Yazar "Atalay, Fatih" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Lale Devri'nin (1718-1730) Türk bahçe gelişim sürecine etkilerinin değerlendirilmesi İstanbul örneği(Düzce Üniversitesi, 2023) Atalay, Fatih; Eroğlu, EnginPeyzaj, dünyanın var oluşundan itibaren hayatımızda yeri olan ve sadece manzara olarak değerlendirilmesi mümkün olmayan bir kavramdır. İnsanlık tarihi boyunca gerek yerleşik gerekse yerleşik olmayan yaşam şartlarında bile insanlar kendilerine özel yaşam alanları belirlemiş ve bu alanları sınırlandırma eğiliminde olmuşlardır. Yerleşik hayat düzeni insanlık tarihine yerleştikten sonra özellikle yaşam alanlarını daha elverişli şekilde kullanma adına yenilikler yapılarak aktif kullanma alanları oluşturulup peyzajın asıl anlamını kazandığını yapılan araştırmalar ve çalışmalar ışığında görmekteyiz. Yerleşik hayat, insan ihtiyaçlarının artması ve teknolojik gelişmelerin çoğalması ile birlikte önem kazanmış ve peyzaj da hayatımızın iyiden iyiye içine girmiş bir kavram olarak karşımıza çıkmıştır. Tarihsel süreçte peyzajı değerlendirerek "Lale Devri" döneminin ele alınması planlanmaktadır. Bu çalışmada; çeşmeler, yalılar, saraylar, su kemerleri, havuzlar ve Lale Devri döneminde kullanılan sanatsal çalışmalar ele alınarak karşılaştırma yöntemi ile peyzajın önemini ortaya koyduk ve neden gerekli bir disiplin olduğunu aktarmaya çalıştık. Lale Devri, elimizdeki -sınırlıda olsa- kaynaklar, belgeler ve araştırmalar ışığında Osmanlı'nın neredeyse mimari ve peyzaj açısından her alandan beslenerek ortaya koyduğu eserlerle en özel olduğu bir dönemdir. Bu bağlamda günümüz tarihi ve kültürel bahçe gelişimine ışık tutmak amacıyla gerek Osmanlı arşivleri gerekse tüm literatürlerde geçen Lale Devri bahçeleri bilgileri İstanbul'daki bazı Lale Devri eserleri ile karşılaştırmalı olarak irdelenmiş ve peyzaj disiplinin içerisinde estetik ve işlevsel durumları belirlenmiştir. İstanbul ile sınırlı eserler ele alındığında örnek olarak seçilen Çırağan Sarayı, Topkapı Sarayı, III. Ahmed Odası önü, Kandilli Hamdi Bey Yalısı gibi mekânlarda yapılan incelemeler sonucunda Lale Devri dönemine en yakın eserin Çırağan Sarayı olduğu, en uzak eserin ise Hamdi Bey Yalısı olduğu görülmüştür. Sonuç olarak diyebiliriz ki günümüze çok fazla ulaşmış eser olmamakla birlikte günümüze ulaşmış olan eserler incelendiğinde Lale Devri döneminin izlerine rastlanmamaktadır. Anahtar sözcükler: Tarihsel süreç, Lale Devri, peyzaj, sanat