Edman, Timuçin Buğra2021-12-012021-12-0120201304-88801304-8899https://app.trdizin.gov.tr/makale/TXpnME5UZzVPUT09https://hdl.handle.net/20.500.12684/9256Bu çalışmanın amacı, Reşat Nuri Güntekin’in Cumhuriyet Dönemi eserlerinden olan Miskinler Tekkesi adlıromanı bağlamında; Cumhuriyetin ilk yıllarında savaştan yeni çıkmış ve yaralarını sarmakta olan bir milletinçok kültürlü yapısını gözler önüne sermektir. Miskinler Tekkesi, çok uluslu İstanbul ve İzmir’in çehresindeAfro-Türkleri de barındırması münasebetiyle alanında ender olan romanlardan bir tanesidir. Osmanlıİmparatorluğu’nun kuruluşundan Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar hem Anadolu hem de Balkanlar’dakitopraklar, tıpkı Büyük İskender’in hayalini kurduğu İskenderiyeler gibi birçok milletin birlikte yaşadığıtopraklar olmuştur. Avrupa’da Orta Çağ ve devamında hatta bugün bile en büyük sorun olan ırkçılığın aksine,Türk veya Müslüman olmayan toplumlar, Anadolu’da kabul görmüş ve onlara hoşgörü ile yaklaşılmıştır. Bukolektif tutum ve duruş, Batılılaşma Dönemi’nden Cumhuriyet Dönemi’ne kadar yazılmış çoğu edebi eserdekendine yer bulmuştur. Güntekin’in bu çarpıcı eseri her ne kadar Kocabaş Kazasker Molla’nın torunuşahsında, para için yapılan ‘onurlu’ dilencilik ile mevki ve makam için kul-köle olma üzerine eleştirel biryaklaşımı içerse de genç Türkiye’nin uyumlu bir orkestrayı andıran çok kültürlü toplumsal yapısına ışıktutması açısından önemlidir.The aim of this study is to display the multicultural structure of a nation that newly came out of war and binding up its wounds during the first years of Republic in the context of Reşat Nuri Güntekin's Republican era work called Miskinler Tekkesi. Miskinler Tekkesi is one of the rare novels in the field to host Afro-Turks in the face of multinational Istanbul and Izmir. From the foundation of the Ottoman Empire to the first years of the Republic, the lands in both Anatolia and the Balkans were the lands inhabited by many nations, such as the Alexandria, whom Alexander the Great dreamed of. In contrast to racism, which was the biggest problem in Europe in the Middle Ages and even it persists today, non-Turkish or non-Muslim societies were accepted and tolerated in Anatolia. This collective attitude and stance found a place in many literary works written from the Westernization period to the Republican Era. Although this stunning work of Güntekin consists of a criticism in regards to an honorable begging and becoming a serf like person for the sake of a better position on behalf of Kocabaş Kazasker Molla's grandson, the work is pivotal in terms of shedding light to the multicultural structure of young Turkey that reminds of an orchestra in harmony.trinfo:eu-repo/semantics/openAccess[No Keywords]REŞAT NURİ GÜNTEKİN’İN MİSKİNLER TEKKESİ’NE ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK VE KOZMOPOLİTANİZMLE ZAMANDA BİR YOLCULUKArticle29195101