Yazar "Yavuzcan, Gizem" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Baboon syndrome induced by ketoconazole(Informa Healthcare, 2014) Güleç, Ali İhsan; Uslu, Esma; Başkan, Elife; Yavuzcan, Gizem; Aliagaoğlu, CihangirA 27-year-old male patient presented with a maculopapular eruption on the flexural areas and buttocks after using oral ketoconazole. The patient was diagnosed with drug-induced baboon syndrome based on his history, which included prior sensitivity to topical ketoconazole, a physical examination, and histopathological findings. Baboon syndrome is a drug-or contact allergen-related maculopapular eruption that typically involves the flexural and gluteal areas. To the best of our knowledge, this is the first reported case of ketoconazole-induced baboon syndrome in the English literature.Öğe Can triglyceride related indices be reliable markers in the assessment of polycystic ovarian syndrome?(Walter De Gruyter Gmbh, 2024) Yavuzcan, Ali; Keyif, Betul; Yavuzcan, Gizem; Goynumer, GokhanObjectives: This study aimed to evaluate the diagnostic utility of the Triglyceride Glucose (TyG), Triglyceride Glucose-Body Mass (TyG-BMI), and Lipid Accumulation Product (LAP) indices for both screening Polycystic Ovary Syndrome (PCOS) and diagnosing insulin resistance (IR) in women diagnosed with PCOS. Methods: Retrospective data from medical records of 124 women were analyzed, with 71 in the PCOS group and 53 in the non-PCOS group. The PCOS diagnosis followed the 2003 Rotterdam criteria. Basic clinical and biochemical parameters were compared. The TyG index was computed using the formula ln [Triglyceride (TG) (mmol/L) x fasting plasma glukose (FPG) (mg/dL)/2]. TyG-BMI value was derived as TyG x BMI. LAP was calculated as (waist circumference (WC-58) x TG (mmol/L). IR was identified if Homeostatic Model Assessment of Insulin Resistance (HOMA-IR) was >2.7. Results: TyG-BMI (AUC=0.62) and LAP indices (AUC=0.61) did not demonstrate statistically significant diagnostic performance for PCOS. Regarding IR in PCOS patients, the highest AUC was for TyG-BMI (0.84, 95 % CI: 0.73-0.93, p<0.001) with a cutoff at 116.15, showing 80 % sensitivity and 86 % specificity. LAP had an AUC of 0.86 with a cutoff of 30.21 (sensitivity 80 %, specificity 81 %), while TyG showed an AUC of 0.78 (95 % CI: 0.67-0.89, p<0.001) with a cutoff of 4.47, demonstrating a sensitivity of 70 % and specificity of 72 %. Conclusions: Numerous biochemical markers have been explored for PCOS detection, however, many are expensive, not universally available, and necessitate specific test kits. TyG, TyG-BMI, and LAP indices might not serve as reliable markers for PCOS screening but could offer utility in identifying IR in Turkish women diagnosed with PCOS.Öğe A case of thoracoabdominal localized Mondor's disease in a young man [Genç erkekte torakoabdominal yerlesimli mondor hastali?i](Turkiye Klinikleri, 2014) Güleç, Ali İhsan; Yavuzcan, Gizem; Uslu, Esma; Başkan, Elife; Ünlü, Elif NisaMondor's disease is a special form of superficial thrombophlebitis of subcutaneous veins. It is more common in women. Penile Mondor's disease is generally detected in male patients. We reported a 30-year-old male patient having right thoracoabdominal wall Mondor's disease. The patient did not have any history of trauma, infection, physical activity and previous surgery. A linear, cord-like fibrous nodule with skin color was identified on the right thoracoabdominal wall in a diameter of 0.5 cm and length of 10 cm was detected in physical examination. The patient was given non-steroidal anti-inflammatory drug treatment. Mondor's disease should be kept in mind in the differential diagnosis of painful palpable cord-like lesions at thoracoabdominal wall in the presence of subcutaneous infiltration without any predisposing factors in healthy males. Copyright © 2014 by Türkiye Klinikleri.Öğe Düzce yöresinde 65 yaş üstü geriatrik hasta popülasyonunda dermatolojik hastalıkların prevelansı(Düzce Üniversitesi, 2014) Yavuzcan, Gizem; Turan, HakanAmaç: Yaşlanma, deri dahil tüm organ sistemlerini etkileyen, önlenemeyen bir durumdur. Geriatrik yaş popülasyonu 65 yaş üzerini kapsamaktadır ve günümüzde geriatrik yaş popülasyonunda dünya çapında bir artış mevcuttur. Çalışmamızda amacımız Düzce ilinde yaşayan 65 yaş ve üstü geriatrik popülasyonda görülen dermatolojik hastalıkların prevelansını ve sosyodemografik özelliklerini belirlemektir. Gereç ve yöntem: Çalışmamızda Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı polikliniğine Ekim 2013 – Ocak 2014 tarihleri arasında başvuran 65 yaş ve üzerindeki toplam 300 hasta dahil edilmiştir. Hastaların klinik ve sosyodemografik bilgileri kayıt altına alınmıştır. Bulgular: Hastaların 130'u kadın, 170'i erkektir. Hastaların yaşı ortalaması 73,57 ± 6,80 olarak saptanmıştır. Toplam 77 hastada ekzamatöz dermatit saptanmış olup oranı %25,7'dir. Hastaların 135 tanesinde (%45) kseroz görülmüştür. 