Yazar "Sarohan, Aziz Rodan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Can anti-adhesive efficacy of sodium hyaluronate and carboxymethylcellulose membrane be improved further by colchicine and collagenase?(Duzce University Medical School, 2011) Sarohan, Aziz Rodan; Albayrak, Mustafa; Somunkıran, Aslı; Özdemir, İsmail; İskender, Abdülkadir; Sezen, Gülbin Yalçın; Demiraran, YavuzAim: The aim of this study was to determine the impact of collagenase and colchicine in the prevention of postsurgical adhesion formation in a rat uterine horn model. Materials and Methods: Forty female Wistar albino rats were divided into four equal groups including controls, seprafilm, colchicine-seprafilm and collagenase-seprafilm groups. After laparotomy, a standard 0.5-cm injury was made to the antimesosalpingeal side of the right proximal uterine horn by unipolar cautery. After hemostasis, 0.5 cm seprafilm or colchicine 2 mg-0.5 cm seprafilm or collagenase 1?g - 0.5 cm seprafilm was applied to the site of injury. The abdominal incision was then sutured en bloc and the rats were observed for 20 days. Then, all rats were sacrified and second look laparotomy was performed. Macroscopic adhesion score of each rat was noted and histopathologic scoring was made according to Kanbour-Shakir criteria. Results: All of the five scores of the histologic parameters were lowest in the colchicineseprafilm group. The total histologic score of colchicine-seprafilm group was significantly lower than controls, seprafilm and collagenase-seprafilm groups (p<0.05). Conclusions: The results of this rat model suggested that local use of colchicines in the abdominal operations prevents formation of postsurgical adhesions based on both visual assessment and histological analyses. The promising result obtained from this experimental study needs further investigation. © 2011 Düzce Medical Journal.Öğe Can anti–adhesive efficacy of sodium hyaluronate and carboxymethylcellulose membrane be improved further by colchicine and collagenase?(2011) Sarohan, Aziz Rodan; Albayrak, Mustafa; Somunkıran, Aslı; Özdemir, İsmail; İskender, Abdülkadir; Sezen, Gülbin Yalçın; Demiraran, YavuzAmaç: Cerrahi sonrası intraperitoneal adezyonların oluşumunu önlemede kollajenaz ve kolşisinin etkinliklerini deneysel hayvan modelinde histopatolojik değerlendirme ile araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışmada 40 adet dişi Wistar Albino cinsi rat kullanıldı. Ratlar, kontrol, seprafilm, kolşisin-seprafilm, kollajenaz-seprafilm olmak üzere dört gruba ayrıldı. Laparotomi ile sağ proksimal uterin horn antimezosalpingeal yüzde bisturi aracılığı ile 0.5 cm’lik bir kesi oluşturuldu. Takiben kesi üstüne deneklerin grubuna uygun olarak 0.5 cm’lik Seprafilm; 2 mg Kolşisin emdirilmiş 0.5 cm’lik Seprafilm; 1?g kollajenaz emdirilmiş 0.5 cm’lik Seprafilm yerleştirilerek batın kapatıldı. Kontrol grubuna herhangi bir ajan uygulanmadı. Ratlar 20 gün sonra sakrifiye edilerek makroskopik ve histopatolojik değerlendirmeleri yapıldı. Histopatolojik inceleme Kanbour-Shakir kriterlerine göre yapıldı. Bulgular: Histopatolojik olarak değerlendirilen beş parametrenin toplamı ile elde edilen histolojik toplam skorun kolşisin-seprafilm grubunda en düşük olduğu görüldü. Kolşisinseprafilm grubunun total histolojik skoru ile kontrol, seprafilm ve kollajenaz-seprafilm gruplarının ortalama histolojik skorları arasında istatistiksel olarak anlamlı ölçüde farklılık bulundu (p0.05). Sonuç: Batın içi operasyonlarda kolşisinin uzun süre lokal olarak etki etmesini sağlayacak bir metod ile kullanımı, cerrahi sonrası adezyon oluşumunu hem makroskopik hem de histolojik olarak azaltmaktadır. Bu deneysel çalışmadan elde edilen umut verici sonuçların araştırılacağı daha geniş kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır.Öğe İntraabdominal kolsisin ve kollajenaz'ın ratlarda peritoneal adezyonlar üzerine etkisi(Düzce Üniversitesi, 2008) Sarohan, Aziz Rodan; Somunkıran, AslıAmaç: Cerrahi sonrası intraperitoneal adezyonların olusumunu önlemedekollajenaz ve kolsisinin etkinliklerini deneysel hayvan modelinde histopatolojikdeğerlendirme ile arastırmaktır.Yöntem: Çalısmada 50 adet disi Wistar Albino cinsi rat kullanıldı. Ratlar sham,kontrol, seprafilm, kolsisin-seprafilm, kollajenaz-seprafilm olmak üzere bes grubaayrıldı. Laparotomi ile sağ proksimal uterin horn antimezosalpingeal yüzde bisturiaracılığı ile 0.5 cm'lik bir kesi olusturuldu. Takiben kesi üstüne deneklerin grubunauygun olarak 0.5 cm'lik Seprafilm; 2 mg Kolsisin emdirilmis 0.5 cm'lik Seprafilm; 1?gkollajenaz emdirilmis 0.5 cm'lik Seprafilm yerlestirilerek batın kapatıldı. Kontrolgrubuna herhangi bir ajan uygulanmadı, sham grubunda sadece batın açılıpkapatıldı, uterin kesi yapılmadı. Ratlar 20 gün sonra sakrifiye edilerek makroskopik vehistopatolojik değerlendirmeleri yapıldı. Histopatolojik inceleme Kanbour-Shakirkriterlerine göre yapıldı.Bulgular: Histopatolojik olarak değerlendirilen bes parametrenin toplamı ileelde edilen histolojik toplam skorun kolsisin-seprafilm grubunda en düsük olduğugörüldü. Kolsisin-seprafilm grubunun toplam histolojik skoru sham, kontrol, seprafilmve kollajenaz-seprafilm grubundan anlamlı olarak düsüktü (sırasıyla p<0.0001,p<0.05, p<0.03, p=0.002).Sonuçlar: Batın içi operasyonlarda kolsisinin uzun süre lokal olarak etkietmesini sağlayacak bir metod ile kullanımı, cerrahi sonrası adezyon olusumunu hemmakroskopik hem de histolojik olarak azaltmaktadır. Bu deneysel çalısmadan eldeedilen umut verici sonuçların arastırılacağı daha genis kapsamlı çalısmalara ihtiyaçvardır.Öğe Retrospective analysis of 60 patients treated with ectopic pregnancy(Düzce Üniversitesi, 2007) Somunkıran, Asli; Sarohan, Aziz Rodan; Demırcı, Fuat; Yücel, OguzPurpose: The aim of this study was to review the management strategies of our clinic for ectopic pregnancies. Methods: Demographical features and treatment modalities of sixty patients diagnosed with ectopic pregnancy between January 2002 and December 2006 were reviewed retrospectively. Results: Forty-one percent of the patients had one or more spontaneous abortions, and 20 % had at least one induced abortion. Fourteen patients that did not have signs of rupture were treated with expectant management while 13 patients were treated medically single dose methotrexate treatment had a success rate of 77%. One (7,6%) of the patients treated with methotrexate underwent surgery after the failure of two doses. Conclusion: Methotrexate may be the first line treatment in hemodynamically stable patients with no signs of rupture. But the patients should be informed about the fact that repeated doses or even surgery may be required