîMücadele yazgısında Bursalı ulema ve din adamları belirleyici oldu.Kuvayımilliye destekçisi ulemanın etkin olduğu taşranın aksine Bursamerkezde halife padişaha bağlı olan ulema ağırlıktaydı. İstanbulhükûmetinin Kuvayımilliye aleyhinde yayımladığı fetvadan sonraBursa'daki kontrol saltanat yanlısı ulemanın eline geçti. Millî Mücadelealeyhtarı ulemanın Yunan ordusunun “halife ordusu” olduğu yönündeyaptığı propaganda Bursa'nın direnmeden Yunan işgaline girmesinezemin hazırladı. Bursa ulema ve eşrafının Yunan güdümünde Bursa'dayaptığı saltanata bağlılık mitingi ve Kuvayımilliye aleyhindehazırladığı beyanname, Millî Mücadele tarihi açısından büyük önemarz etmektedir.Öğe Nazilerin Gölgesinde 1936 Berlin Olimpiyatları ve Türk Sporcuların Müsabakaları(2014) Bozkurt, CelilDönemin Türk basınına ve ikinci el kaynaklara dayanarak hazırlanan bu makale Almanya'da Nasyonel Sosyalistlerin iktidarı döneminde düzenlenen 1936 Berlin Olimpiyatlarını ve bu olimpiyatlarda mücadele eden Türk sporcuların müsabakalarını incelemektedir. Bu olimpiyatlarda güreş branşında bir birincilik ile bir üçüncülük elde eden Türk sporcular, ilk kez Türkiye'ye madalya kazandırmışlardı. Ulus devlet kurma aşamasındaki Türkiye'de dönemin Türk basını bu spor başarılarına geniş yer vererek bu başarıyı Türklüğün gücü olarak göstermiştir. Bunun yanında Nazilerin, olimpiyat sürecinde Türk sporcu ve misafirlerine gösterdiği sıcak ilgi ve sunduğu ayrıcalıklar, Türk basınında Türk-Alman dostluğunun bir göstergesi olarak yorumlanmıştır.Öğe A Propaganda and Publicity Event of the Republic of Turkey: Mobile Exhibition and Europe Travel of 1926(Turk Tarih Kurumu, 2019) Bozkurt, CelilThe Mobile Exhibition, which was created in the Black Sea Ferry in 1926, was recorded as an international propaganda and promotion tool that took place during the early Republican period. The ship, which contains Turkish products and art works, visited the major ports of Europe during its three-month journey and received accolades from the western countries according to the Turkish press. The Black Sea Ferry functioned not only as a merchant ship, but also as a propaganda tool representing the new Turkish image. Onboard balls, elegance and refinement of staff, were seen as a mirror of the Republic of Turkey by Westerners. The mobile exhibition was a symbol of the strong will and determination that the Republic of Turkey, led by Mustafa Kemal Pasha, has put forward towards modernization.Öğe TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN BİR PROPAGANDA VE TANITIM HAMLESİ: 1926 SEYYAR SERGİ VE AVRUPA SEYAHATİ(2019) Bozkurt, Celil[Bastract Not Available]