Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Ustun, Yaprak" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Endometriyal Kanserde Delta Nötrofil İndeksinin Öngörücü Potansiyeli: Tanı için Yeni Bir Biyobelirteç
    (Düzce Üniversitesi, 2023) Kose, Caner; Körpe, Büşra; Korkmaz, Vakkas; Ustun, Yaprak
    Amaç: Bu çalışmanın amacı, endometriyal intraepitelyal neoplazi (EIN) tanısı almış olan kadınlarda delta nötrofil indeksi'nin (DNI) endometriyal kanser (endometrial cancer, EC) gelişimi için bir öngörücü biyobelirteç olarak potansiyelini değerlendirmektir.Gereç ve Yöntemler: Bu retrospektif çalışmaya, 2019 ve 2022 yılları arasında EIN tanısı almış ve cerrahi geçirmiş olan 139 kadın dahil edilmiştir. Demografik veriler, tıbbi öykü ve DNI da dahil olmak üzere laboratuvar parametreleri hastaların tıbbi kayıtlarından toplanmıştır. Başka kanser türüne sahip olan hastalar, steroid kullanım öyküsü olanlar, enflamatuar, hematolojik veya otoimmün hastalığı olanlar ve eksik verisi olan hastalar çalışmadan çıkarılmıştır. Hastaların patoloji raporları incelenmiş ve hastalar nihai patoloji tanılarına göre benign (n=64), EIN (n=66) ve EC (n=39) olmak üzere üç gruba ayrılmıştır.Bulgular: EC grubunun ortalama DNI düzeyi, EIN ve benign gruplarına göre anlamlı olarak daha yüksek bulundu (sırasıyla 4,85±2,31; 2,31±0,89 ve 1,48±1,03; p lt;0,001). DNI için optimal kesim değeri %82,1 sensitivite ve %73,8 spesifite ile %2,75 olarak belirlendi. DNI düzeyi gt;%2,75 olmanın 11,56 kat (95% GA: 4,59-29,09; p lt;0,001) artmış EC riski ile ilişkili olduğu bulundu. Sigara içmek ve postmenopozal durum da EC için bağımsız risk faktörleri olarak belirlendi. Sigara içen hastalarda 4,13 kat (95% GA: 1,54-11,01; p=0,005) ve postmenopozal durumda ise 2,8 kat (95% CI: 1,87-9,04; p=0,034) daha fazla EC riski vardı.Sonuç: Bu çalışmanın sonuçları DNI'nin EC riskini öngörmede kullanılabilir bir biyobelirteç olabileceğini öne sürmektedir. Sonuçlar ayrıca sigara içmenin ve menopoz sonrası durumun da EC için bağımsız risk faktörleri olduğunu doğrulamaktadır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Hipogonadotropik Hipogonadizmli Kadınlarda İn Vitro Fertilizasyon Sonuçlarının Değerlendirilmesi
    (Düzce Üniversitesi, 2023) Dilbaz, Kübra; Aldemir, Oya; Dilbaz, Serdar; Dilbaz, Berna; Özelçi, Runa; Ustun, Yaprak
    Amaç: Hipogonadotropik hipogonadizm (HH), düşük hipofizer gonadotropin düzeylerine bağlı gonadal yetmezlikten kaynaklanan nadir bir klinik durumdur. Bu hastalarda ovulasyon nadiren gerçekleştiği için spontan gebelik olasılığı çok düşüktür. Bu çalışmanın amacı, HH hastalarında in vitro fertilizasyon (IVF) tedavi sonuçlarını değerlendirmek ve bu sonuçları açıklanamayan infertilitesi (Aİ) olan ve IVF tedavisi uygulanan hastalarla karşılaştırmaktır.Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmaya IVF tedavisi uygulanan 28 HH hastasının 36 siklusu ve Aİ nedeniyle IVF tedavisi uygulanan 68 hastanın 72 siklusu dahil edildi. Demografik veriler, ovaryan hiperstimülasyon ve siklus sonuçları, klinik gebelik oranları ve klinik gebelik için prediktif faktörler geriye dönük olarak değerlendirildi ve iki grup karşılaştırıldı.Bulgular: IVF sonrası siklus başına klinik gebelik ve canlı doğum oranları Aİ grubu ile karşılaştırıldığında HH grubunda anlamlı derecede daha yüksekti (sırasıyla, n=16, %44,4'e karşı n=17, %23,6; p=0,027 ve n=14, %38,9'a karşı n=14, %19,4; p=0,030). Antral folikül sayısı (p=0,001) ve toplanan oosit sayısı (p=0,042) Aİ grubunda anlamlı olarak daha yüksek olmasına rağmen, matür oosit ve grade I-II embriyo sayısı HH ve Aİ gruplarında benzerdi. HH grubunda kullanılan toplam gonadotropin dozu ve stimülasyon süresi Aİ grubuna göre anlamlı derecede daha yüksekti (her iki p=0,001).Sonuç: HH hastaları, IVF tedavisine iyi yanıt verdiler ve Aİ nedeniyle IVF uygulanan kadınlara oranla IVF sonuçları daha iyi oldu. HH hastalarında gebelik başarısını etkileyen herhangi bir prognostik faktör saptanmadı.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    İn Vitro Fertilizasyon/İntrasitoplazmik Sperm Enjeksiyonu Uygulanan Çiftlerde Paternal Yaşın Düşük Oranlarına Etkisi
    (Düzce Üniversitesi, 2023) Erdoğan, Kadriye; Şanlıer, Nazlı Tunca; Güvey, Huri; Dilbaz, Serdar; Kahyaoğlu, İnci; Ustun, Yaprak
    Amaç: Bu çalışmanın amacı in vitro fertilizasyon/intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu tedavi siklusları uygulanan çiftlerde paternal yaşın düşük oranları üzerindeki etkisini belirlemektir.Gereç ve Yöntemler: Hastalar iki gruba ayrıldı. Gebeliği düşükle sonuçlanan hastalar (n=73) çalışma grubunu ve canlı tekil doğum yapan hastalar (n=256) ise kontrol grubunu oluşturdu. Demografik özellikler, tedavi endikasyonları, infertilite süresi, adetin 3. günü folikül uyarıcı hormon, östradiol, lüteinize edici hormon, toplam antral folikül sayısı, anti-Müllerian hormon seviyeleri ve kontrollü ovaryan stimülasyon parametreleri, tetikleme günü, tetikleme gününde östradiol ve progesteron seviyeleri, toplanan toplam oosit sayısı, matur oosit sayısı, embriyo sayısı ve kalitesi, tetikleme, oosit pick-up ve embriyo transfer gününde endometrial kalınlık, embriyo-fundus mesafesi ve embriyo transfer günü kaydedildi.Bulgular: Bu çalışmaya toplam 329 kadın dahil edildi. Açıklanamayan infertilite tanısı alan hasta sayısı çalışma grubunda kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede daha yüksek idi (p=0,020). Anne yaşının, çalışma grubunda kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede daha yüksek olduğu bulundu (p=0,025). Anne yaşı 1 birim arttığında, düşük yapma riskinin de %8,7 oranında arttığı ve açıklanamayan infertilitesi olanların açıklanamayan infertilitesi olmayanlara göre ise %75,6 oranında daha yüksek oranda düşük yapma riskine sahip olduğu görüldü.Sonuç: Paternal yaş düşük yapma ile ilişkili olarak bulunmazken, anne yaşı ve açıklanamayan infertilite ile düşük oranı arasında pozitif bir korelasyon olduğu görüldü.

| Düzce Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Düzce Üniversitesi, Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Düzce, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim