Yazar "Erkol, Hayri" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Allele distribution data for 16 short tandem repeat loci in Bolu(Tubitak Scientific & Technical Research Council Turkey, 2010) Tuğ, Ayşim; Erkol, Zerrin; Çetinyürek, Aysun; Alakoç, Yeşim Doğan; Elma, Cüneyt; Büken, Bora; Erkol, HayriAim: To examine the short tandem repeat (STR) data of Bolu population and compare the data with previously published population studies and with the data of a neighboring province, Duzce (a former district of Bolu), which became a province after the earthquake in 1999. Materials and methods: Blood samples were taken from 175 unrelated individuals. DNA was isolated using a DNA Kit and the amplification was performed using an AmpFeSTR Identifier kit. Genotyping was carried out by an ABI Prism 310 genetic analyzer by using a reference ladder. Several parameters, such as allele frequencies, Hardy-Weinberg equilibrium, power of exclusion, power of discrimination, pairwise comparison, were calculated and correction test was used to confirm significant differences found in the comparative analysis Results: According to their power of exclusion and power of discrimination values, the most discriminating loci were D18S51 and D2S1338 whereas TPOX appears to be the least The most discriminating loci and paternity index were found to be different in Bolu and its former district, Duzce, which is an interesting result. Conclusion: The results indicate the importance of local population studies, because in regions where migration occurs and marriages between members of different ethnic groups are not socially acceptable, genetic data are affected.Öğe Analysis of Tractor-Related Deaths(Taylor & Francis Inc, 2013) Erkol, Zerrin; Büken, Bora; Hekimoğlu, Yavuz; Erkol, Hayri; İnce, Haluk; Erzengin, Ömer UtkuThe aim of the study was to evaluate the properties of tractor-related death cases and discuss the precautions in order to prevent such events. For this aim, reports made between 2006 and 2009 by the First Specialty Board of Council of Forensic Medicine (FSBCFM), Turkey, were evaluated retrospectively. Forty-one tractor-related death cases were included in this study. Thirty-five (85.4%) of the cases were male. The mean age was 42.52 +/- 25.1 (with a range between 1 and 84 years old). The average time interval between the incident and death was 13.76 +/- 33.53 days (range: 0176 days) and 20 (48.8%) cases died on the incident spot or during transportation to the hospital. Among the cases, 34.1% (n=14) were drivers, whereas 39.0% (n=16) were passengers and the remaining were pedestrians (26.9%, n=11). The accident was caused by the tractor rolling over in 34.1%, the victim being run over in 22.0%, and the victim falling from the tractor or trailer in 22.0% of the cases. Most of the events (56.1%) occurred on the road. In conclusion, tractors must not be used as a transportation vehicle for passengers. Periodic training of drivers can be useful for reducing tractor-related accidents.Öğe İstenmeyen Sonuçlar Gelişmesi Nedeniyle Dava Konusu Olan Tiroidektomi Olgularının Retrospektif Değerlendirilmesi(Ortadogu Ad Pres & Publ Co, 2012) Erkol, Zerrin; Ertan, Ayşegül; Gökdoğan, Can; Kadıoğlu, Pınar; Yavuz, Nihat; Erkol, Hayri; Büken, BoraT Amaç: Çalışmada; dava konusu olan tiroid cerrahi girişimlerinin risk alanının belirlenmesi, başta genel cerrahi uzmanları olmak üzere tüm sağlık çalışanlarına olguların verileri konusunda geri bildirimde bulunulması amaçlandı. Ge reç ve Yön tem ler: 2006-2009 yıllarında Adli Tıp Kurumu Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu’nda tiroid cerrahisine bağlı olarak istenmeyen sonuçlar gelişmiş olgular hakkında düzenlenen bilirkişi raporları retrospektif olarak incelendi. Veriler SPSS 13,0 Paket Programı ile değerlendirildi. Bul gu lar: Toplam 28 olgunun 23’ü (%82,2) kadın, 5’i (%17,8) erkekti. Ortalama yaş 41,3 bulundu. Olguların 13’ü (%46,5) multinodüler guatr (MNG), 3’ü (%10,7) toksik MNG, 2’si (%7,1) nodüler guatr, 2’si (%7,1) Basedow Graves, 2’si (%7,1) kronik lenfositik tiroidit, 2’si (%7,1) nüks guatr, 1’er (%3,6) olgu ise papiller karsinom, anaplastik karsinom, folliküler adenom nedeniyle ve dosyada belirtilmeyen nedenle opere edilmişti. Yirmi bir (%75,0) olguya subtotal tiroidektomi, 7 (%25,0) olguya total tiroidektomi uygulanmıştı. İstenmeyen sonuç olarak olguların 10’unda hipoparatiroidi, 7’sinde tek taraflı vokal kord paralizisi, 5’inde bilateral vokal kord paralizisi, 3’ünde hematom ve 1’er olguda hematom + bilateral vokal kord paralizisi, trakeostomi kanülü kenarından kanama ve özofagus yaralanması meydana gelmişti. Bilirkişi kararlarında 21 olguda uygulanan tedavinin tıp kurallarına uygun olduğu, 6 olguda tıbbi uygulama hatası bulunduğu, 1 olguda tıbbi uygulama hatası yönünden görüş bildirilemeyeceği ifade edilmişti. So nuç: İstenmeyen sonuç gelişen olguların bilimsel ortamlarda tartışılmasının riskin azaltılmasında faydalı olabileceği düşünülmektedir.Öğe Kahramanmaraş ili'nde cezaevi ölümleri(2006) Erkol, Zerrin; Büken, Bora; Yılmaz, Rıza; Erkol, HayriCezaevinde meydana gelen ölümler, gerek ülkemizde gerekse yurtdışında özellik taşımaktadır. Çalışmada Kahramanmaraş İli'nde cezaevinde meydana gelen ölümlerin özelliklerinin ortaya konması amaçlanmıştır. 1992-2002 yılları arasında Kahramanmaraş İl Merkezi'ndeki cezaevinde tutuklu veya hükümlü olarak bulunan, ölümünü müteakip Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ölü muayenesi ve otopsisi yapılan olgular, yaş, cinsiyet, işlediği iddia edilen suç, ölüm nedeni, ölüm yeri, ölüm orijini yönünden değerlendirildi. Toplam 8 olgunun tümü erkekti. Doğal nedenlerle kaybedilen 4 olgudan üçünün "kronik obstrüktif akciğer hastalığı", "akut myokard infarktüsü" ve "akciğer kanseri" sonucu öldüğü, son olgunun ise "nüks mide Ca" tanısıyla hastanede tedavi altında bulunduğu sırada kaybedildiği belirlendi. Üç olgudan ikisinin tuvalette şalvar uçkuru ile birinin koğuşun kapısına yırttığı çarşaf parçasını geçirerek "ası" yöntemini kullanmak suretiyle intihar ettiği görüldü. Son olgunun ise küçük yaşta çocuğun fiili livata yöntemi ile ırzına geçmek suçundan hükümlü olup, iki mahkum tarafından kesici alet ile öldürüldüğü saptandı. Tutuklu ve hükümlülerin ölüm nedenlerine yönelik olarak alınacak tedbirlerin, bu grupta görülen ölümlerin sayısını azaltacağı düşünüldü.