Yazar "Haksoy, Hümeyra" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Deli bal ve grayanotoksin-III'ün fare karaciğeri üzerindeki etkilerinin moleküler düzeyde incelenmesi(Düzce Üniversitesi, 2020) Haksoy, Hümeyra; Arslan, Gülgün ÇakmakDeli bal (DB), Türkiye'nin Karadeniz Bölgesinde yaygın olarak yetişen Rhododendron (ormangülü) bitkisinden elde edilen özel bir baldır. İçindeki grayanotoksin (GTX) bileşiğinden dolayı insanlarda zehirlenmelere sebep olan bu bal alternatif tıpta bazı rahatsızlıkları tedavi etmek için sıklıkla kullanılmaktadır. DB'nin birçok toksik etkisinin olduğu bilinmesine rağmen, karaciğer dokusundaki biyomoleküller üzerindeki etkileri ve etki süresi henüz bilinmemektedir. Bu çalışmanın amacı, DB ve içindeki toksik maddenin saf hali olan GTX-III'ün karaciğer dokusunda meydana getirdiği etkilerin doza ve zamana bağlı olarak araştırılmasıdır. Çalışmanın birinci bölümünde, DB'nin doza bağlı etkilerini araştırmak amacıyla Mus musculus farelere üç farklı konsantrasyonda DB (25, 50 ve 75 mg/kg) ve GTX-III (0,01 mg/kg) uygulanmış ve 24 saat sonra bu farelerin karaciğerleri çıkartılarak Azaltılmış Toplam Yansıma-Fourier Dönüşüm Kızılötesi (ATR-FTIR) spektroskopisi ile incelenmiştir. Birinci bölümün sonuçları, 25 ve 50 mg/kg DB'nin karaciğer dokusunda glikojen miktarındaki azalma dışında herhangi anlamlı bir değişiklik meydana getirmediğini ancak 75 mg/kg DB ve GTX-III uygulamasının glikojen miktarındaki azalmayla birlikte, doymuş lipit ve protein miktarında artışa, lipit peroksidasyonuna, membran düzeninde azalmaya, membran akışkanlığında artışa, proteinlerin ve nükleik asitlerin yapı ve konformasyonlarında değişikliklere sebep olduğunu göstermiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde, 75 mg/kg DB ve GTX-III'ün karaciğerde meydana getirdiği zararlı etkilerin 48 saat içinde normale dönüp dönmediğini araştırmak amacıyla bu iki dozun uygulandığı fare karaciğerleri 24 ve 48 saatlik uygulama süreleri sonunda incelenmiş ve sonuçlar birbiriyle karşılaştırılmıştır. İkinci bölümün sonuçları, 48 saatlik süre sonunda, glikojen miktarındaki azalışın hem 75 mg/kg DB hem GTX-III grubunda, doymuş lipit miktarındaki artışın sadece 75 mg/kg DB grubunda normale döndüğünü, ancak lipit peroksidasyonu, protein ve nükleik asitlerin yapı ve konformasyonlarındaki, membran düzen ve akışkanlığındaki değişikliklerin normale dönmesi için 48 saatlik sürenin hiçbir grupta yeterli olmadığını göstermiştir. Tüm bu sonuçlar, DB ve GTX-III'ün karaciğer dokusunda doza bağlı yapısal ve fonksiyonel değişikliklere sebep olduğunu ve bu zararlı etkilerin hepsinin normale dönmesi için 48 saatlik sürenin yeterli olmadığını ortaya çıkarmıştır.Öğe Deli Bal ve Grayanotoksin’in Karaciğer Dokusu Üzerindeki Etkilerinin Zamana Bağlı Araştırılması(2020) Haksoy, Hümeyra; Arslan, Gülgün Çakmak; Rasgele, Pınar Göç; Kekeçoğlu, MeralAmaç: İçindeki grayanotoksin bileşiğinden dolayı insanlarda zehirlenmeye sebep olan deli bal(DB), özellikle Türkiye’nin Karadeniz bölgesinde bazı rahatsızlıkların tedavisinde yaygın olarakkullanılmaktadır. DB zehirlenmesindeki semptomların 1-2 gün içinde normale döndüğü raporedilmiş olmasına rağmen, iyileşme süresi hakkında ayrıntılı bir çalışma mevcut değildir. Zehirlenmeetkilerinin ne kadar süreli olduğunun bilinmesi, hastalara doğru tedavi metodunun uygulanması vezamanında taburcu edilebilmeleri açısından önemlidir. Bu çalışmanın amacı, etken doz DB veiçindeki aktif maddenin saf hali olan GTX’in karaciğer dokusu üzerindeki toksik etkilerinin zamanabağlı olarak incelenmesidir.Gereç ve Yöntem: Mus musculus türü erkek farelere 75 mg/kg (etken doz) DB ve 0,01 mg/kgGTX-III uygulanmış, bu farelerin 24 ve 48 saat sonra karaciğerleri çıkartılmış ve Azaltılmış ToplamYansıma-Fourier Dönüşüm Kızılötesi (ATR-FTIR) spektroskopisi ile moleküler düzeydeincelenmiştir.Bulgular: 24 saatlik DB ve GTX uygulaması, karaciğerde lipit peroksidasyonuna, glikojenmiktarında azalmaya, doymuş lipit miktarında artışa, membran düzeninde azalmaya, membranakışkanlığında artışa, proteinlerin ve nükleik asitlerin yapı ve konformasyonlarında değişiklikleresebep olmuştur. 48 saatlik süre sonunda glikojen miktarındaki azalış her iki grupta, doymuş lipitmiktarındaki artış ise sadece DB grubunda normale dönmüştür. Fakat, lipit peroksidasyonu, proteinve nükleik asitlerin yapı ve konformasyonlarındaki, membran düzen ve akışkanlığındakideğişiklikler için 48 saatlik süre yeterli olmamıştır.Sonuç: Sonuç olarak, 24 saatlik DB ve GTX uygulaması karaciğer dokusu üzerinde önemli toksiketkiler oluşturmaktadır ve bu toksik etkilerin hepsinin normale dönmesi için 48 saatlik süre yeterlideğildir. Çalışmamızın sonuçları, DB’nin etki süresini ve DB zehirlenmesi vakalarında hastalarıntedavi ve taburcu sürelerini belirlemek için faydalı olacaktır.