Yazar "Özbayram, Ali Kemal" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 19 / 19
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Aralama şiddetinin dar yapraklı dişbudak odununun emprenye edilebilirliğine (retensiyon) ve yoğunluğuna etkisi(2018) Yalçın, Mesut; Özbayram, Ali Kemal; Akçay, Çağlar; Çiçek, EmrahBu çalışmanın amacı, dişbudak (Fraxinus angustifolia Vahl) plantasyonunda uygulanan farklı şiddetteki aralamaların kesit yüksekliğine ve gövde yönüne göre emprenye maddesinin retensiyon miktarı ve yoğunluk değişimine etkilerinin araştırılmasıdır. Bu amaçla dişbudak odunlarından aralamanın yapıldığı son yedi yıllık bölümden, yedi kesiş yüksekliğinden ve kuzey ve güney olmak üzere iki farklı gövde yönünden örnekleme yapılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, odunun yoğunluğu ile emprenye maddesinin retensiyon miktarı arasında zıt yönlü bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Yoğunluk ve retensiyon miktarı bakımından doğal ve şiddetli aralama yapılan örnekler arasında farklılık olduğu, şiddetli aralama yapılan örneklerde yoğunluk azalmakta iken retensiyon miktarında artış olduğu görülmektedir. Ayrıca, gövdenin alt kısmından tepe kısmına doğru ilerledikçe odun yoğunluğunda %25’e varan artış meydana gelirken, retensiyon miktarında %30’lara varan azalma tespit edilmiştir. Gövde yönünün etkisi irdelendiğinde ise, gövdenin kuzeye bakan kısmının güneye bakan kısmına göre daha yoğun olup, retensiyon miktarı bakımından daha az kuru emprenye maddesi absorpladığı tespit edilmiştir.Öğe Arazi hazırlığı ve kültür bakım yöntemlerinin dar yapraklı dişbudağın (Fraxinus angustifolia ssp. oxcycarpa Vahl.) ağaçlandırma başarısına etkileri(2019) Fidan, Cemal; Özbayram, Ali Kemal; Gültekin, H. Cemal; Tamyüksel, Hülya; Demirsu, Necat; Cabak, ErolBu çalışma, dar yapraklı dişbudak (DYD) plantasyon sahalarında,farklı arazi hazırlığı ve kültür bakım işlemlerinin, DYD fidanlarınınyaşama yüzdesi ve üç yıllık büyümesine etkilerini belirlemek içinyapılmıştır. Bölünmüş parseller deneme desenine göre planlanan çalışmada arazi hazırlığı (geleneksel ve herbisit uygulama) ve kültürbakımı (kontrol, bir yıl çapa ile ot alma, iki yıl çapa ile ot alma, biryıl kontak herbisit ve iki yıl kontak herbisit) faktörleri işlem olarakalınmıştır. Varyans analizi sonuçlarına göre geleneksel arazi hazırlığıve herbisit uygulama işlemlerinin arasında anlamlı fark çıkmamıştır.Kültür bakım işlemleri, fidan yaşama yüzdesi ve boy/çap (B/Ç) oranına istatistiki anlamda bir etki yapmamıştır, ancak fidanların dipçap artımı, boy ve hacim artımına etkisi anlamlıdır. Fidanların dipçapı ve boy gelişimi tüm kültür işlemlerinde benzer ve kontroldensırasıyla %56 ve %43 daha fazladır. Fidan hacmi iki yıl çapa ile otalma hariç kültür işlemlerinde benzer ve kontrolden %53 daha yüksek bulunmuştur. Sonuç olarak fidan gelişimi açısından arazi hazırlığı yönüyle önemli bir fark çıkmamıştır, ancak dikimde boylu fidankullanılmasına rağmen, kültür bakımlarının fidan gelişiminde etkiliolduğu ve mutlak surette yapılması gerektiği söylenebilir. Pratik vedaha az maliyetli olması nedeniyle, geleneksel arazi hazırlığı ve çapagibi kültür bakımları yerine herbisit kullanımı tercih edilebilir.Öğe Bir Doğu Kayını Meşceresinde Farklı Sosyal Sınıftaki Ağaçlarda Günlük Ekofizyolojik Tepkiler(2018) Özbayram, Ali Kemal; Kulaç, ŞemsettinDoğu kayını (Fagus orientalis Lipsky) ülkemizin önemli yapraklı ağaçtürlerinden biridir. Ağaçlar arasındaki sosyal statü farkı rekabetbaskısını, ışığa erişimi ve su gibi yerel çevre kaynaklarınınkullanılabilirliği etkileyebilmektedir. Bu çalışmanın amacı, saf veaynı yaşlı doğu kayını meşceresinde galip, ara ve mağlup durumdakiağaçların ksilem su potansiyeli, toprak suyu miktarı ve stomailetkenliğinin gün içi değişimini belirlemektir. Dokuz adet seçilenörnek ağaçların güneye bakan tepe kısımlarında su potansiyeli ile günortası stoma iletkenliği gün öncesi (04:30) ve günün 5 farklızamanında (saat 09:40, 12:30, 14:30, 17:00, 19:00) ölçülmüştür. Ayrıcasu potansiyelinin ölçüldüğü zaman dilimlerinde toprak suyu ölçümleride gerçekleştirilmiştir. Su potansiyeli galip tabakadaki ağaçlarda -0.23 ile -1.46 MPa arasında, ara tabakadaki ağaçlarda -0.19 ile -1.30MPa arasında, mağlup tabakada ise -0.11 ile -1.10 MPa arasındadeğişmektedir. Tüm sınıflarda şafak öncesi su potansiyeli en yüksekdeğerde iken, gün ortasında (saat 12.30) en düşük seviyesine inmekte,sonraki ölçüm zamanlarında ise tekrar yükselmektedir. Tüm sosyalsınıftaki ağaçların şafak öncesi su potansiyeli değeri benzer iken, saat9:40 ile 17:00 arasındaki ölçümlerde galip ağaçların su potansiyelideğeri diğer sınıflardan daha düşük ölçülmüştür. Toprak suyumiktarı gün boyunca azalmış, anlamlı en yüksek azalma üst toprakkatmanında olmuştur. Gün ortası stoma iletkenliği 16.53 mmol m-2 s-1 ile en yüksek mağlup tabakada, en düşük 5.20 mmol m-2 s-1 ile galiptabakada ölçülmüştür. Sonuç olarak, değişik sosyal sınıftaki kayınağaçları aynı toprak suyu koşullarında bulunmalarına rağmen güniçerisinde farklı ekofizyolojik tepkiler verebilmektedir.Öğe DIAMETER INCREMENT DISTRIBUTION ALONG THE STEM OF NARROW-LEAVED ASH IN RESPONSE TO THINNING INTENSITY(Croatian Forestry Soc, 2019) Özbayram, Ali KemalNarrow-leaved ash (NLA, Fraxinus angustifolia) is an important tree species due to its rapid development and valuable wood. In the pure NLA plantations in Turkey, little is known about the effects of thinning intensity on the diameter increment of different parts of the tree stem. In 2005, a thinning experiment with three thinning intensities (control: 0%; moderate: 19%; heavy: 28% of basal area removed) was established in an NLA plantation in Sakarya, Turkey. Seven years after thinning, a total of 25 sample trees representing dominant and co-dominant trees were felled, and cross-sectional stem samples were taken for analysis. The diameter at breast height (d(1.30)) and d(1.30) increments of the co-dominant trees with the moderate and heavy treatments were similar to each other and greater than in the controls. The seven-year d(1.30) increments of the dominant trees in the heavy-treatment plot were approximately 20% greater than in the other treatments plots. The highest diameter increments in both dominant and co-dominant trees for all treatments were determined at the 0.30 m and 17.30 m section heights. The sample tree diameter increments of between 1.30 m and 13.30 m were similar within their classes. In conclusion, heavy-intensity thinning of up to 28% did not cause tapering in the NLA plantation stems, and thus, heavy thinning can he recommended for NLA trees.Öğe Diurnal Ecophysiological Responses of Different Social Class Trees in an Oriental Beech Stand(Kahramanmaras Sutcu Imam Univ, 2018) Özbayram, Ali Kemal; Kulaç, ŞemsettinThe oriental beech (Fagus orientalis Lipsky) is one of the important tree species among the broad-leaved species in Turkey. Tree social status can effect on competition and access to light, and on availability of local environmental resources, including water. The current study was conducted in 32 years old pure oriental beech stand. In May 2016, xylem water potential, soil water content and stomal conductivity were measured at six different time of day at the southern-facing crowns of dominant, intermediate and suppressed trees. The xylem water potential ranged between -0.18 and -1.28 MPa. The water potential was the highest in predawn, the lowest in the midday, and then it rises again. While all social classes were similar to predawn water potential, the water potential difference between the dominant and suppressed trees increased towards midday and decreased in the following hours. The dominant trees had the lowest water potential, while the suppressed trees had the highest. Soil water content decreased all soil layers throughout the day, especially in the top layer. The midday stomatal conductance was highest in the suppressed trees (16.53 mmol m(-2) s(-1)) and the lowest in dominant. trees (5.20 mmol m(-2) s(-1)). It can be concluded that oriental beech trees in different social status could have different eco physiological responses despite being in similar soil water conditions.Öğe Düzce Yöresi Sapsız Meşe Meşcerelerinde Aralamaların Su Sürgünü Oluşumuna Beş Yıllık Etkileri(2018) Özbayram, Ali KemalAralama, ormanların yönetimi ve işletilmesinde en uzun süre kullanılan silvikültürel müdahale yöntemidir.Aralamalardaki genel amaç kaliteli ve kalın çaplı gövdeye sahip bireylerin üretilmesidir. Ancak, meşe gibibirçok yapraklı ağaç türlerinde aralamalar nedeniyle gövde üzerinde su sürgünü oluşabilmekte buda gövdekalitesini düşürebilmektedir. Bu çalışmanın amacı Düzce yöresindeki 22 yaşındaki saf sapsız meşe (Quercuspetraea Liebl.) meşceresinde uygulanan farklı aralama şiddetlerinin su sürgünü oluşumuna beş yıllık etkisiniaraştırmaktır. Aralama öncesi meşceredeki birey sayısı 2665 adet ha-1, ortalama göğüs yüksekliği çapı 7.7 cm vemeşcere göğüs yüzeyi (GY) 14.0 m2 ha-1 dır. Aralama ile GY’nin %0 (kontrol), %18 (mutedil) ve %32 (kuvvetli)çıkartılmıştır. Aralamadan beş yıl sonra deneme sahasındaki dokuz farklı parseldeki farklı sosyal ve çapsınıflarını temsil eden 30’ar ağaçta su sürgünü sayımları yapılmıştır. Varyans analizi sonuçlarına göre;aralamadan beş yıl sonra tüm işlemlerde su sürgünü sayısını benzer bulunmuştur. Ancak, ağaçlarda çap sınıfıinceldikçe ve galip tabakadan mağlup tabakaya doğru gittikçe su sürgünü miktarı artmıştır. Sonuç olarak istikbalağacı özelliği taşıyan galip tabakadaki en kalın çaplı ağaçlarda %32’ye varan kuvvetli aralamalar, su sürgünüoluşturma riski düşük olduğu için, önerilebilirÖğe Düzce yöresindeki doğu kayını (Fagus orientalis Lipsky) meşçerelerinde aralama şiddetinin büyümeye etkisi(Düzce Üniversitesi, 2014) Özbayram, Ali Kemal; Çiçek, EmrahBu çalışma, Düzce yöresindeki aynı yaşlı, doğal ve saf doğu kayını (Fagus orientalis Lipsky) meşcerelerinde gerçekleştirildi ve aralamanın büyümeye etkisinin 3-4 yıllık sonuçları genel meşcere, çap sınıfları ve istikbal ağaçları düzeyinde değerlendirildi. Aralama denemeleri beş farklı yetişme ortamındaki (Asar, Çamoluk, Sazköy, Düverdüzü ve Kurtsuyu) meşcerelerde, rastlantı blokları deneme desenine göre üç tekrarlı kuruldu. Deneme alanlarının aralama öncesi meşcere orta çapı 14,1 cm, üst boy 19,66 m, gövde sayısı 2337 adet ha-1 ve göğüs yüzeyi (GY) 29,25 m2 ha-1 olarak ölçüldü. Denemelerde aralama ile GY kontrolde % 0, mutedil işlemde % 21-30 ve kuvvetli işlemde ise % 31-46 oranında meşcereden uzaklaştırıldı. Meşcere bazında değerlendirildiğinde, aralama tüm denemelerde çap artımını etkiledi ve genel olarak aralama şiddeti arttıkça çap artımı ve nispi çap artımı artış gösterdi. Aralamanın genel meşcere GY artımına etkisi tüm denemelerde önemsiz bulunurken, nispi GY artışına etkisi önemli bulundu. En yüksek nispi GY artışı kuvvetli işlemde, en düşük ise kontrolde bulundu. Aralama genel meşcere hacim artımını Çamoluk denemesinde artırırken Asar denemesinde düşürdü. Diğer denemelerde ise aralamanın hacim artımına etkisi önemsizdi. Aralamanın nispi hacim artışına etkisi tüm denemelerde önemli bulundu. En yüksek nispi hacim artımı kuvvetli işlemde, en düşük ise kontrolde gerçekleşti. Başlangıç çap sınıflarına göre, kalın çap sınıfında/sınıflarında daha yüksek çap artımı belirlendi. Aralamanın boy artımına etkisi tüm denemelerde önemsiz bulundu. İstikbal ağaçlarına göre; aralama Asar, Çamoluk ve Sazköy denemelerinde çap, GY ve hacim artımını artırırken diğer denemelerde bu özellikleri etkilemedi. Genel meşcere ile kıyaslandığında, istikbal ağaçlarının çap, GY ve hacim artımı sırasıyla 2, 2,5 ve 2,7 kat daha fazla gerçekleşti. Aralamaya konu meşcerelerde, aralama öncesi yaprak alan indeksinin (YAİ) 3,37-5,14 m2 m-2 arasında değiştiği belirlendi. Kuvvetli işlemde aralamayla önemli ölçüde azalan YAİ, aralamadan 3-4 yıl sonra başlangıç değerine ulaştı. Ayrıca nispi çap, GY ve hacim artışı ile YAİ değişimi arasında pozitif yönde güçlü ilişkiler bulundu. Çalışma sonuçlarına göre, aralamanın istikbal ağaçlarının çap artımına olan etkisi genel meşcereye olan etkisinden çok daha yüksek gerçekleştiğinden, bu tür çalışmalarda meşcere için asıl önemli olan istikbal ağaçları üzerinde durulmalıdır. Ayrıca, kaliteli ve kalın çaplı tomruk üretiminin ön planda olduğu doğu kayını meşcerelerinde uygulanacak müdahalelerde kuvvetli aralamalar önerilebilir.