Yazar "Ertan, Mehmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 11 / 11
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe BİR KAVRAMIN İZİNİ SÜRME ÇABASI: “POPÜLİZM NEDİR?”(2019) Ertan, MehmetMüller, J. M. (2017). Popülizm Nedir? (O. Yıldız, Çev.) İstanbul: İletişim.Öğe From an Unknown Territory to a Nation's Motherland: An Analysis of the Memoirs of the Republic's First Generation of Intellectuals(Istanbul Univ, 2023) Unlu, U. Ceren; Ertan, MehmetThis article aims to analyze the memories and autobiographies of six intellectuals who witnessed and contributed to the foundation of the Turkish Republic and played important roles in the cultural policies of the era of the early Republic of Turkey. In the analysis, the sociological concept of generation is utilized as a conceptual framework. Characterizing a group of people that not only share approximating birth dates and locations but also have experienced similar historical moments or political and socioeconomic transformations as a generation, this article regards Sevket Sureyya Aydemir, Suleyman Edip Balkir, Ismail Hakki Baltacioglu, Yakup Kadri Karaosmanoglu, Ahmet Emin Yalman and Hasan ali Yucel as members of the same generation. An in-depth analysis of the memoirs and autobiographies reveals two common themes among these people's memories: first, because they were born and grew up on the western side of the Ottoman lands, they were all strangers to Anatolia before World War I or the foundation of the Republic; and, second, all six intellectuals believed in the fact that the path of turning Anatolia into a modernized and secularized homeland passed through education. Their strangeness to Anatolia and the importance of education for its socio-cultural development were highly related because the transformation of Anatolia through education not only aimed to create a homeland but also ended the strangeness between these intellectuals and Anatolia.Öğe The latent politicization of Alevism: the affiliation between Alevis and leftist politics (1960-1980)(Routledge Journals, Taylor & Francis Ltd, 2019) Ertan, MehmetTraditional Alevism, which was based on rural/isolated life started to dissolve as a result of urbanization in the 1960s and the 1970s. The social dynamics of Turkey associated the dissolution of archaic Alevism with political mobilization that Turkey experienced in the same period; therefore, the Alevis affiliated themselves with socialist movements in order to participate into political process more efficiently. This article analyses the affiliation between Alevis and socialist movements within the framework of the overlap between the socio-political culture of the Alevis and the political needs of the socialist movements in the 1960s and the 1970s. This affiliation might be followed in Alevi folk songs, squatter settlements, villages and the massacres that Alevis suffered in the late 1970s. Because the relation between the Alevis and socialist movements meant not the politicization of the Alevism as an independent politics of identity, but rather the politicization of Alevis through their affiliation with leftist politics, this article conceptualizes the politicization dynamism of the Alevism between 1960 and 1980 as latent politicization.Öğe Religious Politics in Turkey: From the Birth of the Republic to the AKP(Cambridge Univ Press, 2020) Ertan, Mehmet[Abstract Not Available]Öğe The Romanization of poverty: Spatial stigmatization of Roma neighborhoods in Turkey(Liverpool Univ Press, 2017) Akkan, Başak; Deniz, Mehmet Baki; Ertan, MehmetThis article aims to reveal the multidimensional aspects of social exclusion of Roma in Turkey, which manifests itself in the stigmatized space of Roma neighborhood. In our analysis, we do not depict 'Roma' distinctively as an ethnic category but as a 'low status' in the society that is embedded in the stigmatized places. We argue that those from a Roma neighborhood hold a common "stigmatized spatial identity", regardless of their ethnicity, which determines the processes of poverty and social exclusion in different spheres of life. In order to unfold the process of social exclusion that we refer to as the "Romanization of poverty", our study provides analysis under the analytical category of spatial stigmatization intertwined with insecure livelihood.Öğe Tek Parti Döneminde Dersim/Tunceli’nin Meclis’te Temsili(2019) Ertan, MehmetBir seçim bölgesinden seçilen milletvekillerinin seçim bölgeleriyle doğum yerleri arasındaki örtüşme düzeyi Meclis’in yerellik derecesini ortaya koyar. Meclis’in yerellik oranı ise seçimler esnasında yerel dinamiklerin harekete geçirilmesi ve yerel hassasiyetlere önem verilmesi konusunda fikir sahibi olmamızı sağlar. Bu makalede erken Cumhuriyet döneminde Dersim/Tunceli’nin TBMM’de temsili incelenecektir. Böylesi bir incelemenin gösterdiği sonuç ise, 1920 seçimleri ve kısmen de 1923 seçimleri dışında, tek parti yönetimindeki erken Cumhuriyet döneminde, Dersim/Tunceli bölgesinin yerelliği olmayan, yani bölge dışından gelen mebuslar tarafından temsil edilmesidir. TBMM ile Dersim/Tunceli arasında yerellik bağının kurulması 1923’ten sonra, ancak 1950 seçimlerinde mümkün olacaktır. Dersim/Tunceli’nin Meclis’te temsili, bölge milletvekillerinin doğum yerleri üzerinden incelenecek ve yerellik oranının düşüklüğü erken Cumhuriyet döneminin milliyetçilik anlayışı ve Kürt sorununa bakışı üzerinden analiz edilmeye çalışılacaktır. Bu bakış açısının takibi ise 1936 tarihli Umumi Müfettişler Toplantı Tutanakları ve Dersim üzerine kaleme alınan muhtelif raporlar üzerinden sağlanacaktır.Öğe The Identity Writing Its Own History: The History of the Alevism Written By the Agents of the Alevi Movement(Tarih Vakfı, 2023) Ertan, MehmetThe 1990s witnessed the birth of the Alevi movement as an identity politics. The agents of the Alevi movement, especially in the early periods of the movement, attempted to write the history of Alevism in order to strengthen group solidarity and legitimize their actual political positions. This article assesses the Alevi researcher-writers and Alevi associations as the agents of Alevi politics and scrutinizes their historiographies on Alevism. The ethnic identity of Alevism and its relation to Islam framed the main debates of the highly popular books written by the Alevi researcher-writers. The historiography of the Alevi associations is examined with reference to the historical analysis of the Cem Foundation and the Pir Sultan Abdal Cultural Association. The focus of the historiographical discussion carried out by Alevi researcher-writers with their publications has been Alevism’s relationship with Turkish identity and Islam. Moreover, the question of whether Alevism is an oppositional belief or not becomes another important problem for the associations’ historiography. The overlap between the debates that shaped the historiography of the Alevi movement and Turkish politics in the 1990s enables the article to scrutinize the relationship between historiography and politics, as well.Öğe Toprak Mahsulleri Vergisinin Esasları ve Sonuçları: Toprak Mahsulleri Vergisi II. Aşar mıydı?(Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, 2018) Ertan, MehmetTürkiye’de, İkinci Dünya Savaşı yıllarında uygulanan tarımsal politikaların temel amacı kentlerin ve ordunun iaşesi olmuş ve bu amaçla yapılan uygulamalar nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan köylülerin ekonomik yükünü arttırarak, yaşam standartlarını düşürmüştür. Bu makalede, 1943 ve 1946 yılları arasında uygulanan Toprak Mahsulleri Vergisi, II. Dünya Savaşı yıllarında uygulanan tarım politikalarının doruk noktası olarak değerlendirildi. Savaş yıllarında Toprak Mahsulleri Vergisinin öncesinde uygulanan tarımsal politikalara değinildikten sonra verginin hangi gerekçelerle gündeme geldiği, içeriği, somut uygulanışı ve vergiye yönelik sosyal tepkiler ele alındı. Verginin ekonomik bölüşümilişkilerinde yarattığı değişiklikler ve siyasi sonuçları tartışmaya açıldı. Toprak Mahsulleri Vergisi, %10 oranında ayni olarak toplandığı için sıklıkla aşar vergisiyle karşılaştırılır ve II. Aşar olarak nitelendirilir. Bu makalede Toprak Mahsulleri Vergisi üzerine yapılacak değerlendirmede, söz konusu verginin, aşar vergisinden farklı olarak hiçbir aracıya gerek duymaksızın doğrudan toplanması ekseninde Toprak Mahsulleri Vergisinin özgünlüğüne ve öngördüğü devlet-yurttaş ilişkisine de değinildi.Öğe Türkiye'de Siyasal Merkezin Dönüşümü: 1990'larda Merkez Sağın Bölünmesi ve Düşüşü(2021) Ertan, MehmetMerkez sağ siyasi partiler Türkiye’nin çok partili siyasi hayatının temel aktörlerinden biri olmuştur ve Türkiye çok partili siyasi hayatın önemli bir bölümünde, merkez sağ siyasi partiler tarafından yönetilmiştir. Seçmenlere tanıdıkları bir kültürel iklimde ekonomik değişimden yararlanma imkanı sağlayan muhafazakar modernleşme anlayışı, merkez sağ siyasi partilerin seçim başarılarında belirleyici bir rol oynamıştır. 1990’lı yıllarda merkez sağ siyaset ilk defa birbirine denk güçte iki siyasal partiye ayrılmıştır. Merkez sağ siyaseti Anavatan Partisi (ANAP) ve Doğru Yol Partisi (DYP) arasındaki ayrım kadar etkileyen bir diğer süreç de merkez sağ siyasi partilerin bu zaman diliminde yapılan bütün seçimlerde düzenli bir oy kaybı yaşaması ve 2002 Genel Seçimleriyle beraber Türkiye’nin parlamenter siyasetinin dışında kalmasıdır. Bu makale, Türkiye’de merkez sağ siyasetin 1990’larda yaşadığı dönüşümü iki ana eğilim ekseninde analiz edecektir: bölünme ve küçülme. Merkez sağ siyasetin 12 Eylül askeri darbesiyle oluşan siyasi düzen ve neoliberal dönüşüm ekseninde şekillenen yeni sosyo-politik düzleme karşı verdiği farklı yanıtlar, ANAP ve DYP arasındaki bölünmenin ana nedeni olmuştur. Merkez sağ siyasi partilerin 1990’lar boyunca maruz kaldıkları bir diğer eğilim de küçülme olmuş hem ANAP hem de DYP’nin 1991 seçimlerinden 2002 seçimlerine kadar girdikleri her seçimde aldıkları oy oranları sürekli azalmıştır. Küreselleşme, neoliberalizm ve kimlik siyasetlerinin yükselişiyle yaşanan toplumsal dönüşüm süreçleri, ekonomik ve siyasi krizlere merkez sağ siyasi partilerin muhafazakar modernleşme anlayışlarının çözüm üretmekte yetersiz kalması, bu partilerin seçmen desteğini yitirmesine neden olurken, sağ siyasetin periferisinde yer alan İslamcı ve milliyetçi partilerin de yükselmesine neden olmuştur. Bu bağlamda merkez sağ siyasi partilerin küçülmesi ve muhafazakar modernleşme anlayışının tıkanması, Türkiye’de siyasal merkezin dönüşümünü de beraberinde getirmiştirÖğe Türkiye’de Siyasal Merkezin Dönüşümü: 1990’larda Merkez Sağın Bölünmesi ve Düşüşü(Mülkiyeliler Birliği Genel Merkezi, 2021) Ertan, MehmetTürkiye’nin çok partili siyasal hayatının temel aktörlerinden biri olan merkez sağ siyaset, ilk defa 1990’larda birbirine denk güçte iki siyasal partiye ayrılmıştır. 1990’larda merkez sağ siyaseti Anavatan Partisi (ANAP) ve Doğru Yol Partisi (DYP) arasındaki ayrım kadar etkileyen bir diğer süreç de, merkez sağ siyasi partilerin bu zaman diliminde yapılan bütün seçimlerde düzenli bir oy kaybı yaşaması ve 2002 Genel Seçimleriyle beraber Türkiye’nin parlamenter siyasetinin dışında kalmasıdır. Bu makale, Türkiye’de merkez sağ siyasetin 1990’larda yaşadığı dönüşümü iki ana eğilim ekseninde analiz edecektir: bölünme ve küçülme. Bu bağlamda ANAP ve DYP arasındaki bölünme, merkez sağın neoliberal ekonomi politikalarına verdiği farklı yanıtlar ekseninde değerlendirilecektir. Merkez sağ siyasi partilerin 1990’lar boyunca seçmen desteğini yitirmesiyse, ANAP ve DYP’nin, küreselleşme, neoliberalizm ve kimlik siyasetlerinin yükselişiyle yaşanan toplumsal dönüşüm süreçlerine, ekonomik ve siyasi krizlere karşılık verebilecek siyasetler üretememesi bağlamında tartışmaya açılacaktır.