Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Ataseven, Abdüssamet" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Kosgeb desteklerinde kaynak aktarım oranının incelenmesi:Tr 42 bölgesi örneği
    (Düzce Üniversitesi, 2019) Ataseven, Abdüssamet; Eraslan, İsmail Hakkı
    ÖZET KOSGEB DESTEKLERİNDE KAYNAK AKTARIM ORANININ İNCELENMESİ: TR42 BÖLGESİ ÖRNEĞİ Abdüssamet ATASEVEN Doktora Tezi İşletme Anabilim Dalı Tez Danışmanı: Prof. Dr. İsmail Hakkı ERASLAN Şubat 2019, 272 Sayfa Türkiye'de başlagıcı 19.yy'a dayanan ve 1990 yılında Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB)'nın kurulumu ile yoğun bir şekilde uygulamaya geçirilen çok çeşitli devlet destekleri konusu, günümüzde küçük ve orta büyüklükteki işletmeler (KOBİ) için hayli bürokratik bir hal almaya başlamıştır. Örneğin KOSGEB desteklerinden haberdar olmayan birçok işletmelerin yanı sıra, desteklere ulaşıp başvuru yapan firmaların bile başlangıçta vaat edilmiş fonlara doğrudan erişmesi de hayli zorlaşmaktadır. Destek programları ve bu programların etkinlikleri konusunda 1980'li yıllara kadar hemen hemen hiç bir akademik çalışmanın yapılmadığı görülmektedir. Konu hakkında yapılan ilk çalışmalar ihracat ve vergi teşvikleri üzerine yapılmış olup, 1982 yılında planlı döneme geçiş, sonrasında 1993 yılında bölgesel kalkınmadan söz edilmeye başlanmış, sonrasında serbest bölgeler üzerine çalışmalar yoğunlaşmıştır. Kaldı ki, küçük ölçekli KOBİ'lerden bahsedilmeye 2000'li yıllarda başlanmış, sorunları ve çözüm önerileri tartışılmıştır. Bunu araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) destekleri takip etmiş ve yoğun olarak devletin KOBİ'lere yönelik sunduğu destekler üzerine çalışmalar başlamıştır. Literatürde yapılan çalışmalar destek programlarının listelenmesi, bir araya getirilmesi ve ağırlıklı olarak KOBİ'lerin haberdar olup olmadığı üzerine gerçekleştirilmiştir. Son zamanlarda yapılan çalışmalar ise kullanılan desteğin firma performansına olan etkileri üzerine yoğunlaşmıştır. Bu çalışma ile destek programlarından haberdar olarak, başvuru yapmış, başvurusu KOSGEB tarafından kabul edilmiş olan firmaların program kapsamında onaylanan destek tutarları ile program sonunda elde ettikleri destek tutarı arasındaki oranın tespit edilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada ortaya konulmak istenen, program başlangıcında vaadedilmiş kaynağın, program sonunda firmaya ne ölçüde aktarıldığının düzeyini tespit etmektir. Bu oran Kaynak Aktarım Oranı olarak isimlendirilmiştir. Bu oranla birlikte aktarımı gerçekleştirilemeyen kaynağın sebepleri de analiz edilerek yorumlanmıştır. Araştırmada, aynı zamanda, danışmanlık hizmet alımının kaynak aktarım oranına etkisinin olup olmadığı da incelenmiştir. Son olarak çalışmada Kaynak Aktarım Oranının KOBİ'lerin yeniden destek alma isteğine olan etkisi göz önüne alınmıştır. Araştırmaya konu olan değişkenlerin test edilmesi amacıyla iki farklı model oluşturulmuştur. İlk model destek veren kurum performansı, destek alan firmanın proje performansı ve danışmanlık hizmetinin alınması değişkenleri ile kaynak aktarım oranı arasındaki ilişkiyi test etmek amacıyla oluşturulmuş. Ayrıca birinci modelde destek veren kurum performansı, destek alan firmanın proje performansı ile kaynak aktarım oranı arasında danışmanlık hizmetinin alınmasının düzenleyici değişkenlik etkisi ölçülmüştür. İkinci modelde ise, destek veren kurum performansı ve destek alan firmanın proje performansı ile yeniden destek kullanma isteği arasındaki ilişkide danışmanlık hizmetinin alınmasının düzenleyici değişkenlik etkisini ölçmek amaçlanmıştır. Araştırma evreni KOSGEB KOBİGEL Destek Programının 2016 ve 2017-01 çağrı dönemlerinde destek başvurusu kabul edilmiş ve projesi tamamlanmış KOBİ'ler üzerinde gerçekleştirilmiştir. Evren ulaşılabilir olduğundan tam sayım yöntemi tercih edilmiştir. Verileri toparlamak için yapılan uzman görüşmeleri ve literatür çalışmaları ile özgün bir anket hazırlanmıştır. Anket üzerine yapılan pilot çalışmasında geçerlik ve güvenirlik analizleri yapılmış, olumlu sonuçlar elde edilence verilerin toplanmasına devam edilmiştir. Veriler elde edildikten sonra öncelikle faktör analizi gerçekleştirilmiş aynı zamanda ifadelere katılım düzeyleri kontrol edilmiştir. Firmalara ait demografik özellikler frekans dağılımları ile açıklanmaya çalışılmıştır. KOBİ'lerin sahip olduğu demografik özelliklerin Kaynak Aktarım Oranına etki eden faktörlerde farklılık gösterip göstermediği hipotez testleri ile açıklanmaya çalışılmıştır. Araştırmada devlet destek programlarında kurumun gösterdiği performans ile firmanın gösterdiği proje performansının, kaynak kullanım oranı ve