Öğe Effect of Land Use on Some Physical and Chemical Water Quality Parameters in the Sub-watersheds of Big Melen Stream(Istanbul Univ-Cerrahpasa, 2022) Çitgez, Tarık; Karagül, Refik; Özcan, Mehmet; Özbayram, Ali KemalThis study was carried out in two watersheds of the Big Melen Stream, which provides water to Istanbul. Forest areas are dominant in the Yukarikarakoy watershed, whereas agricultural areas (hazelnut plantations) are dominant in the Avlayan watershed. There are settlement areas at the outlet regions of both watersheds. The purpose of the study was to compare the effect on the water quality as a consequence of the forests, settlement areas, and hazelnut plantations. Accordingly, pH, electrical conductivity (EC), dissolved oxygen (DO), total nitrogen (TN), NO2-, NO3-, SO42-, PO43-, and NH4+ concentrations were measured in the stream points representing hazelnut plantations, forests, and settlement areas for 2 years. The water quality classification of the sampling points was determined in accordance with the criteria specified in the Turkish Surface Water Quality Regulations (SWQR). The mean EC, TN, NO3-, SO42-, and DO of the sampling point representing the forest were 264 mu S/cm, 1.5 mg/L, 3.1 mg/L, 14.7 mg/L, and 10.3 mg/L, respectively. The mean EC, TN, NO3-, and SO42- values of the point representing the hazelnut plantation were higher than those of the point representing the forest. In the sampling points representing the settlement areas of both watersheds, the EC and PO43- increased, while the DO decreased. As a result, it was determined that the stream water of the point representing the forest was of higher quality than that of the point representing the hazelnut plantation and that the settlement areas significantly reduced the water quality by increasing the concentrations of pollutants.Öğe Effect of Sowing Type and Seedbed Density on The Morphological Characteristics of Narrow-Leaved Ash Seedlings in Different Nurseries(2020) Fidan, Cemal; Özbayram, Ali Kemal; Gültekin, H. Cemal; Tamyüksel, HülyaAim of study: The aim of this study was to investigate the effects of sowing type and seedbed densityon the morphological characteristics of narrow-leaved ash (NLA) seedlings and to determine themaximum number of seedlings of the desired quality (RCD ? 8 mm, HS ?70 cm) in two nurseries.Area of study: This work was carried out in İzmit and Hendek (Turkey) state nurseries.Material and methods: NLA seeds were planted in nurseries using two sowing types (straight line andsquare grid) and four different seedbed densities (SD: 30, 48, 99 seedlings m-2and control). After oneyear of growth, height, diameter, number of roots, stem and root weights and stem-root ratio of the NLAseedlings were measured.Main results: The seedling height and number of fine roots were positively influenced by sowing typein the İzmit seedlings, whereas sowing type did not affect seedling morphology in Hendek. The bestmorphological characteristics were found at SD30 for the seedlings in both nurseries. Only 5% of theHendek seedlings were of desired quality, while 65% were so determined in the İzmit seedlings.Highlights: As a result, the recommended planting of 1+0-year-old bare-rooted NLA seedlings to beused in the regeneration of NLA forests would be at 30 m-2 SD in the İzmit forest nursery.Keywords: Seedbed Density, Sowing Type, Fraxinus angustifolia, Hendek, İzmitÖğe Effects of thinning intensity on the growth of narrow-leaved ash ( Fraxinus angustifolia subsp. oxycarpa ) plantations(2013) Çiçek, Emrah; Yılmaz, Faruk; Özbayram, Ali Kemal; Efe, Mehmet; Yılmaz, Murat; Usta, AyhanNarrow-leaved ash (Fraxinus angustifolia) is one of the important broadleaved tree species, and it is becoming more important in European forestry because of its valuable wood and fast growing ability. Despite its wide natural range and high economic value, there is little or very limited information about the effects of thinning on the growth and development of ash stands, especially in plantations. In this study, 2 thinning experiments were carried out to determine the effects of thinning intensity on the growth of diameter, height, basal area, and volume in narrow-leaved ash plantations over a 6-year period in Adapazarı, Turkey. In the stands prior to thinning, mean diameter and stem number were about 31 cm and 416 trees ha 1 in the first experiment (at 36 years with 3 x 2 m initial spacing), respectively. The values were 24 cm and 544 trees ha 1 in the second experiment (at 22 years with 3.7 x 3.7 m initial spacing), respectively. Randomized block design with 3 replications was used in both experiments. The thinning treatments were as follows: removal of the basal area at 0% (control), 22% (moderate), and 39% (heavy) in the first experiment, and 0% (control), 19% (moderate), and 28% (heavy) in the second experiment. The 6-year results showed that thinning increased the diameter increment significantly, and the increase in diameter increment was positively correlated with the thinning intensity in both experiments. However, thinning intensity did not significantly affect increments of height, basal area, and volume. Moreover, increments of diameter, height, basal area, and volume were higher in the second experiment than in the first experiment.Öğe Effects of thinning intensity on the growth of narrow-leaved ash (Fraxinus angustifolia subsp oxycarpa) plantations(Tubitak Scientific & Technical Research Council Turkey, 2013) Çiçek, Emrah; Yılmaz, Faruk; Özbayram, Ali Kemal; Efe, Mehmet; Yılmaz, Murat; Usta, AyhanNarrow-leaved ash (Fraxinus angustifolia) is one of the important broadleaved tree species, and it is becoming more important in European forestry because of its valuable wood and fast growing ability. Despite its wide natural range and high economic value, there is little or very limited information about the effects of thinning on the growth and development of ash stands, especially in plantations. In this study, 2 thinning experiments were carried out to determine the effects of thinning intensity on the growth of diameter, height, basal area, and volume in narrow-leaved ash plantations over a 6-year period in Adapazart, Turkey. In the stands prior to thinning, mean diameter and stem number were about 31 cm and 416 trees ha(-1) in the first experiment (at 36 years with 3 x 2 m initial spacing), respectively. The values were 24 cm and 544 trees ha(-1) in the second experiment (at 22 years with 3.7 x 3.7 m initial spacing), respectively. Randomized block design with 3 replications was used in both experiments. The thinning treatments were as follows: removal of the basal area at 0% (control), 22% (moderate), and 39% (heavy) in the first experiment, and 0% (control), 19% (moderate), and 28% (heavy) in the second experiment. The 6-year results showed that thinning increased the diameter increment significantly, and the increase in diameter increment was positively correlated with the thinning intensity in both experiments. However, thinning intensity did not significantly affect increments of height, basal area, and volume. Moreover, increments of diameter, height, basal area, and volume were higher in the second experiment than in the first experiment.Öğe Kestane Baltalıklarında Aralamaların Büyümeye Kısa Süreli Etkileri(2020) Özbayram, Ali Kemal; Seçgin, BurakTürkiye’nin önemli orman ağaçlarından biri olan Anadolu kestanesi (Castanea sativaMill.) geniş alanlarda safve karışık meşcereler kurmaktadır. Kestane biyolojisine aykırı uygulamalar ve çeşitli hastalıklar nedeniyle korukestane ormanlarının vasfı bozulmuş, birçok yerde baltalık vasıflı işletilmesi silvikültürel seçenek halinegelmiştir. Aralama, ormanların işletilmesinde kullanılan en önemli silvikültürel müdahalelerden biridir. Buçalışmanın amacı Gölcük (Kocaeli) yöresi 15 yaşındaki kestane baltalıklarında aralama şiddetinin çap, göğüsyüzeyi ve hacim ile bunların artımlarına bir yıllık etkilerini değerlendirmektir. Aralama denemesi rastlantıblokları deneme desenine göre üç tekrarlı kurulmuş ve dört farklı aralama şiddeti uygulanmıştır. Aralama öncesimeşcere ağaç sayısı, orta çapı, göğüs yüzeyi ve hacmi sırasıyla 4936 adet, 8.73 cm, 30.71 m2ha-1ve 163.68 m3ha-1’dı. Aralama ile göğüs yüzeyinin % 0 (kontrol), % 18’si (mutedil), % 34’ü (şiddetli) ve % 49’u (çok şiddetli)meşcereden çıkartılmıştır. Aralamanın bir yıllık sonuçlarına göre; aralama şiddeti arttıkça çap artımı artmakta,buna bağlı olarak aralanan parseller kontrol kadar göğüs yüzeyi ve hacim artımı yapmışlardır. Çok şiddetliaralanan meşceredeki çap artımı kontrolün iki katı kadardır. Aralama şiddetine bağlı olarak başlangıç çapsınıfları arttıkça çap artımı da artmıştır. Aralamanın büyümeye etkisi bağlamında daha uzun süreli sonuçlaraihtiyaç duyulmakla birlikte, ulaşılan bir yıllık sonuçlara göre benzer özellikteki kestane baltalıklarında çokkuvvetli aralamalar önerilebilir.Öğe Kurutma, Çimlendirme Sıcaklığı ve Saklamanın Göl Soğanı (Leucojum aestivum L.) Tohumlarının Çimlenmesine Etkisi(2013) Çiçek, Emrah; Çetin, Bilal; Özbayram, Ali Kemal; Türkyılmaz, HasanGöl soğanı (Leucojum aestivum, Amaryllidaceae) ihracatı yapılan doğal çiçek soğanlarından olup, Leucojum cinsinin ülkemizdeki tek doğal türüdür. Türün Türkiye'deki asıl yaşam alanlarını Karadeniz ve Marmara bölgesi taban arazilerindeki dişbudak (Fraxinus angustifolia Vahl.) orman ekosistemleri oluşturmakla birlikte populasyonları bu alanlarda da sınırlıdır. Söz konusu orman alanlarından odun dışı orman ürünü olarak toplatılmaktadır. Avrupa ülkelerinde uzun zamandan beri süs bitkisi ve tıbbi bitki olarak kullanılmaktadır. Bu araştırmada öncelikle kurutma ve çimlendirme sıcaklığının göl soğanı tohumlarının çimlenmesine etkisi araştırıldı. Yaş ve hava kurusu tohumlar beş hafta sıcak katlamadan sonra 20 ve 25ºC sabit sıcaklıklar ile 30/20ºC (8/16 s) değişken sıcaklıkta ve karanlıkta çimlendirildi. Yirmi sekiz günlük test süresi sonunda yapılan değerlendirmede, kurutmanın çimlenmeyi etkilemediği ancak sıcaklığın etkilediği belirlendi. Yaş ve kuru tohumlarda en yüksek çimlenme 20ºC sıcaklıkta gerçekleşti (%53.2 ve 50.9). Test süresi sonunda, 20ºC sıcaklıktaki çimlenmeyen tohumlar yaklaşık altı ay daha izlendi ve toplam %90 civarında çimlenme belirlendi. Buna göre göl soğanı tohumlarının geniş bir zaman aralığında çimlendiği söylenebilir. Çalışmada daha sonra 20, 4 ve -5ºC sıcaklıklarda altı ay saklanan hava kurusu tohumlar beş hafta sıcak katlamayı takiben 20ºC sıcaklıkta çimlendirildi. Çimlendirme sonucunda 4 ve -5ºC'de saklanan tohumlar birbirine benzer ve 20ºC'de saklananlardan daha yüksek çimlenme gösterdi. Başlangıçta %50.9 olan çimlenme yüzdesi altı ay sonra %15.0 seviyesine geriledi. Bununla birlikte başlangıçtaki ve altı ay sonraki canlılık oranları benzer ve oldukça yüksekti (%96.8 ve %94.3).Öğe Kızılçam ve Karaçam Meşcerelerinde Yaprak Alanı İndeksi (YAİ) ile Bazı Meşcere Özellikleri Arasındaki İlişkiler(2015) Özbayram, Ali Kemal; Çiçek, Emrah; Yılmaz, FarukMeşcere çatısının analizinde sıklıkla kullanılan ve aktif yaprak yüzey alanının doğrudan bir ölçüsü olan yaprak alanı indeksi (YAİ), orman ekosistemi dinamiği ve verimlilikle yakından ilişki içerisindedir. YAİ değerinin kestirilmesinde değişik yöntemler geliştirilmiştir. Son yıllarda bu yöntemlerden biri olan yarı-küresel fotoğraflar sıklıkla kullanılmaktadır. Bu çalışmada Bozdağ (Denizli) yöresindeki kızılçam ve karaçam meşcerelerinde YAİ ile meşcere dinamiğinin belirlenmesinde sıklıkla kullanılan yaş, orta çap, ağaç sayısı, üst boy, göğüs yüzeyi (GY), dallı gövde yüksekliği (DGY) ve ölü örtü (ÖÖ)kalınlığı gibi önemli meşcere parametreleri arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Kızılçamda 24 adet (299 ha), karaçamda 15 adet (171 ha) sistematik örnek alanda ölçümler gerçekleştirildi. Dijital yarı-küresel fotoğraflar yardımıyla elde edilen YAİ değeri kızılçamda 0.77-2.56 m2 m-2 (ort. 1.59 m2 m-2), karaçamda 0.78-4.66 m2 m-2 (ort.1.70 m2 m-2) değişen aralıkta bulundu. Regresyon analizine göre, YAİ değeri kızılçamda yaş, orta çap, üst boy, GY, DGY, ÖÖ arasında pozitif yönde, karaçamda ise sadece yaş ve orta çap ile negatif yönde anlamlı ilişkiler gösterdi. Araştırma sonuçları, benzer yetişme ortamında bulunan farklı türlerin meşcere tiplerinin YAİ üzerinde etkili olduğunu ve YAİ ile ölçülen meşcere özellikleri arasındaki ilişkinin türlere göre değişebileceğini göstermektedir.Öğe LARVICIDAL ACTIVITIES OF SOME BARK AND WOOD EXTRACTS AGAINST WOOD-DAMAGING INSECTS(Univ Bio-Bio, 2017) Şen, Selim; Yalçın, Mesut; Taşçıoğlu, Cihat; Özbayram, Ali KemalThis study investigates the larvicidal activities of plant extracts and tannins against wood-damaging insects. Scots pine (Pinus sylvestris), beech (Fagus orientalis), and poplar wood (Populus tremula) were subjected to larvae of Spondylis buprestoides (Coleoptera: Cerambycidae) by impregnating them with mimosa (Acacia mollissima), quebracho (Schinopsis lorentzii) and redpine bark (Pinus brutia) extracts. At the end of the 6-month experiment, the numbers of dead and live larvae as well as the mean mass losses of woods were determined. In terms of wood species, the lowest larva resistance was observed in Scots pine wood, while the highest larva resistance was achieved by beech wood. The lowest mass losses and the highest dead termite rates in all tree species were observed when the concentration of mimosa and quebracho extracts was 12%. On the other hand, the pine bark extract showed a lower larvicide effect than the other two extracts.Öğe Meşe-Gürgen Karışık Meşcerelerinde Gençleştirme Çalışmalarının ve Gençliklerin Büyüme Performanslarının Değerlendirilmesi(2019) Özbayram, Ali Kemal; Alkız, GüngörDünyada ve ülkemizde yapraklı orman ağaç türlerinin önemi giderek artmaktadır. Türkiye tür zenginliği vekapladığı alan bakımından dünyanın sayılı meşe diyarlarından biridir. Trakya’nın meşe ormanlarından birbölümünü Belgrad ormanı oluşturmaktadır. Belgrad ormanında meşe türü ile doğu kayını, gürgen ve diğeryapraklılar karışıma girmektedir. Bu çalışmada Kurtkemeri Orman İşletme şefliği (İstanbul-Belgrad) sınırlarıiçerisindeki Sapsız meşe (Quercus petraea) - Gürgen (Carpinus betulus) karışık meşcerelerinde doğalgençleştirmenin başarısı ve gençliklerde büyüme performanslarının silvikültürel açıdan değerlendirilmesiamaçlanmıştır. Araştırma konusu meşe ve gürgen karışık meşceresi 2012 yılında büyük alan siper işletmesiylegençleştirilmiştir. Gençleştirme alanında 2017 sonbaharında 50 m arayla sistematik olarak 20x20 m ebatlarında30 adet örnek alan alınmıştır. Örnek alanlar içerisindeki siper ağaçlarının çapları ve boyları ölçülmüş, ayrıcaağaçların gençliği örtme derecesi belirlenmiştir. Ayrıca, örnek alanlar içerisinde iki adet alt örnekleme yapılmışve buralarda gençlik sayımı, kök boğazı çapı ve boy ölçümleri ile kök boğazı çapı yüzey alanı ve hacimhesaplamaları yapılmıştır. Sahada gençlik sayısı 0.4-22 adet m-2arasında değişmekte, gençliğin %72’si sapsızmeşe, kalanı ise gürgendir. Gençliklerin kök boğazı çapı ve boyu meşede sırasıyla, 4.0±0.8mm ve 29.6±12.7;gürgende 9.0±3.0 mm ve 62.2±20.9 cm olarak ölçülmüştür. Varyans analizine göre; gürgen gençliği meşegençliğinin 2 katından daha fazla kök boğazı çapı ve boyuna sahiptir. Ayrıca gürgen gençliklerinin ortalama kökboğazı yüzey alanı ve gövde hacmi meşe gençliklerinden sırasıyla 5 ve 9 kat daha yüksektir. Sonuç olarak,sahada doğal gençleştirmenin başarılı olduğu ve yeterli sayıda gençliğin elde edildiği söylenebilir. Ancakgürgenin meşeye göre daha hızlı geliştiği ve meşeyi boğma tehlikesi göz önüne alındığında, sapsız meşe-gürgenkarışık meşceresinde meşeye çap-boy üstünlüğü verilmesi önerilmektedir.Öğe Relationships Between Leaf Area Index (LAI) and Some Stand Properties in Turkish Red Pine and Black Pine stands(Kastamonu Univ, Orman Fak, 2015) Özbayram, Ali Kemal; Çiçek, Emrah; Yılmaz, FarukLeaf are index (LAI) which is commonly used for analyzing of canopy cover and a direct measurement of active leaf area is closely related to forest and site productivity. Various methods have been developed for the estimation of LAI. Recent years, hemispherical photograph that is one of the methods of LAI estimation has been used frequently. This study investigates the relationships between LAI and stand age, mean diameter, density, top height, green tree height, basal area and litter in Turkish red pine and black pine stands in Bozdag region, Denizli. The measurements were carried out in 39 systematic sampling plots 24 of which in Turkish red pine and 15 in black pine stands. LAI values which calculated via the hemispherical photographs ranged between 0.77 and 2.56 m(2) m(-2) and between 0.78 and 4.66 m(2) m(-2) in Turkish red pine and black pine stands respectively. Regression analysis results revealed there are positive correlations between LAI value and stand age, mean diameter, top height, green tree height, basal area and litter in Turkish red pine whereas LAI value in black pine stand has negative correlation with stand age and mean diameter. Based on our results, changes of stand type are nearly effect on LAI and the correlations between LAI and some stand properties vary according to the species.Öğe Thinning experiments in narrow-leaved ash (Fraxinus angustifolia Vahl.) plantations: 10-year results(Springer, 2018) Özbayram, Ali Kemal; Çiçek, EmrahNarrow-leaved ash (NLA) has a wide natural distribution with ecologically different areas; however, in Sakarya, Turkey, the bottomland forests are now mostly dominated by pure NLA plantations. In this study, two thinning experiments were carried out in 22- and 36-year-old NLA plantations in Sakarya in order to determine the effects of different thinning intensity (unthinned or the control, removal of 22.3 and 39.4% of the basal area) on mean diameter, basal area and volume growth of the whole stand, those of the 100 largest trees in the stand and trees of initial diameter size class after 10 years. A randomized block design with three replications was used in both experiments. Ten-year results of selective low thinning treatments indicated that thinning significantly increased diameter increments, which were positively correlated with the thinning intensity in both plantations when compared to the control. Heavy thinning increased the increment of mean stand diameter but did not significantly affect the basal area or volume of the stand in either of the experiments. However, in the first experiment, basal area and volume increments differed significantly among treatments, increasing with thinning intensity for the 100 largest trees. In the second experiment, although not statistically significant, the basal area and volume increments also increased with thinning intensity for the 100 largest trees. Moreover, all measured increments were higher in the younger plantation than in the older. These results showed that different thinning intensities applied in NLA plantations can produce similar basal area and volume increments. Consequently, to maximize diameter growth and increase crop tree value, heavy thinning treatments can be recommended, particularly for young NLA plantations at bottomland sites.Öğe Three-year growth comparison between rooted cuttings and seedlings of Fraxinus angustifolia and Ulmus laevis(2010) Çiçek, Emrah; Tilki, Fahrettin; Özbayram, Ali Kemal; Çetin, BilalEarly field growth of Fraxinus angustifolia and Ulmus laevis rooted cuttings was compared with that of seedlings using annual measurements collected during three years at a bottomland site in Adapazarı, Turkey. Two stock types (seedlings & rooted cuttings) were sorted by stock height (small, 45-55 cm; medium, 75-85 cm; large, 105-115 cm) and then planted. A two factorial (stock type & stock size) randomized block design with three blocks was used for each species. After three seasons of field growth, more than 99% of the plants had survived, irrespective of stock type in each species. Height and diameter increments of the rooted cutting of narrow-leaved ash at the end of third year were higher than that of seedlings. The heights of rooted cuttings and seedlings averaged 232 and 208 cm, respectively. However, height and diameter increments of white elm seedlings were higher than that of rooted cuttings. After three seasons of field growth, the heights of rooted cuttings and seedlings of white elm averaged 221 and 269 cm, respectively. Stock size and the interaction between stock type and stock size had no effect on three years growth variables in both species. © 2010, INSInet Publication.