Yazar "Hoca, Nevin Taci" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Tüberkülozlu hastalar, yakın temaslıları, sağlık çalışanları ve tüberküloz laboratuvarı personelinde Quantıferon-TB gold ve tüberkülin cilt testinin değerlendirilmesi(Ankara Microbiology Soc, 2010) Cesur, Salih; Hoca, Nevin Taci; Tarhan, Gülnur; Çimen, Filiz; Ceyhan, İsmail; Annakkaya, Ali Nihat; Birengel, SerhatTüberkülin cilt testi (TCT), uzun bir süredir duyarlılık ve özgüllük değerlerindeki sınırlamalara rağmen etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Aktif tüberkülozu olmaksızın TCT pozitif olan hastalar, latent tüberküloz enfeksiyonu (LTBE) olarak tanımlanır. LTBE olan hastaların TCT ile tanımlanması, hastalığın kontrolünde önemli bir aşamadır. Plazma interferon gamma (IFN-γ) düzeyini belirleyen Quantiferon-TB Gold Testi (QTG, Cellestis, Austuralya) latent tüberküloz (TB) enfeksiyonu tanısında TCT’ye göre avantajları olan in vitro tanısal bir testtir. Bu test Mycobacterium tuberculosis’e özgül ESAT-6 ve CFP-10 antijenlerini içerir. Bu çalışmanın amacı, TB’li hastalar, yakın temaslıları, sağlık çalışanları ve TB laboratuvarı personelinde QTG ve TCT testi sonuçlarının karşılaştırılmasıdır. Çalışmaya, 26 aktif akciğer TB’li hasta, 6 hasta yakını, 11 hasta teması olan sağlık çalışanı ve 8 TB laboratuvarı personeli dahil edilmiştir. TCT uygulanmadan önce QTG testi için kan örnekleri alınmıştır. Tüm bireyler BCG aşılaması yönünden sorgulanmış ve BCG skarı yönünden incelenmiştir. Çalışmaya katılanların tümünde BCG aşılaması öyküsü ve muayenede BCG skarı tespit edilmiştir. QTG testi plazma örneklerinde üretici firmanın önerileri doğrultusunda çalışılmıştır. TCT ile QTG testi arasındaki uyum kappa istatistiği ile ölçülmüştür. Aktif TB’li hastalarda (gerçek enfekte bireyler) TCT (PPD) pozitifliği %34.6 (9/26), QTG pozitifliği %65.3 (17/26) olarak belirlenmiş; pozitiflik oranı QTG testinde daha yüksek tespit edilmiş olmasına rağmen aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p> 0.001). Diğer çalışma gruplarına bakıldığında; sağlık çalışanları, TB’li hastanın yakın temaslıları ve TB laboratuvarı çalışanlarında TCT ve QTG pozitiflik oranları sırasıyla; %36 (4/11) ve %27 (3/11); %16.6 (1/6) ve %83 (5/6); %37.5 (3/8) ve %75 (6/8) olarak tespit edilmiştir. PPD testi sonucu, QTG negatif grupta ortalama 11 mm iken, QTG pozitif grupta ortalama 14 mm olarak saptanmış ve aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p< 0.001). QTG pozitif ve negatif gruplar arasında yaş (p≥ 0.05) ve cinsiyet (p< 0.001) yönünden istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır. QTG testi, latent ve aktif TB enfeksiyonunu saptamada BCG aşısından etkilenmemesi, TB dışı (atipik) mikobakterilere bağlı yanıtları ayırt etmesi ve TCT’nin uygulanması ve değerlendirilmesiyle ilişkili değişkenlik ve birey- sel farklılıklardan etkilenmemesi nedeniyle TCT’den üstündür. Ayrıca, QTG testinin değerlendirilmesi için hastanın sağlık merkezine tekrar gelme zorunluluğu olmaması ve sonuçların daha erken alınabilmesi de avantajları arasındadır. Buna karşın TCT’den daha pahalı olması, test için özel ekipmanlara ve iyi yetişmiş laboratuvar personeline gereksinim duyulması, QTG testinin dezavantajları arasında sayılabilir.