yeniden destek kullanma isteği üzerindeki etkisinde danışmanlık hizmeti alımının düzenleyici rolünü tespit etmek için çoklu regresyon modellerinden hiyerarşik regresyon yöntemi kullanılmıştır. Ayrıca kaynak aktarım oranının yeniden destek kullanma isteği üzerindeki etkisi basit regresyon analizi ile incelenmiştir. Çalışma neticesinde; (1) kurumların destek politikalarının izah edilmesi, sunduğu destek programlarının bir araya getirilmesi ve destekleme için kullandığı araçların açıklanması, (2) Türkiye'de ekonomiye yönelik olarak, farklı kurumların bünyesinde bulunan destek programlarının bir araya toplanması ve KOBİ'ler açısından yol gösterici olması, (3) destek onayı almış firmaların destek programı sonunda gerçekte ne kadar kaynağa eriştiğinin tespiti ve (4) destek onayı almış firmaların, destek programı sonunda vaat edilen finansmanın tamamına ulaşamamasının sebeplerinin tespiti yapılmıştır. Kurumların oluşturduğu stratejik hedeflere ulaşılabilmesi için bu hedeflerin çalışan yapısı tabanında benimsenmesi gerekmektedir. Ayrıca kurumların oluşturduğu destek prosedürlerinin karmaşık yapısı, kurumsallık düzeyi yüksek ve finans yapısı güçlü olan firmaları programlardan uzak tutmakta, onlar için zaman kaybı olarak algılanmaktadır. Destek programlarını kullanan firmaların finansal yapısı ve insan kaynakları niteliklerinde gözlemlenen eksiklikler kaynak aktarım oranında azalmaya sebep olurken, aynı zamanda, desteklerin katma değer etkisinide azaltmaktadır. Planlanan bütçenin piyasaya zamanında aktarılamaması makro düzeyde ülke ekonomi için de bir kayıp oluşturmaktadır. Kurum çalışanlarının kurum politikasını benimsemesi ve bunu firmaya aktarması, destek programı süreçlerinin sadeleştirilmesi, firma yapısının proje kültürünü geliştirmesi ve danışmanlık mesleğinin gelişiminin sağlanması destek kullanım oranının artmasına ve KOBİ'lerin istifadesine daha fazla katkı sağlayacağı öngörülmüştür.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    SOSYAL DEVLET ÖRGÜTÜ ANLAYIŞI ÇERÇEVESİNDE ADİL GELİR DAĞILIMINA YÖNELİK STRATEJİK ÖNERİLER
    (Düzce Üniversitesi, 2021) Eraslan, İsmail Hakkı; Kızıldağ, Şaban; Karabalık, Ali Erdi; Ataseven, Abdüssamet
    Sosyal devlet örgütü anlayışı; yurttaşlarının sosyo-ekonomik durumları hakkında hassasdavranarak, onlara onurlu ve en azından asgari bir yaşam düzeyi sağlamayı taahhüt eden, adaleti ve adilgelir dağılımını önceliklendiren, sosyal güvenlik ve sosyal eksenlerde tüm olanakları seferber eden, buvesile ile, birey ve toplumun özgürlük ve mutluluğunu esas alan bir amaç gütmektedir. Nitekim refah veerdemli bir devlet örgütü yapılanmasını amaçlayan ülkelerin en temel ilkelerinden birisi, ülkenintoplumsal mutluluğunun tesis edilmesi, yani o toplumu oluşturan birey ve ailelerin kendilerini mutlu vememnun hissedebilmelerinin sağlanmasıdır. Öyle ki, sosyal yaşamın vazgeçilmez hedeflerinden birisinioluşturan bireysel ve toplumsal mutluluk unsuru, hemen hemen bütün dinlerin tamamında bile dilegetirilmekte ve önemine atıfta bulunularak, özellikle sosyal barış ve refahın korunması için öncelikli veasıl amaçlar arasında tutulmaktadır. Binaenaleyh, sosyal devlet örgütü anlayışı ve buna bağlı olarakgerçekleştirilen uygulamalar, gerek mutluluğun gerekse de maddi ve manevi kurumsal sorumluluğunyerine getirilmesinin alt yapısını da temin etmektedir. İnsanın sadece mutlu olduğunda sağlıklı bir bireyolacağı, bu bağlamda, hem kendine hem de mensubu olduğu topluma bu sayede en yüksek düzeydefayda sağlayacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Ancak, küreselleşme süreci ile birlikte daha da derinbir çıkmazın içine giren kapitalist sistem ve dayesi olan emperyalizmin diğer sinsi sömürgeci etkileri,neredeyse bütün ülkelerde sosyo-ekonomik birçok sıkıntılara yol açmakta, bireyler arasında adil gelirdağılımı makasını her geçen gün biraz daha açmakta, en zengin ile en yoksul gruplar arasında var olanuçurumu daha da derinleştirmektedir. Bu çalışma, emperyalizmin çeşitli sömürge araçsallıkları ilebirlikte küreselleşme sürecine maruz kalan devlet örgütlerinin, sosyal devlet anlayışı çerçevesinde adilgelir dağılımını nasıl gerçekleştirebileceklerine dair stratejik öngörülerin ortaya çıkması amacınıgütmektedir. Araştırmanın amacının gerçekleşmesi için nitel araştırma yaklaşımına müracaat edilmişolup, ikincil veri toplama teknikleri ile gerekli bilgiler elde edilmiştir. Toplanan veriler sistematikderleme yöntemi ile analiz ve sentez edilerek yorumlanmıştır.

| Düzce Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Düzce Üniversitesi, Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Düzce, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim