Yazar "Yurt, Ümit" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Analyzing the Low-Temperature Behavior of Self-Compacting Concretes through Non-Destructive Testing Methods(Akademik Perspektif Derneği, 2018) Yurt, Ümit; Emiroğlu, MehmetAmong the non-destructive testing methods, ultrasonic pulse velocity and resonant frequency are often used to determine material properties. The dynamic modulus of elasticity provides information about the freeze-thaw resistance of concrete specimens and is a characteristic used especially in designs under dynamic loading. This study investigated the possible effects of the contact of concrete with a cryogenic liquid and the behavior of concrete using non-destructive testing methods. To this end, a high-strength self-compacting concrete mix was designed using blast-furnace slag (BFS), fly ash (FA), and silica fume (SF). The water-cured, membrane-cured and air-cured specimens gaining strength for 28, 56, and 90 days were exposed to the cryogenic liquid. The dynamic modulus of elasticity test and ultrasonic pulse velocity test were performed on the specimens exposed to the cryogenic liquid. The test results indicated that the dynamic modulus of elasticity value and the ultrasonic pulse velocity value decreased with the increase in the time of exposure to the cryogenic liquid. Considering the curing times and curing methods, the SF specimens had the highest R2 values.Öğe Çimentosuz Kompozitlerde Tahribatlı ve Tahribatsız Testlerin Elektrisksel Direnç ile İlişkilendirilmesi(Düzce Üniversitesi, 2023) Yurt, Ümit; Kır, Barış; Bicen, Yunusİnşaat sektöründe, malzeme özelliklerini belirlemek için basınç dayanımı, yoğunluk, su emme ve prozite gibi testler sıklıkla kullanılmaktadır. Genel olarak deneysel çalışmalar tahribatlı ve tahribatsız muayene yöntemleri olarak iki kategoriye ayrılır. Ortak görüşe göre, tahribatlı muayene yöntemleri tahribatsız muayene yöntemlerine göre daha güvenilir sonuçlar üretir. Ancak tahribatlı testlerde numunelerin tekrar kullanılması mümkün olmamakta ve inşaat süreci tamamlanan binadan numune alınmasında zorluklar yaşanmaktadır. Ayrıca tahribatlı testlerin deneysel olarak uygulanması zaman ve maliyet açısından dezavantajlar doğurmaktadır. Bu çalışma kapsamında, son yıllarda sürdürülebilir çevre dostu kompozit yapı malzemeleri olarak ilgi gören alkali aktivasyonlu beton kompozitler üzerinde tahribatlı ve tahribatsız deneyler yapılmıştır. Basınç dayanımı, yoğunluk, prozite, su emme vb. geleneksel test yöntemleri elektriksel direnç ölçümleriyle ilişkilendirilmiştir. MEGGER ekipmanı ile elektriksel ölçümler alınmış ve direnç değerleri diğer parametrelerle doğrudan ilişkilendirilmiştir. Elde edilen olumlu sonuçlar, inşaat sektöründe kullanılan malzemelerin numune boyutu veya lokalizasyondan bağımsız olarak önerilen yöntemle değerlendirilebileceğini göstermektedir.Öğe COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE GAYRİMENKUL DEĞER TESPİTİ: DÜZCE ÖRNEĞİ(Düzce Üniversitesi, 2016) Yurt, Ümit; Tabanoğlu, Murat; Genç, ÖmerGünümüzde teknolojinin gelişimine paralel olarak yapılan düzenlemeler bilgi ve belgelere ulaşım hızının artmasını beraberinde getirmiştir. Coğrafi bilgi sistemleri (CBS) de bu teknolojiye paralel olarak gelişmiştir. CBS ile gayrimenkul değerlemeye altlık oluşturacak sayısal haritalar ve planların yanı sıra sözel verilere de ihtiyaç duyulmaktadır. Bu verilerin birbirleri ile ilişkilendirilerek CBS sistemine girilmesi, gayrimenkul değerleme işleminin hızlı bir şekilde tamamlanmasında zaman kazandıracak ve tercih sebebi olacaktır. Ülkemizde dar bütçeli bireylerin konut sahibi olma düşüncesi, finans kuruluşlarının uzun vadeli kredi olanakları sayesinde hayata geçmiştir. Finans kuruluşları gayrimenkul değerleme şirketlerinden hizmet satın alarak gayrimenkullere değer biçtirmekte, gerçek ve tüzel kişilere bu hizmeti sunmaktadır. Piyasadaki gayrimenkul alım-satımını doğrudan ilgilendiren bu işlem gayrimenkulün resmi daire araştırmaları, piyasa araştırmaları, yer tespiti ve değer tespiti aşamaları ile tamamlanmaktadır. Gayrimenkul değerleme hizmeti, aracı finans kuruluşları olmaksızın bireylerin talepleri doğrultusunda da verilebilmektedir. Değerleme aşamasında, değerleme süresi, kalitesi ve doğru değer tespiti bu ölçütlerin başında gelmektedir. Bu çalışmada sayısal haritalar sözel verilerle ilişkilendirilerek, Coğrafi Bilgi Sisteminin gayrimenkul değerleme süresini hızlandırmadaki katkısı araştırılacaktırÖğe Comparative study of hazelnut-shell biomass ash and metakaolin to improve the performance of alkali-activated concrete: A sustainable greener alternative(Elsevier Sci Ltd, 2022) Yurt, Ümit; Bekar, FatihRecently, the studies on the use of environmentally harmful wastes along with the building materials in the construction sector have come to the fore with its environmentalist aspect. In particular, the use of waste materials in cement contributes to the evaluation of waste and reduces the amount of cement usage. On the other hand, the production of sustainable environmentally friendly composite materials offers economic and ecological benefits. Moreover, cementless composite building materials give a promising solution to carbon footprints by allowing the re-evaluation of different waste materials. Accordingly, the potential of using hazelnut shell ash (HA), which is agricultural waste, as a mineral additive in the production of cementless concrete has been handled in the present research. The usability of HA in the mixture has been investigated by comparing it with metakaolin and blast furnace slag (BFS), which are frequently used in the production of concrete and alkaliactivated composites. Alkali activated concrete (AAC) samples are cured for 3, 7, and 28 days in this study. In addition, the effect of curing type on AAC samples is deeply discussed in three different curing conditions. Physical and mechanical tests are performed on hardened AAC samples. As a result, it is noticed that the cure types have a remarkable effect on the physical and mechanical properties of AACs. In the conclusion, the present paper reports that HA materials can be effectively used in AAC mixtures and have a respectable potential to improve the abrasion resistance of the cementless concretes.Öğe Farklı Mineral Katkılı Yüksek Dayanımlı Betonlarda Metagabro Agregalarının Kullanılabilirliğinin Araştırılması(2020) Yurt, Ümit; Çelikten, Serhat; Atabey, İsmail İsaGünümüzde yüksek dayanımlı betonlar (YDB) geniş bir kullanım alanına sahiptir. Fakat beton karışımları ile ilgili agrega türü, özelikleri, dağlımı ve mineral katkıların kullanım oranları mekanik ve fiziksel özelliklerine önemli etkileri olmaktadır. Bu çalışmada, kalker ve metagabro agregaları ayrı ayrı kullanılarak yüksek dayanımlı betonlar üretilmiş ve agrega türünün betonların özelliklerine etkileri incelenmiştir. Bu amaçla iki farklı agrega grubu, iki farklı F sınıfı uçucu kül ve silis dumanı ile 12 karışım hazırlanarak üretilen numunelere birim ağırlık, yoğunluk, su emme ve boşluk oranı, basınç dayanımı ve ultrases geçiş hızı deneyleri uygulanmıştır. Su/bağlayıcı oranı 0,40, çimento dozajı 400 kg olarak belirlenmiştir. Karışımlara %10 oranında mineral katkılar ayrı ayrı ve ikili karışımlar şeklinde ilave edilmiştir. Kıvamı 15±2 cm değerinde tutabilmek için beton karışımlarına %1 oranında hiper akışkanlaştırıcı eklenmiştir. Metagabro agregaları ile üretilen betonlarda en yüksek 28 günlük basınç dayanımı (76,7 MPa) Sugözü uçucu külü ve silis dumanının beraber kullanıldığı karışımlarda elde edilmiştir. Kalker tipi agregalar ile 81,4 MPa elde edilmiştir. Hem metagabro hem kalker tipi agrega grubu ile yüksek dayanımlı beton elde edilebilirken, kalker tipi agregalar ile üretilen betonlarda %15’e varan oranlarda daha yüksek basınç dayanımı elde edilmiştir.Öğe Gazi Üniversitesi Kampüs Bilgi Sistemi Tasarımı ve CBS ile Entegrasyonu(2022) Yurt, Ümit; Dayı, Mustafa; Yılmaz, Halil; Tüdeş, Şule; Tokgöz, Hanifi; Tüdeş, TürkayÜniversiteler bilginin üretilmesinde, paylaşılmasında ve yayılmasında önemli rol üstlenmektedirler. Farklı disiplinlerin bir arada bulunduğu bu kurumlar, eğitim-öğretim faaliyetlerinin yanı sıra, araştırma-geliştirme, yönetim, barınma, bakım onarım gibi birimleri yapısında bulunduran sosyal ve kültürel merkezlerdir. Tüm faaliyetlerin sürdürülebilir olması düzenli bir sistem altyapısı gerektirmektedir. Bu çalışma, Coğrafi Bilgi sistemleri (CBS) altyapısı kullanılarak hâlihazırda bulunan mekânsal bilgilerin, ulaşılabilir ve sorgulanabilir olması için gerekli sözel, sayısal ve grafiksel verilerin toplanarak sistem altyapısında birleştirilmesinden oluşmaktadır. Gazi Üniversitesi Beşevler Kampüsü üzerinde gerçekleştirilen bu çalışmada, kampüs alanı içine poligon ağı kurularak her bir nokta (binalar, ağaçlar, yollar, sosyal donatılar vb.) koordinatlı olarak ölçülmüştür. Ölçüm işlemleri sonrasında oluşturulan sayısal haritalar ve araştırma alanından toplanan tüm veriler tematik haritalarla ilişkilendirilerek CBS sistem altyapısı oluşturulmuştur. Sonuç olarak Üniversitenin geleceğe yönelik yapacağı düzenlemelerde, bilgi ve belgelerin sorgulanmasına, mevcut bilgilere tek noktadan ulaşılmasına, istenilen sorgulama ve analizlerin yapılmasına imkân verecek bir CBS tabanlı kampüs bilgi sistemi altyapısı oluşturulmuştur.Öğe Jeopolimer Betonlarda Sülfürik Asit Etkisinin Araştırılması(2020) Yurt, Ümit; Dündar, Behçet; Çınar, Emriyeİnşaat sektörünün önemli malzemelerinden biri olan çimento üretimi için yüksek miktarlarda enerjiharcanmaktadır. İnşaat sektöründe çok fazla kullanım alanı olan çimentolu kompozitler için alternatif olabilecekçevreci çözümler tercih edilebilir. Çimento kullanılmadan üretilecek yapı malzemeleri çimento üretim miktarınıazaltarak küresel ısınmanın zararlı etkilerini azaltacaktır. Üretilecek çevreci ürünlerin dayanım ve durabiliteözellikleri açısından hâlihazırda kullanılan yapı malzemelerinin yerine geçebilecek nitelikte olmasıbeklenmektedir. Bu çalışmada demir çelik fabrikalarının bir atığı olan Öğütülmüş Yüksek Fırın Cürufu (ÖYFC),Sodyum Hidroksit (NaOH), Sodyum Silikat (Na2SiO3), agrega, hiperakışkanlaştırıcı ve su kullanılarak yüksekdayanımlı (65-85 MPa) jeopolimer betonlar üretilmiştir. Sertleşmiş jeopolimer numuneler, asit saldırılarına karşıdayanıklılık özelliklerini belirlemek amacıyla 0,5M, 1M ve 1,5 M’lik Sülfürik Asit (SA) çözeltisi içerisinde 1, 7,14, 21 ve 28 gün süresince asit etkisine maruz bırakılmıştır. Jeopolimer numunelerin ağırlık kayıpları, su emmeve porozite değerleri belirlenmiştir. Sonuç olarak numunelerin asitte kalma süreleri arttıkça su emme, porozite veağırlık kayıp oranlarında artış gözlemlenmiştir. Su emme -ağırlık kaybı arasındaki ilişkiye benzer şekilde suemme ve porozite arasında da istatiksel olarak doğrusal bir ilişki olduğu görülmüştür.Öğe Kriyojenik sıcaklık etkisindeki kendiliğinden yerleşen betonlarda kırılma mekaniği performansının belirlenmesi(Düzce Üniversitesi, 2015) Yurt, Ümit; Emiroğlu, MehmetGünümüzün en temel ısınma araçlarından biri olan ve ülke olarak diğer ülkelerden ithal ettiğimiz doğalgazın temininde tek bir ülkeye bağımlı olmamak son derece önemlidir. Bu nedenle doğalgazın yüksek hacimlerde depolanması büyük önem arz etmektedir. Doğalgazın depolanması için sıvılaştırılması gerekmekte olup sıvılaşma esnasında doğalgazın hacmi yaklaşık 600 kat küçülmekte ve sıvı haldeki doğalgazın sıcaklığı -162oC olmaktadır. Bu düşük sıcaklıklar kriyojenik sıcaklık olarak adlandırılmaktadır. Beton muhafaza tanklarının doldurma ve boşaltma anındaki termal etkilere ve beklenmedik sızıntı durumlarına karşı dayanıklı olması gerekmektedir. Bu çalışmada, doğalgazın depolandığı beton muhafazalı tankların herhangi bir sızıntı, termal şok vb. durumlarda kriyojenik sıvı ile betonun teması sonucunda ortaya çıkabilecek etkiler ve beton davranışı incelenmiştir. Bu kapsamda beton muhafazalı kriyojenik depolama tankları için kullanımı önerilebilecek yüksek dayanıklı kendiliğinden yerleşen beton tasarımı gerçekleştirilmiştir. Çalışmada kriyojenik etkiyi temsil etmek amacıyla sıvı nitrojen kullanılarak bir ve beş çevrim donma çözülme etkisi sonucunda dayanım özelliklerindeki değişim incelenmiştir. Ayrıca beton içerisindeki nem durumunun etkisini araştırmak üzere numuneler suda ve havada olmak üzere iki farklı kür işlemine tabi tutulmuştur. Enerji yapılarının stratejik önem derecesinin yüksek olması nedeniyle, tasarımları yapılan bu betonların, dayanım parametreleri geleneksel dayanım ölçütlerinin yanı sıra iki parametreli kırılma mekaniği test yöntemi kullanılarak belirlenmiştir. Kırılma mekaniği parametrelerinin belirlenmesi amacıyla üç farklı boyutta, her farklı boyut için üç farklı çentik uzunluğuna sahip kirişler üretilmiştir. Üretilen kirişler üzerinde mekanik testler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler geleneksel tasarım metotları ve kırılma mekaniği parametreleri ile ilişkilendirilerek sonuçlara ulaşılmıştır. Sonuç olarak, hava