Yazar "Malak, Arzu" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Parkinson Hastalarında Ürodinamik İnceleme Bulguları: Tek Tersiyer Merkez Sonuçları(Düzce Üniversitesi, 2024) Şahin, Mehmet Fatih; Akgül, Murat; Doğan, Çağrı; Malak, Arzu; Şeramet, Serkan; Yazıcı, Cenk MuratAmaç: Parkinson hastalığında (PH), alt üriner sistem semptomları (AÜSS) yaygın olarak, %25 ila %57 arasında değişen bir prevalansla görülür. AÜSS için medikal tedaviye yanıt vermeyen hastalarda mesane dinamiklerini daha iyi anlamak için ürodinamik inceleme ve basınç akış çalışması (ÜD-BAÇ) gerekebilir. ÜD-BAÇ incelemeleri AÜSS patofizyolojisinin anlaşılmasına katkı sağlayabilir. Bu çalışmada Parkinson hastalarının demografik ve klinik bulgularının ÜD-BAÇ tetkiklerinin sonuçları ile birlikte değerlendirilmesi amaçlanmıştır.Metod : 2010-2020 yılları arasında takip edilen 155 Parkinson hastasının verileri retrospektif olarak incelendi. AÜSS’ları medikal tedaviden fayda görmeyen 42 Parkinson hastasına ÜD-BAÇ uygulandı. Hastaların klinik ve demografik verileri ile ÜD-BAÇ bulguları ayrı ayrı değerlendirildi.Bulgular: ÜD-BAÇ uygulanan hastaların 28'i erkek, 14'ü kadındı. ÜD'de ilk idrar hissi 86.00±68.77cc, maksimum sistometrik kapasite 322.07±194.25cc idi. 16 hastada hipo-kompliyan mesane, 25'inde (%59,5) normo-kompliyan bir mesane vardı. BAÇ’ta işeme fazındaki Qmax ve maksimum detrüsör basıncı sırasıyla 12,72±10,08 mL/sn ve 43,93±15,56 cm-H2O idi. 6 (%15) hastada stres tipi üriner inkontinans saptandı. Detrusor foksiyonu değerlendirildiğinde ise 18 (%44,0) hastada nörojenik detrusor aşırı aktivitesi, 8 (%19) hastada detrusor arefleksi ve 16 (%22) hastada normal ÜD-BAÇ saptandı.Sonuç: Hastaların çoğunda azalmış mesane kapasitesi ve hipersensitivite ile nörojenik detrüsör aşırı aktivitesi vardı. AÜSS klinikleri ile medikal tedaviye dirençli PH grubundaki seçilmiş hastalarda ÜD-BAÇ, hastaların AÜSS klinikleri hakkında değerli bilimsel veriler sağlar ve tedavi yönetiminde faydalı olabilir.Öğe Vulvovajinal Kandidiyazis: Risk Faktörleri ve İnfeksiyon Etkenlerinin Dağılımı(Düzce Üniversitesi, 2024) Malak, Arzu; Aydın Kurç, Mine; Gulen, Dumrul; Kaya, Ayşe Demet; Taşdemir, Nicel; Varol, GamzeAmaç: Dünyada yaygın görülen, milyonlarca kadının hayatını etkileyen ve anormal vajinal akıntının sık nedenlerinden olan vulvovajinal kandidiyazis (VVC)’in en önemli etkeni günümüze kadar Candida albicans iken, son yıllarda Non-albicans Candida (NAC) türlerinin sıklığı artmıştır. VVC’ da, birçok risk faktörünün de infeksiyon gelişimi ve tekrarlamasını etkilediği belirlenmiştir. Bu çalışmada; anormal vajinal akıntı yakınması olan hastalarda VVC sıklığı ve etkenlerinin belirlenerek, infeksiyon ile ilişkili risk faktörlerinin araştırılması amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntemler: Anormal vajinal akıntı şikayeti olan 87 hastaya, sosyo-demografik özellikleri ve risk faktörleri olarak tanımlanan bağımsız değişkenleri içeren 26 soruluk anket uygulanmıştır. Toplanan vajinal sürüntü örneklerinin kültür ve mikroskopik incelemesi yapılarak, izolatlar klasik ve biyokimyasal testle identifiye edilmiştir. Bulgular: Hastaların %18,4’ünde Candida cinsi mantar üremesi saptanırken, gebelerde bu oran %60 olarak bulunmuştur. İnfeksiyon etkeni olarak izole edilen Candida’lardan %43,7 C. albicans, %37,5 C. glabrata, %12,5 C. krusei ve %6,3 C. parapsilosis olarak tanımlanmıştır. Hastaların %68,7’i tekrarlayan infeksiyon geçirdiğini bildirmiştir. Çalışmada VVC üremesini etkileyen tek faktör gebelik olarak saptanmış (p=0,041); VVC’i etkilemesi beklenen diğer bağımsız faktörler arasında anlamlı fark saptanmamıştır (p>0,05).Sonuç: Çalışmamız; VVC etiyolojisinde NAC türlerinin öneminin arttığını ve saptanan yüksek rekürrens oranları ile ilişkili olabileceğini göstermektedir. Bu bulgu VVC hastalarında ve özellikle de çalışmamızda risk faktörü olarak saptanmış gebelik döneminde, etkenlerin tür düzeyinde tanımlanmasının ve olası risk faktörlerinin bilinerek, kontrol altında tutulmasının önemini ortaya koymaktadır.