15 hastada psoriazis vulgaris (%5), 73 hastada pruritus (%24,3), 5 hastada ise (%1,7) liken planus saptanmıştır. Fungal enfeksiyonlar 89 hastada (%29,7) saptanmıştır. En sık saptanan bening deri tümörü %27,3 oran ile izole seboreik keratozlardır. Malign veya premalign deri hastalıklarının çoğunu 25 hasta ile (%8,3) aktinik keratozlar oluşturmaktadır. Sellülitler 21 hasta (%7) ile en sık saptanan derinin bakteriyel enfeksiyonlarıdır. Derinin en sık viral enfeksiyonları ise 10 (%3,3) hastada saptanan zonadır. Sonuç: Geriatrik yaş grubuna ait sık görülen dermatolojik problemlerin akılda tutulması birçok hastalığın erken tanı ve tedavisinde kolaylıklar getirecektir.Öğe Prurigo pigmentosa: Bir olgu sunumu(2015) Güleç, Ali İhsan; Başkan, Elife; Uslu, Esma; Yavuzcan, Gizem; Başar, FeyzaPrurigo pigmentosa etyolojisi bilinmeyen nadir görülen bir deri hastalığıdır. Klinik olarak kaşıntılı eritemli papül ve papüloveziküller ile karakterizedir. Lezyonlar genellikle gövdeye, sırtın üst kısmına, sakral bölgeye, karına ve göğüse yerleşir ve postinflamatuar hiperpigmentasyon ile iyileşir. Sırtta ve gövde ön yüzünde kahverengi lekeler ve kaşıntı hikayesiyle polikliniğimize başvuran 22 yaşındaki bir kadın olguya, klinik ve histopatolojik özellikleri ile prurigo pigmentosa tanısı konuldu. Prurigo pigmentosanın nadir görülen bir hastalık olması ve olgunun doksisiklin tedavisine cevap vermesi nedeniyle sunulmaya değer bulunmuştur.Öğe Psöriyazislere Mevsimsel Bakış(2015) Erdem, Havva; Başar, Feyza; Kadıoğlu, Nilüfer; Bahadır, Anzel; Uslu, Esma; Yavuzcan, Gizem; Oktay, MuratPsöriyazis, dünya üzerinde popülasyonunun %2-3ünü etkileyen kronik inflamatuar bir hastalıktır. Etyopatogenezi hala tam olarak aydınlatılamamıştır. Kadın ve erkekler eşit oranda etkilenirler. Çalışmada, 142 vaka erkek,121 vaka kadındır. Erkek vakalarda ortalama yaş 42,5 (min-maks: 1-81), kadınlarda ortalama yaş 37,9dur (min-maks: 2-82). İstatistiksel analiz sonucunda, ilkbahardaki vaka sayılarının ortalaması, yaz mevsimindeki vaka sayıları ortalamalarından anlamlı derecede daha yüksek bulunmuştur (p0,044). Diğer mevsim grupları arasında ise vaka sayıları ortalamaları bakımından istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir (p0,05). Vaka sayıları bakımından mevsimsel dağılım açısından anlamlı fark yoktur. Bu durumda, mevsimlerdeki vaka sayılarının benzer olduğu söylenebilir (p0,05). Sonuç olarak, bu çalışmada psöriyazis vakalarının ilkbaharda daha sık gözlendiği, cinsiyet farkı olmadığı sonucuna varılmıştırÖğe Seasonal Glance to Psoriasis(Duzce Univ, 2015) Erdem, Havva; Başar, Feyza; Kadıoğlu, Nilufer; Bahadır, Anzel; Uslu, Esma; Yavuzcan, Gizem; Oktay, MuratPsoriasis is an inflammatory skin disease affecting 2-3% of the world wide population. The etiopathogenesis of the disease has not been exactly understood yet. Women and men are equally affected from psoriasis cases. One hundred forty-two male and one hundred twenty-one female with psoriasis patients were included in this study. The mean age of the male patients was 42.5 (min-max: 1-81) and the value was 37.9 (min-max: 2-82) for the female patients. The mean number of psoriasis cases in the spring was significantly higher than the value in the summer (p=0.044). Also, there was no significant seasonal difference between the mean numbers of the psoriasis cases (p>0.05). There was no statistically significant difference between the seasonal distribution and the number of psoriasis cases (p>0.05). For this reason, it can be said to be similar in number of psoriasis cases according to seasons. Finally, in this study has been concluded that the cases of psoriasis are more frequently observed in the spring and there is no gender difference in the psoriasis cases.Öğe Sitoredüktif Cerrahi Sonrası Başarısız Yara Yeri İyileşmesinde Vakum Asiste Kapatma Tekniği Kullanımı: Bir Olgu Sunumu(2016) Başbuğ, Alper; Yavuzcan, Gizem; Yavuzcan, Ali; Yılmaz, İsmailYara yeri iyileşmesindeki başarısızlıklar yüksek maliyet ve uzun tedavi süresi gibi olumsuz sonuçları beraberinde getirmektedir. Vakum asiste kapatma tekniği (VAK) yara ortamını steril tutan ve yarayı koruyucu örtülerin sık değişmesini engelleyen bir tekniktir. Vakum sistemi negatif basınç ile mekanik gerilim oluşturarak; yara kenarlarını küçültür, granülasyon formasyonunu hızlandırır, hücresel proliferasyonu ve neoanjiogenezi arttırır. Jinekoloji ve obstetri pratiğinde VAK kullanımı ile ilgili sınırlı sayıda olgu serileri ve vaka sunumları mevcuttur. Bu raporda berrak hücreli ovaryen karsinom nedeniyle sitoredüktif cerrahi yapılan obes bir hastada insizyon yerinin yüzeyel ayrılmasının VAK ile tedavisi sunulmuşturÖğe What is your diagnosis 1?(Deri Zuhrevi Hastaliklar Dernegi, 2015) Turan, Hakan; Uslu, Esma; Yavuzcan, Gizem; Başar, Feyza; Erdem, Havva…