Yazar "Onbas, Omer" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Fokal Asimetrik Meme Dansitelerinin Değerlendirilmesinde Tomosentezin Tanıya Katkısı(2023) Güçlü, Derya; Naldemir, İbrahim Feyyaz; Unlu, Elif Nisa; Onbas, OmerAmaç: Bu çalışma ile mamografik incelemelerde fokal asimetrik dansite saptanan ve ek tetkik gerektiren olgularda tomosentezin tanıya katkısını araştırmak amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Hastanemiz Radyoloji Anabilim Dalı Meme Görüntüleme Ünitesine Şubat 2020-Haziran 2022 tarihleri arasında tarama ya da tanısal amaçlı dijital mamografi tetkiki yapılan ve fokal asimetrik meme dansitesi saptanan 56 olguya, ek olarak tomosentez inceleme yapıldı ve bulgular BI-RADS kullanılarak sınıflandırıldı. Hasta yaşı, meme paterni, fokal asimetik dansite bulunan meme ve kadranı kaydedildi. Sonrasında tamamlayıcı ve altın standart tetkik olarak bilateral meme ultrasonografi incelemesi yapılarak bulgular kaydedildi. Bulgular: Dijital mamografi görüntüleme sonucunda fokal asimetrik dansite nedeniyle BI-RADS 0 olarak değerlendirilen 56 kadın olgunun ortalama yaşları 51,5 ± 8,1’dir. %12,5’i (n=7) A tipi, %42,9’u (n=24) B tipi, %41,1’i (n=23) C tipi, %3,6’sı (n=2) D tipi meme paternine sahiptir. Fokal asimetrik dansitelerin % 44,6’sı (n=25) sağ, %55,4’ü (n=31) sol memede saptanmıştır. Dijital tomosentez incelemelerinin değerlendirilmesinde, olguların % 41,1’i (n=23) BI-RADS 1, % 16,1’i (n=9) BI-RADS 2, % 21,4’ü (n=12) BI-RADS 3, 21,4’ü (n=12) BI-RADS 4 olarak sınıflanmıştır. Ultrasonografik incelemede hastaların %42,9’u (n=24) asimetrik fibroglandüler doku, %17,9’u (n=10) olası benign lezyon, % 19,6’sı (n=11) ise malign lezyon olarak değerlendirilmiştir. Histopatolojik inceleme önerilen 12 hastanın ikisi stromal fibrozis, diğer 10’u ise biri lobüler olmak üzere invaziv meme karsinomu olarak değerlendirilmiştir. Sonuç: Bu çalışma mamografik incelemeler ile morfolojisi değerlendirilemeyen ve ek tetkik gerektiren fokal asimetrik dansitelerde tomosentezin tanısal önemini vurgulamaktadır. Tomosentez, son dekatta kullanımı giderek artan ve parankime süperpoze lezyonlarda yaşanabilecek tanı güçlüklerini çözebilecek görece yeni bir tekniktir.Öğe Long-term Outcomes of Children with Myelomeningocele and the Quality of Life in Survivors(Duzce Univ, Fac Medicine, 2024) Cakmak, Hatice Mine; Onbas, Omer; Tuncer, Cengiz; Kocabay, Kenan; Kilic, Guven; Zamur, Cagatay; Sav, Nadide MelikeObjective: Myelomeningocele, a condition that causes chronic health conditions and diminished quality of life, affects not just the children but also their families. Therefore, we comprehensively evaluated the data of 101 children with MMC (myelomeningocele) and aimed to compare the quality of life between children with MMC and their siblings. It is crucial to understand that children with MMS have a diminished quality of life with social and behavioral aspects and health issues, which can be emotionally challenging for them and their families. Methods: In this retrospective study, we collected data from electronic files, ensuring a comprehensive and accurate representation of the participants' medical history. To measure the quality of life, we used the KIDSCREEN 10 instrument, a widely recognized and validated tool in pediatric research. Results: Of the 101 children, 93 were survivors. Comparing the survivors (n=93) with their siblings, survivors had lower HRQoL (health-related quality of life) scores in subdimensions of physical well-being (p<0.001), relationships with family (p<0.001) Aand friends (p<0.001), Aschool performance and attention (p<0.001). On the other hand, the psychological wellness score was higher in survivors than in siblings (p<0.001). Most 44 (43.5%) had average mental capacity. The HRQoL score, a measure of the impact of health conditions on a person's overall well-being, was lower in the Chiari type 2 group than in the other survivors (p=0.035). Serum and folic acid levels did not correlate with HRQoL measures. Conclusions: This study illuminates the quality of life measures in MMC survivors and the Chiari type 2 group and utilizes new MRI findings, which provide groundbreaking insights into the health conditions and well-being of these populations. These findings are of utmost importance for medical professionals, researchers, and healthcare providers specializing in pediatric care and neurology, as they can significantly impact the treatment and care of these patients.Öğe Pankreatik Nöroendokrin Karsinomda Paraneoplastik Ciddi Sensorimotor Aksonal Polinöropati: Vaka Sunumu ve Literatür Taraması(2022) Akbaş, Türkay; Kantarcıoğlu Coşkun, Sinem; Torun, Serkan; Öztürk, Ayhan; Eşbah, Onur; Onbas, OmerAmaç: Paraneoplastik nörolojik sendromlar (PNSs), kanser öncesi veya kanser sırasında gelişen, sinir sisteminin herhangi bir kısmını etkileyen çeşitli nörolojik hastalıkları içermektedir. Vaka: Yetmiş sekiz yaşında erkek hastanın üç yıl önce üst ekstremitelerde ağrı ve yanma hissi şikayetleri başlamış ve kısa süre sonra kas güçsüzlüğü eklenmiş. Bir yıl önce de alt ekstremitelerde benzer şikayetler ortaya çıkmış. Yoğun bakım ünitesine pnömoni tansıyla yatırılan hastanın yatış esnasında bilinci açık, fakat kuadriplejik ve modifiye Rankin skoru 5 idi. Abdomen bilgisayarlı tomografi karaciğer ve pankreasta kitle lezyonlarının olduğunu gösterdi. Lezyonyonlardan alınan biyopsiler pankreas orjinli küçük hücreli nöroendokrin karsinom olarak raporlandı. Elektrofizyolojik testler ciddi sensorimotor aksonal polinöropati ile uyumluluk gösteriyordu Diğer polinöropati nedenleri dışlandıktan sonra, hastaya paraneoplastik sensorimotor aksonal polinöropati tanısı konuldu. Hastanın fonksiyonel kapasitesi düşük olduğundan palyatif tedavi planlandı. Sonuç: PNS’li hastalarda uygun tedavinin başlanması için erken kanser tanısının konulması önem arz etmektedir.Öğe Shear wave elastography and T2*mapping in the detection of early-stage trochlear cartilage damage(Sage Publications Ltd, 2023) Kaplan, Meral; Guclu, Derya; Unlu, Elif Nisa; Ogul, Hayri; Onbas, OmerBackground The presence of degenerative changes in joint cartilage is one of the major features in osteoarthritis. Purpose To investigate the contribution of shear wave elastography and T2* mapping to the early diagnosis of femoral trochlear cartilage damage. Material and Methods A total of 30 individuals whose trochlear cartilage structure was evaluated as normal in conventional magnetic resonance imaging (MRI) sequences (control group) were prospectively compared with 30 patients who had early-stage cartilage damage findings on conventional MRI (study group), by performing B-mode ultrasonography, shear wave elastography, and T2* mapping. Cartilage thickness, shear wave, and T2* mapping measurements were recorded. Results After evaluating B-mode ultrasound and conventional MRI sequences, cartilage thickness was found to be significantly higher in the study group on both B-mode ultrasound and MRI. Shear wave velocity values of the study group (medial condyle [MC] 4.65 & PLUSMN; 1.11 m/sn, intercondylar [IC] 4.74 & PLUSMN; 1.20 m/sn, and lateral condyle [LC] 5.42 & PLUSMN; 1.48 m/sn) were observed to be significantly lower than the control group (MC 5.60 & PLUSMN; 0.77 m/sn, IC 5.85 & PLUSMN; 0.96 m/sn, and LC 5.63 & PLUSMN; 1.05 m/sn) (P < 0.05). T2* mapping values were significantly higher in the study group (MC 32.38 & PLUSMN; 4.04 ms, IC 35.78 & PLUSMN; 4.85 ms, and LC 34.04 & PLUSMN; 3.40 ms) than that of the control group (MC 28.07 & PLUSMN; 3.29 ms, IC 30.63 & PLUSMN; 3.45 ms, and LC 29.02 & PLUSMN; 3.24 ms). Conclusion Shear wave elastography and T2* mapping are reliable methods for evaluating early-stage trochlear cartilage damage.