kürü numunelerinin su kürü numunelerine göre kriyojenik çevrime daha dayanıklı olduğu belirlenmiştir. Bir çevrim kriyojenik işlem ardından KIC ve CTODc değerleri artış göstermiştir. Beş çevrim sonucunda ise, bir çevrime kıyasla KIC ve CTODc değerlerinde düşüş görülmüştür. Anahtar sözcükler: Doğalgaz, Kendiliğinden Yerleşen Beton, Kırılma Mekaniği, Kriyojenik sıcaklıkÖğe Kür Sıcaklığının Alkali Aktivasyonlu Lifli Betonunun Kırılma Özelliklerine Etkisi(2022) Yurt, ÜmitBu çalışma kapsamında, farklı sıcaklık aktivasyonunda (30°C, 60°C, 90°C ) dayanım kazanan alkali aktivasyonlu lifli betonların (AALB) kırılma özellikleri incelenmiştir. Bu amaçla 50x100x480 mm boyutlarında 10 mm çentik uzunluğuna sahip kiriş örnekler üretilmiştir. Eğilme etkisindeki kiriş örnekler üzerinden elde edilen Yük-CMOD grafiği altında kalan alanlar hesaplanarak kırılma enerjisi değerleri elde edilmiştir. Hesaplanan değerler üzerinden kırılma enerjisine sıcaklık kürünün etkisi basınç ve eğilme dayanımı değerleri ile karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Sonuç olarak aktivasyon sıcaklığının artışı ile kırılma enerjisi değerlerinde önemli bir artış olduğu görülmüştür. Yüksek dayanımlı AALB’ler üzerinde gerçekleştirilen deneyler sonucunda en yüksek kırılma enerjisi değerine 90 °C sıcaklık kürü uygulanan örnekler ulaşmıştır. En yüksek basınç ve eğilme dayanımı sırasıyla 82 MPa ve 3,78 MPa olarak elde edilmiştir.Öğe Zeolit İkameli Geopolimer Betonlarda Kür Şartlarının Etkileri(2020) Emiroğlu, Mehmet; Yurt, ÜmitKüresel ısınmanın zararlı etkileri artarak devam etmektedir. İnşaat sektörünün en önemli yapı malzemelerinden biri olan çimentonun, yüksek enerji tüketen üretim süreci bakımından çevreye olumsuz etkileri olduğu bilinmektedir. Bu zararlı etkilerin azaltılması, çimento üretimi ile doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle son yıllarda çimento kullanılmadan üretilebilen çevreci yapı malzemelerine olan ilgi artmıştır. Bu çalışmada, Yüksek Fırın Cürufu (YFC) ile ağırlıkça %5, %10 ve %15 oranlarında zeolit ikame edilerek geopolimer beton karışımları üretilmiştir. Farklı kür şartlarının zeolit içeren geopolimer beton numuneler üzerindeki etkisinin değerlendirilmesi amacıyla üretilen geopolimer beton numuneler 3 farklı kür ortamında (25 oC hava kürü, 25 oC su kürü ve 60 oC su kürü) dayanım kazanmıştır. Kür sonrası sertleşmiş geopolimer beton numuneler üzerinde 3, 7 ve 28 gün sonunda basınç dayanımı testleri gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, 28 günlük kür süresini takiben yoğunluk ve aşınma deneyleri gerçekleştirilmiştir. Sonuç olarak %5, %10 ve %15 zeolit içeren ve farklı kür şartlarının etkisinin incelendiği geopolimer betonların dayanım ve aşınma özelliklerinin zamana bağlı değişimi karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir. Genel olarak kür şartlarının değişiminin geopolimer betonların basınç dayanımı ve aşınma dirençlerini etkilediği görülmüştür. En yüksek dayanım değerine (88 MPa) sıcak su kürü (60 °C) uygulanan numuneler ulaşmıştır. Geopolimer beton içerisinde, zeolit kullanım miktarının artmasının aşınma direncine pozitif katkı sağladığını görülmüştür. Sıcak su kürünün (60 °C) aşınma kayıplarını azaltıcı etkisi olduğu gözlemlenmiştir