Esenyel, Zeynep Zafer2021-12-012021-12-0120201303-3387https://app.trdizin.gov.tr/makale/TkRZeE5UYzRPQT09https://hdl.handle.net/20.500.12684/9435Jean Paul Sartre’ın “insanın özgürlüğe mahkûm olduğu” ifadesi onun varoluşfelsefesinin en temel varsayımı olarak kabul edilir. Ve Sartre’ın bütün bir varoluşçuğunuözgürlüğü temellendirmek için geliştirdiği düşünülür. Gerçekten deSartre özellikle Varoluşçuluk Bir Hümanizmdir adlı konuşmasında varoluşçuluğakarşı getirilen eleştirilere özgürlük üzerinden yanıt verir. Böyle bakıldığındaSartre’ın özgürlüğe mahkûmiyet fikrinin varoluşçuluk açısından bir çıkış noktasıolduğunu düşünmekte sakınca yoktur. Zira bu çalışmanın göstermek istediği gibi,gerçekte Sartre’ın özgürlük fikri, onun bilincin fenomenolojisine ilişkin düşüncezincirinin ulaştırdığı zorunlu bir sonuçtur. Bu bağlamda özgürlük, bir başlangıçnoktasına değil, aksine zorunlu bir çıkarıma karşılık gelmektedir. Sartre’ın Varlıkve Hiçlik adlı eserinde gerçekleştirdiği bilinç analizinin kavramsal bir sıradaizlenmesi, bilince dair gerçekleştirdiği fenomenolojik tespitlerinin zorunluluklaonu insanın özgür olduğu çıkarımını yapmaya götürdüğünü ortaya çıkarmaktadır.Bu çalışmanın amacı bu bağlantıyı ortaya koyarak Sartre’ın özgürlük fikrininbasitçe ateist oluşundan ya da varoluşçuluğundan kaynaklanmak yerine varlıkve hiçliğin fenomenolojisinin zorunlu bir sonucu olduğunu göstermektir. Sartrevaroluşçu oluşundan önce bir fenomenologtur.Jean-Paul Sartre’s statement “Man is condemned to be free” is considered as the basic assumption of his philosophy of existence. While Sartre is thought to have developed his entire existentialism to justify freedom. Indeed, Sartre especially responds to the criticism against existentialism through freedom in his speech entitled Existentialism is a Humanism. Therefore, it is proper to think that condemned to be free is a starting point for existentialism. In fact, I aruge, Sartre’s idea of freedom is the logical end point springing from his chain of ideas in the phenomenology of consciousness. In this context, freedom refers not to a starting point, but rather to a necessary inference. An analysis of consciousness in Sartre’s Being and Nothingness in a conceptual order reveals that his phenomenological determinations regarding consciousness necessarily leads him to make the inference that man is free. The purpose of this study attempts to reveal this connection by showing that Sartre’s idea of freedom is an implication necessitated by his phenomenology of being and nothingness, rather than resulting from simply his atheistic views or his existentialism. Sartre was a phenomenologist before becoming an existentialist.trinfo:eu-repo/semantics/openAccess[No Keywords]ÖZGÜRLÜĞE MAHKÛMİYET ONTOLOJİK BİR ZORUNLULUK MUDUR? SARTRECI BİR BAKIŞArticle04279100