Yazar "Gergin, Rezan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Brusellozise bağlı subakut tiroidit olgu sunumu ve literatür değerlendirmesi(2007) Küçükbayrak, Abdulkadir; Yıldırım, Mustafa; Özdemir, Davut; Gergin, Rezan; Güçlü, ErtuğrulBrusellozis dünyada yaygın olarak görülen zoonotik bir hastalıktır. Hastalık birçok sistemi tutmakla birlikte tiroid bezi tutulumu nadirdir. Tanı; brusellozise ait klinik bulguları olanlar kişilerde standart tüp aglütinasyon testiyle (endemik olmayan yerlerde 1/1160, endemik yerlerde 1/320 veya l/640) ve/veya kan, diğer doku veya vücut sıvılarından Brucella spp.'nin izole edilmesiyle konulur. Standart tüp aglütinasyon testinin negatif olması durumunda; uygun klinik bulguların varlığında Brusella Ig M antikorlarının pozitif olmasıyla da tanı konulabilir. Bu yazıda, subakut tiroidit tanısıyla takip edilen 19 yaşında bir bayan hasta sunulmuştur. Brusellozise bağlı subakut tiroidit tanısı; klinik bulgular, tiroid fonksiyon testlerinin, tiroglobülin ve tiroglobülin antikorlarının yüksekliği, Brusella Ig M antikorlarının pozitif bulunması ve tiroid sintigrafisi ile konulmuştur.Öğe Düzce ilinde yaşayan yetişkinlerdeki guatr sıklığı(Düzce Üniversitesi, 2008) Gergin, Rezan; Cinemre, HakanAmaç: Düzce ilinde yaşayan yetişkinlerdeki guatr sıklığını tespit etmek.Giriş: Orta düzeyde iyot eksikliği olan Düzce ilinde yaşayan yetişkinlerdeki guatr oranı bilinmemektedir.Yöntem: Ocak 2007 ? Mart 2008 tarihleri arasında Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Polikliğine genel kontrol olmak amacıyla başvuran 18 yaşından büyük ve Düzce'de son 10 yıldır yaşayan hasta ve hasta yakınları alındı. Hastaların tiroid fonksiyonunu etkileyecek ilaç kullanımı ve sistemik hastalığı olmamasına dikkat edildi. Hastaların tiroid muaynesi palpasyon ve ultrasonografiyle yapıldı TSH düzeyi ECLİA yöntemiyle ölçüldü.Bulgular: yaşı 18-83 arasında , ortalaması 45,97± 15,45 yıl olan , % 68.17 kadın , % 31.83 erkek toplam 311 hasta. Hastaların palpasyonla yapılan muaynede guatr oranı %30.23 , ultrasonografiyle yapılan muaynede guatr oranı %42.77 olarak tespit edildi, Palpasyon ve ultrasonografik muaynenin uyum istatistiği kappa: 0.557 yüksek oranda uyumlu olarak değerlendirildi. Yaş grupları büyüdükçe guatr görülme sıklığı artmaktadır. Erkek ve kadınlar arasında guatr sıklığı açısından fark yoktur. TSH düzeyi ölçülen hastaların %11.25'de hipotiroidi ,%11.58'de hipertiroidi tespit edildi. Hipertiroidi ileri yaş grubunda daha sık görülmekteydi.Sonuç: Çalışma sonucunda Düzce ilinde yaşayan yetişkinlerde endemik guatr olduğu görülmektedir. Guatr oluşumunda en sık suçlanan sebep olan ve replasman tedavisiyle önüne geçilen iyot eksikliğinin endemik bölgelerde tedavisinin daha efektif yapılması uygundur.Anahtar kelime: Guatr , Düzce , İyot EksikliğiÖğe Gezici süperfisiyel tromboflebit ile başvuran akut lenfoblastik lösemi olgusu(2007) Küçükbayrak, Abdulkadir; Gergin, Rezan; Yıldırım, Mustafa; Özdemir, Davut; Kavak, AyşeVenöz tromboemboHzm ve maliyn hastalıklar arasında bir ilişki olduğu yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Maliyniteli olguların %5-10'unda; derin ven trombozu, arteriyel tromboz, gezici tromboflebit, pulmoner emboli ve non-bakteriyel trombotik endokardit gibi tromboembolik olaylar gelişmektedir. Genellikle ileri evre kanserlerde görülen tromboz bazen kansere ait bulgular ortaya çıkmadan ilk bulgu olarak da saptanabilir. Sağ ayak bileği travması sonrası başvuran, ateş ve hiperlökositoz görülerek yatırılan olguda sağ bacak diz üstü iç yan bölgede yüzeyel tromboflebit olduğu saptandı. Hastanın yapılan periferik yaymasında %90 blast formunda lenfositler görüldü. Periferik kandan yapılan immünfenotipleme sonucu Pre B hücreli ALL ile uyumlu bulundu (CD-19 %93.74, CDL5 %98.73,CD-34 %87.58, CD-22 %63.59, CD-10 negatif). Yapılan kemik iliği biyopsisinde pre B hücreli ALL tanısı teyit edildi. Pre B hücreli lösemi tanısı alan hastanın ikinci günde sol bacakta da tromboflebit gelişti. Antitrombin III (%95) ve fibrinojen (3.7g/dL) düzeyleri normal olan, derin ven trombozu saptanmayan olgu nadir görülmesi ve gezici süperfisiyel tromboflebit ile akut lenfoblastik lösemi arasındaki ilişkiyi düşündürmesi açısından sunulmaya uygun bulunmuştur.