Yazar "Tok, Eda" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bilinmeyen bir şair: Hammâd ve Divançesi(2021) Tok, EdaKlasik Tük edebiyatı geleneği bünyesinde pek çok şair yetişmiş ve genel itibariyle gerek yaşadıkları dönemlerde gerekse daha sonraki dönemlerde yazılan biyografik kaynaklarda kendilerine yer bulabilmişlerdir. Ancak geniş bir şair kadrosuna sahip olan klasik Türk edebiyatı tarihinde ismi tezkirelerde ve biyografik kaynaklarda anılmayan, henüz tespit edilememiş pek çok şair de bulunmaktadır. İsmi kaynaklarda geçmeyen ve hayatı hakkında bilgilere ulaşılamayan şairlerden biri de Hammâd’dır. Şiirlerinde Hammâd mahlasını kullanan şairin asıl isminin ne olduğu, nerede doğduğu ve nasıl bir yaşam sürdüğüne dair bilgilere ulaşılamamıştır. Hammâd’ın şimdilik bilinen tek eseri divançesidir. Şairin divançede yer alan şiirlerinde de hayatına dair bilgilere tesadüf edilememiştir. Bu çalışmada tarafımızca tespit edilen Hammâd Divançesi tanıtılmış ve divançenin çevriyazılı metni oluşturulmuştur. Divançede 33 gazel (2 gazel eksik) ve 1 müseddes bulunmaktadır. Hammâd’ın ilgili şiirleri şekil ve muhteva bakımından genel olarak değerlendirilmiştir. Şairin şiirleri incelendiğinde ise şiirlerinde klasik Türk şiiri geleneğinin genel muhtevasına bağlı kaldığı, klasik Türk şiirinin aşk, âşık, sevgili, rakip, şarap, güzellik, gül-bülbül, tarihî-efsanevi şahsiyetler, tabiat, talihten şikâyet gibi ortak malzemelerini başarılı bir biçimde kullandığı görülmüştür. Şiirlerinde çoğunlukla âşıkâne üslup tercih eden şairin dili, sade ve akıcıdır. Bu çalışma ile klasik Türk şiirinin bilinmeyen bir temsilcisi olan Hammâd ve divançesi tanıtılarak ilim dünyasının istifadesine sunulmuştur.Öğe Osman Nevres Dîvânı’nda Yazıya Dair Unsurlar(2019) Tok, EdaSanatkârların bir sanat eserini meydana getirirken yaşadığı sosyal ve doğalçevreyi eserine yansıtmayacağını, bir diğer ifadeyle çevrenin etkisi altındakalmadan eserini meydana getirebileceğini söylemek pek mümkün değildir.Dîvân şairleri de yaşadıkları toplumun özelliklerini, yaşayış biçimlerini,günlük hayatta karşılaştıkları her nesneyi şiirlerinde dile getirmiş, duygu vedüşüncelerini anlatmak için onları birer araç olarak kullanmışlardır. 19. yüzyılşairlerinden Osman Nevres’in Dîvânı incelendiğinde de şairin çevresindekiher şeye karşı ne kadar ilgili olduğu, maddî ve manevî hemen hemen herşeyin çeşitli tasavvurlarla şiirlerine yansıdığı görülmüştür. Nevres Dîvânı’nınözellikle giyim kuşamdan yeme içmeye; savaş aletlerinden müzik aletlerine,mimariden yazı araç gereçlerine kadar maddî unsurlar bakımından oldukçazengin olduğu tespit edilmiştir. Çalışmamızı bu unsurlar arasından dikkatimiziçeken Osman Nevres Dîvânı’ndaki yazı ile ilgili araç ve gereçlerin incelenmesioluşturmaktadır. Şairin şiirlerinde kalem başta olmak üzere mürekkep, tebeşir,defter, tomar, levh, varak, hatt, kitap, mektup, telgraf gibi yazıya dair birçokunsura çeşitli tasavvur ve hayallerle yer verdiği görülmüştür. Osman Nevres’in-şair olması münasebetiyle- yaşamının daima içerisinde olan yazıya dair buaraç gereçlere şiirlerinde hangi hayaller ve tasavvurlarla yer verdiği ortayakonulmaya çalışılacaktır.Öğe Tuzlalı Nâbî’nin Türkçe Şiirleri(2023) Tok, EdaYüzyıllar boyunca birçok faklı ırka, dine ve medeniyete mensup insanların kesişme noktası olan Balkanlar, Türk tarihinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Türk milletinin Balkanlarla olan ilişkisi çok erken dönemlerde başlamış olmasına rağmen asıl uzun süreli ve kalıcı ilişkiler Osmanlı Dönemi'nde geliştirilmiştir. Balkanlarda Türk hâkimiyetiyle birlikte Türk kültür ve sanatı bu coğrafyada etkili olmuş, çok sayıda yazar, şair ve ilim adamı yetişmiştir. Balkanlarda en çok şair ve edibin yetiştiği ülkelerden biri de Bosna Hersek’tir. 1463’te Fatih Sultan Mehmet’in Bosna Hersek’i fethetmesinden sonra, kitleler hâlinde İslamiyet’i kabul eden Boşnaklar, Osmanlı Devleti’nin Balkanlardaki en imtiyazlı tebaalarından biri olmuştur. Bosna Hersek’te bilhassa Osmanlı Dönemi'nde yazı dili olarak Türkçe benimsenmiş ve Adnî’den (1420-1474) Hersekli Ârif Hikmet’e (1829- 1903) kadar bu coğrafyada Derviş Yakup Paşa, Vusûlî, Mostarlı Ziyayî, Ubeydî, Edâyî, Ağa Dede, Turâbî, Mecâzî, Süleyman, Varvarlı Ali Paşa, Nergisî, Selman, Hevâyî, Ahmed Çelebi, Sabit, Derviş, Hüsâmî, Şehdî, Ali Alaaddin, Fevzî, Habîbî, Mîrî, Nâbî, Meylî, Vehbî, Seyfî, Fadıl Paşa, Seyfî, Ahmed Hamdî gibi çok sayıda edip yetişmiştir. Tezkirelerde, edebiyat tarihlerinde anılan Bosnalı şairlerin yanı sıra sözü edilen kaynaklarda kayda geçmemiş Türkçe şiirler yazan çok sayıda Bosnalı şair bulunmaktadır. Ancak Bosna Hersek Osmanlı Dönemi şairleri ve onların Türkçe şiirlerinin büyük bir kısmının günümüze aktarılmadığı bu hususa yeterli hassasiyetin gösterilmediği görülmektedir. Bilhassa kütüphanelerdeki yazma eserlerin, mecmuaların taranmasıyla birlikte yapılacak araştırmalar çok sayıda Türkçe şiirin tespitine imkân sağlayacaktır. Bu çalışmada da Bosna Hersek’te yetişmiş Osmanlı Dönemi 17. yüzyıl şairlerinden biri olan Nâbî’ye dikkat çekilmiştir. Şairin hayatı hakkındaki bilgiler Tuzlalı olması ve babasının Tuzla müftüsü Salih Efendi olması ile kısıtlıdır. Şairin bir divanı olup olmadığı da tespit edilememiştir. Şairin Gazi Hüsrev Bey Kütüphanesi’nde R-4007 kayıtlı mecmuada 77b-84a varaklarında Türkçe ve Farsça şiirleri bulunmaktadır. Çalışmada, sözü edilen mecmuada yer alan Nâbî’nin Türkçe şiirlerinin transkipsiyonu yapılarak şairin Türkçe şiirleri ilim âleminin istifadesine sunulmuştur.