Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Demirkaya, Hasan Can" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Emergency Surgery due to Giant Diaphragm Hernia Causing Acute Abdominal and Dyspnea: A Case Report
    (Duzce Univ, Fac Medicine, 2023) Gonullu, Mehmet Emin; Ozaydin, Ismet; Demirkaya, Hasan Can; Altinsoy, Nurguel
    A 78-year-old female patient was admitted to the emergency department with severe abdominal pain and respiratory distress. In the Computer Tomography (CT) examination of the patient; It was observed that there was a hernia in the left leaf of the diaphragm and the stomach, spleen and intestines were protruding in the left pleural space up to the left clavicle. In the patient's anamnesis; there was breathing difficulty that has been going on for many years and has increased in recent days and the general condition disorder that has developed recently. A giant left diaphragmatic hernia was observed in our patient, who was urgently scheduled for diagnostic dslaparotomy. The spleen, stomach and intestines in the left pleural cavity were taken into the abdomen and the diaphragm defect was repaired.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Endoscopic Removal of Migrated Nissen Fundoplication Mesh
    (Duzce University Medical School, 2022) Gönüllü, Mehmet Emin; Özaydın, İsmet; Altınsoy, Nurgül; Demirkaya, Hasan Can
    Laparoscopic Nissen fundoplication is known to be a safe and feasible method in the treatment of hiatal hernias. However, a recurrence rate of 42% has been reported. Using mesh repair in patients undergoing Nissen fundoplication has shown fewer recurrence rates than the primary suture, even though there have been few complications reported. Some complications that may occur with mesh placement are; severe fibrosis, esophageal strictures, esophageal perforations, mesh migration to the upper gastrointestinal tract, and mesh erosion in the intestinal wall, etc. In this report, the migration of the leathery esophagus developed after about 11 years was presented. In such cases, patients may have several surgical options. Among these options, the mesh was completely removed endoscopically. No further surgery was required. In conclusion, it is recommended to use a very selective mesh in the laparoscopic repair of the hiatal hernias, considering the surgeon's experience, hiatus anatomy, and patient's symptoms. © 2022, Duzce University Medical School. All rights reserved.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Metabolik sendrom modeli oluşturulan ratlarda elle ve manyetik bası ile oluşturulan gastrojejunal anastomozun etkilerinin karşılaştırılması
    (Düzce Üniversitesi, 2025) Demirkaya, Hasan Can; Pehlivan, Mevlüt
    Giriş ve amaç: Metabolik sendrom, birden fazla metabolik sorunun bir arada görüldüğü bir durumdur. Tanısı, hipertansiyon, bel çevresi genişliği, yüksek trigliserid, düşük HDL kolesterol ve yüksek açlık glukozundan en az üçünün varlığıyla konur. Tedavisinde ise temel olarak yaşam tarzı değişiklikleri yapılır; gerekirse cerrahi ve medikal tedaviler uygulanabilir. Cerrahi yöntemlerden biri olan loop bipartition ameliyatında, mide ile ince bağırsak arasında bir bağlantı oluşturularak besin emilimi azaltılır. Bu geçişi oluştururken kullanılan yeni tekniklerden biri, mıknatıslarla yapılan anastomozdur. Bu yöntemle basıya uğrayan dokularda doğal birleşme sağlanır ve dikişsiz bir geçiş oluşturulur. Bu çalışmada, metabolik sendrom modeli oluşturulan ratlarda klasik el ile anastamoz yapılan cerrahi yöntem ile mıknatıs kullanılarak manyetik bası ile anastomoz yapılan yöntem arasındaki farklılıkların araştırılması amaçlandı. Sonuçlar kan analizleri, doku incelemeleri ve anastomoz hattının dayanıklılığı ile değerlendirildi. Gereç ve yöntem: Bu çalışmada toplam 36 Wistar -Albino ırkı erkek rat kullanıldı. Kontrol grubunda 6, diğer deney gruplarında 10ar adet olacak şekilde (1 kontrol ve 3 deney grubu) planlama yapıldı. Deneklere fruktoz kullanılarak metabolik sendrom modeli oluşturuldu ve farklı yöntemler ile gastrojejunal anastamoz yapılarak iki yöntemin metabolik sendrom parametreleri üzerine etkisi karşılaştırıldı. Deney Grupları: 1.Grup-Kontrol Grubu (n:6): Deney boyunca normal gıda ve normal içme suyu verildi. 8 hafta sonra sham laparotomi uygulandı. 4 hafta işlem sonrası takip edildi ve sakrifiye edildi. 2.Grup,Metabolik Sendrom kontrol (MetS + K) grubu (n:10): 8 hafta metabolik sendrom modeli uygulandı ve 8 hafta sonra sham laparotomi uygulandı. 4 hafta işlem sonrası takip edildi ve sakrifiye edildi. 3.Grup, Metabolik Sendrom + Elle Gastrojejunal anastamoz (MetS + EGJ) grubu(n:10): 8 hafta metabolik sendrom modeli uygulandı ve el ile gastrojejunal anastamoz yapıldı. 4 hafta işlem sonrası takip edildi ve sakrifiye edildi. 4.Grup, Metabolik sendrom + Manyetik Bası ile Gastrojejunal Anastamoz grubu (MetS + MGJ) (n:10): 8 hafta metabolik sendrom modeli uygulandı ve manyetik bası ile gastrojejunal anastamoz yapıldı. 4 hafta işlem sonrası takip edildi ve sakrifiye edildi. Denekler deney başlangıcında, 8. haftada ve deney sonunda tartılarak ağırlıkları not alındı, kan şekeri ölçümleri yapıldı. Metabolik sendrom modeli oluşturulmak istenen deneklere %20 fruktoz ile hazırlanmış içme suyu per libidum olarak verildi. Tüm denekler 8. Haftada laparotomi uygulanarak gerekli işlem yapıldıktan sonra işlem sonrası 4 hafta takip edildi ve anestezi sonrasında kalpten kan alınarak sakrifiye edildi. Kan numuneleri Total Kolesterol, Trigliserid, Low Density Lipoprotein (LDL) kolesterol, High Density Lipoprotein (HDL) kolesterol, HbA1C, İnsülin ,glukoz , Malondialdehyde (MDA) ölçümleri için kullanıldı. Bulgular: Kontrol grubuna göre diğer gruplarda 8. Haftada açlık kan şekeri ve vücut ağırlığı anlamlı düzeyde yüksek izlendi. 12. Haftada ise açlık kan şekeri, vücut ağırlığı ve biyokimyasal parametrelerin çoğunda anlamlı farklılıklar izlenmedi. Tüm gruplara yapılan oral glukoz tolerans testinde sonuçlar benzerdi. Antioksidan seviyesi görülen parametreler de aynı şekilde anlamlı olarak farklılık görülmedi. Mıknatıs ile anastomoz işleminin işlem süresi daha kısa gözlemlendi ve histopatolojik olarak incelendiğinde elle anastomoza göre daha düzenli bir hat görüldü. Sonuç: Mıknatıs ile anastomoz yeni gelişen bir tekniktir. El ile anastomoz ya da günümüzde daha sık kullanılan stapler ile anastomozlar yerine alternatif olarak tercih edilebilir. Bu çalışmada el ile ve mıknatıs ile anastomoz uygulanarak iki yöntemin biyokimyasal etkileri 1 aylık takip sonrasında benzer sonuçlanmıştır. Mıknatıs ile anastomozda teknik olarak işlem süresinin kısa olması ve işlemin uygulanmasının elle anastomoza göre daha basit gerçekleşiyor olması bu iki yöntem arasındaki en belirgin farklardandır. Deney tasarımı değiştirilerek ileri araştırmalar yapılması bu iki yöntem arasındaki uzun dönem sonuçlarda ya da farklı parametrelerde farklılıklar tespit etmekte faydalı olabilir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Post Kolesistektomi Sendromu: Kırk Sekiz Yaşında Kadın Hastada Kolon Kanseri Olgu Sunumu
    (2023) Demirkaya, Hasan Can; Özaydın, İsmet; Gönüllü, Mehmet Emin; Altınsoy, Nurgül
    Safra kesesinde taş olan ve kolesistit kliniği ile gelen 48 yaşındaki kadın hastaya laparoskopik kolesistektomi ameliyatı yapıldı. Bir hafta sonra hasta rutin ameliyat sonrası kontrolüne geldi. Kontrol için yapılan muayenesinde hastanın şikâyetlerinin devam ettiği öğrenildi. İleri incelemeler yapıldı. Radyolojik görüntülemelerde hastanın bilgisayarlı tomografisinde transvers kolonda kitlesel oluşum imajı izlendi. Kolonoskopik inceleme planlandı ve yapılan kolonoskopide transvers kolon lümeninde kitle tespit edildi. Kitleden biyopsi alındı ve patolojik tanısı kolon kanseri olarak sonuçlandı. Hastaya sağ hemikolektomi ameliyatı yapıldı. Post kolesistektomi sendromu genellikle hepatobilier sistemden kaynaklanan sebeplerden dolayı olmaktadır. Ancak bu vakada olduğu gibi post kolesistektomi sendromu nedenleri arasında nadir de olsa kolon kanserinin de olabileceği unutulmamalıdır.

| Düzce Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Düzce Üniversitesi, Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Düzce, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim