Yazar "Kartal, Hakan" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 3 / 3
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    On-pump ve Off-pump Koroner Arter Bypass Greft Ameliyatı Yapılan Hastaların Cerrahi Sonuçlarının Karşılaştırılması
    (Düzce Üniversitesi, 2019) Demirdaş, Ertan; Erol, Gökhan; Çetin, Erdem; Sicim, Hüseyin; Kartal, Hakan; Arslan, Gökhan
    Amaç: Bu çalışmanın amacı on-pump ve off-pump koroner arter baypass greftleme (KABG) yapılan hastaların klinik sonuçlarını retrospektif olarak güncel literatür ışığında değerlendirmektir.Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya Ekim 2014 ile Ağustos 2016 tarihleri arasında KABG uygulanan ve postoperatif sinüs ritmi olan toplam 1672 hasta dahil edildi. KABG yanında ek bir işlem uygulanmış ve KABG dışında açık kalp ameliyatı geçiren hastalar çalışma dışı bırakıldı. Toplam 1672 hastadan 783'üne off-pump KABG ve 889'una on-pump KABG uygulandı.Bulgular: Operasyonel verilerin karşılaştırılmasında, operasyon süresi (p lt;0.001), koroner arter baypass sayısı (p lt;0.001), posterior desenden artere yapılan sağ koroner arter baypasslarının sayısı (p lt;0.001) ve yaygın koroner arter hastalığı (p lt;0.001), off-pump KABG grubunda daha azdı ve istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık vardı. Ameliyat sonrası verilerin karşılaştırılmasında, ameliyat sonrası atriyal fibrilasyon gelişimi (p lt;0.001), entübasyon süresi (p lt;0.001), yoğun bakımda kalma süresi (p lt;0.001), hastanede kalma süresi uzunluğu (p lt;0.001), reeksplorasyon (p=0.006), vazopressör ilaç kullanımı (p lt;0.001), pozitif inotropik ilaç kullanımı (p lt;0.001), toplam drenaj (p lt;0.001), kullanılan kan ve kan ürünü (p lt;0.001) ve mortalite oranı (p=0.001) off-pump KABG grubunda daha azdı ve gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olduğu bulundu.Sonuç: Bu çalışmada off-pump KABG’nin birçok avantajı olduğu saptanmıştır. Koroner arter hastalığı olan seçilmiş bir hasta grubunda çalışan kalpte KABG uygulanması hastaları kardiyopulmoner baypassın morbidite ve mortaliteye neden olan negatif etkilerinden korur.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Pediatrik Suprakondiler Humerus Fraktür Redüksiyonun Çok Nadir ve Ciddi Bir Komplikasyonu: Nabızsız Üst Ekstremite ve Cerrahi Tedavisi
    (Düzce Üniversitesi, 2019) Kartal, Hakan; Sicim, Hüseyin; Güler, Salih
    Suprakondiler humerus fraktürü gelişen pediatrik olgularda oluşabilecek ciddi komplikasyonlardan biri kapalı redüksiyon sonrası oluşabilecek vasküler yaralanmalardır. Ekstremite kaybı gibi ciddi komplikasyonlara neden olabilecek olduğundan, bu durum üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Redüksiyon sonrası nabız yetersizliği durumunda konservatif ve cerrahi yaklaşım açısından farklı görüşler vardır. Ekstremitede soğukluk, solukluk ve nabız yetmezliği gibi cerrahi müdahale gerektiren durumlar varsa, hasarlı damar segmentinin onarımının yetersiz olabileceği, traksiyon nedeniyle oluşabilecek olan endotel hasarını ortadan kaldırmak için tüm hasarlı damar segmentinin değiştirilmesi gerekebileceği akılda tutulmalıdır. Bu olgu sunumunda, suprakondiler humerus kırığı sonrası radial ve ulnar nabzı olmayan 5 yaşındaki bir çocukta iyatrojenik brakiyal arter hasarına cerrahi yaklaşım sunulmaktadır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Variköz Venlerde Endovenöz N-Bütil Siyanoakrilat Tedavisi Sonuçlarımız
    (Düzce Üniversitesi, 2019) Çetin, Erdem; Demirdaş, Ertan; Erol, Gökhan; Sicim, Hüseyin; Kartal, Hakan; Arslan, Gökhan
    Amaç: Bu çalışmada kliniğimizde variköz venli hastalarda non-tümesan endovenöz ablasyon tekniği olan endovenöz N-Bütil Siyanoakrilat (NBSA) tekniğinin sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntemler: Nisan 2014 ve Ağustos 2016 tarihleri arasında merkezimize başvuran tek ya da iki taraflı safenofemoral venöz yetmezliği olan, semptomatik 542 hasta çalışmaya dahil edildi. Yüz on beşi bilateral olmak üzere 542 hastanın toplam 657 alt ekstremitesine NBSA uygulandı. Hastaların CEAP sınıflamasına göre C2, C3, C4, C5, C6 venöz yetmezliği mevcuttu. Vena safena magna (VSM) çapı diz seviyesinde en az 5,5 mm, safenofemoral bileşke (SFB) düzeyinde ise en az 6 mm ve reflü süresi 2 saniye veya daha uzundu.Bulgular: Altı yüz elli yedi alt ektremitenin ortalama CEAP sınıflandırması 3,1±0,6, VSM çapı diz seviyesinde 6,7±1,1 mm, SFB’de 8,3±2,1 mm, işlem süresi 15,2±2,9 dakika ve hastanede kalış süresi 1,7±0,6 saat idi. Altı aylık takipte sadece 7 (%1.1) VSM’de parsiyel rekanalizasyon, 1 (%0.2) alt ekstremitede popliteal vende derin ven trombozu ve 9 (%1.4) VSM’de dizüstü 1/3 distal kesiminde medikal tedavi ile düzelen tromboflebit gözlendi. Yapılan işlemlerin tamamı herhangi bir komplikasyon oluşmadan tamamlandı.Sonuç: Yeni gelişen teknikler hızla geleneksel yöntemlerin yerini alarak hasta konforunu arttırmaktadır. NBSA; tekniğe has avantajları, erken ve orta dönemdeki yüksek başarı oranları ile endovenöz ablasyon tedavileri arasında etkin bir yöntem olarak yerini almıştır.